T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Tehlikeli maddeye maruz kalma olasılığının çok yüksek olduğu; derinin, solunum sisteminin ve gözlerin en yüksek düzeyde korunmasını gerektiren durumlarda kullanılan; giyildiğinde kişinin çevreyle temasını tamamen kesen (yüksek düzeyde deri, solunum sistemi ve gözün korunmasını sağlayan) ve içerisinde temiz hava tüplü solunum sistemi ile nefes alınıp verilen; kişiye tam koruma sağlayan koruyucu kıyafet.
Bir acil durum ortaya çıktıktan sonraki safhada afetten etkilenen kişilerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için en temel barınma ihtiyaçlarının karşılanması. Örneğin afetten zarar/hasar görmemiş spor salonları, yurtlar gibi toplu barınma alanları, çadırlar vb.
Acil durumlarda, etkilenen veya etkilenenleri gören kişi ya da acil durum algılayıcı cihazlar tarafından, telefon, telsiz, kısa mesaj, otomatik mesaj, sosyal medya, internet ve diğer iletişim araçları ile acil çağrı merkezlerine yapılan başvuru.
Kullanıcıların veya acil durum algılayıcı cihazların acil yardım talebinde bulunmak amacıyla acil yardım çağrı hizmeti numaralarına doğru yapacakları çağrılara cevap vermekle yetkili kurum veya kuruluş.Bu kapsamda, yeni yasal düzenlemeye göre ülkemizde 112 acil çağrı merkezi, acil yardım çağrılarını karşılamak üzere büyükşehir belediyesi olan illerde valiliklerin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı bünyesinde, diğer illerde ise valilikler bünyesinde kurulan merkezlerdir.
Tehlike anında kapalı mekândaki insanların süratle ve güvenli bir şekilde tahliye edilmesine imkân verecek nitelikte konumlanmış, dışarıya doğru açılan kapı.
Büyük, fakat genellikle yerel imkânlarla baş edilebilen çapta, ivedilik gerektiren tüm durum ve hâller. 5902 sayılı kanunda, ?Toplumun tamamının veya belli kesimlerinin normal hayat ve faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan ve acil müdahaleyi gerektiren olaylar ve bu olayların oluşturduğu kriz hâli? olarak tanımlanmıştır.
Acil durumlarda insanları ve onların mal ve mülklerini korumak üzere özel sorumlulukları olan kurum ve kuruluşlarca yerine getirilen hizmetler. Bu hizmetler arasında müdahale ekiplerince yapılan arama-kurtarma, acil tıbbi yardım, yangın, güvenlik, altyapı ve üstyapı hizmetleri ile rehabilitasyon hizmetleri sayılabilir.
İnsanın canı ve malıyla diğer aktivitelerinin, olağan dışı olayların sonuçlarından en az kayıp ve zararla kurtulabilmesi için yapılması gereken iş ve işlemlerin, olaylar olmadan önce planlaması ve olay sırasında; zamanında, hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmasını gerektiren tüm faaliyetler.
Acil durumu yaşamış olan bireylerin içinde bulunduğu duygu düzeyi. Can veya mal kaybına uğramış bireylerin ve yardım ve müdahale çalışmalarına katılanların, normal yaşam düzenlerinin bozulması ile birlikte sinirlilik, kaygı, güvensizlik vb. duyguları yoğun olarak yaşamaya başlamasını kapsamaktadır.
Her düzeydeki acil duruma zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale etmek ve kendi sorumluluk alanı içinde gerekli planlamaları ve hazırlıkları yapmak, yaptırmak, imkân ve kaynakları geliştirmek ve müdahale faaliyetlerini yürütmekle görevli kişi.
Acil durumun meydana gelmesinden hemen sonra başlayarak, etkilenen toplulukların tüm ihtiyaçlarını zamanında, hızlı ve etkili olarak karşılamayı amaçlayan yönetim süreci. Sürekli olmayıp, acil durum olarak değerlendirilen bir olayın meydana gelmesi ile başlayarak, acil durumu gerektiren nedenler ortadan kalktığında sona eren bir yönetim şeklidir. Afet yönetiminin olaya müdahale ve kısa süreli iyileştirme faaliyetlerini kapsar. Etkin bir acil durum yönetimi; planlı, hazırlıklı ve koordineli olmayı ve olağan yönetimlerden farklı olarak olağan dışı imkân, kaynak ve yetkileri gerektirir.
Sorumlu olduğu bölgede konuşlu, acil çağrı merkezinden gelen talimatla kara, deniz veya hava yolu ile intikale başlayan arama-kurtarma ve tıbbi yardım ekibi.
Konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından, tıbbi araç-gereç desteğiyle olay yerinde, hastaneye nakil sırasında ve hastanede verilen tıbbi hizmetlerin tümü.
Sorumluluk alanındaki hastane öncesi ve hastane hizmetleri arasındaki hizmet standartlarını belirlemek ve koordinasyonu sağlamak için oluşan çalışma gurubu. Afetlerde veya acil durumlarda bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere ait ambulans ve ekiplerin sevk ve idaresi, il ambulans servisi başhekimi tarafından yönetilir.
Hastanelere getirilen ve acilen bakılması gereken hastaların (triaj sınıflandırılması yapıldıktan sonra) ilk bakım ve tedavilerinin yapıldığı bölüm.
bk. acil sağlık hizmeti.
Hasta veya yaralıya ilk müdahalede bulunmak ve olay yerinde gerekli sağlık önlemlerini almakla görevli, acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim almış sağlık personeli ve şoförden oluşan ekip.
Sağlık meslek liselerinin acil tıp teknisyenliği bölümünden mezun olan kişi.
Afet ve acil durum hâllerinde; arama, kurtarma, tıbbi ilk yardım, tedavi, defin, salgın hastalıkları önleme, yiyecek, içecek ve giyecek temini, acil barındırma, ısıtma, aydınlatma, ulaştırma, enkaz kaldırma, altyapıyı asgari seviyede çalışır hâle getirme, akaryakıt gibi acil hizmet ve ihtiyaçların karşılanması ve bu konularda yapılacak her türlü iş, işlem, tahsis, kiralama, satın alma, hibe ve kamulaştırma ve benzeri faaliyetler.
İçinde SIM kart bulunmayan veya çağrının yapıldığı anda abonesi olunan işletmecinin şebekesine bağlantı sağlayamayan mobil telefon ile 112 kısa numarasına doğru yapılan arama.
Yangın, sağlık, doğa kaynaklı afetler ve güvenlik gibi acil durumlara ilişkin bilgilerin ilgili acil çağrı merkezlerine en hızlı ve en uygun şekilde iletilmesini sağlayan hizmetler.
1. Ulusal ve uluslararası düzenlemelerde kabul görmüş yangın, sağlık, doğa kaynaklı afetler ve güvenlik gibi acil durumlarla ilgili olarak acil çağrı merkezlerine yapılan çağrı. 2. Afetin büyüklüğünün Ulusal Derneğin (Kızılay) müdahale kapasitesini aştığı, uluslararası yardıma ihtiyaç duyulduğu durumlarda Uluslararası Kızılhaç Kızılay Federasyonu (IFRC) üzerinden üye ulusal dernekler ve diğer donörlere yönelik yapılan yardım çağrısı. Afet durumu, sonuçları, müdahale durumu ve ihtiyaç tespiti ile ilgili daha detaylı bilgi içerir.
Afet, acil durum ve korunma konularında hazırlık, müdahale ve iyileştirme çalışmalarında yapılacak harcamaları karşılamak üzere özel hesaplara konulan ödenek.
Müdahale ekipleri arasında iş birliği ve ortak çalışmaların düzenlenmesini sağlamak amacıyla acil yardım planlarının hazırlanması, sürekli güncel tutulması ve geliştirilmesi; planda görev üstlenen kişi ve kuruluşların eğitim ve tatbikatlarla geliştirilmesini ve koordineli çalışmasını kapsayan olay yeri ekipleri ve olayın komuta merkezleri yönetiminin planlama süreci.
Afetin meydana gelmesi ile başlayıp afetin sona ermesinden itibaren onbeş gün devam eden ve gerektiğinde AFAD tarafından uzatılabilen acil yardımlar ile bunlarla ilgili harcamaların yapıldığı süre.
Etüt proje programında bulunan işlerin, etüt-proje işlemleri (yer seçimi, kamulaştırma, kadastro gibi) tamamlandıktan sonra yatırım programına alınıp inşaat yardımı yapılacak hak sahibi sayısını kesinleştirmek için afetzede kişi, kurum ve ailelere verilen miktarsız borçlandırma senedi.
bk. uyum.
Sismik ağ işleten kurum, kuruluş, üniversite ve araştırma merkezleri tarafından elde edilen sayısal deprem verilerinin eş zamanlı olarak aktarıldığı, verilerin standart hâle getirildiği, depolandığı, saklandığı, bütün gelen verilerin değerlendirilmesi ile en doğru deprem parametrelerinin belirlendiği ve elde edilen bütün bilgilerin ulusal ve uluslararası araştırmacılara dağıtılması işlemlerini yürütmek üzere kurulmuş merkez.
Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olay. Afet bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuçtur.
Afet sonrasında sosyal, ekonomik, psikolojik ve sağlık ile ilgili etkilerin araştırılması, afetzede eğilim ve isteklerinin belirlenmesi ya da afet öncesindeki eğitim çalışmalarında kullanılmak amacıyla yapılan bilgi toplama ve değerlendirme faaliyeti.
Afet nedeniyle bireysel ya da kurumsal olarak yapılan her türlü ayni ve nakdi yardım.
Afetlerin her safhasında can kaybını ve ekonomik kayıpları en aza indirmek için konuyla ilgili veriler ve bilginin eş güdüm içinde zamanında sağlandığı ve değişiminin sanal bir ağ ortamında kolaylıkla yapılabildiği bütünleşik ve teknolojik sistem. Bu sistemin ana unsurları; gerçek zamanlı veya arşivlenmiş veri ve bilgiler ile karar süreçlerini uygulayıcı ve kullanıcı insanlardır. Teknolojik altyapısı ise uydu haberleşme imkânları, coğrafi bilgi sistemleri, karar destek sistem yazılımları, acil çağrı ve komuta kontrol merkezleri yazılımları, personel ve stok yazılımları, uzaktan algılama, bilgisayar ağları ve internet erişimi de dâhil her türlü iletişim sistemlerine dayanır.
Afet riskinin menkul kıymetleştirilmesi ve tahvil ihracı yoluyla sermaye piyasalarına transferi.
Sivil-asker iş birliği kapsamında, sorumluluk sahasının sınırları Genel Kurmay Başkanlığı tarafından belirlenen ve ?afet ve acil durum askeri harekâtı? icra etmek üzere görevlendirilen bölgeden sorumlu birlik komutanı.
Yapılan ön değerlendirme sonucu afetin etkilediği, hasar ve yıkıma sebep olduğu belirlenen ve bu veriler ışığında sınırları tespit edilen bölge.
Afet ve acil durumdan etkilenenlerin kullanımı amacıyla olay yerine ilk anda gönderilen, farklı nitelik ve tipe sahip kısa süreli acil barınma malzemesi.
bk. afet yönetimi süreci.
Afet durumunda hizmet verecek kuruluşların elinde bulunan malzeme, kaynak ve imkânların stok durumunu yönetmesini sağlamaya yarayan demirbaş listesi. Bu terim aynı zamanda afetlerin yol açtığı zarar ve kayıpların listeleri için de kullanılmaktadır.
Afet nedeniyle meydana gelen ölümler, yaralanmalar, hastalıklar, psikolojik sorunlar gibi sağlığı etkileyen her türlü durum ve bunlara etki eden faktörlerin neden-sonuç ilişkilerinin ve gerçekleştirilen müdahalelerin yeterliliğinin incelenmesi ve raporlandırılması. Afet bölgelerinde epidemiyolojik çalışma ve araştırmalar görevlendirilen halk sağlığı çalışanlarınca yapılır. Benzer durumların tekrarlanmaması, zararların azaltılması ve müdahale planlarının gözden geçirilmesi konularında esas alınmak üzere kurumlara duyurulur.
1-Olmuş ya da olması muhtemel yerel ve bölgesel ölçekteki afet olaylarını jeolojik ve jeoteknik, jeofizik, hidrolojik, meteorolojik, yerleşime uygunluk ve benzeri bilimsel veriler ışığında değerlendiren, afete maruz bölge sınırlarını ve afetzede listelerini içeren teknik çalışmalar.
Afet etütleri sonucuna göre gerektiğinde alınabilecek önlemleri, afete maruz bölge sınırlarını, haritaları ve afetzede listelerini içeren teknik rapor.
Afet öncesi veya sonrasında, ihtiyaç duyulan alanda karşılık beklemeden kamu kurum ve kuruluşları, Türk Kızılayı veya başka bir insani yardım kuruluşu için hizmet vermek üzere önceden eğitilmiş kişi.
Afet sonrasında yürütülmekte olan faaliyetlerin, iş birliği ve koordinasyon içinde gerçekleştirilebilmesi için il afet ve acil durum yönetim merkezinde oluşturulan ilk başvuru birimi. Afet bölgesine gelen her kişi ve kurum, buraya kayıt yaptırır.
Afetlere yol açabilecek olaylarla, afetlerin neden olduğu fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel zarar ve kayıplara ait bilgilerin, sistematik ve sürekli olarak toplanarak işlenmesi sonucunda elde edilen istatistiki verilerin tümü.
Afetler ile ilgili olarak farklı düzeylerdeki politika ve stratejiler, kurumsal yapılanmalar, görev, yetki ve sorumluluklar, yapılması gereken çalışmalar, alınması gereken önlemler, iş birliği ve koordinasyon esasları, kaynaklar, yükümlülükler gibi konuları düzenleyen kanun. 7269 sayılı Kanun.
Afet ve acil durumlardan etkilenen bölgelere ve insanlara yardım malzemeleri ile diğer malzeme ve ekipmanların depolanması ve ulaştırılması olayı.
İhtiyaç duyulan malzemelerin afet ve acil durumlarda etkilenen bölgelere gönderilmek üzere tutulduğu depo.
Afet öncesinde ve sonrasında lojistik faaliyetlere ilişkin olarak haberleşme, taşımacılık, depolama, altyapı hizmetleri, geçici iskân hizmetleri, enkaz kaldırma hizmetleri ve dış kuruluşlar koordinasyon hizmetlerinin uygulama esaslarının yer aldığı plan.
Afet anında ve sonrasında ihtiyaç duyulan malzeme, ekipman, araç ve personel ihtiyacının temin edilerek doğru zamanda doğru afet bölgesine ulaştırılması ve ulaştıktan sonra da hayat şartlarının normale dönünceye kadar yardım faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması.
Afetlerin her yönü ile ilgili olarak yürürlüğe konulmuş ve uygulanmakta olan kanun, kanun hükmünde kararname, bakanlar kurulu kararı, tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenleyici belgelerin tümü.
Afete müdahale ve acil yardım çalışmalarında görev almış veya alması planlanmış resmî veya özel tüm kurum ve kuruluşlara ait, özel eğitimli kişilerden oluşan grup.
Yıkıcı bir afet geçirmiş bir yerleşim biriminde, yaşananlardan çıkarılması gereken dersleri ve bunların unutulmamasını sağlamak amacıyla, hasarlı yapı, yer, çeşitli eşyalar ve afete ait resimlerin korunarak sergilendiği alan veya mekân. Bu tür müzeler, örneğin deprem bölgelerinde fayın hareketini gösterecek şekilde açık hava müzeleri hâlinde de olabilir.
Ana hatlarıyla hazırlık, önleme ve risk azaltma, afete müdahale ve iyileştirme planları adları altında afet öncesinde hazırlanması gereken planlama çalışmalarının tümü.
Ülkeyi yöneten siyasi iradenin, afet risk ve zararlarının azaltılması konusundaki misyon (görev) ve vizyonunun (ülkü) ne olduğunu; hangi önlemleri almak için nasıl bir yol izleneceğini; merkezi ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini; önceliklerinin neler olduğunu ve hangi kaynakların kullanacağını gösteren ve ulusal nitelikteki planların temelini oluşturan kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetlerin tümü.
Kurum ve kuruluşların, afet risklerinin azaltılması için gerekli hedef ve özel amaçlarının ve bunları başarmaya yönelik kısa, orta ve uzun vadeli politika, strateji ve eylemlerinin uygulanması için temel oluşturan ve risk yönetimi ile idare edilen proje çalışmalarının planı.
Kurum ve kuruluşların, afet risklerinin azaltılması için gerekli hedef ve özel amaçlarının ve bunları başarmaya yönelik kısa, orta ve uzun vadeli politika, strateji ve eylemlerinin uygulanması için temel oluşturan ve risk yönetimi ile idare edilen proje çalışmalarının planı.
Ülke, bölge, kent veya yerleşme birimi ölçeğinde tehlike ve riskin belirlenmesi, analizi, riskin azaltılabilmesi için imkân, kaynak ve önceliklerin belirlenmesi, politika ve stratejik plan ve eylem planlarının hazırlanması ve yaşama geçirilmesi süreci. 5902 sayılı Kanundaki tanım, ?Ülke, bölge, kent ölçeğinde ve yerel ölçekte risk türleri ve düzeylerini tespit etme, önleme, azaltma ve paylaşma çalışmaları ile bu alandaki planlama esasları. Afet senaryolarının hazırlanması, uygulama önceliklerinin belirlenmesi ve riskin azaltılabilmesi için genel politika ve stratejik planlarla, uygulama planlarının hazırlanması ve hayata geçirilmesi bu süreç kapsamındadır.? şeklindedir.
Ülke, bölge, kent veya yerleşme birimi ölçeğinde tehlike ve riskin belirlenmesi, analizi, riskin azaltılabilmesi için imkân, kaynak ve önceliklerin belirlenmesi, politika ve stratejik plan ve eylem planlarının hazırlanması ve yaşama geçirilmesi süreci. 5902 sayılı Kanundaki tanım, ?Ülke, bölge, kent ölçeğinde ve yerel ölçekte risk türleri ve düzeylerini tespit etme, önleme, azaltma ve paylaşma çalışmaları ile bu alandaki planlama esasları. Afet senaryolarının hazırlanması, uygulama önceliklerinin belirlenmesi ve riskin azaltılabilmesi için genel politika ve stratejik planlarla, uygulama planlarının hazırlanması ve hayata geçirilmesi bu süreç kapsamındadır.? şeklindedir.
Belirli bir tehlikenin, gelecekte belirli bir zaman süresi içinde meydana gelmesi hâlinde, insanlara, insan yerleşmelerine ve doğal çevreye, bunların zarar veya hasar görebilirlikleri ile orantılı olarak oluşturabileceği kayıpların olasılığı. Riskten veya kayıp olasılığından bahsedebilmek için belirli büyüklükteki tehlike veya olayın varlığı ve bundan etkilenebilecek değerlerin mevcudiyeti ile bu değerlerin tehlike veya olaydan etkilenme oranları veya zarar görebilirliklerinin tahmin edilebilmesi gerekmektedir.
Afet riskinin matematiksel olarak ifade edilebilir biçimde hesaplanması. Tehlike (T) x Değerler (D) (etkilenebilecek unsurlar) x Zarar Görebilirlik (ZG) (etkilenme oranı) = Afet Riski (AR) ; (AR=T x D x ZG) şeklinde förmüle edilebilir. Afet riskinin belirlenebilmesi için öncelikle afete yol açabilecek tehlikelerin neler olduğu; yerleri, büyüklükleri, oluş sıklıkları ve etkileyebilecekleri alanların belirlenmesi, bu tehlikeden etkilenebilecek, nüfus, yapı ve altyapılar, ekonomik ve sosyal değerler, çevre gibi tüm değerlerin envanter listelerinin çıkarılması gerekir. Tehlikenin gerçekleşmesi hâlinde ise, bu değerlerin uğrayabilecekleri fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel kayıpların tahmin edilmesi mümkün olur.
Afet ve acil durumlara ilişkin olarak ülke düzeyinde tehlikelerin önlenmesi, toplumun afetlere duyarlılığının artırılması, risk azaltma çalışmalarının sürekliliğinin sağlanması, risk azaltmanın her düzeyde plan, politika ve programlara entegrasyonu (uyumu) amacıyla ihtiyaçların belirlenmesine, uygulamaların izlenmesine ve değerlendirilmesine katkıda bulunmak ve öneriler sunmak üzere oluşturulan, interdisipliner özellikte, kamu, özel sektör, akademik camia, medya gibi toplumun tüm kesimlerinden temsilcilerin yer aldığı çalışma grubu.
Afet riskinin belirlenmesi çalışmaları sonucunda elde edilen ve farklı büyüklük ve konumlardaki tehlikelerin gerçekleşmesi hâlinde meydana gelebilecek tüm zarar ve kayıpları tahmin etmeye yarayan bilimsel çalışma. Senaryolarda olabildiğince gerçeğe yakın koşulların canlandırılması gerekir. Ancak afete müdahale planlarının yeterliliği için bazen en olumsuz sonuçlar doğurabilecek senaryolar da tercih edilebilir.
Türkiye Afet Müdahale Planı?nda tanımlanan afete müdahale seviyelerini ifade eder. S1, S2, S3, ve S4 olmak üzere dört seviye vardır. S1 yerel imkânların yeterli olduğu seviyedir. S2 destek illerin takviyesine ihtiyaç duyulduğu, S3 ulusal desteğe ihtiyaç duyulduğu, S4 ise uluslararası destek ihtiyacı olduğunu anlamına gelir.
Deprem, sel, çığ, heyelan, kuraklık, tıbbi jeolojik faktörler, tehlikeli maddeler, sanayi tesislerinden kaynaklanan tehlikeler gibi farklı türdeki doğa, insan ve teknoloji kaynaklı olayların oluşum sıklığının ve hızının, etki süresi ve dönemlerinin, etki alanlarının, yaygınlık ve şiddet derecelerinin olabilirliğini ortaya koyan belirli ölçütlere göre hazırlanmış harita.
Can ve mal kayıpları ile fiziksel, sosyal, ekonomik, politik ve çevresel kayıp ve zararlara yol açan doğa, teknoloji ve insan kaynaklı olayın belirli bir yerde ve zaman aralığında olma olasılığı. Afet tehlikelerini kökenlerine göre; deprem, sel, kuraklık, heyelan, volkan patlaması gibi doğal; endüstriyel, nükleer ve büyük taşımacılık kazaları gibi teknolojik; savaş, terör olayları, iç çatışmalar gibi insan kaynaklı tehlikeler olarak ayırmak mümkündür. Bununla beraber depremler, seller, volkan patlamaları, fırtına ve tayfunlar gibi ani gelişen tehlikeler veya kuraklık, erozyon, küresel iklim değişiklikleri gibi yavaş gelişen tehlikeler olarak da tasnif edilebilmektedir. Afet tehlikesi, konuma bağlı olup içinde bulunulan yere, bölgeye veya ülkeye göre değişmektedir. Ayrıca, tehlikenin (örneğin depremler) büyüklüğü, tekrarlanma süresi ve olası etkileri de konuma bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle afet tehlikesinin ülke, bölge, il veya yerleşme ölçeğinde belirlenmesi, önleme ve zarar azaltma çalışmalarının temelini oluşturur. Matematiksel olarak tehlike ?belirli büyüklükteki bir olayın, belirli bir yörede ve belirli bir zaman aralığında olma olasılığı? olarak tanımlanmaktadır. Afet tehlikesini, büyüklüğü, oluş sıklığı, tekrarlanma süresi, etki alanı, belirli bir süre içindeki olma olasılığı gibi ölçülebilir parametrelerle tanımlamak gerekir.
Afet yönetimindeki diğer disiplinlerle iş birliği hâlinde, afetlerin yol açtığı tüm sağlık problemlerine, tıp bilimlerinin birçok uzmanlık alanını bünyesinde barındırarak, hastane dışında da (sahada, enkazda, sahra hastanelerinde) müdahale edilebilmesi yönünde çalışmalar ve araştırmalar yapan bilim dalı.
AFAD tarafından belirlenecek illerde il afet ve acil durum müdürlüğü bünyesinde kurulan afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlüğü. 5902 sayılı Kanunda yapılan son değişikliklere göre bu müdürlükler, il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev yapmaktadır. Bu şekilde kurulacak müdürlük sayısı yirmiyi geçemez.
Afet sonrası meydana gelebilecek daha fazla can ve mal kaybını önlemek ve afet bölgesinde devlet otoritesini devam ettirmek maksadıyla, mevcut yasal mevzuat ve afet sonrasında yapılabilecek ilave yasal düzenlemeye (olağanüstü hâl ilanı gibi) uygun olarak Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, mevcut birlik teçhizatının ve malzemesinin kullanılması.
Afet anı ve sonrasında kullanılmak üzere bazı acil ihtiyaç maddeleri ve belgelerin hazır bulundurulduğu çanta. İçerisinde önemli evrak kopyaları, telefon listesi, para, kıyafet, radyo, kuru gıda, su, ilaç, ilk yardım çantası, hijyen malzemesi vb. gibi şeyler bulunmalıdır.
5902 sayılı Kanun?un 23?üncü maddesine göre Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bütçesinde yer alan ödenek.
Afet ve acil durumlarda, önceden düzenlenmiş veya tesis edilmiş kablolu ve telsiz haberleşme sistemleriyle ilgili kurum, kuruluş ve kişiler arasında yapılan ses, görüntü ve data içeren haberleşme.
Afet ve acil durum haberinin duyurulması, etki analizi, haberleşme, güvenlik, sağlık, trafik, arama-kurtarma, tahliye, yangınlar ve ikincil afetler, altyapı, ulaşım altyapısı, enerji, defin, barınma, beslenme, enkaz kaldırma, hasar tespit, zarar tespit, ayni ve nakdi bağış yönetimi, uluslararası destek ve iş birliği, satın alma, kiralama, el koyma, gıda, tarım ve hayvancılık, tehlikeli maddelerle ilgili dekontaminasyon, barındırma faaliyetleri ve psikolojik ve sosyal destek hizmetlerinin tümü.
5902 sayılı Kanun gereği, afet ve acil durum hâllerinde bilgileri değerlendirmek, alınacak önlemleri belirlemek, uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, resmî kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında, Aile ve Sosyal Politikalar, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Millî Eğitim, Çevre ve Şehircilik, Sağlık, Ulaştırma, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Orman ve Su İşleri, Kalkınma Bakanlıklarının Müsteşarları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı ile afet veya acil durumun türüne göre Kurul Başkanınca görevlendirilecek diğer bakanlık ve kuruluşların üst yöneticilerinden oluşan kurul.
Afete zamanında, hızlı, etkili ve koordineli olarak müdahale edebilmek ve etkilenen toplulukların acil yardım ihtiyaçlarını zamanında, hızlı ve etkili olarak karşılayabilmek için, mahalle, ilçe veya il düzeyinde yerleşmelerin karşı karşıya bulundukları tüm tehlikeleri ve muhtemel afetlerde uğranacak kayıp ve zararları afet senaryolarıyla gerçekçi biçimde ortaya koyan, kimlerin, ne zaman, nerede, hangi görev ve yetki ile hangi imkân ve kaynakları kullanarak olaya müdahale edeceklerini belirleyen, eğitim ve tatbikatlarla sürekli yenilenen ve geliştirilen plan. Ülkemizde ulusal seviyede Türkiye Afet Müdahale Planı ve il ölçeğinde İl Afet Müdahale Planı yapılmaktadır.
Afet ve acil durumlarda müdahalenin koordine edildiği, 24 saat esasına göre çalışan, kesintisiz ve güvenli bilgi işlem ve haberleşme sistemleri ile donatılan merkez.Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliğine göre; Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi?nin yanı sıra, afet ve acil durumlara müdahalede ulusal düzeyde hizmet grubu sorumlusu olan Bakanlık, kurum ve kuruluşların; illerde ise Valilikler ve Valilerce gerekli görülmesi halinde ilçelerde Kaymakamlıklar bünyesinde AADYM kurulur.
Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla bir afet olayının öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla kaynaklarının bu ortak hedefler doğrultusunda yönetilmesi.
5902 sayılı Kanuna göre, afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli, Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısının başkanlığında, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Millî Eğitim, Sağlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme , Aile ve Sosyal Politikalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Şehircilik ve Orman ve Su İşleri, Kalkınma, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlarından oluşan kurul. Kurul toplantılarına, ilgili bakan, kurum ve kuruluş, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanlar çağırılabilir. Kurul, yılda en az iki kez toplanır. Kurul, ayrıca Kurul Başkanının isteği üzerine toplanabilir. Kurulun sekretaryasını AFAD yürütür.
Kurumların afetle ilgili çalışmalarında, özellikle zarar azaltma ve hazırlık konularında görev yapan idareci. İhtiyaç duyulduğunda acil durum yöneticisi olarak da görev yapabilen kişilerdir. Etkin bir afet yöneticisinin iyi eğitilmiş, bilgili ve deneyimli olması gereklidir.
Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afet sonucunu doğuran olaylara zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edilmesi ve afetten etkilenen topluluklar için daha güvenli ve gelişmiş yeni bir yaşam çevresi oluşturulabilmesi için toplumca yapılması gereken topyekûn bir mücadele süreci. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla, afet öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, imkân ve kaynaklarının belirlenen stratejik hedefler ve öncelikler doğrultusunda kullanılmasını gerektiren, çok yönlü, çok disiplinli ve çok aktörlü, dinamik ve karmaşık bir yönetim sürecidir
Bir afet olayını izleyen ve bir sonraki afete kadar birbirini takip eden afete müdahale, iyileştirme, yeniden inşa, zarar azaltma ve afete hazırlık aşamaların tümü. Afet yönetiminin evreleri olarak da anılırlar. Her evrede yapılan çalışmaların başarısı büyük ölçüde, bir sonraki evredeki çalışmaların başarısını etkilediği için bu döngü iç içe geçmiş zincir halkaları veya daire ile gösterilmektedir.
Tehlikelere açık bir sistem, toplum veya topluluğun afet tehlikesine karşı dayanıklı olabilme, bununla baş edebilme, afetlerin etkisini kısa sürede gidererek iyileştirme kapasitesi. Başka bir ifade ile tehlikeli bir oluşumun etkilerini zamanında ve etkili olarak ön görme, tahmin etme, uyum sağlama, önleme, azaltma, baş edebilme ve iyileştirme yeteneği.
Yerleşime açılması düşünülen veya yerleşik alanlardaki her tür ve ölçekteki planlamada, tüm afet tehlike ve risklerini dikkate alan, bu tehlike ve risklerin önlenmesi, dışlanması veya olası zararlarının azaltılması amacıyla hazırlanan, kısa, orta ve uzun vadeli hedef, politika, strateji ve faaliyetleri belirleyerek eylem planlarının temelini oluşturan planlama süreci. Afete dirençli planlama olarak da tanımlanabilmektedir.
Afetlere zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmek için afet öncesinde yapılması gereken planlama, eğitim, tatbikat, erken uyarı sistemlerinin kurulması, acil yardım malzeme stokları, halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gibi faaliyetlerin sürekli ve sürdürülebilir olarak yürütüldüğü süreç. 5902 sayılı Kanunda hazırlık; ?Afet ve acil durumlara etkin bir müdahale amacıyla önceden yapılan her türlü faaliyet? olarak tanımlanmaktadır.
Afet etüt raporlarında, olmuş veya olması muhtemel afetlerden etkilendiği veya etkilenebileceği belirtilen, iyileştirme çalışmaları ile teknik ya da ekonomik olarak ıslah edilmesi mümkün olmayan, sınırları AFAD veya ilgili kurum teknik elemanlarınca tespit edilerek haritalanan, yapı ve/veya ikamet için yasaklanması Başbakanlık AFAD? ın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan bölge.
Bakanlar Kurulunca, olmuş veya olması muhtemel afetlerden etkilenen veya etkilenebilecek durumda olan ve sınırları tespit edilerek haritalanan yapı veya ikamet için yasaklanmış alanları belirlemek üzere alınan karar.
Afetin oluşundan hemen sonra başlayıp afetin yol açtığı kayıp ve zararların büyüklüğüne bağlı olarak 1-2 aylık süre içinde gerçekleştirilen tüm faaliyetlere verilen genel ad. Bu safhada yapılan faaliyetlerin ana hedefi; mümkün olan en kısa süre içinde çok sayıda insanın hayatını kurtarmak, yaralıların tedavilerini sağlamak, tedavisi sürenlerin tedavilerinin aksamamasını sağlamak, açıkta kalanların barınma, beslenme, korunma, ısınma, haberleşme, ulaşım, tahliye, güvenlik, psikolojik ve sosyal destek, gibi hayati gereksinimlerini en kısa sürede ve en uygun yöntemlerle karşılamaktır.
Afet müdahalesi için toplumda var olan imkân ve kaynakların tümü. Kişi, kurum ve kuruluşların zarar azaltma ve hazırlık evrelerindeki çalışmalarının etkinliğine bağlı olarak afete zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmeleri ve acil yardım hizmetlerini yürütebilmeleri bu kapsamdadır.
Afetin yol açtığı ve afete bağlı nedenlerle oluşabilecek can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve altyapı hasarları gibi fiziksel hasarlarla ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpların tümü.
Afet sonrası yaşanan acil durum sürecinin ardından, toplumun olası yeni bir afete karşı daha dirençli kılınması amacıyla yapılan zarar azaltma, hazırlık ve iyileştirme faaliyetleri sonucunda ulaşılan yeterlilik düzeyi. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması konusunda eğitimli ve bilinçli olduğu ve etkin önlemler alabildiği için her tür ve büyüklükteki afetlerden olabildiğince az zarar gören ve hazırlıklı olduğu için de kısa süre içinde ve dışarıdan büyük yardımlar almadan normal yaşam düzenine dönebilen toplulukları ifade eder.
Can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve altyapı hasarları, eşya ve stok kayıpları, hayvan, tarım alanları ve tarım ürünleri kayıpları, kültür mirası ve müzelerdeki kayıplar ile acil yardım, kurtarma, iyileştirme ve yeniden inşa faaliyetlerine yönelik giderlerin tümü.
Üretim, turizm, ticaret ve hizmet sektörlerinin kısa veya uzun süreli devre dışı kalması nedeniyle uğranılan gelir kayıpları, eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji vb. sektörlerdeki hasarlar nedeniyle uğranılan hizmet kayıpları, üretim ve hizmet azalmasının yol açacağı fiyat artışları, kalkınma planlarındaki yatırımların askıya alınmasının doğuracağı alternatif maliyetler, işsizlik, göç, sakat ve kimsesiz kalanlarla, psikolojik travma yaşayanların yol açtığı sosyal maliyet vb. olumsuzluklar.
Afetlerin insanlar, insan yerleşmeleri ve çevre üzerindeki doğrudan etkileri; yol açtıkları zarar ve kayıplar ile dolaylı ve ikincil etkiler dâhil meydana gelen olumsuzlukların tümü.
Üretim ve hizmet kaybının yol açabileceği pazar kaybı, aşırı talebin neden olduğu karaborsacılık, sosyal dengelerin bozulmasının yol açabileceği asayişsizlik, hırsızlık, yağmacılık, tecavüz vb. olayların aşırı derecede artışı gibi etkiler. Gayrisafi yurt içi hâsıla, tüketim, enflasyon, istihdam ve diğer makro ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler, kamu kaynaklarının yardım ve yeniden yapılanmaya aktarılmasından kaynaklanan ekonomik kayıplar da afetlerin ikincil etkilerindendir.
Afete uğramış, afetten etkilenmiş kişi. Olmuş ya da olması muhtemel afet ve acil durumlardan dolayı fiziksel, sosyal ve ekonomik yönden zarara uğrayan veya uğraması muhtemel kişi. (7269 sayılı Kanun)
Afeti yaşamış, can ve mal kaybına uğramış olan bireylerin içinde bulunduğu psikolojik duygu düzeyi. Bireylerin, normal yaşam düzenlerinin bozulması ile birlikte sinirlilik, kaygı, güvensizlik, vb. duyguları yoğun olarak yaşamaya başlamasını kapsamaktadır. Psikolojik ilk yardım ve psikolojik destek faaliyeti, afet sonrasında yapılması gereken sosyal çalışmalardandır.
Doğal, yapay veya her iki cins yoğun mineral malzemenin genellikle 100 mm?ye kadar çeşitli büyüklüklerdeki kırılmış veya kırılmamış tanelerinin bir yığını.
Çadır ve teknik donanımları en az -45/+45°C ısı değerleri arasında çalışmaya uygun, girişleri içeriye sıcak/soğuk nüfuzunu azaltmak amacıyla iki kademeli olan; ön kapıdan bir sahanlığa, ikinci kapı ile iç kısmına girilebilen çadır türü. Bu tip çadırların hastane amaçlı olanlarında çadır seti, dekontaminasyon, ara bağlantı, acil müdahale, laboratuar, yoğun bakım ve hasta gözlem, radyoloji ve ameliyathane üniteleri olarak kullanılmak üzere 8 adet çadır, 80 KW romörk kabinli jeneratör, soğuk sıcak iklimlendirme üniteleri ve ışık kulesi seti de dâhil olmak üzere gerekli teknik donanımlardan oluşan sistemdir.
Taşıyıcı sistem elemanları, münferit betonarme veya taş yığma temeller, bunlar üzerine oturan ahşap dikme ve çaprazlar, ahşap bağ kirişleri ve ahşap kat ve çatı döşemelerinden oluşan bir yapı türü.
malzeme kullanılarak yapılmış yapı.
Bir afet durumunda aynı evde yaşayan bireylerin afetin olası olumsuz etkilerinden korunabilmek veya afeti en az zararla atlatabilmek için neleri, ne zaman yapacaklarını gösteren, aile bireylerince konuşularak hazırlanmış ve unutulmaması gereken bir davranış planı.
Afet, silahlı çatışma gibi nedenlerden dolayı parçalanmış aileleri yeniden bir araya getirmek için Dördüncü Cenevre Konvansiyonuna taraf olan hükûmetlerin tüm tedbirleri alması gereğinden ötürü uluslararası hukuktan doğan bir yükümlülük.
Bir afetzede ailenin bir aylık temel gıda ihtiyacını karşılayacak nitelikte ve miktarda kuru gıda malzemelerini haiz yardım paketi.
Afetzedelerin normal hayatlarına dönmelerini sağlamak amacıyla 5 kişilik bir ailenin yemek pişirebilmesi, pişirilen yemeğin ayrı kaplarda yenebilmesi ve muhafaza edilebilmesi için tasarlanan basit mutfak gereçlerinden oluşan set.
5902 sayılı Kanuna göre, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının koordinasyonunda çalışılabilmesi için özel kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarına uygunluk belgesi verilerek tanınması işi.
Son on bin yıllık yakın geçmişte kırılmış olan ve gelecekte deprem üretme olasılığı olan fay. Üzerinde küçük depremler kaydedilen veya yıllık yer değiştirme hızı 1 mm? den büyük ve gelecekte kırılarak depreme yol açma ihtimali bulunan faylar da aktif fay olarak değerlendirilmektedir.
1900?den günümüze aletsel ölçümlerle kaydedilen depremler.
Afet sonrası o bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile tıbbi ilk yardımın yapılması için geçecek ilk 72 saatlik kritik süre. Sağlık konusundaki acil müdahale süresi bazı durumlarda çok daha az olmaktadır. Bireylerin ve yerel halkın afet sonrasında yetkililer ve ekipler gelene kadar ilk 3 gün kendi başına yeterli kapasiteye sahip olması istenen ve planlanan zaman dilimidir.
Bir yerleşim bölgesi ve sanayi kuruluşu için gerekli olan ulaşım, iletişim, elektrik, su, kanalizasyon, içme suyu şebekeleri ve bunların arıtma tesisleri gibi yapılarının tümü.
Kayaçların aşınması ve bozulması sonucunda oluşarak su, rüzgâr gibi dış etkenlerle taşınıp çukurlarda veya düzlüklerde biriken kaya parçaları, çakıl, kum, kil, silt gibi birikinti katmanı.
Üniversitelerin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulundaki 2 yıllık ambulans ve acil bakım teknikerliği programlarından mezun olmuş kişi.
Bir bölgede bir deprem serisi içinde meydana gelen en büyük deprem. Bu deprem öncesinde meydana gelen daha küçük depremlere öncü depremler, sonrasında meydana gelen daha küçük depremlere ise artçı depremler denilmektedir.
Nispeten daha sert ve yoğun kayalardan oluşan ve genellikle üzerinde taşlaşmamış ve gevşek yumuşak kayaçlar ile toprak örtüsü bulunan zemin katmanı.
Deprem, fırtına, hortum, çığ, kaya düşmesi, volkan, yangın, heyelan, ani sel, su taşkını, tsunami gibi yıkıcı etkileri aniden ortaya çıkan doğa kaynaklı afet.
Biyolojik silah olarak geliştirilmiş bacillus anthracis adlı bakterinin oluşturduğu ölümcül enfeksiyon. Doğada mevcut olan bacillus anthracis (şarbon sporu), biyolojik silah olarak laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda üretilebilmektedir. Üretiminin kolaylığı, zorlu koşullara dirençli oluşu ve solunum, deri teması gibi kolay yollarla enfekte etme özelliği şarbonun biyolojik silah olarak kullanılmasının sebepleridir. Vücuda girdikten sonra üremeye başlayan bakteri protein yapısında toksinler salgılar ve bu toksinler oldukça ölümcüldür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır.
Afet ve acil durumlarda afetzede veya kazazedenin yerinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışma.
Özel malzeme ve ekipman ile donatılmış, özel olarak arama/kurtarma ve yardım eğitimi almış, afet ve acil durumlara müdahale edebilen profesyonel personelden teşkil edilmiş birlik/ekip.
Afet nedeniyle güç durumda kalmış insanların, özel olarak eğitilmiş ve donatılmış resmî veya özel ekipler tarafından aranması, bulunması ve kurtarılmasına yönelik çalışma. Aynı zamanda bu afetzedelere acil müdahale yapılarak, zarar görmeden en yakın sağlık merkezine nakledilmesi de bu kapsamdadır.
Yerleşmelerin genel arazi kullanım biçimleri, gelişme yön ve büyüklükleri, başlıca bölgeleme kararları, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunlukları ile yapılaşmanın genel özellikleri, ulaşım sistemi gibi konularda ilke ve kararları belirleyen planlama faaliyeti. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için farklı tür ve ölçeklerde planlama kararları alınmadan önce, planlama yapılacak alanlardaki afet tehlikesi ve riskinin iyi bilinmesi ve arazi kullanım kararlarının, bu riskleri ortadan kaldıracak veya etkilerini azaltacak şekilde düzenlenmesi ana hedeftir.
Kişi, araç, malzeme ve binalar ile alanlar üzerinde etki gösteren kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin etki seviyesinin en aza indirilmesi için yapılan temizleme işlemi.
Bir arıtma tesisinde işlem gördükten sonra kullanılabilir hâle getirilmiş su.
Atık su yada içinde istenmeyen kimyasallar barındıran su içinde kirliliğe neden olan yabancı maddelerin fiziksel, kimyasal, biyolojik metotlarla atık sudan ayrılması işlemi.
Yapılan veya yaptırılan binalarda; borçlanma, feragat ve hak sahipliği iptali ve proje gereği hak sahibi sayısından fazla yapılma gibi nedenlerle afetzedelere verilmeyen veya borçlandığı hâlde teslim alınmayan bina. (7269 sayılı Kanun)
Ana depremin ardından aynı bölgede meydana gelen daha küçük deprem. Önceleri yoğun olan artçı depremlerin sayısı zaman içinde gittikçe azalarak haftalar, aylar ve bazen de yıllarca devam edebilir.
Sismik faaliyet veya depremlerin olmaması durumu.
Kömür, benzin, mazot gibi petrol ürünlerinin yanması sonucunda atmosfere yayılan kükürtdioksit ve azot oksitlerin, atmosferdeki nem ile tepkimeye girerek meydana getirdiği zararlı yağmur. Sülfürik ve nitrik asit gibi yakıcı asitler içeren bu yağmurlar, bitkileri kurutarak, ormanları yok ederek toprağı ve suları kirletirler; tarihi eserlere ve binalara zarar verirler. İnsanlarda yoğun solunum hastalıklarına yol açtıkları için büyük bir risk oluşturmaktadır.
Ulaşım, enerji ve iletişim hizmetlerinin durması ya da aksamasına yol açacak derecelere varan buzlanma biçimi.
Belli bir yerde, belirlenmiş veya kabul edilmiş limitlerden daha fazla miktarda kaydedilen kar yağışı. Normal değerlerin üzerinde kar yağışı olması durumu.
Belirgin veya normallerin altında olacak şekilde sıcaklığın aşırı düşük olması durumu.
Herhangi bir endüstriyel veya yaşamsal faaliyet sonunda oluşan, depolanan veya çevreye bırakılan katı ya da sıvı hâldeki madde.
Atıkların veya atık suyun tutulmasına yönelik olarak yapılmış olan baraj.
Evsel ve endüstriyel kullanımlar sonucunda kirlenmiş olan, özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş bulunan su.
İnsan sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla atık suyun izlenmesi, işlenmesi ve tasfiyesiyle ile ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik olarak yapılan iş ve işlem, takip edilen yöntem.
Çalışma yönteminden kaynaklanan veri eksikliği, ayrı uzmanlık gerektiren çalışmaların olma şartı nedeniyle yerleşime uygunluk bakmından hakkında tam ve güvenilir sonuca ulaşılmayan alan. Daha sonra yapılacak ayrıntılı jeoteknik çalışmalarla planlama esasları belirlenecek alanlardır.
Genel olarak kuvvetli yer hareketinin ivmesi, hızı veya şiddetini, depremin büyüklüğüne, uzaklığına ve geçtiği ortamın özelliklerine bağlı olarak azaldığını gösteren matematiksel ifade.
Solunum sisteminin en yüksek, derinin ise daha az düzeyde korunmasını gerektiren durumlarda kullanılan; A Düzeyi Koruyucu Kıyafete göre daha az koruma fakat daha fazla rahatlık sağlayan koruyucu kıyafet.
Taşıyıcı ahşap kolon ve kirişlerin oluşturduğu çerçeve sistem arasına kırık tuğla, kiremit veya çamur harç doldurulup içten ve dıştan ahşap çıtalarla kaplanarak yapılan duvarlardan oluşan bir ahşap karkas yapı türü.
Ana gayrimenkulden ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olan ve Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu bölüm.
Yapılacak ayni ve nakdi bağışların teşvik edilmesi, bu amaçla kampanyalar düzenlenmesi, kampanyaların yönlendirilmesi; bağışların toplanması, tasnif edilmesi, paketlenmesi, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve bağışçının bilgilendirilmesi gibi aşamalardan oluşan, afet öncesinde planlanması gereken faaliyetlerin tümü.
Afet sonrası kısa ve uzun süreli barınma ihtiyacının karşılanması süreci.
Afet yönetim merkezinin veya ilgili kurum ve kuruluşların afete ilişkin olarak yapacağı düzenli açıklamaları basın yayın aracılığı ile halka duyuran ve basın ile ilgili işleri düzenleyen özel eğitimli kişi.
Afet veya kriz durumunda topluma bilgi vermek amacıyla basın yayın mensuplarına belirli bir mekânda basın sözcüsü veya yetkili yöneticiler tarafından gerekli açıklamaların yapıldığı ve soruların cevaplandırıldığı toplantı.
Kurum, kuruluş, işletmeler ve bireysel olarak var olan kaynakların, afet olayı veya sürecinin alışılmamış, normal olmayan ve zorlu koşulları süresince yapılacak çalışmalarda durumu iyileştirici yönde ve olumlu sonuçlara ulaşmak amacıyla kullanılabilme düzeyi. Afet öncesinde hazırlık aşamasında bu yeteneğin geliştirilmesiyle, doğal ve diğer tehlikelerin olumsuz etkilerine karşı koyma ve direnebilme gücü oluşturulur. Başa çıkma kapasitesi veya baş edebilme kapasitesi olarak da ifade edilmektedir.
AFAD Başkanının başkanlığında, afet ve acil durumun boyutları, ihtiyaç duyulan tedbirlerin özellikleri ve acil durumun nitelikleri dikkate alınarak, asgari daire başkanı düzeyindeki yetkililerinin ve Başkanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi personelinin katılımıyla Başkanlıkça belirlenen yerde çalışmalarına başlayan ve gerektiğinde Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın/Başbakan Yardımcısının onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin de çalışmalara dahil edildiği merkez.
Yurt içinde ve yurt dışında meydana gelen afet ve acil durumlar ile ilgili olarak, hazırlık ve müdahale faaliyetlerinden, kamu kurum ve kuruluşları, afet ve acil durum yönetim merkezleri ve sivil toplum kuruluşları arasında, Başbakan adına koordinasyon ve iş birliğini sağlamak amacıyla AFAD personelinden oluşan ve 24 saat esasına göre çalışan merkez.
Cep telefonlarıyla radyo sinyalleri aracılığıyla iletişim kurulmasını sağlayan bir mobil iletişim ağının her hücresindeki sabit alıcı-verici aygıtı.
Jeolojik ve sismolojik verilere dayanarak belirli bir deprem kaynak zonu içinde ve belirli bir sürede meydana gelme ihtimali olan en büyük deprem.
Yapıların depreme dayanıklı olarak yapılabilmesi için tasarım hesapları yapılırken esas alınan gerçekleşebilir özelliği olan en şiddetli deprem. Deprem Yönetmeliği?nde bu deprem ?tasarım depremi? olarak adlandırılmaktadır.
Taşkını önlemek için sel suyunu denetimli biçimde tutup bırakmaya yönelik olarak yapılmış havuz ya da depo.
Düzensiz durumdaki sığınmacı veya göçmenlerin, kabul eden ülkeye varır varmaz bekletildikleri tesis. Bu gibi kişiler, mülteci kamplarına veya geldikleri ülkeye geri gönderilmeden önce statüleri belirlenmektedir.
Mevcut yasaya göre her il ve ilçe merkezi ile nüfusu beş bini aşan yerleşmelerde, mahallî ve müşterek olan, ilgili kanunla belirlenmiş hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş yerel yönetim birimi. Yasada ?Belde sakinlerinin mahallî ve müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi.? olarak tanımlanmaktadır.
Çimento, çakıl, kırma taş gibi iri agrega, kum gibi ince agrega ve suyun belirli oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen yapı malzemesi. Betonlara değişik amaçlar için katkı maddeleri de ilave edilebilmektedir. Farklı dayanım gücünü ifade eden beton standartları vardır.
Beton ve betonu güçlendirmek için beton içerisine konulan çelik çubuk, profil ve/veya liflerden oluşan karma yapı malzemesiyle elde edilen taşıyıcı sistem.
Temeller, kolonlar, kirişler, perdeler ve döşemeler gibi taşıyıcı sistem elemanları betonarme olan yapı türü.
Araştırma, planlama ve yönetimdeki karar verme yeteneklerini artırmak amacıyla çeşitli kaynaklardan gelen veya toplanan verileri işleyerek bilgi hâline çeviren ve bilgisayar ortamında erişime sunan sistemler.
Bilgisayar ve iletişim imkânlarıyla, günümüz ihtiyaçlarını en hızlı, etkin ve güvenli bir şekilde karşılamak için, her türlü bilgiye erişme, işleme ve yönetme sürecinde kullanılan ileri teknoloji sistemlerinin tümü.
Afetle ilgili inceleme ve araştırmalarla elde edilen veya öğrenilen haber, bilgi ve gerçeklerin bir bütünlük içinde halka açıklanması. Afet sonrasında meydana gelen olay, idarece yapılan ve yapılması planlanan işler, ayrıca halkın nasıl davranması gerektiği, halktan beklenen katkılar gibi konularda toplumun aydınlatılması eylemidir.
İnsanların alışkanlık ve davranış biçimlerini, belirli bir anlayış doğrultusunda değiştirmek amacıyla sürekli olarak yapılan eğitim ve bilgilendirme çalışmaları süreci.
Bilgi ve iletişim teknolojileri vasıtasıyla sağlanan her türlü hizmet, işlem, veri ve bunların sunumunda yer alan sistem veya sistemler.
Birleşmiş Milletler e üye olan 192 ülke tarafından 2015e kadar yerine getirilmesi planlanan ve Eylül 2000 de Birleşmiş Milletlerin New York Bin Yıl Zirvesinde resmîleştirilen sekiz hedef.1.Aşırı yoksulluğun ve açlığın yok edilmesi.2.Evrensel ilköğretimin sağlanması.3.Cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi ve kadınların güçlendirilmesi.4.Çocuk ölüm oranının azaltılması.5.Anne sağlığının iyileştirilmesi.6.HIV/AIDS, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele edilmesi.7.Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması.8.Kalkınmaya yönelik küresel iş birliğinin geliştirilmesi.
İnsanların oturma, çalışma, eğlenme, dinlenme, ibadet etme gibi çeşitli eylem ve işlevleri karşılamak amacıyla yapı elemanları kullanarak inşa ettikleri, üstü örtülü, kapalı ve içi kullanım amacına uygun tasarlanmış yapıların tümü. Binalar, ahşap, kerpiç, kâgir (yığma), betonarme, çelik gibi yapı malzemeleri kullanılarak inşa edilebilir.
İmar Yönetmeliği? ne göre aydınlık ve çıkmalar dışta tutulmak üzere binanın arsa zemininde kapladığı alan.
Binalarda taşıyıcı sistemlerinin büyük oranda kalıcı yer değiştirerek kısmen veya tamamen yıkılması ve çatının çökmesi durumu.İnsanların can ve mal güvenliği bakımından göçmüş durumdaki yapılara girmesine kesinlikle izin verilmez. Ayakta kalabilen yapıların ise yerel yönetimlerce ivedilikle göçertilip, tehlikesiz hâle getirilmesi işi, yasa gereğidir.
İnsanların güvenliği ve refahını sağlamak ve binaların göçme ve hasar görmelerine karşı dayanımını arttırmak amacıyla yapının tasarım, malzeme ve insan açısından kontrolünü sağlamayı amaçlayan kural, mevzuat ve ilgili standartlarını belirleyen belgeler. Bina yönetmelikleri, hem teknik hem de fonksiyonel standartlardan oluşabilir.
Afet ve acil durum yaşantılarının doğurduğu sıkıntıları ve travma sonrası ortaya çıkabilecek bazı psikolojik bozuklukları tanımlamaya veya çözümlemeye yönelik olarak uzman psikologlar tarafından yapılan psikososyal destek amaçlı görüşme.
1990-1999 yılları arasındaki on yıl için Birleşmiş Milletler Genel kurulunca kabul edilmiş olan ?Doğal Afetlerin Azaltılması Uluslararası On Yılı? nın sona ermesinden sonra bu on yıl içinde gerçekleştirilen faaliyetlerin geliştirilmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi için oluşturulan yeni uluslararası strateji. Stratejinin ana hedefi? Afetler ve Riskleri Azaltarak 21inci Yüzyılda Daha Güvenli Bir Dünya Oluşturmaktır.?
Birleşmiş Milletler tarafından, dünya çapındaki mültecileri korumak için yapılan uluslararası hareketleri düzenlemek, liderlik etmek ve mülteci sorunlarını çözmekle yetkilendirilmiş birim.
Bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütün.
Biyolojik harp maddeleri kullanılan saldırılara karşı savunma önlemleri saptanan veya icra etmede kullanılan yöntem, plan ve usul.
İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde her türlü hastalık yapıcı, zehirleyici veya ölümcül özellikleri bulunan canlı organizmalarn, bu organizmaların ürettiği biyolojik maddeler ve emniyetsiz laboratuvar prosedürleri gibi koşulların oluşturduğu tehditlerin tümü.
1951 Mülteci Sözleşmesi?nden önce yürürlükte olan uluslararası belge hükümlerinde, tüzük ve ilgili BM Genel Kurul kararları kapsamında, BMMYK tarafından mülteci olarak tanınan kişi. Türkiye 1951 Sözleşmesi?ni ?coğrafi kısıtlama? ile imzalamıştır. Bu kısıtlamaya göre, Avrupa ülkeleri dışından gelen sığınmacılara Türkiyede mülteci statüsü tanınmamaktadır. Bunun yerine, Sözleşme hükümlerine göre mülteci statüsü taşıyan kişileri sığınmacı olarak tanımlamakta ve üçüncü bir ülkeye yerleştirilene kadar geçici koruma sağlamaktadır. 144 ülkenin taraf olduğu 1951 Sözleşmesi?ne bu kısıtlamayı getiren sadece 4 ülke mevcuttur: Kongo, Madagaskar, Monako ve Türkiye.
Bina türü yapıların zemin katının altında yer alan kat veya bu katların genel adı.
Rüzgârların karada, denizde ve kıyıdaki varlıklar üzerinde yaptığı etkiye göre düzenlenmiş, 13 derecelik (0 ve 12 dâhil) uluslararası rüzgâr şiddet cetveli. Bu skalaya göre 0 derece havanın sakin, rüzgârın olmadığı ve denizin çarşaf gibi düz olduğu durumları tanımlarken, derecesi 12 olan rüzgârlar, kasırga olarak adlandırılır.
Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması, nefes borusuna sıvı dolması, nefes borusuna yabancı cisim kaçması, asılma, akciğerlerin zedelenmesi, gazla zehirlenme, suda nefessiz kalma gibi nedenlerle vücuttaki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma meydana gelmesi durumu.
Patlayıcı maddelerin uzman kişilerce, insanlara ve çevreye zarar vermeden özel teknik ve ekipman kullanarak etkisiz hâle getirilmesi veya patlatılması işlemi.
Sabotaj veya soygun eylemlerinde belirli bir hedef veya amaca ulaşabilmek için patlayıcı madde yerleştirilerek yaratılan tehdit.
Sabotaj amacıyla patlayıcı madde yüklenerek bomba hâline getirilmiş araç.
Zarfı açıldığında patlayacak şekilde hazırlanmış olan sabotaj amaçlı posta gönderisi. İçine patlayıcı yerine, hastalık yapıcı biyolojik veya kimyasal madde yerleştirilerek hazırlanmış mektuplar, terör oluşturmak amacıyla kullanılabilmektedir.
Sarsıntı, uzaktan kumanda, elektronik veya zaman ayarlı düzeneklerle infilak edecek şekilde hazırlanmış, sabotaj veya terör amaçlı, içinde bomba bulunan paket.
Zararlı böceklerin bir bölgede aşırı derecede artmasıyla veya bu böceklerin başka bir bölgeye taşınmasıyla ortaya çıkan istila. Bunların içinde en yaygın ve en zararlı olanı, belirli atmosferik koşullarda sayıları artan ve sürüler hâlinde başka bölgeleri etkileyen çekirgelere bağlı olarak ortaya çıkan afettir. Özellikle Kuzey Afrikada ve Arabistan Yarımadasında yaygın olarak bulunan çöl çekirgeleri, en çok tanınan ve biyolojik afete dönüşebilen olaylara neden olan çekirge türleridir. Vaktiyle bu afetin artmasından ötürü Osmanlı?da Çekirge Kanunu bile çıkarılmıştır.
Mekânsal strateji niteliğinde ve sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini bölgesel olarak üst ölçekte belirleyen plan. Sektörel hedef ve politikaları, yerleşmelerin gelişme potansiyellerini, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımlarını belirleyen ve bölgeler arası gelişme farklılıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan planlardır. Kalkınma Bakanlığı, bölge planları hazırlığı ve koordinatörlüğü için kalkınma ajanslarını görevlendirmiştir.
Şehir planlaması disiplininde yerleşimlerin işlevsel açıdan konut, ticaret, sanayi, yönetim vb. bölgelere ayrılarak planlanması sistemi.
Ülke genelinde, deprem kaynak zonlarında meydana gelebilecek en büyük depremler, bunların neden olabileceği kuvvetli yer hareketi ivme değerleri ve azalım ilişkileri esas alınarak hazırlanan, yapı tasarımındaki hesaplamalarda kullanılan, zonlanmış etkinlik dereceleri hâlinde deprem tehlikesini gösteren küçük ölçekli bölgeleme haritası.
Birden çok il, ilçe veya köyde hasar ve kayıplara yol açan ya da bir il, ilçe veya bölgenin fiziksel, ekonomik ve sosyal yapısını etkileyen büyük afet. Bu durumda Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığınca tek tek genel hayata etkililik kararı alınması yerine, afetten etkilenen tüm bölge için bölgesel afet kararı alınmakta ve bölgede evleri yıkılan veya hasar gören herkese, ilgili yönetmelikte belirlenmiş olan genel hayata etkililik koşulları dikkate alınmadan yardım edilmektedir.
Hastalık yapıcı (patojen) organizmaların sebep olduğu ve bireyden bireye ya da türden başka bir türe geçebilen hastalık.
Hava sıcaklığının sıfır veya sıfır derecenin altına düşmesiyle, sıvı yüzeylerin donarak buz hâline gelmesi. Sıcaklığın 0 derece ila eksi 10 derece arasında olduğu yerlerde şeffaf buzlanma oluşur ve yol satıhları gözle görülemeyen buzla örtülür. Kış aylarında buzlanma, yolları güvensiz hâle getiren ve ulaşımı büyük ölçüde aksatan etkenlerin başında gelmektedir.
İçerdiği kimyasal bileşenlerden dolayı püskürtüldüğü yüzeylerde buzlanmanın engellenmesi işlemi. Kar yağışı başlamadan önce, yollarda, köprü ve viyadüklerde kaya tuzu gibi donma noktasını düşürücü kimyasal maddeler kullanılarak buzlanmanın önlenmesine çalışılır. Bu yüzeylerde 2,5 cm ve daha fazla kar toplandıktan sonra yapılan işlem ise buzlanmanın giderilmesi işlemidir. Ayrıca, araçların yolda kaymalarını önlemek için bazı yerlerde kum, mıcır, cüruf gibi maddeler de kullanılmaktadır. Uçakların dış yüzeyi de aşırı soğuklarda buzlanmayı karşı ?glikol? bileşimli sıvıyla yıkanmaktadır.
Afetlerle baş edebilen, dayanıklı ve dirençli bir toplum oluşturmak için tüm tehlikeleri dikkate alan, afet yönetiminin önleme, zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken önlemleri, toplumun tüm güç ve kaynaklarını kullanarak gerçekleştirebilen bir yönetim süreci; entegre afet yönetimi.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği durumlarda kullanılan, A ve B düzeyi koruyucu kıyafetlere göre daha az koruma fakat uzun süreli operasyonlarda kolay hareket etme olanağı sağlayan koruyucu kıyafet.
Terör veya sabotaj amacıyla üzerlerine patlayıcı maddeler yerleştirilen canlıların (insan veya hayvan) potansiyel bomba hâline gelmesi; intihar saldırısı.
Kişinin yanında taşıyabildiği kablosuz telefon, mobil telefon. Afet anında gereksiz yere kullanılmaması tavsiye edilir.
Kaza veya afetlerde hayatını kaybeden kişilerin taşınması amacıyla kullanılan hijyenik özellikte plastik torba.
Kadın ve erkeklerin sahip olduğu haklar arasındaki farklılık. Kadın haklarının erkeklerle aynı düzeyde olmamasından kaynaklanan ayrımcılık durumu, afetlerden etkilenen toplumdaki psikososyal sorunları daha da ağırlaştırmaktadır.
Yerin içi boyunca sadece dalga ilerleme yönüne paralel ve/veya dik yayılan, kayıtçıya ilk önce varan birincil ve ikincil (P ve S dalgaları) yüksek hızlı sismik dalgalar. Sismik hareketlere bağlı olarak yer kürede oluşan elastik dalgalar.
Belli bir konumu ve biçimi olan nesnelere (coğrafi varlıklara) ait grafik ve grafik olmayan bilgilerin toplanması, depolanması, işlenmesi, analizi ve gösterimine yönelik araçlar sunan; donanım, yazılım ve işlem bileşenlerini bütünleşik olarak içeren bilgi sistemi.İlişkisel veri tabanlarını kullanarak alansal yorumlamalar yapmaya ve harita bazlı çıktılar almaya imkân veren coğrafi bilgi sistemleri, özellikle afet tehlikesi ve riskinin belirlenmesi ve karşı önlemler alınması gibi konularda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Bir koordinat sisteminde tanımlanan ve bu konumla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilendirilen bilgi.
Telsiz haberleşmelerinde kişi ve istasyonlar için önceden verilen ve diğer kullanıcılara duyurulan isim olarak kullanılacak kimliklendirme.
Meyilli, rüzgâr erozyonuna duyarlı, ince kumlu yapıdaki yamaçların stabilizasyonunda kullanılan erozyondan korumaya yönelik yapılan set.
Yardım çalışanlarına yapılan psikososyal destek çalışmalarını, yardım hizmetleri sırasında kullanılacak bilgilerin, broşürler, toplantılar ve benzeri etkinliklerle yardım çalışanlarına iletilmesi, paylaşım ve destek toplantıları düzenlenmesi; çalışanları etkileyen olumsuz faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin etkilerinin azaltılması yönünde girişimlerde bulunulması gibi faaliyetlerin tümü. Yardım çalışanlarının, çalışmalarını yürütürken etkilenen kişilerle kurdukları iletişimden, kime, hangi yardımı, ne şekilde yapacağı noktasına kadar gelen süreçte uygun şekilde bilgilendirilmesi ve desteklenmesi de bu psikososyal müdahalenin bir parçası olmaktadır.
Kurak ve yarı kurak bölgelerde kuru dere yataklarındaki ince, iri taneli ve gevşek birikintilerin şiddetli yağışlar sırasında sel sularıyla karışarak yamaçtan hızla akması. Çamur seli olarak da adlandırılan bu olaylara çöküntü havzalarında rastlanmaktadır. Ülkemizde 1995 yılında Isparta?nın Senirkent ilçesinde Büyük Menderes havzasında meydana gelen çamur akması afetinde 74 kişi hayatını kaybetmiştir.
Bitişik durumda olan binaların kat adetlerinin veya döşeme seviyelerin farklı olması durumunda deprem anında çarpışma nedeniyle ortaya çıkabilecek durum.
Yük taşıma kapasitesine sahip çelik profillerin bir birlerine perçin, bulon ve çeşitli kaynak tipleriyle doğrudan veya ek çelik elemanlar ile birleştirerek oluşturulan çok parçalı yapı sistemi.
Canlıların yaşamsal ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortam.
İnsan faaliyetleri ve davranışları ile bazen de doğa kaynaklı afetlerle birlikte gelişerek mevcut temel doğal kaynaklara zarar veren veya doğal süreçleri tersine çeviren oluşum. Potansiyel etkileri çok çeşitli olmakla birlikte, doğa kaynaklı afetlerin meydana geliş sıklığını ve şiddetini etkileyerek genelde zarar görebilirliğin artmasına sebep olur. Toprak verimsizliği, ormansızlaşma, çölleşme, kırsal arazi yangınları, biyolojik çeşitliliğin yok olması; su, toprak, hava kirliliği, iklim değişimi; deniz seviyesi yükselmesi, atmosferde ozon seyrelmesi gibi bozulmalar örnek verilebilir.
Doğal kaynakların akılcı kullanımını sağlamak amacıyla kalkınma planları ve varsa bölge planları temel alınarak yapılan, korunması gereken alanlarla, tarım, sanayi, konut, ulaşım, turizm vb. arazi kullanım kararlarını, politika ve stratejilerini belirleyen üst ölçekli bir fiziki plan. Sürdürülebilir ve dengeli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik gelişme ile ekolojik kararların birlikte düşünülmesine imkân veren, ölçekleri 1/25000, 1/50000 veya 1/100000 olabilen, plan notları ve plan açıklama raporuyla beraber bir bütünlük arz eden planlardır. Yasada Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan; Mekansal Planlama Yönetmeliğinde ise ?Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50000 veya 1/100000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan plan? olarak tanımlanmaktadır.
Doğal çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etki.
Ulusal mevzuat veya taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler gereğince koruma altına alınan alanlarla, ekolojik değeri olduğu için koruma altına alınmış alanların tümü.
Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut bozulmaları gidermeye, çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini önlemeye yönelik çalışmaların tümü.
Doğal ve yapay çevre unsurlarının sürdürülebilir kullanımı ve gelişimini sağlamak üzere yerel, bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin uygulanması süreci. Bunu sağlamak için idari, teknik, hukuki, politik, ekonomik, mali, sosyal ve kültürel araçlar kullanılır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 03.10.2013 tarih ve 28784 sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği?nde belirtilen tanıma göre Bakanlıkça çevresel etki değerlendirmesi gereklidir kararı verilen bir proje için belirlenen özel formata göre hazırlanacak rapor.
Çevre Kanunu?na göre gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaların tümü.
Ekosistemde yaşanacak değişimlerin yaşamı olumsuz etkileme olasılığı.
Dağ yamaçları gibi eğimli yüzeylerde biriken büyük kar kütlelerinin kendiliğinden veya tetikleyici bir etki sonucunda dengenin bozulması nedeniyle, aniden ve büyük bir hızla harekete geçip yamaç eğimi yönünde gösterdiği akma hareketi.
Çığ düşmesi olasılığının yüksek olduğu yerlerde çığ tehlikesi ve riski konusunda halka, dağcılara, kayakçılara ve görevlilere, çeşitli iletişim araçları ile duyuru yapılması.
Yasal düzenlemesi olan, tehlike ve risk haritaları yapan, turizm tesisleri, binalar, trafik altyapıları çığ tehlikesi olan alanlara yapılmasını engelleyen veya tedbirler alan, daha önce çığ meydana gelen alanlarda kontrol ve yapısal önlemler, erken uyarı, izleme gerektiren risk yönetim süreci.
Tek bir tehlikeye takılıp kalınmadan, afetlere neden olabilecek ikincil tehlikelerin de ele alınıp değerlendirilmesine yönelik rasyonel yaklaşımların tamamı.
Kapalı mekânlarda deprem sırasındaki davranış biçiminin esasını ifade eden hedef küçülterek depremin etkilerinden korunma davranışı ve sloganı.
Yer altı boşluğu üzerinde uzanan örtü malzemesinin, aşağıya doğru düşey yönde yer değiştirmesi ve yer kabuğunun bir kısmının çökmesi durumu.
Yer altındaki boşlukların, kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukların tavan blokunun çökmesi sonucu oluşan küçük depremler.
Kurak, yarı kurak ve az yağış alan bölgelerde iklim değişiklikleri, insan faaliyetleri, doğal etmenler gibi faktörlerden kaynaklanan verimli toprak kalitesinin bozulması. Toprağın aşırı kullanımı, aşırı otlatma, hatalı sulama yöntemleri, ormanların tahribi ve ekolojik dengenin bozulmasıyla meydana gelen iklim değişiklikleri, çölleşmeye neden olan etmenlerin başında gelmektedir.
Tehlikeli maddenin cilde bulaşma olasılığının bulunmadığı durumlarda kullanılan, en az seviyede koruma sağlayan koruyucu kıyafet.
Doğa kaynaklı afetlerden doğrudan etkilenen topluluklardaki bireylerin, coğrafi koşullar ve sosyokültürel nedenlerle yıkılmış ya da hasar görmüş olsa da, hemen her zaman evlerinin eski yerinde veya yakınlarında kalmak istemelerinden dolayı, oldukları yerde hizmet alabilmelerini sağlayan yerleşim biçimi. Bu durumda afetzedelere yakınlarının yanında veya hasar gören konutlarının yakınında barınma üniteleri tesis edilir. Afetzedeler, yerelde var olan kaynaklardan su, temizlik, gıda, pişirme ve diğer ihtiyaçlarını karşılar.
Afet sonrasında, afetten etkilenen bir gruba yardım malzemelerinin ulaştırılması.
bk. arındırma.
İlgili mühendis ve mimar meslek odalarına üyeliği devam eden ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından denetçi belgesi verilmiş mühendis ve mimar.
Deniz araçlarını ve/veya kişileri tehlikeye sokan; kıyıya, açık deniz yapılarına veya çevreye ciddi zarar vermeyle sonuçlanabilecek olay. 31.12.2005 tarih 26040 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ?Deniz Kazalarının İncelenmesine İlişkin Yönetmelik? e göre deniz kazası, ?Gemide olan bir olaydan kaynaklanan ve/veya bir gemi ile ilişkili olarak; ölüm veya ölüm tehlikesi bulunan, tam/kısmi uzuv kaybı ile sonuçlanan yaralanmalar; insan kaybı; geminin batması veya terk edilmesi yahut kayıp sayılması; gemide maddi hasar meydana gelmesi; geminin çatışmaya uğraması, geminin karaya oturması; gemi veya gemilerden kaynaklı çevresel zarar oluşması gibi sonuçların bir veya birden fazlasını meydana getiren olay? dır.
Sahili koruyan ve iç kısımlara yönelik taşkınları önleyen, sahil şeridindeki sağlam duvar.
Herhangi bir zamandaki deniz seviyesinin karadaki sabit bir noktaya göre belirlenmesi.
Deniz seviyesinin geçici veya sürekli olarak yükselmesi. Ay?ın devirsel hareketleri, atmosfer basıncı değişimi ve şiddetli rüzgâr gibi meteorolojik faktörler, büyük tektonik hareketlerle oluşan deprem, kıyı çökmesi, heyelan, küresel ısınma ve buzul erimeleri gibi nedenlerle olmaktadır. Geçen yüz yıllık sürede ortalama deniz seviyesinin 10-15 cm yükseldiği hesaplanmaktadır.
denizde kurtarma (İng. sea rescue) Hem antlaşmalarda hem de uluslararası teamül hukukunda yerleşik bir kural gereği, denizde tehlike altındaki kişileri kurtarma görevi. Kurtarılan kişilerin sınırlarına ulaştığı bir devlet bu kişilerin gemiden indirilmesini reddedebilir ve gemi kaptanından bu kişilerin yetki alanı dışına çıkarılmasını talep edebilir veya gemiden indirilmelerini yerleştirme, bakım ve idame işlemlerinin geminin kayıtlı olduğu devlet veya diğer devletler veya uluslararası örgütler tarafından garanti edilmesi şartına bağlayabilir.
bk. kendine yabancılaşma.
Tektonik kuvvetlerin veya volkan faaliyetlerinin etkisiyle yer kabuğunun kırılması sonucunda ortaya çıkan enerjinin sismik dalgalar hâlinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü kuvvetle sarsması olayı.
Türkiye Deprem Bölgeleri haritasıyla belirlenmiş tehlike bölgelerinde yapılacak bina türü yapıların, depreme dayanıklı olarak inşa edilebilmesi için gereken hesap esasları ile yapım kurallarını, binaların önem derecesi ve yerel zemin koşullarını da dikkate alarak belirleyen yönetmelik.
bk. elastik dalga.
Depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemek amacıyla AFAD Başkanın başkanlığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı, deprem konusunda çalışmaları bulunan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından bildirilecek en az on üniversite öğretim üyesi arasından Başkan tarafından belirlenecek beş üye ile akredite edilmiş ilgili sivil toplum kuruluşlarından Başkan tarafından belirlenecek üç üyeyi kapsayan 5902 sayılı Kanun ile oluşturulan kurul.
Sınırlı bir alan ve belli bir sürede çok sayıda deprem meydana gelmesi. Büyüklükleri yani magnitüd değerleri birbirine çok yakın olduğundan ana şok veya artçı deprem olarak adlandırılmayan bir seri depremi kapsar.
Deprem öncesinde, kaynak zonlarında ölçülen veya gözlenen arz manyetik ve elektrik alanlarındaki değişimler, yer kabuğundaki farklılaşmalar, yeraltı su seviyesindeki ve suların asal gaz yoğunlaşmasındaki, depremsellikteki değişimler gibi fiziksel parametrelere verilen genel ad. Deprem oluşumuyla ilişkileri, matematiksel temele dayanan bilimsel çalışmalara konu olmaktadır.
Deprem yer hareketi hızının birim zamandaki değişim değeri. Birimi ?gal? olan ivme değeri, deprem mühendisliğinde, yerçekimi ivmesi g?nin yüzdesi olarak ifade edilir.
Depremlerin, nükleer patlamaların vb olayların yeryüzünde yol açtığı sarsıntıları kaydeden aracın (sismograf) yaptığı kayıt, sismogram.
Değişik yön ve doğrultuda birden çok diri fay veya fay parçalarından oluşan ve her noktasında hasar yapacak bir deprem meydana getirme olasılığının eşit olduğu kabul edilerek sınırlandırılmış bölgelerin her birine verilen ad.
Gelecekte olabilecek bir depremin yeri, zamanı ve büyüklüğünün bilimsel olarak kabul gören çok disiplinli yaklaşım ve yöntemler kullanılarak büyük bir doğrulukla belirlenmesine yönelik çalışma.
Tektonik levha (plaka) sınırlarında oluşan ve bu sınırlar boyunca büyük depremlerin meydana geldiği küresel ölçekteki zonlara verilen ad. Ülkemizin de içinde bulunduğu Alp-Himalaya deprem kuşağı, Akdeniz?den başlayıp Hindistan?a kadar uzanmaktadır.
Yerleşim alanlarının stratejik planlarıyla bütünleşik, deprem zararlarını azaltmayı hedefleyen, deprem afeti olayının öncesi, anı ve sonrasında yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemleri içeren, yaşam kalitesi artırılmış bir toplum oluşturma yönünde ilerleyen dinamik ve katılımcı bir planlama süreci.
Deprem odak noktasının yeryüzündeki iz düşümü. Genel olarak depremin en kuvvetli hissedildiği ve en çok hasar yaptığı bölge içinde veya hemen yakınındadır.
Deprem riskinin belirlenmesi ve depreme dayanıklı yapı yapılmasını amaçlayan çok disiplinli mühendislik dalı.
bk. afet müzesi.
Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir. Yerin 0-60 km derinliğinde olan depremler sığ depremler, yerin 60-300 km derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan depremler ve yerin 300 km?den fazla derinliğinde olan depremler ise derin depremler olarak tanımlanır. Türkiyede olan depremler; genellikle sığ depremlerdir ve derinlikleri 0-60 km arasındadır.
Yerküre içinde, depreme neden olan kırılmanın başladığı ve enerjinin açığa çıktığı yer. İç merkez olarak da adlandırılmaktadır. Aslında deprem odak noktası, bir nokta değil bir bölgedir.
Deprem tehlikesinin gerçekleşmesi durumunda, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıpların meydana gelme olasılığı. Bu çalışmaların temelini sismik tehlike analizleri oluşturur.
Deprem sonucu olan sismik dalgalarla yerin yapısını çözmeye çalışan sismoloji alanı.
Depremlerin insanlar, çevre, yapılar ve doğa üzerinde meydana getirdiği etkiler, hasarlar veya değişimlerin gözleme dayalı olarak derecelendirilmesi. Şiddet yalnızca depremin büyüklüğüne değil, merkez üssünden uzaklığa ve o yerin yerel zemin yapısına da bağlıdır. Depremin şiddeti tek bir yapı veya yapı gurubu üzerindeki etkiyi değil, bir yerleşmedeki farklı yapı türlerinde meydan gelen toplam hasarları göstermektedir. Uzun süreli gözlemler sonucunda hazırlanmış ve uluslararası alanda kabul görmüş şiddet cetvelleri bulunmaktadır. Deprem şiddetini 12 derece üzerinden tanımlayan ve ülkemizde de kullanılan bu cetveller arasında Medvedev Sponheuer-Karnik (MSK), Değiştirilmiş Mercalli şiddeti (MMI) ve Avrupa Makro sismik şiddet cetveli (EMS) sayılabilir.
Belirli bir bölgede, belirli büyüklükteki bir depremin öngörülen belirli bir zaman içerisinde meydana gelme olasılığının bilimsel olarak kabul gören yaklaşım ve yöntemlerle tahmin edilmesi süreci.
Hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belirli bir yerde ve belirli bir zaman aralığında oluşma ihtimali.
bk. deprem bölgeleri haritası.
Yapıların muhtelif taşıyıcı elemanlarına yerleştirilen ileri teknoloji ürünü elemanlar ile depremlerin yapılar üzerindeki yıkıcı etkilerinin azaltılması.
Depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değer. İlk olarak 1936 yılında ?Richter? tarafından tanımlandığı için bu adla anılır. Farklı sismik dalga verilerini ve belirli kriterleri kullanarak çeşitli deprem magnitüdü hesaplama yöntem ve formülleri geliştirilmiştir. Md, Ms, Ml, Mb, Mw şeklindeki kısaltmalarla ifade edilirler. Sismolojide en çok kullanılan büyüklük değerleri, cisim dalgası fazından hesaplanan Mb, yüzey dalgasından hesaplanan Ms ve dalga şekilleri modellemesinden hesaplanan Mw değerleridir.
bk. sismik enerji.
Yapılar üzerinde hasara yol açan kuvvetli yer hareketinin devam ettiği süre. Kuvvetli yer hareketini kaydeden ivme kayıtçıları kullanılarak elde edilir.
bk. deprem kestirimi.
Depremlerin zaman ve mekân içindeki oluşum miktarı ve sıklığı.
Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını olumsuz olarak etkileyen, yaşamını ve fiziksel sağlığını bozan bir duygu durum bozukluğu, çökkünlük; ruhsal çöküntü.
Kişinin dış dünya algısında ya da yaşantısında garip ya da gerçek dışı (kişilerin yabancı ya da mekanik görülmesi gibi) olacak şekilde değişiklik, çevreye yabancılaşma.
Afet bölgesine destek olmak üzere AFAD tarafından belirlenen il grupları. Destek iller, iki grupta tanımlanmıştır. ?1. grup destek iller?, seviye etki derecesine göre kendi hizmet grupları ile birlikte afet bölgesine destek olacak bölge ve komşu illerden oluşturulan il gruplarıdır. ?2. grup destek iller? ise seviye etki derecesine göre kendi hizmet grupları ile birlikte afet bölgesine destek olacak ve gerektiğinde hizmet gruplarının desteğini bizzat devam ettirecek illerden oluşturulan il gruplarıdır.
Belli bir matematik hesaplama yöntemine dayalı, kesin sonuca ulaşan (tahmini veya olasılığa dayalı olmayan, belirsizlik içermeyen) modelleme türü.
Kapsama alınan bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar ile tarımsal yapılar ve çiftlik hayvanları için, afetler dâhil çeşitli tehlikelerin neden olacağı zararları teminat altına alan sigorta. Ülkemizde bu sigortalar için devlet tarafından prim desteği verilmektedir.
1951?de imzalanan Mültecilerin Hukuki Durumlarına Dair Sözleşme? nin 1a maddesinde belirtilen ölçütler kapsamında devletler tarafından mülteci olarak tanınan ve sözleşme kapsamında çeşitli haklara sahip kişiler.
Hastalık yapıcı organizmaların yok edilmesi ya da etkisiz hale getirilmesi için cansız nesnelere uygulanan işlem.
bk. deprem merkez üssü.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından yabancı ülkelere, uluslararası yardım konsorsiyumlarına, yabancı sivil toplum kuruluşlarına, özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişilere yapılacak hizmetler dâhil her türlü yardım ile uluslararası ve bölgesel kuruluşlara yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan veya üyelikten kaynaklanan katkı payları, aidat ve sair ödemelerin tümü.
Deprem, genleşme, farklı oturma gibi hareketlerin yapılardaki etkisini karşılayabilmek için yapıdaki farklı bloklar arasında bırakılan boşluğa verilen ad.
Devletlerin sınırları dışında, kendilerine yargı muafiyeti sağlanan yerlerde, kendisine zulmeden bir otoriteye karşı koruma talep eden bireylere sağladıkları koruma. Diplomatik sığınma, diplomatik misyon ve misyon başkanlarının özel malikanelerinde, savaş gemilerinde ya da savaş uçaklarında sağlanabilir.
Bir birey veya topluluğun tehlikeli bir oluşumun etkilerini, zamanında ve etkili olarak tahmin etme, öngörme, önleme, azaltma ve iyileştirme kapasitesi.
Çoğu kez bütünleşmiş bilinç, bellek, kimlik ya da çevrenin algılanması işlevlerinde ortaya çıkan bozulma. Bozukluk ani ya da yavaş, geçici ya da kronik olabilir.
Deprem, sel, heyelan, çığ, kuraklık, fırtına, dolu, hortum, kuraklık, göktaşı düşmesi v.b. gibi oluşumu engellenemeyen jeolojik, meteorolojik, hidrolojik, klimatolojik, biyolojik ve kaynağı dünya dışında olan tehlikelerden kaynaklanan doğa olaylarının sonuçlarına verilen genel ad.
bk. doğa kaynaklı afet.
Mikro finans kavramı ve uygulamasından sonra ortaya çıkan ve sigorta hizmetlerinin düşük gelir grubundaki bireyler ve işletmelere ulaştırılmasını amaçlayan bir yöntemle doğa kaynaklı afet risklerini teminat altına alan sigorta türü. Mikro sigortalar, genellikle toplumsal bir dernek, vakıf, proje, risk havuzu uygulaması gibi dayanışma unsurları ile iş birliği içinde verildiğinden, ilgili bazı masrafları başkalarıyla paylaşılabilir.
Zorunlu deprem sigortası teminatı sunmak amacıyla 27 Eylül 2000 tarihinde 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş, Mayıs 2012? de 6305 sayılı Kanun hâline dönüştürülmüş, kâr amacı gütmeyen kamu kurumu. Yedi kişilik bir yönetim kurulu dışında herhangi bir teşkilatı yoktur. Faaliyetlerini dışarıdan hizmet satın almak yoluyla diğer sigorta şirketleri üzerinden yürütmektedir. Kısaca ?DASK? olarak adlandırılmaktadır.
Doğa kaynaklı afetler nedeniyle yapı ve altyapılarda, sınai, ticari, tarım ürünlerinde meydana gelen hasar, zarar ve kayıpları maliklerine karşı teminat altına alan ve zararların tazminini öngören sigorta sistemi. Türkiye?de yalnızca belediye hudutları ve mücavir alan sınırları içindeki konut türü yapılar, deprem hasarlarına karşı zorunlu olarak Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından sigorta edilmektedir. Ayrıca, yasaya göre doğa kaynaklı afetlere karşı Tarım Sigortaları sistemi de uygulanmaya başlanmıştır. Tarım sigortaları kapsamında bitkisel ürün, kümes hayvanları, sera ürünleri, büyük ve küçükbaş hayvanlar için de sigortalama yapılmaktadır.
Zulüm görebilecekleri bir ülkeye doğrudan geri gönderilmemesine rağmen, sığınma hakkı verilmeyen veya başvurusunu incelemeye istekli bir devlet bulunamayan ve sığınma amacıyla ülkeler arasında dolaştırılan mülteciler.
Betonarme yapılarda çeşitli mekânları birbirinden ayırmak amacıyla delikli tuğladan üretilen, taşıyıcı sisteme dâhil olmayan, ancak betonarme çerçeveler arasında bulunduğunda yapının deprem davranışı üzerinde önemli etkileri bulunan eleman.
Deniz ve göl kıyıları ile diğer gerek duyulan yerlerin kaya ve toprak gibi malzeme ile doldurularak elde edilen zemin.
Yağmur damlalarının donması ile oluşan küçük buz parçacığı.
Çapları 5 ila 50 mm, bazı durumlarda çok daha büyük küresel veya düzensiz buz parçacıklarının (dolu taşları) şiddetli rüzgârla birlikte yağması.
Yer ve yere yakın seviyelerdeki hava sıcaklığının donma seviyesinin altında olduğu durumlarda, hava içindeki su buharının yoğunlaşması sonucu yerde oluşan buz tabakası veya kristallerine verilen ad.
Burun, kulak, parmaklar gibi çıplak uzuvların yüzeyinde aşırı soğuk nedeniyle oluşan yara.
Betonun çekme dayanımını arttırmak için içerisine yerleştirilen çubuk hâlindeki inşaat demiri.
Yağışın drenaj sisteminin (doğal ya da insan yapısı) taşıyabileceğinden daha hızlı yağması nedeniyle düştüğü yerde veya düştüğü yere yakın bir noktada göllenmesi sonucu oluşan taşkın.
Ortamdaki duman yoğunluğundaki yükselmeyi algılayan ve yangın tehlikesi olduğunu sesli uyarı olarak duyurabilen cihaz. Kapalı mekânlar için yangın tehlikesine karşı en etkili ve en ucuz araçtır. Duman dedektörleri, dumanı algılayan bir sensör ile insanları uyaracak şiddette ses çıkaran elektronik zil olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır.
Belirli sayıdaki eğitmen adayına verilen özel bir geliştirme eğitimi. Aldıkları afet eğitimini ve sahip oldukları bilgileri, başkalarına hangi metotlar ve araçları kullanarak en etkin şekilde aktaracakları konusunda yapılan eğitimlere verilen genel ad.
Bir yapıda bağımsız bölümün dışında olup doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan garaj, kömürlük depo gibi yerlere verilen genel ad. Buna müştemilat da denilir.
birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalı.
Ekolojik dengeyi bozarak çevreye büyük zarar veren genellikle insan kaynaklı afet.
Genetik, tür ve ekosistem çeşitliliğinin nispeten istikrarlı kaldığı; doğal süreçteki kademeli değişikliklere tabi; belli bir coğrafik alanda birlikte yaşayan canlı popülasyonların oluşturduğu topluluk içindeki dinamik denge durumu.
Afetlerin ekonomi üzerinde meydana getirdiği, doğrudan, dolaylı veya ikincil kayıplarının tümü.
Tehlikelerin yol açabilecekleri zarar ve kayıpların yerel ve ülke ekonomisi üzerindeki olası etkileri. Ölçülebilen zarar ve kayıpları kapsamaktadır. Ülke genelinde, gayrisafi millî hâsıla veya yurt içi hâsılanın yüzdesi olarak ifade edilir.
Bitki, hayvan ve mikro-organizma toplulukları ile bunların cansız çevrelerinin işlevsel bir birim olarak karşılıklı etkileşimlerini sürdürdüğü dinamik bir kompleks.
Bir deprem veya patlama sonucunda meydana gelen enerjinin yer kabuğu içinde farklı nitelik ve hızlarda yayılmasına verilen ad. Yerküresi içinde dalga denklemi uyarınca yayılırlar. Cisim dalgaları ve yüzey dalgaları olmak üzere iki kısma ayrılır.
Cisim, yapı ve zeminlerin dış yüklerin etkisi altında kalıcı bir yer değiştirme, çatlama ve kırılma olmadan göstermiş olduğu davranış biçimine verilen ad. Söz konusu kuvvetin kalkması hâlinde cisimler hiç bir dayanım kaybına uğramadan tekrar başlangıçtaki durumlarına dönerler.
Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla gönderilmesi ve alınması eylemi.
Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleştirildiği anahtarlama ekipmanları, donanım ve yazılımlar, terminaller ve hatlar da dâhil olmak üzere her türlü şebeke birimlerini, ilgili tesisleri ve bunların bütünleyici parçalarını kapsayan sistemin tümü.
Gaz ya da gaz ve partikül karışımlarının atmosfere verilmesi. Belli koşullarda belli bir kaynaktan yasal olarak boşaltılabilen azami kirletici miktarı standarda bağlanmıştır ve emisyon standardı olarak adlandırılır.
Geçici ve istemli bir özdeşimle kendini ötekinin yerine koyarak onun duygu, düşünüş ve davranışını anlayabilme yetisi, eş duyum.
Diğer şiddet cetvellerinden farklı olarak ilk kez, yapıların hasar görebililirlikleri, hasar dereceleri ve oranları grafik gösterimler, sayısal oranlar ve resimlerle de veren Avrupa makrosismik deprem şiddet cetveli. Ülkemizde de 1970?li yıllardan beri yaygın olarak kullanılan, MSK deprem şiddet cetvelinin çok daha geliştirilmiş hâlidir.
Afetler nedeniyle sanayi tesislerinde ve stoklarında meydana gelen doğrudan, dolaylı ve ikincil nedenlerle ortaya çıkan kayıpların tümü.
Bir veya birden fazla tehlikeli maddenin taşınması, işlenmesi ve depolanması sırasında kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan, çevre ve insan sağlığı için anında veya daha sonra ciddi tehlikeye yol açabilen büyük bir emisyon, yangın veya patlama olayı.
Her türlü bilgi, bilgilendirme, haber alma ve haber verme faaliyeti, haberleşme, muhabere.
Bir kaza veya afet sonrasında çöken, ağır hasara uğrayan veya tamamen kullanılamaz hâle gelen yapı ve eşya kalıntıları.
Belediye veya il özel idareleri tarafından kazı veya inşaat artıklarının dökülmesi için belirlenmiş bölgeler.
İnsan can ve malı için tehlike arz eden, ulaşımı aksatan, çeşitli çevre sorunlarına neden olabilen kısmen veya tamamen yıkılmış yapı, tesis, ekipman ve malzemelerin toplanarak belirlenmiş bölgelere taşınması işlemi.
Afet sonrasında onarılması mümkün olmayan ve kısmen yıkık binaların yıktırılması, yıkılmış binaların moloz atıklarının toplanması, belirlenmiş bölgelere taşınması ve inşaat sektöründe yeniden kullanılması ile ilgili çalışmalarla afet öncesinde bu çalışmaların nasıl yapılacağına dair planlamaların tümü.
Yıkıntı atıklarının en yüksek oranda geri dönüşümünü sağlamak amacıyla yıkım öncesinde ve sırasında tehlikeli atıkların ayıklanması, diğer malzemelerin tekrar kullanılabilmesi ve geri dönüşümünü temin etmek üzere, malzemenin niteliğine göre yıkıntının aşama aşama kontrollü bir şekilde sökülerek ayıklanması işi.
Afet yönetim sisteminin tüm aşamalarındaki çalışmaları zamanında, hızlı ve etkili olarak yürütebilmek için gereken insan, malzeme ve ekipman ile parasal kaynakların planlanması süreci. Afet yönetim sisteminin zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında yürütülmesi gereken politika, strateji ve hedeflerin gerçekleştirilmesi için gereken kurumsal yapılanmanın oluşturulması ve insan, malzeme, ekipman ve parasal kaynakların sağlanmasını kapsamaktadır.
bk. salgın.
Belirli bir toplumda sağlıkla ilgili olgu ve durumların ve bunların belirleyicilerinin dağılımının incelenmesi ve bu çalışmaların sağlıkla ilgili sorunların kontrolünde kullanılması ile uğraşan bilim dalı.
bk. deprem merkez üssü (dış merkez).
Bir afet sonrasında kısa sürede hasar ve kayıp tahminleri yaparak olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale etmeyi amaçlayan sistem. Meydana gelen depremin yeri ve büyüklüğü belirlendikten sonra, veri tabanları üzerinde mevcut bilgilerden yararlanılarak muhtemel hasarları, can ve mal kayıplarını hesaplayarak Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) imkânlarıyla ortaya koyabilen sistemlerdir. Afet olaylarıyla ilgili gerçek zamanlı gözlem yapan ve erken uyarı veren haberleşme sistemleriyle birlikte çalışırlar.
Gelmekte olan tehlike veya tehditin, kaynağı, yeri, zamanı, şiddeti veya büyüklüğü, olasılığı, muhtemel etkileri belirlenerek, resmî kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan duyurular. Erken uyarının afete hazırlık çalışmaları içinde çok önemli bir yeri vardır. Amaç, mümkün olduğu kadar çok sayıda insana hızla ulaşarak onları tehlikelere karşı, zamanında ve gerektiği gibi davranmalarına imkân tanıyacak şekilde haberdar etmek, can kayıpları ve yaralanmalar ile ekonomik kayıpları azaltabilmektir.
Belirli bir tehlike veya tehtidin algılanması, değerlendirilmesi, ilgililere ulaştırılarak halka zamanında bilgi verilmesi amacıyla kurulmuş olan sistem.Bu sistemler zarar azaltma evresinde projelendirilerek kurulur, hazırlık aşamasında işletilmesi, verilerin toplanması, yorumlanması, izlenmesi süreçleri ile halkın bilgilendirilmesi faaliyetleri yer alır. Bu bilgilerin alıcılara/sistemlere afetlerin etkilerine karşı hazırlık yapmalarına olanak sağlayacak bir süre öncesinde verilmesi önemlidir.
Toprağın aşınmasını önleyen bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu koruyucu örtüden yoksun kalan toprağın, su ve rüzgârın etkisiyle aşınması ve taşınması olayı.
Eşit sıcaklık değerlerine sahip olan noktaları birleştiren çizgi, izoterm.İzotermler, belli bir zamandaki sıcaklıkları göstermek için çizilebileceği gibi belli bir dönemdeki ortalama değerleri göstermek için de çizilebilir. İzotermler, günlük hava haritalarında sadece o saatteki sıcaklıkları gösterirken klimatolojik haritalarda yıllık, mevsimlik ve aylık ortalama sıcaklıkları gösterir.
1. Yeryüzünde aynı şiddetle sarsılan noktaların birleştirilmesiyle oluşan eğri. 2. Gözlenen veya hesaplanan hasarları ifade etmek üzere, deprem şiddetinin aynı değerde olduğu yerleri gruplamak amacıyla çizilen eğri.
Deniz seviyesinin altında veya üstünde eş yüksekliğe sahip noktaları birleştiren eğrilere verilen genel ad, izohips. Bu eğriler yeryüzü şekillerini de yansıtır, sıklaştıkları yerler dik eğimleri, seyrek olduğu yerler ise az eğimleri veya düzlükleri gösterir. Eskiden ?münhani? olarak adlandırılırdı.
bk. koordinasyon.
Afetin oluşundan hemen sonra, olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmek için olayın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenip değerlendirilmesi süreci.
Afet bölgesinde yaşayan, afetten etkilenen, yaralanan, evsiz kalan ve acil olarak sağlık müdahalesi, su, yiyecek, barınma, psikososyal destek gibi yaşamsal konularda destek ihtiyacı olan nüfus.
Kolon, kiriş, perde duvar gibi betonarme yapı elemanlarının kesme dayanımlarını veya şekil değiştirme kapasitelerini arttırmak amacıyla uygun mesafelerde yerleştirilen donatıya verilen ad.
AFAD tarafından toplu inşaat yapımına lüzum görülmeyen afet bölgelerinde, hak sahibi durumundaki afetzedelerin inşaatlarını, Başkanlığın teknik gözetimi ve denetimi altında kendilerinin inşa etmesi yöntemi.
Genel hedefi ve olay stratejisini, belirlenen operasyonal dönemler için hedefleri ve destekleyici bilgileri, belirli taktiksel eylem ve görevleri yansıtan plan. Başarılı bir strateji için yapılması gereken adımlar veya etkinlikler dizisidir. Bir eylem planının üç temel unsuru vardır: 1-Belirlenmiş Görevler: Ne, kim tarafından yapılacak. 2-Süre: Ne zaman yapılacak. 3-Kaynak Tahsisi: Eylemlerin gerçekleşmesi için hangi kaynaklar mevcut.
Ezilme, sıkışma veya travmanın yol açtığı, kas dokusundaki hasar nedeniyle hasarlı kas ürünlerinin, organlar üzerindeki baskı ortadan kalktıktan sonra kana karışmasına bağlı olarak başta böbrek olmak üzere diğer hayati organlarda gelişen fonksiyon bozukluğundan yetmezlik tablosuna kadar giden ve hayati tehlike oluşturan sendroma verilen ad.
Kişinin, kendi içinde ya da dışında algıladığı bir uyarımın (düşüncenin, duygunun, algının, vb.) farkında olması.
Tektonik hareketlerin etkisiyle yer kabuğunun kırılarak yer değiştirmiş kısmı.Fay düzlemi üzerindeki hareketin şekline göre fayları; eğim atımlı ve doğrultu atımlı biçiminde ikiye ayırmak mümkündür. Eğim atımlı faylar hareket eden blokların yönü esas alınarak normal fay, ters fay, bindirme fayı gibi adlar almaktadır. Doğrultu atımlı faylar ise, karşı blokun hareket yönüne göre sağ yanal atımlı veya sol yanal atımlı faylar olarak adlandırılır.
Tektonik hareketler nedeniyle bir fay üzerinde biriken gerilme.
Farklı stratejiler arasında, en uygun maliyetle, en büyük yararı sağlayacak olan yaklaşımı belirlemede kullanılan analiz yöntemi.
İki fay bloku arasında meydana gelen yer değiştirme miktarı.
Tektonik kuvvetlerin etkisiyle yer kabuğunu oluşturan kayaçların kırılması ve yer değiştirmesi olayı.
bk. teknik uygulama sorumlusu (TUS).
Doğaya ve insanlara zarar veren, hızı 23 ve 26 m/s arasında değişen rüzgâr. Rüzgâr hızı ve şiddeti arttıkça doğaya ve insanlara vermiş olduğu zararlar da artmaktadır. Tek başına kullanıldığında, rüzgâr fırtınası anlamını taşır. Şiddetli rüzgârlar beraberlerinde yağmur, kar, dolu, kum vb. unsurları da getirdiklerinden ötürü kar fırtınası, kum fırtınası, toz fırtınası gibi isimler alırlar.
Fırtınalarla ilgili olarak aniden yükselen deniz su seviyesi neticesinde, yaygın su baskınlarına yol açabilen dalgalar.
Şiddetli fırtınaların yol açtığı deniz suyu seviyesi yükselme veya alçalması olayı.
Bir fırtınanın atmosfer koşullarına bağlı olarak izlediği yol. Uydu gözlemleri ve meteorolojik ölçümlerle fırtınanın ilerleme hızı ve tahmini yolu belirlenerek, erken uyarı mesajları verilebilmektedir.
Fırtınaların hızı ve neden oldukları zararlar esas alınarak hazırlanmış cetvel. Uluslararası düzeyde, rüzgâr hızıyla ilgili olarak Bofor Rüzgâr Ölçeği, hortum hasarıyla ilgili olarak Fujita Hortum Cetveli kullanılmaktadır.
Olası problemlerin önceden tanımlanması ve düşünülen yatırımların teknik, finansal ve hukuki yönlerden etkinliğinin belirlenmesi için yapılan ön araştırma.
Kentsel yerleşim alanlarının, çeşitli faktörler ve eşik değerler dikkate alınarak şehir plancıları tarafından düzenlenmesi işi. Ana hedefi; mevcut ve gelecek kuşaklar için her türlü afetten olabildiğince korunmuş, sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri oluşturmaktır. Ülke, bölge, il veya yerleşmeler ölçeklerinde fiziksel planlama yapılabilir.
Bir tehlikenin insanlar, yapılar, çevre ve ekonomi üzerinde meydana getirebileceği hasar ve kayıpları ifade etmek için kullanılan terim. Ölçülebilen ve sayısal hâle getirilebilen zarar ve kayıplar için kullanılmaktadır.
bk. haberleşmede kodlama sistemi.
Dalgaların veya yer hareketinin bir saniyedeki titreşim sayısı. Birimi hertz (Hz) olarak ifade edilir. Bazı olayların belirli süreler içinde meydana geliş sayısına da frekans denilebilmektedir.
Hortum türü fırtınaların şiddetini gösteren uluslararası cetvel. 1971 yılında ?Tetsuya Fujita? tarafından hazırlanmış olup rüzgârın hızına ve oluşan hasara bağlı olarak beş farklı şiddet derecesi belirlemektedir.
Funda, ot, çayır, yaprak, kuru dal gibi toprağı örten bitki türlerinde meydana gelen yangın, örtü yangını.
Ülkenin bir yıl içinde ürettiği sermaye, mal ve hizmetlerin veya yaratılan katma değerin toplamının nakit para cinsinden karşılığı.Bu, cari ve sabit fiyatlar olmak üzere iki farklı değişken esas alınarak belirlenmektedir.
Ekonomide yerleşik olan üretici birimlerin belirli bir dönemde yurt içi faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları tüm mal ve hizmetlerin toplam üretim değeri.
Faaliyetiyle canlılara ve çevreye zarar veren veya zarar verme ihtimali olan iş yerlerine verilen genel ad. Gerek çıkardıkları duman, koku ve gürültü yönünden, gerekse yaptıkları faaliyet sonucunda oluşan katı, sıvı ve gaz hâlindeki zararlı atıkları yönünden insanlara ve doğaya fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan tehdit oluşturmayı kapsamaktadır.
Ana işlevi bir ortamdaki belirli gazların tespitini yapmak olan ve genellikle güvenlik amacıyla canlılar için tehlike arz eden gazların tespit edilmesi için kullanılan cihaz .
bk. geçici iskân.
Afetlerde büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve kanatsız, karada veya suda yetiştirilen hayvanların beslenmesini ve barındırılmasını sağlayan geçici yapı.
Konutu afet ve acil durum nedeniyle kullanılamaz hâle gelen veya konutun kullanılmasının riskli olması sebebiyle açıkta kalan afetzedeler ile tahliyeye tabi olanların bulundukları yerlerde veya başka yerlerde münferit veya toplu hâlde geçici olarak barınmalarının sağlanması, geçici barınma.
Afetten etkilenen toplulukların, arama kurtarma, tıbbi ilk yardım, tedavi, barınma, beslenme, haberleşme, güvenlik, psikososyal destek gibi temel ihtiyaçlarının asgari düzeyde karşılanabildiği sürece verilen ad.
Devletler tarafından şiddet veya çatışma nedeniyle kitleler hâlinde kaçıp gelen, durumları geçici olan kişilere bireysel statü belirlemesi olmadan, koruma sağlamak için geliştirilen düzenleme veya araç. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Geçici Koruma Kanunun 91. Maddesinin birinci fıkrası kapsamında, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve haklarında bireysel olarak uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancılara sağlanan koruma? biçiminde tanımlanmıştır.
Ay ve güneşin konumlarındaki değişimler sonucu kütle çekimlerindeki farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki alçalma ve yükselme olayı, metcezir.
Varsa üst ölçek plan kararlarına uygun olarak imar planında kentin gelişmesine ayrılmış olan alan.
bk. deniz kazası.
Afet ve acil durumdan etkilenen yerin tamamında veya bir kesiminde; yıkılıp oturulamaz veya kullanılamaz hâle geldiği belirlenen bina sayısı, zarar gören yapı ve tesislerin önemi, mahallin ekonomik ve sosyal özellikleri, normal hayat düzenindeki aksamalar, afet ve acil durumun etkilediği alanın büyüklüğü gibi hususlar gözetilerek alınan etkililik kararı.
Meydana gelen veya gelmesi muhtemel olan afetlerin genel hayata etkili olup olmadığının, 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısı ile Alınacak Tedbirler ile Yapılacak Yardımlara Dair Kanun?un 1. maddesi uyarınca hazırlanan ?Afetlerin Genel Hayata Etkililiğine İlişkin Temel Kurallar Hakkında Yönetmelik? hükümlerine göre değerlendirilmesi.
bk. jeoteknik.
bk. jeoteknik etüt.
Çeşitli uluslararası hukuki belgelerde öngörülen koşullar çerçevesinde, mülteci veya savaş esirlerinin vatandaş oldukları ülkeye geri dönme hakkı. Geri dönüş seçeneği, kişileri alıkoyan güçlerin değil bireyin kişisel bir hakkıdır. Ayrıca, geri dönüş, kişileri alıkoyan güçlerin bu haktan yararlanmaya uygun kişileri (asker ve siviller) serbest bırakma, menşeî ülkelerin ise vatandaşlarını kabul etme yükümlülüğünü içermektedir
Ülkede kalmak için yasal izni olmayan ve idari gözetim altında tutulan göçmenlerin sınır dışı edilinceye kadar temel ihtiyaçlarının (konaklama, sağlık, temizlik ve beslenme) karşılandığı merkez.
Mültecilerin devletler tarafından, hayat ve özgürlüklerinin tehdit edilebileceği ülke veya topraklara herhangi bir şekilde geri gönderilmelerini yasaklayan temel mülteci hukuku ilkesi. Non-refoulement ilkesi uluslararası teamül hukukunun bir parçasıdır ve bu nedenle, 1951 sözleşmesine taraf olsun, olmasın tüm devletler açısından bağlayıcıdır.
1. İnsanların sağlıklı yaşayabilmesi için gereken tüm gıda maddelerinin üretilmesi, nakledilmesi, saklanması ve satılmasıyla ilgili koşulları belirleyen düzenlemenin ana hedefi. 2. Gıdalarda oluşabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik her türlü tehlikenin yok edilmesi için alınan hijyen önlemleri. Mevcut gıda denetimi yasamız, 1997 tarihli Türk Gıda Kodeksi ile belirlenmiş olan kriterlere uyulmasını zorunlu kılmaktadır.
Bir grubun uluslararası bir sınırı geçerek veya bir devlet içinde yer değiştirmesi. Süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun insanların yer değiştirmesine ilişkin nüfus hareketleri, göç kapsamına girer. Buna, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler, yerinden çıkarılmış kişiler ve ekonomik göçmenler dâhildir. 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete?de yayınlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu göçü; ?Yabancıların, yasal yollarla Türkiye?ye girişini, Türkiye?de kalışını ve Türkiye?den çıkışını ifade eden düzenli göç ile yabancıların yasa dışı yollarla Türkiye?ye girişini, Türkiye?de kalışını, Türkiye?den çıkışını ve Türkiye?de izinsiz çalışmasını ifade eden düzensiz göç olarak iki şekilde tanımlamıştır. -bireysel göç (İng. individual migration) Kişilerin bireysel olarak veya aileleriyle birlikte göç etmesi durumu. Kitlesel programların aksine, bu gibi hareketler genelde kişinin kendisi tarafından finanse edilir veya bireyler, örgütler veya devletlerin desteğiyle gerçekleşir. -ikincil göç (İng. secondary migration) Ev sahibi ülkede, mültecinin aslen ikamet ettiği topluluktan ayrılması. -net göç (İng. migration) Göçler sonucunda bir ülkede oluşan girişler ve çıkışlar arasındaki fark. Buna göç dengesi de denir ve bu dengeye, gelişler gidişlerden fazla olduğunda ülkeye giren net göç, gidişler gelişlerden fazla olduğunda da ülkeden çıkan net göç adı verilir. -toplam göç (İng. total migration) Ülkeye gelen göçmenlerin giriş ve varışları ile ülkeden göç edenlerin çıkış ya da ayrılışlarının toplamı. Bu sayı, toplam göç hacmini verir ve buna net göçten farklı olmak üzere toplam göç denir.-toplu göç (İng. exodus / mass migration) Menşei ülke dışına (istisnai ve düzensiz) gruplar hâlinde hareket.Toplu göç çok sayıda kişinin katıldığı bir hareket ya da belirli bir zamanda toplumun bir kısmının hareket etmesi anlamına gelmektedir.-yardımlı göç (İng. assisted migration) Kendiliğinden oluşan (spontane) yardımsız, göçe karşılık göçmenlerin devlet, devletler ya da uluslararası bir kuruluş yardımıyla gerçekleştirilen hareketi.-zorunlu göç (İng. compulsory immigration) İnsanların hayatta kalabilmek için savaş, kıtlık, salgın hastalık, etnik baskılar ile diğer sosyal ve ekonomik sebeplerle topluca yer değiştirmesi.
Özelikle hem devlet sınırları içinde yabancıların girişi ve mevcudiyetini hem de mülteciler ve korunma ihtiyacı bulunan diğer kişilere sağlanan korumayı yönetmek üzere, sınır ötesi göçleri düzenli ve insani bir şekilde yönetmek için çeşitli devlet kurumları ve ulusal bir sistemden oluşan yönetimin adı.
Mülteci tanımı ile ilgisi olmayan, tamamen ekonomik sebeplerle veya hayatını maddi yönden iyileştirme amacıyla menşei ülkesini terk eden kişi. Ekonomik göçmenler, mülteci statüsü kriterleri kapsamında değillerdir ve bu nedenle mülteciler gibi uluslararası koruma alma hakkına sahip olmazlar.
Yer altı açıklarında, tavan ve yan duvarlardan ayrılan kaya parçalarının ve blokların açıklığın içine çökmesi.
İnsanların yurt dışına daimi veya geçici olarak yerleşmek üzere ayrıldıkları ülke; kaynak ülke.
Afet ve acil durum ile sivil savunma hizmetlerinde görev almak isteyen gerçek ve tüzel kişi. Gönüllü, olağan görev, yükümlülük ve sorumluluklarının dışında, sahip olduğu bilgi, tecrübe ve donanımı kendi özgür isteği ve iradesi ile maddi-manevi karşılık beklemeden toplumun hizmetine sunan birey ve/veya topluluktur. Gönüllü katkı, bilgi paylaşma, teknik yardım, materyal, donanım sağlama ya da fon geliştirme, ofis ya da iletişim çalışması vb. olmak üzere, yüz yüze ya da sanal ortamdan yararlanılarak, farklı biçimlerde geniş bir yelpazeye ve faaliyet konularına yayılabilmektedir. Örnek olarak, Birleşmiş Milletler Gönüllüleri tarafından çalışma yürütülen başlıca faaliyet alanları şöyledir: Çevre ve afet risklerinin azaltılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması, sosyal içerme ve sosyal bütünleşme, eğitim, sağlık, barış ve güvenlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, gençlerin katılımı.
Mültecilerin özgür iradeleri ile aldıkları karar neticesinde menşe ülkesine geri dönmeleri durumu. Gönüllü geri dönüş organize edilebilir veya kendiliğinden gerçekleşebilir.
Afet yönetimi ile ilgili yardım ve diğer çalışmalarda, kişilerin hiçbir karşılık beklemeden ve baskı altında kalmadan kendi hür iradeleriyle yer alması.
Afet yönetimi ile ilgili faaliyete gönüllü olarak katılmak isteyen kişilere verilen temel eğitim. Ana hatlarıyla hafif arama-kurtarma, sağlık, ilk yardım, yangın söndürme, psiko-sosyal destek, lojistik gibi konular bu kapsamdadır.
Normal sıcaklık ve basınçta kömür ocaklarında açığa çıkan ve büyük bölümü saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz.
Maden ocaklarının galerilerinde bulunabilen metan gazı ile havanın belirli oranlarda biraraya gelmesi sonucu meydana gelen patlamadır.
Büyük ölçekli bir akın içindeki tüm kişilerin prima facie (varışta tanıma) esasına bağlı olarak mülteci sayılmalarına dair uygulama. Grup hâlinde belirleme, önceden kişisel statü belirleme yapılmaksızın koruma ve yardım ihtiyaçlarının karşılanmasına imkân tanır.
Afet nedeniyle hasar görüp görmediğine bakılmaksızın, bir yapının mevcut dayanım kapasitesi ve güvenlik düzeyini yükselterek afet riskini azaltmayı amaçlayan faaliyet. Bu çalışma kapsamında yapı yüklerinin azaltılması, kullanım şeklinin değiştirilmesi, enerji emici elemanlar eklenmesi ve temel izolasyon sistemleri uygulanması gibi teknik çözümler bulunmaktadır.
Çok sıcak ve nemli bir ortamda uzun süre kalmak ve yoğun güç sarfetmek sonucunda vücut ısısını düzenleyen sistemin bozulmasıyla ortaya çıkan tehlikeli durum. Güneşte kalınan süre, hissedilen ısı, sarf edilen güç ve kişinin yaşı gibi faktörlere bağlı olarak hayati etkileri olabilir. Güneş çarpmasına maruz kalan kişilerde bitkinlik, baş ağrısı, ateş, adale krampları, bilinç bulanıklığı gibi etkiler gözlenir. Kişi derhâl en yakın sağlık merkezine götürülmelidir.
Güneşten gelen ve uzun kırmızıaltı dalga boylarından, kısa morüstü dalga boylarına değin geniş bir aralığı kapsayan ışınımdır. Radyasyon (ışınım) enerjisi aynı zamanda enlem, yükseklik ve ışın yönüne göre de değişiklik gösterir. Ultraviyole ve mor ötesi ışınları gibi insan sağlığı için sakıncalı olan radyasyon türlerine karşı atmosfer koruyucu görev yapmaktadır.
?Yaralı ve hasta muharipler veya muharip olmayanlar? ile ?savaşlarda yer almayan sivillerin? savaşın etkilerine karşı korunduğu tarafsız bölge. Güvenli bölgelerin kurulmasıyla ilgili usul ve koşullar silahlı çatışma hukuku altında belirtilmiştir.
Hiçbir zaman veya genel olarak mülteci yaratmayan ülke. Kabul eden ülkeler, belirli sığınmacı grup ya da kategorilerinin yaptıkları başvuruları seri bir şekilde (esasa ilişkin inceleme yapmadan) güvenli menşeli ülke kavramına dayanarak reddedebilmektedirler.
Güvenli üçüncü ülke, bir sığınmacının, sığınma başvurusu yaptığı ülkeye gelmeden önce fiziksel olarak bulunduğu ve mülteci olarak koruma alabileceği ülke.
Afet risklerinden korunmuş veya afet riskleri azaltılmış, sağlıklı bir çevreye sahip, yasa ihlali olaylarının en az düzeyde olduğu bir yerleşmeye verilen genel ad.
Bir kaza yeri veya afet bölgesinde afetzedelerin ve diğer kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak için olay yeri veya bölgesinin çevrilerek giriş ve çıkışların kontrol altına alındığı bölüm.
Düşman saldırıları ile afet ve acil durum tehlike haberlerinin tehdit altındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan halka ulaştırılması amacıyla Türkiye çapında AFAD tarafından kurdurulan sistem.
Afet ve acil durum yönetim merkezleri ile afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlüklerinde yerleşmiş, 24 saat esasına göre çalışan, telsiz sistemleri dâhil çeşitli iletişim sistemleri/cihazları ile donatılmış ve bu sistemleri kullanma yeterliliğine sahip personelin görevlendirildiği merkez.
Haberleşme sırasında bir mesajın veya çağrı işaretinin, anlaşılması zor veya önemli bölümlerinin harf harf kodlanması için önceden belirlenmiş harfleri belirten kelimelerin oluşturduğu alfabe.
Özel eğitimli toplum afet müdahale ekipleri veya yerel afet gönüllüleri tarafından hafif ve orta hasar görmüş yapılarda, profesyonel ekipler gelinceye kadar gerçekleştirilen arama ve kurtarma faaliyeti.
Yıkılan veya ağır hasar gören ya da muhtemel afetlerden etkilenebilecek binalarla olan mülkiyet ilişkilerini belgeleyebilen ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilen afetzede. Hak sahibi olabilmek için afetzedenin, Kanun ve adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin öngördüğü şartlar ile ilgili mevzuattaki diğer şartlara uygun durumda olup gerekli başvuruları yapması gerekir.
Afetzede ailelerin yıkılan veya ağır hasar görmüş binaları üzerindeki mülkiyet ilişkisine göre, ilgili yasa çerçevesinde yeniden yapılacak konutlardan veya inşaat kredisinden yararlanma haklarını düzenleyen hukuki terim.
Belediyelerin yapacağı teknik hizmetlerin proje planlaması, tasarım çalışmaları, uygulaması ve işletmesi, imar planı ve çeşitli projelerin gerçekleşmesi amacıyla belediyelerce veya İller Bankasınca yaptırılan büyük ölçekli harita.
Organize edilmiş toplumsal çalışmalar sonunda çevre sağlık koşullarını düzelterek, bireylere sağlık bilgisi vererek, bulaşıcı hastalıkları önleyerek, hastalıkların erken tanı ve koruyucu tedavisini sağlayacak sağlık örgütleri kurarak, toplumsal çalışmaları her bireyin sağlığını sürdürecek bir yaşam düzeyini sağlayacak biçimde geliştirerek hastalıklardan korunmayı, yaşamın uzatılmasını, beden ve ruh sağlığıyla çalışma gücünün arttırılmasını sağlayan bir bilim dalı.
Halk sağlığı çalışmalarının planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi için gerekli sağlık verilerinin sürekli ve sistematik biçimde toplanması, analiz edilmesi, yorumlanması; aynı zamanda tüm bu bilgilerin, ihtiyacı olan kişilere dağıtımının zamanında ve bütüncül biçimde yapılmasına ilişkin iş ve işlemlerin tümü.
Yakıcı gazlar sınıfından olup içeriğinde kükürt klorür bulunan, soğan veya sarımsak kokusuna benzer bir kokuya sahip kimyasal silah niteliğindeki gaz.
Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün belli bir ölçekte yatay bir yüzey üzerinde gösteriminden oluşan çizim.
Fiziksel olarak bir şeyin (bina, tünel, araba, gemi ve uçak gibi) değerinin azalması, kullanılmaz hâle gelmesi veya normal işlevliliğini kaybetmesi durumu.
Afet etkisini belirleme, kesin hasar tespit ve itirazlar hasar tespiti çalışmalarını içeren süreç.
Değişik türdeki yapıların farklı büyüklüklerdeki afetler karşısında hasar görebilme eğilimi veya bir yapının var olan bir tehlikeden görebileceği hasarına ilişkin ölçü.
Yerleşim birimi bazında düzenlenen ve o yerleşim biriminde yer alan binaların hasar derecelerine göre ayrı ayrı sayısal olarak topyekûn görülebileceği belge.
Hasar tespit raporlarına istinaden düzenlenen, afetzedelerin binalarının hasar derecelerine göre tasnif edilen ve mahallinde ilan olunan resmî belge.
Hasar tespit çalışmaları sonucunda düzenlenen ve yapının hasar derecesi ile yapıya ait diğer idari ve teknik bilgileri içeren belge.
Bir afetin neden olduğu fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel hasar, zarar ve kayıpların teknik ekiplerce belirlenmesi işlemi.
Afet tehlike ve riskleri karşısında bulundukları ortam ve durumlar kırılganlık gösteren; fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel koşulları nedeniyle zarar görebilirlik riski daha yüksek olan grup ve topluluklar. İncinebilir, kırılgan, dezavantajlı, riskli gruplar olarak da adlandırılan grup ve topluluklar, fiziksel, ekonomik ve sosyal zarar görebilirlik bakımından farklılık göstermektedir.?fiziksel bakımdan zarar görebilirliği yüksek olanlar (İng. physically vulnerable groups) Bebek ve çocuklar, yaşlılar, engelliler, kronik ve yatalak hastalar, hamile ve loğusalar, bakımevlerindeki öksüz, yetim ve yaşlılar, gözetim altında olan ve olmayan bağımlılar, tutuklu ve mahkumlar vd.?ekonomik bakımdan zarar görebilirliği yüksek olanlar (İng. economically vulnerable groups) Düzenli geliri yetersiz ya da olmayan yoksul haneler, sağlıksız ve güvensiz koşullarda barınanlar, evsizler, kayıtsız çalıştırılan işçiler, çalışan çocuklar vd. ?sosyal bakımdan zarar görebilirliği yüksek olanlar (İng. socially vulnerable groups) İnanç baskısına, cinsiyet ayrımcılığına maruz kalanlar, aile içi şiddet mağdurları, okur-yazar olmayanlar, yerleşime iç göçle gelenler, mülteciler, kaçak göçmenler, mevsimlik işçiler, yerleşimle ilgili bilgisi sınırlı turistler vd.
Hastanelerin afet, acil ve olağan dışı durumlara doğru, zamanında ve etkin yanıt verebilmesi için hazırlıklı olmalarını sağlamak üzere, önceden hazırlanmış plan.
Bir bölgede belirli bir zaman sürecinde aşılmaması gereken hava kirletici konsantrasyonu.
Havanın doğal bileşiminin fosil yakıtlar, kimya ve diğer sanayi tesisleri ve nükleer patlamaların çıkardığı katı, sıvı ve gaz hâlindeki yabancı maddelerin etkisiyle bozularak canlı hayata ve ekolojik dengeye zarar verecek boyuta gelmesi durumu.
Özel üretim tesislerinde standartlara uygun olarak hazırlanıp, inşaat mahallinde taze beton şeklinde yapımcıya teslim edilen yapı malzemesi.
bk. afete hazırlık.
Bir savaş tehlikesi durumunda yetkililerce gerekli görüldüğü takdirde radyo, televizyon vb. yayın araçlarıyla duyuru ve uyarı yoluyla yapılan ikaz.
Tescil edilmiş ya da edilmemiş, devletin tasarrufundaki kamu taşınmaz mal.
Kaya, toprak veya arazi parçalarının, yer çekimi veya depremler, aşırı yağışlar gibi dış etkenlerin etkisi ile fark edilebilir düzeyde eğim aşağı doğru kayması veya hareket etmesi durumu, toprak kayması.
2-30 MHz frekans bandında İyonosfer tabakasından yansıyan elektromanyetik dalgalarla haberleşen tek kenar bant telsiz cihazı. Afet ve acil durum haberleşmesinin vazgeçilmez haberleşme araçlarından biridir.
Ülkemizde ahşap taşıyıcı sistem arasında dolgu malzemesi olarak kerpiç veya tuğla kullanılarak inşa edilen yapı türü.
Yıkım ve zararı ölçmek ve acil müdahale bekleyen etkilenmiş toplumun temel ihtiyaçlarını belirlemek için kısıtlı bir zaman içinde veya afet ve acil durumun hemen sonrasında objektif ve sübjektif bilgilerin toplanması işi.
1.Su bilgisi uzmanı. 2.Bir akarsuyun belli bir kesiminde suyun yıl içinde veya belli bir zamandaki akım durumunu gösteren grafik.
Yer altı ve yer üstü sularının oluşum ve dağılımlarını araştıran ve insan yaşamı üzerine etkilerini inceleyen bilim dalı. Fiziki coğrafyanın bir kolu olan hidrografya, okyanus ve deniz çanaklarının morfolojik karakteriyle bunları dolduran su kütlesinin yüzeyinde ve içinde meydana gelen olayları (deniz suyunun sıcaklığı, tuzluluğu ve hareketleri) ve karalar üzerindeki göllerin nasıl oluştuğunu, göl sularını ve göllerdeki seviye değişikliklerini, kaynakları ve akarsuları (bilhassa akarsu rejimlerini) inceler.
Meteorolojik kuraklık nedeniyle akar sular, yer altı suları ve göllerdeki debi azalması ve seviye düşmesi durumu.
Can kaybı, yaralanma, sağlık sorunları, mal kaybı, yaşam alanları ve hizmetlerine olumsuz etki, ekonomik bozunma ve çevresel hasara neden olabilecek atmosferik, hidrolojik ve oşinografik tehdit.
Afetten etkilenen nüfusun özellikle uyması gereken genel sağlık önlemleri ve kişisel temizlik kuralları.
bk. deprem odak noktası.
Havadaki bağıl nemle orantılı olarak insanlar tarafından hissedilen sıcaklık değeri. Bu değer, ölçülen sıcaklık değerinden her zaman biraz daha büyüktür. Havadaki bağıl nem oranına bağlı olarak görünür veya hissedilen sıcaklığın, ölçülen hava sıcaklığından fazla olan miktarını gösteren cetvele hissedilen sıcaklık endeksi denir.
Doğada havadaki basınç değişimlerine bağlı olarak oluşan, kendi ekseni etrafında dönerek hareket edebilen, yüksek hızlara ulaşabilen ve yıkıcı etkileri olan şiddetli bir rüzgâr çeşidi. Küçük ve güçlü alçak basınç alanlarında, büyük bir hızla kendi etrafında dönen hava hareketiyle oluşur.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği sıcak bölge sınırından itibaren rüzgârın tersi yönde kalan, arındırma faaliyetlerinin yürütüldüğü ve bu faaliyetler nedeniyle kirlenme riski bulunan çalışma alanı.
Afet bölgesine yapılacak olan yardımların nereye, ne miktarda, hangi öncelik ve ne kadar süreyle gönderileceğini belirlemek için yapılan değerlendirme çalışması.Etkilenenlerin etkilenme dereceleri ve şekillerini; içinde bulundukları durumların, sorunların ve ihtiyaçların tespitini; toplumda var olan kaynak kişi ve kurumlar ve bunların çalışma şekillerini; var olan hizmetler ve sunuluş şekillerini vb hususları içerir.
Bir tehlikenin yaklaştığını belirten uyarı amaçlı mesaj.
Tehlike ve tehditleri önceden haber almak ve halkı uyararak bir takım önlemlerin alınmasını sağlamak üzere oluşturulan sistem.
Bir afetin etkisi veya tetiklemesi ile meydana gelen yangın, heyelan, baraj yıkılması, patlama, salgın hastalıklar ve endüstriyel kaza gibi yeni afetlere verilen ad.
Dünya üzerinde bir bölge veya yerde, o yerin uzun dönemdeki atmosferik koşullarının ve meteorolojik parametrelerinin uç ve ortalama değerlerinin tamamı. Her gün gerçekleşen hava olaylarının uzun bir zaman süresi içindeki genel ortalamasını ifade eder.
İklim değişikliğinin zararlı etkilerinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve bu konuda ülke şartlarını da gözden geçirmek suretiyle uygun iç ve dış politikaların belirlenmesi işi. Mevcut veya beklenen iklimsel uyarı veya bunların etkilerine karşı doğal veya insani sistemlerin uyum sağlaması olarak da tanımlanmaktadır.
Hem genel ortalamada hem de 30 yıllık veya daha uzun dönemler itibariyle istatistik olarak iklimde ortaya çıkan değişiklikler. Bu, yerkürenin doğal sürecinin veya harici kuvvetlerin etkilerine veya insan kaynaklı olarak atmosferde oluşan kalıcı değişimlere bağlı olarak değişmektedir.
Afet ve acil durumlarda müdahalenin koordine edildiği, 24 saat esasına göre çalışan, kesintisiz ve güvenli bilgi işlem ve haberleşme sistemleri ile donatılan merkez.
İldeki tüm ambulans hizmetlerini kontrol eden Sağlık Bakanlığı ve bağlı diğer kuruluşlara ait ambulanslarla hizmet sunan başhekimlik, merkez ve buna bağlı istasyonlardan oluşan kuruluşa verilen genel ad, 112 ACİL.
İl sağlık müdürlüklerince hazırlanan ve afetler ile baş edebilmek için tüm sağlık kuruluşlarının dâhil edildiği zarar azaltma, hazırlık ve müdahale çalışmalarını içeren plan veya planlar.
bk. altın saatler.
Herhangi bir olay nedeniyle sağlığı tehlikeye girmiş olan kişilere, tıbbi yardımı yapacak sağlık personeli gelinceye kadar, olayın gerçekleştiği yerde, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüleşmesini önlemek amacıyla, eldeki imkânlarla ilaçsız olarak yapılan müdahale. Yetkili makamlardan ilk yardım eğitimi almış kimseler tarafından yapılmalıdır.
Irkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği korkusu taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen, dönmek istemeyen kişilerin bir başka devlete sığınması.
Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapı takımının imar planındaki esaslara göre meydana gelmiş hâli.
Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek isteği üzerine arsa sahibine verilen belge.
Bir arazi veya arsada ya da bina üzerinde, kat mülkiyeti kanunu, imar kanunu, imar planı veya imar yönetmelikleriyle izin verilen yapılaşma ve fiziki geliştirme ile bu işlemlerin yasalarla belirlenmiş sonuçlarının doğurduğu hakların tümü. Yasada, ?Kamu kuruluşları ve belediyelerin, planlama, imar ve inşaat hizmetleri sonucunda taşınmaz mal sahiplerine sağladığı haklar.? şeklinde tanımlanmıştır.
Nâzım planı bulunan yerlerde nâzım plan sınırları; bulunmayan yerlerde ise belediye sınırlarından oluşan alan.
Türkiye?de yerleşme yerleri ile bu yerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre koşullarına uygun oluşumunu sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan 3194 sayılı yasa.
İmar adaları içindeki kadastro parsellerinin, imar planı ile imar kanunu ve imar yönetmeliği esaslarına göre düzenlenmiş hâline verilen ad.
Büyükşehir belediyeleri, belediyeler, valilikler veya özel kanunlarla planlama yetkisi verilmiş kurum ve kuruluşlarca hazırlanıp onaylanan belge. İmar mevzuatımızdaki nâzım imar planı, uygulama imar planı, mevzii imar planı, revizyon imar planı adları ile anılan teknik ve hukuki belgelerdir.
Planlama yapılacak alandaki afet tehlike ve risklerini, 1/1000 ? 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde gösteren, yerel zemin koşullarını ve yol açabilecekleri tehlikeleri, detaylı jeolojik, jeoteknik ve jeofizik etütler sonucunda belirleyen ve raporları ile uygulama imar planlarını yönlendiren çalışma.
Arazi parçalarının hangi amaçlarla kullanılacağını, bu parçalar üzerinde inşa edilecek yapı ve alt yapıların konum ve koşullarını belirleyen, ana amacı insanlar için güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam çevresi kurmak olan çok disiplinli bir faaliyet süreci. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu alanlar dışında ise valilikler imar planlaması yapmak veya yaptırmak yetkisine sahiptir.
İmar yasasının tamamlayıcısı olarak hazırlanıp kentin belediye meclisince onaylandıktan sonra yürürlüğe giren yapı düzeni yönetmeliği.
Politik ve insan faktörlerinin etkin olduğu savaşlar, iç çatışmalar, terör eylemleri, büyük göçler, endüstriyel kazalar gibi olaylar ve bunların doğurduğu sonuçların tümü.
Uluslararası hukukun parçası olarak silahlı çatışmalar esnasında genel olarak bireylerin korunmasını, insan varlığını, kültürel çevresini ve mirasına saygı gösterilmesini, savaş mağdurlarının korunmasını, savaşın neden olduğu acıyı zarar ve ziyanı mümkün olduğu kadar azaltmayı amaçlayan ülkelere ve kişilere yükümlülükler getiren; savaşan tarafların, üçüncü devletlerin, bir ülke içinde ayaklanma hâlinde bulunan silahlı diğer toplulukların ve bunların savaş eylemlerini yürüten bireylerinin, askerî şiddetin kullanılmasında uyacakları esas ve usulleri düzenleyen hukuk dalı.
Doğa kaynaklı afetler, savaş, kuraklık ve toplumsal çatışmalar neticesinde can güvenliği, açlık, susuzluk, kıtlık, barınma, salgın hastalık vb. nedenlerle ihtiyaç sahibi olan yerler için uluslararası toplumun istikrarında önemli bir unsur olması nedeniyle siyasi, ekonomik ve askerî amaçlardan bağımsız yapılacak arama-kurtarma, acil sağlık hizmetleri beslenme ve barınma gibi yardım veya yardımlar.
Afet ve acil durumlardan etkilenen bölgelere ve insanlara yardım malzemeleri ile diğer malzeme ve ekipmanların depolanması ve teslimatı.
Afet ve acil durumlardan etkilenen bölge ve insanlara yardım amacıyla malzeme ve ekipmanların tedariki, depolanması, taşınması ve teslimatı süreci.
Havadan yer ünitelerine görüntü aktarmak için kullanılan ve uzaktan komuta ile sevk ve idare edilen hava aracı.
Saldırgan kişi veya kişilerin de ölümüyle neticelenen, belirli politik sonuçlara ulaşmak için adını duyurma düşüncesiyle, bir kişiyi, bir mekânı veya bir topluluğu hedef alan terör eylemi biçimi.
Taşınmaz mallar üzerinde başkalarının yararlanması için oluşturulmuş yararlanma, geçit vb. hak.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışındaki yerlerde inşa edilen yapıların, tamamen veya kısmen kullanılmasına müsaade veren izin belgesi. Bu izni Belediyeler veya valilikler verir. Bu, uygulamada oturma izni olarak bilinmektedir.
Bir yerleşme biriminin kullanım amacına göre belirlenmiş olan konut, okul, iş yeri gibi yerleşim sınıfı.
Belirli olayların gözlenmesi yoluyla verilerin toplanması, işlenmesi ve bu verilerden bir sonuca varılabilmesi için kullanılan hesaplama yöntemleri, sayımlama. Başka bir tanımlamayla; geçmişi ve içinde bulunulan durumu sayısal yöntemlerle analiz ederek gelecek hakkında karar vermeyi kolaylaştıran bir bilim dalı.
Çeşitli enkesitlerde olabilen, taş, beton vb. malzemelerden inşa edilen, toprak veya yapının kaymasını önlemeye yarayan duvar.
İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip mühendis, mimar veya teknik eleman.
Organizasyonların kritik fonksiyon ve süreçlerini etkileyecek afet ve acil durumlara karşı hazırlıklı olmasını sağlayan çalışma veya çalışmalar.
Bir organizasyonun herhangi bir afet ya da acil durumda, sahip olduğu varlıkların korunmasını amaçlayan, müşterilerine ve diğer iş ortaklarına kabul edilebilir bir seviyede hizmet vermeye devam etmesini ve en alt düzeyde iş kesintisi sağlayabilmek için yürütülmesi gereken planlama süreçlerin tümü.
Hak sahipliği işlemlerine esas olmak üzere, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılan her türlü işletmenin faaliyette bulunduğu müstakil binalar veya binaların bu amaçlarla kullanılan bağımsız bölümü.
İş yerine yönelik olarak hazırlanmış, yetkili makamlarca onaylı, acil durum müdahale planı.
İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birim.
7269 sayılı kanun gereğince, kesin hasar tespit çalışmalarına yasal süre içinde itirazda bulunan afetzedelerin taleplerinin değerlendirildiği hasar tespit çalışması.
İvmeölçer cihazları tarafından elde edilen veri dizini. Depremin hasar yapma gücünü belirlemede kullanılan ivme spektrumları (çeşitliliği) depreme dayanıklı yapıların tasarlanmasında kullanılır.
Afetlerden etkilenmiş olan toplulukların ihtiyaçlarının en akılcı yol veyöntemlerle karşılanması, hayatın bir an önce normale döndürülmesi, muhtemel afetlerle baş edebilme imkânlarının geliştirilmesi ve en az zarar görmelerini sağlayacak daha güvenli bir yaşam çevresi oluşturulması için yapılması gereken yasal, kurumsal, fiziksel, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin tümünü kapsayan uzun süreç. Afet yönetiminde, afete müdahaleden sonra gelen dönemi ifade eder.
bk. eş şiddet eğrisi.
Yer kürenin ve gök cisimlerinin şekli, boyutu, çekim alanı ve çekim alanının zamana bağlı yer değişimlerinin ölçülmesi, değerlendirilmesi ve modellenmesiyle uğraşan bilim dalı.
Yer kabuğu ve atmosfer katmanlarını, güneş, gezegenler ve gök cisimlerinin fiziksel ve yapısal özelliklerini, fizik ve matematiğin ilke ve yöntemlerini kullanarak alet vasıtasıyla inceleyen bilim dalı, arz içi fiziği.Yasalarda ?Fiziğin ilkelerini yerkürenin incelenmesine uygulayan bilim dalı.? şeklinde tanımlanmıştır.
Yerkürenin oluşumunu ve evrimini, yerküreyi oluşturan malzemeleri, bunların birbirine dönüşümünde etkin olan süreçleri, yerkürenin sığ derinliklerindeki şekil değişimlerine neden olan ve okyanuslar ile kıtaları oluşturan kuvvetleri ve yerküreyi değiştiren süreçleri inceleyen bilim dalı.
Kaynağını yer yüzeyi ya da yer kabuğundaki faaliyetlerden alan deprem, heyelan, kaya düşmesi, volkanik patlama, çamur akıntısı, tsunami gibi doğa kaynaklı olayların yol açtığı afet.
Dağlar, ovalar, vadiler gibi yeryüzü şekillerinin kaynağını, oluşumunu, değişimini ve niteliklerini inceleyen bilim dalı, fiziki coğrafya.
Zeminlerin mekanik, kimyevi ve mühendislik özelliklerini inceleyen bilim dalı.
Zeminlerin mekanik, kimyevi ve mühendislik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yerinde ve laboratuvarlarda örselenmemiş numuneler üzerinde yapılan araştırma ve değerlendirme faaliyeti.
Yer kürenin katı özelliğe sahip, ortalama 35 km kalınlığındaki en üst katmanı. Kıtasal kabuk ve okyanusal kabuk olmak üzere iki çeşidi vardır. Okyanusal kabuk kıtasal kabuğa göre daha yoğun, ince ve okyanusal kabuğun kayaçları kıtasal kabuğa göre daha gençtir.
İnsanların veya toplumun, mevcut sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve teknik koşullar dikkate alındığında, katlanabileceği kayıpların derecesi. Mühendislikte ise, yapıların belirli büyüklükteki riskler karşısında beklenen ve kabul edilen davranışları olarak tanımlanır.
Mültecilerin sığınma ülkesine vardıklarında kabul edilmeleri işlemlerinin gerçekleştirildiği ve başvuruları ile ilgili kesin karar verilinceye kadar, temel bakım ve acil ihtiyaçlarının karşılanacağı ve sosyal etkinliklerden faydalanacakları yer.
Arazi ve arsa gibi her türlü taşınmaz malın sahibi, konumu, sınırı, alanı ve değerinin ölçülerek belirlenip bir plan üzerinde gösterilmesi işlemi.
Kadastro çalışması yapılan yerlerdeki, kadastro adaları içinde bulunan mülkiyeti tescilli parsel.
Taşıyıcı duvarları taş, tuğla kerpiç ve beton briket gibi malzemelerle inşa edilmiş yapı türü. Bu tür yapılardan döşemeleri ahşap olanlara yarım kagir, betonarme olanlara ise kâgir (yığma) yapı denilmektedir. Farsça kâr-gir kelimesinden geldiği için bazen de ?kârgir?biçiminde söylenmektedir.
Afet nedeniyle konutları yıkılan veya ağır hasar gören afetzedelerden hak sahibi olanlar için devlet veya özel kuruluşlar tarafından yaptırılan daimi iskân konutu.
İlki 1963 yılında onaylanarak uygulanmaya başlanmış olan, toplam yatırımlar ve harcamalar, ülkedeki talep durumu ve tasarruf eğilimleri göz önüne alınarak hedeflenen büyümeye ulaşılmayı amaçlayan, Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan, onay yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde olan plan.
Afetzedelerin acil barınmalarını sağlamak amacıyla çadır, konteyner gibi geçici barınma ünitelerinden oluşan, kalıcı yerleşme sorunlarının çözümüne kadar su, hijyen, beslenme, sağlık, eğitim, gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı toplu yerleşim yeri.
Mülkiyet hakkının kamu yararı nedeni ile sınırlandırılması ve kamu yararı amacı ile özel hukuk kişilerinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının gerçek bedelinin ödenmesi koşuluyla idareye geçirilmesi işlemi.
Sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsu ağı, alanı. Genellikle kurak iklim bölgelerinde görülür. Van Gölü, Tuz Gölü, Burdur Gölü kapalı havza örnekleri arasında sayılabilir.
Afet yönetiminde, bireylerin, kurumların, insan topluluklarının ya da ülkelerin tehlikeleri ve yol açabilecekleri zararları algılama, tahmin etme, önleme veya zararlarını azaltma amacıyla önlem alma konusunda sahip olduğu güç ve kaynakların tümü.
Merkezî ve yerel ölçekte afet tehlikesi ve riskini belirleme ile afet zararlarının azaltılması amacıyla kullanılabilecek kapasitelerin ortaya konmasını amaçlayan, gerek zarar azaltma ve gerekse afete müdahale planlarında kullanılan çalışma.
Sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşabilmek amacıyla bilgi, yetenek, sistem ve kuruluşların geliştirilmesi yoluyla insanların, kurum ve kuruluşların ve toplumun sistemli olarak kapasitesini arttırması süreci. Kapasite geliştirme eğitim ve sistemli bir şekilde öğrenim ile birlikte kurum ve kuruluşların, politik farkındalığın, finansal kaynakların, teknolojik sistemlerin gelişmesini de içermektedir.
Bir toplumda, kurum veya kuruluşlarda afet riskini azaltmak için gerekli olan insan becerisini geliştirme yönünde gösterilen faaliyetlerin tümü. Farklı düzeydeki toplum kesimlerinde teknolojinin, kurumsal yapıların mali güç ile diğer kaynakların geliştirilmesini içeren çalışmalardır.
Bir mobil ağ sisteminde baz istasyonları tarafından yayın yapılan istasyonun etkili olduğu alan. Sadece bu alanın içinde hizmetlerden yararlanılabilir.
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak buz kristallerine dönüşmesiyle oluşan, parlak, beyaz, katı ve çok kere altıgen şeklinde olan yağış türü.
İlkbahar aylarında havaların aniden ısınması ve karların hızla erimesinin yol açtığı ani su baskını.
Şiddetli rüzgâr veya fırtına ile birlikte yağan karın neden olduğu, başta ulaşım olmak üzere tüm hayatı olumsuz etkileyen meteorolojik olay.
Biriken karların çatılar üzerinde meydana getirdiği ilave yük. Ülkemizde çatı projelendirilmesinde genel olarak metrekareye 2 kg kar yükü gelebileceği esas alınmaktadır.
Bir enfeksiyon ya da kontaminasyonun olası yayılmasını önlemek amacıyla, bulaşıcı bir hastalığa maruz kalmış nüfus ya da hasta olmayan şüpheli kişilerin veya şüpheli yolcu eşyası, konteynır, taşıt ve malların taşınması ve bunların içinde olduğu faaliyetlerin kısıtlanması veya bunların diğerlerinden zorunlu olarak ayrılması durumu.
Yapısında karbon bulunan gazların yanması sonucu açığa çıkan renksiz ve kokusuz bir gaz olan karbonmonoksitin solunduğunda akciğerler aracılığıyla kana geçerek dokulara oksijen taşıyan hemoglobine bağlanmasıyla vücudun oksijensiz kalması ve bu durumun genellikle ölümle sonuçlandığı zehirlenme.
Bir yapının taşıyıcı iskeletinin genel adı. Yapı iskeletinin türüne göre betonarme karkas, çelik karkas ya da ahşap karkas olarak adlandırılır.
Bir ülke, bölge veya toplumda iç ve dış çatışmalar nedeniyle otoritenin kısmen veya tamamen çökmesi ile meydana gelen; can ve mal kaybının önlenebilmesi için uluslararası müdahaleyi gerektiren durum. Olağan Afet Risk Yönetimi kapsamında ele alınamayan ve insani müdahale ağırlıklı süreçlerin ayrıca şekillendirilmesi gereken bu durumların başlıca özellikleri, yaygın şiddet ve can kaybının olması; olağandışı nüfus hareketleri; sosyal ve ekonomik bakımdan yaygın hasar; büyük ölçekli, çok yönlü insani yardım ihtiyacı; siyasi ve askeri nedenlerle insani yardımın engellenmesi ya da önlenmesi; insani yardımla görevli kişiler için de güvenlik risklerinin ortaya çıkmasıdır.
Taşıma kapasitelerini belirlemek amacıyla zemin veya beton gibi malzemelerden özel aletler kullanılarak örselemeden alınan küçük çaptaki numune.
bk. tayfun.
Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş yeri, dükkân, mağaza, depo, mahzen gibi ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli bölümleri üzerinde hukuken tesis edilmiş özel mülkiyet ilişkisi.
Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun sağlığı ile çevrenin korunması bakımından, düzenli bir şekilde yok edilmesi gereken katı madde veya maddeler.
Katı atıkların halk sağlığı ve çevre kirliliğine meydan vermeyecek şekilde toplanması, taşınması, imha edilmesi, depolanması, yeniden değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması ve işletilmesi süreci.
Fiziksel veya kimyasal etkilerle bozulmuş veya parçalanmış, değişik boy ve çeşitteki kaya veya zemin parçalarının, kendiliğinden ya da depremler, aşırı yağışlar gibi harici etkilerle meyil aşağı hızla hareket etmesi olayı.
Kasıt söz konusu olmaksızın, beklenmedik bir zamanda ve şekilde, yaralanmalara, can ve mal kayıplarına neden olan olay.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin belirli bir bölgeye, kişilere, yapılara, su kaynaklarına ve toprağa bulaşması durumu.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin kasten veya kazaen yayılmasıyla oluşan, insan ve çevre için zararlı ve tehlikeli durumlara yol açan olay.
İnsan sağlığı ve çevrenin, KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevreye yayılmasından zarar görme olasılığının ve zararın ciddiyet derecesinin değerlendirilmesine ilişkin faaliyetler bütünü.
İnsan sağlığı ve çevrenin, KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevreye yayılmasından zarar görme olasılığı ve zararın ciddiyet derecesi.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddeleri yaymak için tasarlanan silahlar.
KBRN maddelerinden elde edilmiş silahların terör ve sabotaj eylemleri ile kasten kullanılmasıyla ya da endüstriyel üretim¬de, sağlık sektöründe, laboratuvarlarda ve bilimsel araştırmalarda ürün ya da ara ürün olarak kullanılan KBRN maddelerinin kazaen çevreye yayılmasıyla oluşan tehdit ve tehlike.
Kişinin, ruhsal süreçlerini ya da bedenini kendisinden ayrıymış gibi veya kendisini rüyadaymış gibi hissetmesi şeklinde ortaya çıkabilen benlik algısında ya da yaşantısında değişiklik durumu.
Kent yönetimine yardımcı olmak, mekânla ilgili karmaşık sorunların çözümünde ve sağlıklı kararların alınmasında kolaylıklar sağlamak için kurulan ve uygulanan coğrafi bilgi sistemi. Kentlerin, mülkiyet bilgileri, imar planları, altyapı bilgileri, bina, iş yeri, konut, arsa envanterleri, tüm haritaları ile diğer yönetim destek sistemlerine bilgisayar ortamında erişilmesini sağlar.
Merkezî yönetim, yerel yönetim, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının (gelecek beklentilerinin) sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı çözümlerin geliştirildiği, ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapı.
Bir kentin fiziksel, sosyal ve ekonomik açılardan gelişme imkânı kalmamış, köhnemiş, kısmen terk edilmiş bölgeleri ile altyapı, eğitim, sağlık, kültür, yeşil alan gibi olanakları olmayan yoksulluk yuvası hâline gelmiş bölge.
Kent dokusunu oluşturan yerleşme tipleri, insan çevre etkileşimi, kentsel riskler gibi tüm unsurların tarihî gelişim içinde irdelenme ve değerlendirilmesine yönelik çalışma.
Kentlerin risk havuzu hâline gelmiş sosyoekonomik çöküntü bölgelerinde, toplumsal, ekonomik ve mekân bakımından yeniden ele alındığı güvenli, sağlıklı ve düzenli yerleşim alanları oluşturmak, kentsel yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan planlama ve uygulama faaliyetlerine verilen genel ad.
İmar planı bulunsun veya bulunmasın kentsel ya da kırsal alanlarda bilim, teknik, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak afetlere ve kentsel risklere duyarlı yaşam çevrelerinin oluşturulması için veya fiziki köhneme, sosyal ve teknik altyapının yetersiz ve niteliksiz olduğu alanların iyileştirme, tasfiye, yenileme ve gelişimini sağlamak üzere ilgili idarelerce belirlenmiş alan.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde sanayi alanları, ticaret alanları, teknolojik parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla belediye meclisi kararı ile, kamunun mülkiyetinde ve kullanımında olan yerlerde ise belediye meclisi kararı ile birlikte belediyenin talebi ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilerek belirlenen alanlar (5393 sayılı Kanun uyarınca).
Bir kentin afet risklerinin tümü. Doğal tehlikelere ilave olarak, kentin genel yerleşme düzeni, kentsel dokunun oluşturduğu riskler, kullanımdan kaynaklanan riskler, var olan yapılaşmadan gelen riskler, ulaşım sistemi ve altyapılardan kaynaklanan riskler, planlama ve yönetim zafiyetlerinden kaynaklanan risklerin tümü.
Kentsel yerleşik çevrenin risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmesi amacı ile afet tehlikeleri ve senaryoları, kentsel makroform, arazi kullanımı, kentsel doku, yapılaşma, ulaşım ve altyapının oluşturduğu afet risklerinin belirlenmesine yönelik çözümleme. Kentsel risk analizi, kentsel risk yönetimi ve afet dirençli planlamanın önemli bileşeni ve girdisidir.
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı afetlerin yerleşim alanlarında yol açacağı sosyal, ekonomik, fiziki ve çevresel risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi, bu riskleri giderecek ya da en aza indirecek önlemlerin alınmasının ve uygulanmasının sağlanması ve kaynak ve önceliklerin belirlenmesi üzere hazırlanan stratejik plan ve eylem programı.
Çeşitli nedenlerle kentlerin zaman içinde eskimiş, köhnemiş, yıpranmış ve işlevini yitirmiş kesimlerindeki kentsel dokunun değiştirilmesi, ıslah edilmesi, yenilenmesi ve canlandırılarak kente yeniden kazandırılması çalışması.
İhaleli ve emanet işlerde hak sahiplerine konutları teslim edildikten sonra kesin hesap sonucu birim konut için belirlenen maliyet, EYY?li (Evini Yapana Yardım) işlerde ise hak sahibine konutunu bitirmesi için yapılan toplam yardım miktarı üzerinden yapılan borçlandırma işlemi.
Afet olayının devam etme olasılığı bulunan durumlarda, genelde ilk olayın üzerinden 10-15 gün geçtikten sonra yeniden yapılan hasar tespit çalışması.Bu tespitle, yapının onarılması veya güçlendirilmesine karar verileceğinden, yapıdaki hasar durumu ve tüm teknik özelliklerin dikkatle belirlenmesini gerektirir. Konutları hasar gören mülk sahiplerine afetler yasasına göre yapılması gereken tüm yardımlar, kesin hasar tespitleri sonucuna göre gerçekleştirilir.
Afet ve acil durum yönetim merkezleri arasında sürekli ve güvenli iletişimi sağlayan, Başkanlıkça kurdurulan iletişim sistemi. Kablo, GSM, Uydu, HF vb iletişim ortamları anahtarlamalı olarak kullanılarak, merkezler arasında; ses, resim, görüntü, e-posta, video konferans, veri iletişimi kesintisiz ve güvenli olarak sağlanır.
3 dakika süren, yükselip alçalan dalgalı siren sesi ile hava saldırısı tehlikesi olduğunu işaret eden kırmızı tehlike işareti.
Meteorolojik, çevresel veya beşerî ve sosyoekonomik nedenlerle oluşan ve çok sayıda insanı etkileyen yiyecek maddesi sıkıntısı.
Kıyı sularının ve su havzalarının kirlilikten korumak ve azami yararı sağlamak amacıyla yönetimi.
Kırılan dalgaların oluşturduğu akıntılarla kumların denize çekilmesi. Bu durum kıyı koruma planları açısından önem taşır.
Uydu üzerinde bulunan ısıya duyarlı (termal) algılayıcılar tarafından elde edilen yeryüzü görüntülerine verilen ad. Orman yangınlarıyla mücadelede, okyanus yüzeyindeki sıcaklık değişiminin izlenmesinde ve benzeri alanlarda kullanılmaktadır.
Öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kirletmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedeflere karşı kullanılan, yüksek toksisite potansiyeline sahip çeşitli yapılardaki kimyasal madde.
Kimyasal savaş ajanlarının hedef üzerine dağıtılması için kullanılan, bir veya daha fazla kimyasal ajan dağıtabilen ve bir taşıyıcı / dağıtıcı sistem içeren silahlar.
Canlılar üzerinde tahriş edici, yakıcı, felç edici veya öldürücü etkileri olan, deri, solunum veya sindirim sistemi yoluyla bünyeye girebilen gaz, sıvı ya da katı şekildeki toksik kimyasal maddelerin kasten veya kazaen çevreye yayılmasına neden olabilecek her türlü tehlike.
Faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişi.
Kirliliğin üstesinden gelmek amacıyla düzenlenen ve kirletme bedelini kirleticinin karşılaması gerektiğinin savunulduğu ilke.
Duran veya seyir hâlindeki tankerden, gemiden veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında su üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin görülmesine neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda katı madde/emülsiyon hâlinde maddelerin birikmesine yol açan balast suyu.
KBRN ekiplerinde görev alan personelin kullanacağı şahsi koruyucu kıyafet, maske, eldiven ve bot ile kişisel arındırma kitleri.
Biyosfere, doğal ve insan yapımı yapılara ve/veya çok sayıda insana büyük ölçüde zarar veren KBRN madde içerikli ve diğer konvansiyel silah.
Afetten etkilenen afet mağdurlarını korumak için yapılan eylem, toplu bakım.
Sıcak dalgası, soğuk dalgası, kuraklık, dolu, hortum, yıldırım, kasırga, tayfun, sel, siklonlar, tornado, tipi, çığ, aşırı kar yağışları, asit yağmurları, sis, buzlanma, hava kirliliği, orman yangınları gibi iklim koşullarıyla ilgili afet.
İl ambulans servisine bağlı 112 acil sağlık çağrı merkezlerinden yapılan olay komutası ve olay yönetimini, raporlandırılmasını, Sağlık Bakanlığının bilgilendirilmesini, acil sağlık ekiplerinin yönetimi ve yönlendirilmesini, hasta nakilleri, hastane acil servisleri, kara, hava ve deniz ambulanslarının diğer kurumlarla koordinasyonunu sağlayan acil sağlık yönetim merkezi.
bk. KBRN kirlenmesi.
Bir arsa üzerinde yapılan, blok veya ayrı ayrı birden fazla yapının, arsa içindeki konumu, varsa özel yol, yeşil alan, spor tesisleri gibi ortak yerleri gösterir biçimde yapılmış ve belediyece onanmış plan.
Kullanıcının acil yardım çağrı hizmetlerini aramakta kullandığı cihazın yaklaşık olarak bulunduğu yere ilişkin koordinatlar ve ilgili diğer parametrelerle tanımlı alan verisi.
İnsanlar tarafından barınma ve yaşama mekânı olarak kullanılan insan yapımı bölüm. Bunlar müstakil evler olabileceği gibi, birden çok bağımsız bölüm ihtiva eden apartman türü yerler de olabilir.
Fiyat takdir komisyonunca belirlenen, artan konutların rayiç bedellerini AFAD?da kesinleştiren komisyon.
Afete uğramış veya uğraması muhtemel toplulukların kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını birlikte belirleyerek yerel, ulusal ve uluslararası kurumlarla mevcut kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmak amacıyla uyum ve birliktelik içinde çalışması.
İnşaat çeliği ve benzeri metal yapı malzemelerinin maruz kaldıkları nem, su gibi dış etkiler nedeniyle kimyasal bozulmaya uğrayarak özelliklerini kaybetmesi durumu.
Taşınmaz mal, kültür ve doğa varlıklarının korunması ya da tarihi çevre içinde korunmaları zorunlu olan alan.
Eskimiş, kısmen tahrip olmuş ve koruma özelliği azalmış seddelerin onarılması ve güçlü hâle getirilmesi faaliyeti.
Çeşitli tehlikelerin sebep olabileceği afetlerden korunmak için genel anlamda alınan önlem. Bu amaçla uygulanacak, uzun vadeli politika ve programları da kapsamaktadır.
Tehdidin türüne ve yoğunluğuna göre ekip personelin¬in kullanacağı koruyucu giysi ve donanımın seviyesi.
Bir radyo vericisinin işaretlerinin yeterince iyi alınamadığı bölge, ölü bölge.
Eski volkan kraterlerinin ağzında oluşan küçük göl, yanardağ ağzı gölü.Ülkemizdeki en büyük krater gölü, en son 1441 yılında faaliyet göstermiş olan Nemrut Dağı? nda bulunmaktadır.
Tektonik kaynaklı gerilmelere bağlı olarak fay zonlarında ve kütle hareketlerinde gözlenen belirli bir yönde, çok yavaş ve kesintisiz olan sürüklenme biçimindeki yer değiştirme hareketi.
Verinin güvenli iletilmesi ve saklanması amacıyla şifrelenmesi işi.
İşlevlerini kısmen veya tamamen yerine getir(e)mediğinde toplumsal düzenin sürdürülebilirliğinin veya kamu hizmetlerinin sunumunun olumsuz etkileneceği, ulaşım, haberleşme, enerji, su finans gibi sektörleri kapsayan ağ, varlık, sistem ve yapılar bütünü.
Alışılagelen ve acil durum gerektiren olağanüstü durumlarda toplumun ihtiyaçlarını sürdürmesi için gerekli olan birincil öneme sahip yapı, teknik yapı ve sistem. Bir afet sonrasında can ve mal kaybının azaltılması açısından kullanılması elzem olan önem katsayısı yüksek yapılardır.
Normal düzeni bozan, toplum için olumsuz sonuçlar doğurma olasılığı bulunan fiziksel, sosyal, ekonomik ve politik olayların ortaya çıkması hâli. Normal sistemi ve toplumun temel değerlerini önemli ölçüde tehdit eden, zaman baskısı ve stres altında önemli kararlar almayı gerektiren durumları kapsamaktadır. Mevzuatımızda ise, ?devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü ile millî hedef ve menfaatlere yönelik hasmane tutum ve davranışların, Anayasa ile kurulan hür ve demokratik düzeni veya hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketlerinin, tabii afetlerin, tehlikeli salgın hastalıkların, büyük yangınların, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olayların, ağır ekonomik bunalımların, iltica ve büyük nüfus hareketlerinin ayrı ve birlikte ortaya çıktığı hâller? olarak tanımlanmaktadır.
Kriz hâli şartları süresince uygulanan, durumu normale döndürmeyi amaçlayan geçici bir yönetim biçimi. Afet yönetiminden farkı, sürekliliğinin olmaması, belirli bir zamanla sınırlı bulunması, krizi gerektiren olay ve nedenler kalktığında sona ermesidir.
Bir yapıda kat mülkiyeti bulunanların, ortak malik sıfatıyla paydaşı oldukları yapıdaki genel yerler üzerindeki faydalanma hakkı.
Afet ve acil durum sonrasında ilk 72 saat içinde afetzedelerin acil beslenme ihtiyacını karşılamak amacıyla pratik, hijyenik ve sağlıklı koşullarda sunulan beslenme hizmeti türü.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üzerine çıkması ve yıllık yağış ortalamalarının ise mevsim normallerinin altına düşmesinin sebep olduğu doğa kaynaklı afet. Meteorolojik açıdan, yağışların mevsim ortalama değerlerin % 80? in altına indiği geçici dönemler olarak tanımlanmaktadır. Hidrolojik açıdan ise, barajlar, göller, göletler ve yeraltı su seviyesinin uzun süreli yıllık ortalamalarının altına indiği geçici dönemdir. Tarımsal açıdan ise, insan ve diğer canlıların ihtiyacı olan su ve nemin yeterli ölçüde bulunamadığı dönemlerdir.
Uzun dönemli meteorolojik gözlem ve kayıtlar esas alınarak aşırı yağışlı ve aşırı kurak dönemleri aylar veya yıllar şeklinde gösteren cetvel.
Afet ve acil durumlarda yaralı olan ya da hayati tehlikesi bulunan, kendi başına kurtulamayan afetzede veya kazazedenin bulunduğu yerden güvenli bir yere alınması.
Tıptaki adı ?H5N1? olan virüsün, insanlara da geçmesi ve göçmen kuşlarla taşınarak küresel bir tehlike hâline gelmesi durumu. ?H5N1? virüsünün etkilediği kanatlı kümes hayvanlarıyla temas veya etlerinin iyice pişirilmeden yenilmesiyle insanlara bulaşmaktadır.
Yer hareketinin ivme kayıtlarını elde edebilmek için genellikle aktif fay zonları ile yapılara yerleştirilen ivmeölçer tipi sismik cihazlardan meydana gelen veri toplama ağı.Özellikle deprem mühendisliği açısından çok önem taşıyan bu veriler, depreme dayanıklı yapıların tasarlanmasında kullanılır.
Kültürel farklılıklarına değer yüklemeksizin, afetlerden ve acil durumlardan etkilenenlere onların toplumsal değerlerini ve normlarını göz önünde bulundurarak hizmet sunma anlayışı.
Özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan faaliyetleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak oluşan, şehirleşmenin de etkisiyle doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda yeryüzündeki ve atmosferin alt bölümlerinde sıcaklık artması.
bk. iklim değişimi.
Yeryüzünde bulunulan noktanın koordinatlarını ve deniz seviyesine göre yüksekliğini uydular vasıtasıyla belirleyen sistem. Bu işlemi yapan cihazlara kısaca GPS denilir. Fay zonları boyunca meydan gelen gerilim birikmeleri ve çok yavaş hareketleri izlemek için daha hassas GPS ölçümleri yapılır.
Zemin veya kaya kütlelerinin yerçekiminin etkisiyle yamaçlardan aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde kütlesel olarak yer değiştirme olayı.
İnsan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkilerine karşı uluslararası alanda atılan ilk ve en önemli adım olan, 1992?de Rio de Janeiro?da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı?nda imzaya açılan, 1994?te yürürlüğe giren BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi?ni (BMİDÇS - United Nations Framework Convention on Climate Change) güçlendirmek üzere hazırlanan uluslararası anlaşma. 1997de imzalanan protokol, 2005te yürürlüğe girebilmiştir. Kyoto Protokolündeki amaç, ?atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamak?tır. Özellikle sanayileşmiş ülkelere bağlayıcı sera gazı salımında sınırlama ve azaltma yükümlülükleri getirmiştir. Kyoto Protokolü?nün süresi 2020?ye kadar uzatılmış olup, uygulamadaki sorun ve güçlükler dikkate alınarak, tüm ülkeleri kapsayan ve daha geniş çaplı bir anlaşmanın hazırlanmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Yer kabuğunu meydana getiren hareket hâlinde bulunan kırılgan parça.Levhaların sınırlarında oluşan sürekli hareketler depremler ve volkanik faaliyetleri oluşturur.
Yerkürenin dış kısmını oluşturan ve levha veya plaka adı verilen büyük kütlelerin daha içeride yer alan manto tabakası üzerinde hareketini ve bu hareketlerin sonuçlarını inceleyen bilim dalı. Gözlemle ispatlanmış bulunan bu teoriye göre, yer kabuğunun üst manto kısmında belirli sayıda ve birbirine göre hareket hâlinde rijit (sert, katı) levhalar bulunmakta, bu plakaların sınırlarında da genellikle çok şiddetli depremler meydana gelmektedir.
İhtiyaçları karşılamak üzere her tür ürün, hizmet ve bilginin kaynağından itibaren tüketileceği son noktaya kadar tedarik zinciri içindeki hareketine verilen genel ad.
Lojistik ile ilgili tüm çalışmaların bir bütünlük içinde ve aksamadan devam etmesi amacıyla oluşturulan faaliyet.
Afet anında kullanılabilecek kaynak ve stoklarla diğer ihtiyaç maddelerinin temini, afet bölgesine nakli ile oradaki yardım faaliyetlerinin devamlılığını sağlamayı amaçlayan, afet öncesi hazırlıklar içinde yapılan planlama çalışması.
Maden ocağında madenlerin aranması, çıkarılması, işlenmesi, işleme tabi tutulması, biriktirilmesi sırasında ve sonrasında veya atıklarından kaynaklı meydana gelen kaza.
bk. depremin büyüklüğü.
Seçimle iş başına gelen muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilen en küçük yerleşme birimi.
Afet riskleri ve bu risklere karşı alınabilecek önlemler konusunda bilgilendirilmiş, afetlere duyarlılığı ve bilinç düzeyi artırılmış, gerekli eğitim ve ekipmanla donatılmış, profesyonel ekipler gelene kadar ilk saatlerde müdahale için imkân ve kabiliyeti güçlenmiş vatandaşlardan oluşan organize olan grup.
Konutu, iş yeri veya hayvanların korunmasını sağlayan yapıları afetlerden dolayı hasar görenler ile muhtemel afetlerden etkilenebileceklerden, durumları ilgili mevzuattaki şartlara uygun olup gerekli başvuruları yapan ve ilgili mevzuat nedeniyle doğacak haklardan faydalanabileceği kabul edilen afetzede gerçek kişileri belirleyen komisyon kararı.
Afetin meydana geldiği bölgede hak sahiplerini belirlemek amacıyla oluşturulan komisyon. O yerin ilgili mülki idare amiri (vali, kaymakam) veya görevlendireceği bir memur başkanlığında, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden 1 üye, mahalli tapu dairesinden 1 üye, belediye teşkilatı olan yerlerde belediye encümeninden 1 üye, köylerde ise ihtiyar heyetinden 1 üyenin iştiraki ile kurulur. İlgili mülki idare amirleri, bilgi ve görgüsünden istifade edilecek kimseleri de komisyon çalışmalarına iştirak ettirebilirler.
Bir coğrafi alanda,belirli yetkilerle kamu haizmeti faaliyetinde bulunan il özel idaresi, büyükşehir belediyesi, belediye, köy muhtarlığı ile bunların kurdukları veya üye oldukları birlik veya idareler.
Bir afet nedeniyle kendi imkânlarıyla bulunduğu yerden çıkamama durumu.
Bir depremde ivme kayıt cihazları tarafından ölçülen veya matematik modeller kullanılarak hesaplanan yer hareketi ivmesinin en büyük genlikli değeri.
Doğada yetişen ve yapısında toksik madde içeren mantarların taze, dondurulmuş, kurutulmuş veya konserve olarak çiğ ya da pişirilerek yenmesi sonucunda oluşan zehirlenme.
Afet bölgelerinde ve riskli üretim alanlarında yer alan insanlarn, yapıların ve sistemlerin, potansiyel kayıp tehdidi altında bulunması.
Koordinat, adres vb. konum bilgisi içeren veya harita üzerinde bir konuma bağlanmış olan, mekâna ilişkin her türlü veri.
bk. deprem merkez üssü.
Afet ve acil durumlarda tehlike haberlerinin tehdit altındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan halkı GSM üzerinden uyarmak amacı ile AFAD tarafından kurdurulan sistem.
? Data about data diye tanımlanan ve herhangi bir verinin; kim tarafından yaratıldığı, kimler tarafından ve ne zaman güncellendiği gibi logları tutan bilgi çeşidi; veri hakkında açıklayıcı ve tanımlayıcı bilgi.
Çürümekte olan karbonlu maddelerden ve maden çalışmaları sırasında açığa çıkan, ölümcül patlamalara sebep olan, havada sarı renkte alevle yanan, renksiz ve kokusuz bir gaz, bataklık gazı. Renksiz, kokusuz ve tatsız bir gaz olan metan genellikle kömür madenciliğinde oldukça sık karşılaşılan ve havadan hafif olan bir gazdır. Zehirli bir gaz olmayan metanın tehlikesi patlayıcı özelliğinden kaynaklanır. Alt patlama limiti %5 olan metanın üst patlama limiti %15?dir. Yüksek konsantrasyonlarda ortamda bulunan oksijenle yer değiştirerek boğucu bir etki yaratabilir.
Atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri ile birlikte inceleyen ve bu olayların canlılar ve yerküre açısından doğuracağı sonuçları araştırıp ortaya koyan bilim dalı.
Kaynağını sıcaklık yağış, basınç gibi atmosferik olaylardan alan sel, çığ, yıldırım, tayfun, tipi, hortum, kuraklık gibi doğal olaylardan kaynaklanan afet.
Mevcut imar planının dışında kalan ve bu planla bütünleşmeyen bir konumu bulunan araziler için hazırlanan, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesi içinde sağlayan fiziki plan.
Kırsal yerleşim bölgelerinde bulunan köylere bağlı birkaç evden oluşan küçük mahalle.
Yerleşime açılması düşünülen boş alanlardaki tüm afet tehlikelerini, yapılaşmış alanlarda ise tüm afet risklerini büyük ölçekli hâlihazır haritalar üzerinde belirleyen çalışma. Güvenli arazi kullanımı kararları alınmasında yararlı olan, kentsel dönüşüm ve zarar azaltma planlaması çalışmalarında ise öncelikler ve stratejilerin belirlenmesinde imar planlamasını yönlendiren detaylı jeolojik, jeofizik ve jeoteknik çalışmalar, bu kapsamda değerlendirilir. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine göre, özellikle afete yönelik mikro bölgeleme veya jeolojik etüt raporları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmadan imar planları hazırlanamayacaktır.
Afet tehlikelerini 1/5000 ve daha büyük ölçekli haritalar üzerinde gösteren ve özellikle deprem tehlikesi ve risklerinin azaltılabilmesi için topoğrafya ve yerel zemin koşullarının yol açabilecekleri tüm tehlike ve riskleri detaylı jeolojik, jeofizik ve jeoteknik etütler sonucunda belirleyen, imar planlarını yönlendiren çalışmalar.
Mikrobölgeleme çalışmaları sonucunda elde edilen verilerin yer aldığı harita. Yapılmak istenen fiziksel planlama çalışmalarının ölçeğine bağlı olarak 1/100 000, 1/50000, 1/25000, 1/10000, 1/5000 ve 1/2000 ölçeklerde yerel afet tehlikesi ve riskini gösteren harita.
Büyüklükleri 3 ve altında olduğundan kolayca hissedilemeyen, ancak sismik kayıt cihazları tarafından kaydedilen deprem.
Kaynağı doğal veya yapay olan çok küçük genlikli ve değişken periyotlu zemin titreşimi. Mikrotremor kayıtları kullanılarak zeminlerin hâkim titreşim periyotları ve büyütmeleri belirlenebilir.
Belli bir yapıya ait fizibilite, proje, hesap, ihale dosyası düzenleme işleriyle bunların denetim işleri ve yapının inşa aşamasında plan, proje ve yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uygun yapılmasını sağlayan hizmetlerin tümü.
1931 yılında Amerikalı sismologlar Wood ve Neuman tarafından Mercalli şiddet cetvelinin değiştirilmesiyle oluşturulan cetvel. Orijinali, 1900?lü yılların başında bir İtalyan bilim adamı olan Mercalli tarafından depremlerin insanlar, yapılar ve arazi üzerindeki gözlenen etkilerine göre düzenlenmiş 12 dereceli deprem şiddet cetvelidir
Bir araç ile çekilerek istenilen bölgede hizmet vermek üzere tasarlanmış konteyner veya karavan tipi mutfak ekipmanı.
Afet ve acil durumlarda ve insani yardım faaliyetlerinde verilecek olan hizmetin türüne göre, sağlık otoritesi tarafından bölgeye yönlendirilen, gerektiğinde yeri kolaylıkla değiştirilebilen hareketli her türlü araç gereç ve donanımı (örneğin şişme, ağır iklim tipi ve konteyner sahra hastaneleri, tarama, tanı ve tedavi üniteleri, mobil komuta araçları, gemi hastane, dekontaminasyon ünitelerini) kapsayan sağlık ünitesi
Afetler veya başka nedenlerle yıkılmış yapı parçaları, kırık eşyalar ve benzeri döküntü malzemenin karışımı, inşaat atığı.
Avrupa kıtasındaki deprem özellikleri, yapı türleri ve hasar sonuçları esas alınarak Medvedev, Sponheur ve Karnik adlı bilim insanları tarafından 1964 yılında geliştirilmiş ve Avrupa Sismoloji Komisyonu tarafından onaylanmış 12 (XII) derecelik deprem şiddet cetveli. Şiddet dereceleri, Roma rakamıyla ifade edilir. Geliştiren bilim adamlarının isimlerinin baş harfleri olan MSK şiddet cetveli olarak anılır. Bu şiddet cetveli, ülkemizde de 1970?li yıllardan bu yana yaygın olarak kullanılmaktadır.
Poliçede yazılı önceden belirlenmiş bir miktara veya orana kadar olan hasarların sigortacı tarafından ödenmemesi, bu miktar veya orandan daha yüksek hasarların ise söz konusu miktar veya oran düşürüldükten sonra ödenmesi biçimindeki uygulama.
Hasar tespit arazi çalışmaları sonrasında, çalışmayı gerçekleştiren teknik personel ile o yerleşim biriminde görevli muhtar ve azalar tarafından imza altına alınan ve o yerleşim birimindeki tüm binalarla ilgili hasar tespit çalışmalarının gerçekleştirildiğine dair resmî belge.
Belediye sınırlarına komşu olup kentin ilerideki gelişmesi bakımından gerekli görülen ve imar mevzuatı bakımından belediyelerin denetim ve sorumluluğuna verilmiş olan sınır komşusu alanlara verilen ad, komşu alan.
İnsan iradesi, gücü ve müdahalesiyle önüne geçilemeyen deprem, yıldırım, kasırga gibi doğa kaynaklı afetler; kanuni grev, genel salgın hastalık, kısmî veya genel seferberlik ilânı ve gerektiğinde AFAD tarafından belirlenecek benzeri diğer hâller.
Afet ve acil durumlarda can ve mal kurtarma, sağlık, iaşe, ibate, güvenlik, mal ve çevre koruma, sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin verilmesine yönelik çalışma. Afetin meydana gelmesi ile başlayan ilk evredir. Arama-kurtarma, ilk yardım, tıbbi sağlık, gıda, barınma, giyim, su ve arıtma temini hizmetleri gibi halkın acil ihtiyaçlarının sağlanması; hasar tespiti, yardım kaynaklarının koordinasyonu gibi konular bu aşamada gerçekleştirilir. Bu, ilk müdahaleyle başlayıp, duruma göre kısa veya daha uzun süreyle devam edebilen bir süreçtir. Acil müdahale veya afete müdahale olarak da tanımlanmaktadır.
Konut ve iş yerlerine ilişkin mülkiyet rabıtası sırasıyla, tapu senedi, tasarruf belgeleri, vergi kayıtları ve diğer resmî belge ve kayıtlarla belgelendirme işi. Bu belge ve kayıtların bulunmaması hâlinde mahalle veya köy muhtarlıklarından alınarak ilgili mülki idare amirine tasdik ettirilmiş belge esas alınır.
Uluslararası hukuka göre vatandaşı olduğu ülke dışında olan ve ?ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncesi nedeniyle zulme uğrayacağından ötürü haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkeye dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi, sığınmacı. 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete?de yayınlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu?na göre, Avrupada meydana gelen olaylar sebebiyle ırkı, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeligi veya siyasi düsünceleri nedeniyle takibata uğrayacağından haklı olarak korktuğu için, vatandaşı oldugu ülke dısında bulunan ve vatandası oldugu ülkenin himayesinden istifade edemeyen veya korkudan dolayı istifade etmek istemeyen ya da uyruğu yoksa ve önceden ikamet ettigi ülke dışında bulunuyorsa oraya dönmeyen veya korkusundan dolayı dönmek istemeyen yabancı.
Mültecilerin bilgi, danışmanlık, maddi yardım ve diğer servislerden yararlanmak için toplandığı veya barındığı yer.
İç hukuk ve devletler hukukuna göre bir kişinin mülteci olarak tanınıp tanınmamasına karar verme süreci.
Sığınmacı ya da mülteciler adına devletlerin veya BMMYKnin, bu kişilerin haklarının, güvenliklerinin ve refahlarının uluslararası standartlara uygun olarak tanınması ve korunmasını sağlayan müdahalelerin tümü. Söz konusu müdahaleler şunlardır: Geri göndermeme ilkesine saygının temini; güvenliğe erişim, mülteci statüsünün belirlenmesine dair adil süreçlere erişim; insani muamele standartları; kalıcı çözümlerin uygulanması. BMMYK, mültecilerin korunmasıyla yetkilendirilmiş tek Birleşmiş Milletler organıdır.
Mültecilerin sığındıkları ülkede yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülüklerin tümü. 1951 sözleşmesinin 2. maddesi kapsamında, mülteciler bulundukları ülkenin kanun ve yönetmeliklerine uymalı, özellikle sığınma ülkelerinin ve toplumlarının güvenliğini, emniyetini ve kamu düzenini tehlikeye düşürecek hareketlerden kaçınmalıdırlar.
Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak hâlihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan. Nâzım imar planları, 1/25000, 1/10000, 1/5000 veya 1/2000 ölçeklerde yapılabilir.
Nükleer maddelerin kullanıldığı güç santralleri ile tıp ve sanayideki faaliyetler esnasında ortaya çıkan madde veya yan ürünlerin tümü.Özel koruma koşullarına uygun olarak nakledilip, sızdırmazlığı tam olan yerlerde depolanması gereken tehlikeli nükleer malzemelerdir.
Nükleer patlamalarda, nükleer enerji üretim veya depolama tesislerinde, nükleer yakıt veya atık madde nakliyatında meydana gelen kazalar veya sızıntılar sonucunda çevreye yayılan radyasyonun oluşturduğu tehdit.
Ülke içinde ya da dışında meydana gelen, radyasyon salımı ile insan sağlığı ve çevre için tehdit oluşturan veya oluşturması muhtemel acil durum.
Ülke toprakları içinde ya da dışında halk sağlığına zarar verme olasılığı olan, radyasyondan korunma standartlarıyla belirlenen sınırların üzerinde radyasyon dozu alınması ve radyoaktif bulaşmanın ayrı ayrı veya birlikte vuku bulması durumu.
bk. deprem odak derinliği.
Deprem dalgalarının analizini yaparak, depreme neden olan kırılma düzleminin eğimi, doğrultusu, kayma açısı ve yırtılmanın zaman içinde gelişimi gibi dinamik parametrelerin hesaplanması yöntemi.
bk. deprem odak noktası.
Doğal afetler, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalımlar, Anayasa ile kurulmuş hür demokrasi düzenini ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması gibi durumlarda, geçici bir yönetim modeli uygulanmasını gerektiren hâl. Olağanüstü hâl yönetimlerinin sınırlı yönetimler olduğu ilgili yasada da belirtilmiş ve bu süre altı ayla sınırlandırılmıştır.
Bir riski sigorta ederken göz önüne alınması gereken yüksek hasar senaryolarına ilişkin değerlendirme.
En büyük yağış ve en ileri seviyede yüzey akışı oluşturacak tüm faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşabilecek en büyük taşkın.
Bir olayın olabilme ihtimali. Sıfırla bir arasında bir gerçek sayı olarak gösterilebildiği gibi, sıfırla 100 arasında değişebilen sayı olarak da verilebilir. Olasılığın sayısal olarak gösterilemediği durumlarda ise düşük, orta ve yüksek gibi görecelik belirten sıfatlar kullanılabilir.
Bir olayın meydana gelme ihtimalini belirlemek için kullanılan modelleme ve hesaplama yöntemi.
Ortaya çıkan, oluşan durum; ilgiyi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.
Tüm tehlikeler ve her düzeydeki acil müdahale durumunun yönetiminde, müdahale edilen olay için eldeki imkânları en doğru ve etkin şekilde kullanabilmek amacıyla oluşturulan geçici ve dar kapsamlı bir modüler taktik acil yönetim sistemi.
Valilikçe olay yerindeki müdahale ekiplerini koordine etmek ve yönetmek üzere görevlendirilen kişi.
Herhangi bir afet nedeniyle hasar görmüş bir yapının, en az olay öncesinde sahip bulunduğu güvenlik düzeyine getirilecek şekilde tamir edilerek kullanılabilir hâle getirilmesi işi, tamir.
Orman alanlarında doğal, insan ihmali ya da başka nedenlerden kaynaklanan yangın.
Doğrudan insan müdahalesiyle, orman alanının başka bir alana dönüşmesi durumu.
Afet ve acil durumlarda kurumlar arası buluşma kanalı olarak ilgili tüm kurum ve kuruluşların kullanımına sunulan, koordinesi AFAD? da olan çeşitli bantlardaki frekanslar ile gelecekte bu amaçla tahsis edilecek frekansların tümü.
Resim eğikliği ve arazideki yükseklik farklarından dolayı oluşan görüntü kaymalarının giderilmesi sonucu elde edilen ve harita gibi belli ve sabit bir ölçeği olan topografik görüntü.
Afetin etkilediği alanın, afet bölgesine ulaştırılacak acil yardımların, acil yıkılacak binaların tespiti ve hasar tespit çalışmalarında gereken ön bilgilerin sağlanması için yapılan etüt ve değerlendirme.
Yapıların kullanılıp kullanılmaması ile kalkan duvarlar, bacalar, parapetler, cephe kaplamaları gibi hasarlarla zeminde meydana gelen yer değiştirmelerin çevredeki insanlara verebileceği zararın belirlenmesi ve önlenmesi amacıyla yapılan ilk değerlendirme. Binaların dıştan ve gerektiğinde yalnızca bodrum katları hızla incelenerek yapılan tespitlerdir. Bunun sonucunda, hasarsız veya hafif hasarlı binaların kullanılmaya devamına karar verilir. Bir afet sonrasında hemen kullanılması zorunlu olan hastane, itfaiye, hükûmet ve afet yönetim merkezleri, spor salonu, okullar, trafo merkezleri gibi tesislere hasar tespitinde öncelik verilir.
Afet ve acil durum nedeniyle bozulan yaşam şartlarının normalleştirilmesine yönelik olarak olayın meydana gelmesinden hemen sonra başlatılan kısa dönem iyileştirme faaliyetleri.
Afet haberinin alınmasını müteakip, en yakın birimden, etkilenen alana hareket eden ve afetin büyüklüğü, türü, etkilenen kişi sayısı ile ilgili karar alıcılara gönderdiği ilk bilgilerle muhtemel müdahale şekli ve ölçeğinin oluşmasına yardımcı olan ekip.
Belirli büyüklükteki bir deprem öncesinde aynı zonda meydana gelmiş daha küçük magnitüdlü deprem.Bir depremin öncü olup olmadığı, aynı fay zonu içinde belirli bir süre sonra daha büyük bir deprem meydana geldiğinde anlaşılır.
Risklerin etkilerini önlemek veya azaltmak için yapılan çalışma, tedbir. Barajların inşası ile olası seller, istinat yapıları inşasıyla çığ, heyelan ve kaya düşmesi gibi olayların meydan gelmesi halinde verebileceği zararlar önlenebilir.
Doğa kaynaklı afet tehlikeleri ve arazinin jeoteknik özellikleri nedeniyle yerleşime açılmadan önce yapısal veya yapısal olmayan önlemler alınmasını gerektiren alan. Bu alanlar altı başlık altında değerlendirilmektedir: -Önlemli Alan 1 ( ÖA-1) Deprem tehlikesi açısından önlemli alanlar. -Önlemli Alan 2 (ÖA-2) Kütle hareketleri tehlikeleri ve yüksek eğim açısından önlemli alanlar. -Önlemli Alan 3 (ÖA-3) Su baskını açısından önlem alınabilecek alanlar. -Önlemli Alan 4 (ÖA-4) Çığ düşmesi açısından önlem alınabilecek alanlar. -Önlemli Alan 5 (ÖA-5) Mühendislik problemleri açısından (şişme, oturma, taşıma gücü vb.) önlem alınabilecek alanlar. -Önlemli Alan 6 (ÖA-6) Diğer tehlikeler açısından (karstlaşma, tıbbi jeoloji vb.) açısından önlem alınabilecek alanlar.
Toprağı gevşek çürük yamaçlarda, toprağın taşınmasını önlemek için çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden yapılan duvar türü, çeper. Bu çitler, yağmur sularının akışını yavaşlatarak toprağın aşınmasını ve taşınmasını önlerler.
Tarihsel dönemde meydana gelen depremlerin yeri, zamanı, büyüklüğü ve yol açtığı hasarlar konusunda araştırma ve inceleme yapan bilim dalı. Önemli ölçüde tarihî depremlerin meydana geldiği fay bölgelerinde hendek açıp yapılan bilimsel incelemeler ile tarihî yapılar üzerinde meydana gelen yapısal hasar incelemelerine dayanır.
Belirli bir alanda çalışan bilim insanlarının paylaştığı ortak değerler, anlayışlar ve yaklaşımlar dizisi.
bk. ambulans ve acil bakım teknikeri
Yapıları yıldırıma karşı koruyan düzenek, yıldırımsavar. Biri birine iletken kablo ile bağlı bir metal çubukla, toprağa gömülü bulunan veya zeminde suyla temas hâlinde olan diğer bir metal çubuk veya plakadan oluşur. Hatlarına düşen yıldırımlar nedeniyle iletişim cihazlarının zarar görmesine mani olacak özel parçalar kullanılır.
1. Çok kısa bir süre içinde basınçlı gazların açığa çıkmasına ya da oluşmasına yol açan olay. 2. Yanabilen malzemenin oksijenle tepkimesi sonucu yüksek enerji oluşumu ile ortaya çıkan ani kimyasal reaksiyon.
Atmosferik oksijen olmadan da ani gaz yayılımı ile ekzotermik reaksiyon verebilen ve kısmen kapatıldığında ısınma ile kendiliğinden veya belirlenmiş test koşullarında patlayan, çabucak parlayan katı, sıvı, macunumsu, jelatinimsi hâldeki madde.
Sıkışma ve genişleme hareketi yaparak ilerleyen cisim dalgalarının en hızlı ve kayıt istasyonlarına ilk varan tipi.
Betonarme yapılarda eni, kalınlığının 7 katından fazla olan, yük taşıyan ve yük aktaran düşey yapı elemanı.
Sigorta poliçelerinin kapsadığı deprem, yangın, kuraklık gibi tehlikelere verilen genel ad.
Tarım ve böcek ilaçları ile zehirlenme durumu. İnsan ve insan vücudu ile bitki ve cansız cisimler üzerinde yahut çevresinde bulunan veya yaşayan zararlılar ile; besin maddelerinin üretimi, depolanması ve tüketimi sırasında besinlere zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak ya da yok etmek, ek olarak bitkilerin büyümesini düzenlemek amacıyla da kullanılabilen kimyasal ya da biyolojik ürünlerin ağız, solunum, deri ve göz yolu ile alımı sonucunda meydana gelen zehirlenmedir.
bk. levha tektoniği.
Cisim, yapı ve zeminlerin dış kuvvetler altında gösterdikleri kalıcı şekil değiştirme durumu. Başlangıçtaki dayanım özelliklerinin tümünü yitirmiş olduğu bu durumda nesnelerin enerji yutma yeteneği de artar ve kalıcı şekil değiştirmeler meydana gelir.
Ön üretimli betonarme elemanların çeşitli şekillerde birleştirilmesi ile oluşturulan yapı türü.
Mimarlık ve mühendislik tasarım hizmetlerini, ana uğraş konusu olarak seçmiş olan ve yapıların proje, hesap ve çizimleri hazırlayan gerçek veya tüzel kişi.
Baş etme becerilerinin ve uzun süreli destek sistemlerinin harekete geçirilmesinin ve alternatif baş etme yöntemlerinin araştırıldığı bir bilgilendirme ve güçlendirme programı.
Özellikle deprem gibi büyük yıkım getiren afetler sonrasında bir kısım afetzedede görülen ruhsal sorunların giderilmesi amacıyla profesyonel kişilerce verilen psikolojik yardım hizmeti.
Etkilenenlerin kaçınma davranışlarını azaltması konusunda cesaret verici, travmatik anılarıyla uzlaşmasını sağlayıcı ve duruma uygun olarak olması beklenen psikolojik tepkilerin neler olduğunun aktarılmasını somut ve pratik öneriler şeklinde sunan, afetler ve acil durumlar sonrasında yapılan eğitim.
Afetler, terör, trafik kazaları, tecavüz, aile içi şiddet, işkence, çocuk istismarı gibi travmatik olaylar sonrası çocuklar, gençler, yetişkinler ve aile bireylerine uygulanabilen modüler bir terapik yaklaşım. Psikolojik ilk yardım, travmatik olayın yarattığı stresin azaltılmasını sağlayan ve uzun vadede mağdurların normal fonksiyonlarını kaybetmelerini önleyen, onlara travma sonrası ortaya çıkan psikolojik sorunlarla baş etmesini öğreten bir tekniktir.
Aşırı korku ve dehşetle tepki verilen ölüm, yaralanma veya kişisel bütünlüğün tehdit edildiği olaylar, sarsıntı.
Psikolojik ya da psikiyatrik tedavi amacı gütmeyen, afet ve acil durum sonrası ortaya çıkabilecek psikolojik uyumsuzlukların, bozuklukların önlenmesi, aile ve toplum düzeyinde ilişkilerin yeniden kurulması, geliştirilmesi, etkilenenlerin normal yaşamlarına geri dönmesi sürecinde kendi kapasitelerini fark etmeleri ve güçlenmelerinin sağlanması, toplumda gelecekte ortaya çıkması muhtemel afet ve acil durumlarla başa çıkma, iyileşme, toparlanma becerilerinin arttırılması ve yardım çalışanlarının desteklenmesini içeren ve afet döngüsünün her aşamasında yürütülen çok disiplinli hizmetler tümü.
Afetler sonrasında etkilenen bireylerin, normal yaşantılarına geçiş surecini hızlandırmaya yardımcı olan, bireylerin ve toplumun var olan gereksinimlerini tespit ederek olası afetlerle başa çıkma ve müdahale edebilme kapasitelerinin yanı sıra iyileşme becerilerinin de artırılmasına yönelik faaliyet ve hizmetlerin tümü.
İhtiyaç ve kaynak değerlendirmesi, psikolojik ilk yardım, sevk etme ve yönlendirme, bilgi merkezi oluşturma, toplumu harekete geçirme, sosyal projeler, eğitimler gibi psikososyal müdahalede ihtiyaç duyulan araçların tümü.
Radyo dalgalarından yararlanarak uzaktaki nesnelerin mesafe ve hızlarını ölçmek için kullanılan görüntü. Meteoroloji radarları sayesinde bölgesel hava olaylarının izlenmesi ve yağış durumuyla ilgili hassas tahminlerin yapılması mümkün olmaktadır.
Nükleer patlama sonucu çeşitli yollarla yeryüzüne inen radyoaktif parçacıkların tümü. Genellikle silah artıkları, fisyon ürünleri ile patlamanın zeminde gerçekleşmesi durumunda radyasyon ile kirlenmiş toprak serpintinin içerisinde yer almaktadır.
3 dakika süreli kesik siren sesi ile duyurulan radyoaktif serpinti tehlikesini ya da kimyasal saldırı tehlikesini işaret eden siyah ikaz. Tehlikenin cinsi radyo ve televizyonlardan duyurulur.
Nükleer veya diğer radyolojik ışınım kaynaklarının çevreye yaydığı radyoaktif maddelere bağlı olarak canlılar üzerinde oluşan zararlı veya ölümcül tehlike.
?Sıcak bölge? sınırının belirlendiği, kabul edilmiş en küçük doz sınırı.
Bir sigorta şirketinin sigorta ettiği rizikonun bir bölümünü veya tamamını, olabilecek zarara karşı, başka bir şirkete yeniden sigorta ettirmesi durumu. Bir sigortacının bir bedel karşılığında, bir başka sigortacının düzenlemiş olduğu poliçe veya poliçeler nedeniyle zarara uğraması hâlinde, zarar gören bu şirketin zararlarını kısmen veya tamamen tazmin etmeyi kabul etmesi durumu.
Sedan şirketin (sigorta ettiren şirket), reasüröre (sigorta eden şirket) sağladığı teminat karşılığında ödediği bedel.
Bir sigorta şirketi tarafından sigorta edilmiş riske ilişkin sorumluluğun tamamını veya bir kısmını reasürans (yeniden sigorta) yoluyla temin eden bir başka sigorta şirketi.
İlgili mevzuata göre, sorumlu bir kişinin etkin bakımına alınmadığı sürece, kanunen ya da örf ve âdet gereği kendisinden sorumlu bir yetişkinin refakati bulunmaksızın Türkiye?ye gelen veya Türkiye?ye giriş yaptıktan sonra refakatsiz kalan çocuk.
Hasara uğramış veya fonksiyonunu kaybetmiş hizmetlerin, altyapının ve binaların kısa sürede onarılarak çalışabilir hâle getirilmesi faaliyetleri.
Sonradan değişikliğe uğramış, kısmen yıkılmış ya da yok olmuş öğelerin, yapıların veya yerleşmelerin ilk tasarımlarındaki ya da belirli bir tarihteki durumlarının, arşiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak plan, kesit, görünüş ve aksonometrik çizimlerle ya da maketle anlatımı.
Dünyada nadir görülen doğal çevreleri koruyabilme ve gelecek nesillere ulaştırabilme amacıyla, mümkün olduğunca çok az müdahale ile onarma işi.
Mevcut nâzım ve uygulama imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği ve uygulamasının problem olduğu durumlarda, planın tamamı veya büyük bir kısmının plan yapım tekniklerine uyularak yenilenmesi sonucu elde edilen ve her ölçekte yapılabilen plan.
6306 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ?nin veya idarenin (belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini, Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini ifade eder) talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) belirlenen alan.
İçinde enfeksiyöz etkenin doğal bir şekilde yaşadığı ve varlığı, halk sağlığı riski oluşturabilen bir hayvan, bitki ya da madde.
Etki yapan sistemin frekansı ile etkilenen sistemin doğal frekanslarının birbirine yakın veya eşit olması durumunda genliklerin artması durumu.
Bilim adamı Charles Francis Richter tarafından geliştirilen ve depremlerin aletsel büyüklüğünü tanımlamak için kullanılan ölçek.
Cisimlerin veya yapıların, ötelenme ve dönme büyüklüklerine karşı koyma dayanımı. Örneğin yapı rijitliği arttıkça yapının ötelenmesi ve dönmesi azalır.
Bir olayın belirli koşul ve ortamlarda doğurabileceği can, mal, ekonomik ve çevresel gibi değerlerin kaybının gerçekleşme olasılığı. Diğer bir deyişle; ?risk = potansiyel kayıplar? veya ?risk = tehlike x hasar görebilirlik? tir. Sigortacılık ve mühendislikte kayıp olasılığı olarak adlandırılır.
Spesifik bir kaza ya da tehlikeli olayın meydana gelme olasılığı ve kişiyi ne derecede ilgilendirdiği ya da endişelendirdiğinin öznel bir değerlendirmesi.
bk. afet riskini azaltma.
bk. afet riskini belirleme.
Risk, riskin sonuçları ve bunlarla nasıl baş edileceği konularında güvenilebilir ve ulaşılabilir kaynaklardan elde edilen bilgilere sahip olma ve davranış biçimini kalıcı olarak değiştirebilme.
Tehlikelere maruz alt ve üstyapılar, yerleşim yerleri, nüfus yoğunluğu, iş ve hizmet sürekliliği, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar, doğal kaynaklar gibi unsurlara ait olası kayıpların gösterildiği harita.
İnsanların tehlikeler hakkında bilgilendiği, davranış değişikliği yönünde etkilendiği ve riskler ile ilgili karar mekanizmalarına katılabildikleri sosyal süreç.
Riskin ekonomik zararını azaltmak için afet sigortaları, afet bonoları gibi araçlarla paydaşlar arasında dağıtılması durumu.
bk. afet risk yönetimi.
6306 sayılı Kanun uyarınca; zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık (ÇŞB) veya idare (belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini, Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini ifade eder) tarafından AFAD? ın görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın (ÇŞB) teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan.
Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapı veya yapılar.
Sigortacılıkta gerçekleşmesi mümkün olan tehlike.
Arazi durumu ve uzaklık nedeniyle telsiz haberleşmesinin yapılamaması halinde; telsiz cihazları arasında haberleşmeyi sağlamak için aldığı sinyalleri güçlendirerek yayınlayan ve haberleşme alanının genişletilmesini sağlayan aktarıcı cihaz.
Yön, hız ve şiddeti ile ölçülebilen havanın yer yüzeyine göre yatay hareket etmesi, yel. Doğu, kuzeydoğu, kuzeybatı gibi ana ve ara yönlere göre isimlendirilmiş olup bu yönlerden esen rüzgârların gün doğusu, poyraz, karayel gibi isimleri vardır. Ayrıca, güneybatıdan esen lodos rüzgârı, fırtınaya ve soba zehirlenmelerine yol açan bir rüzgârdır. Rüzgârın hızı, denizci ve havacılar tarafından uluslararası kurallar gereği olarak Knot birimiyle verilir. Birimi mil bölü saattir.
Hızı P dalgasına göre daha düşük olan, sıvı ortamda yayılmayan, yapılarda hasara ve yıkıma sebep olan ikincil dalga.
Taşınabilir olmayan, sabit bir enerji kaynağı ve antene bağlı olarak çalışan telsiz cihazı.
Aniden başlayan ve genellikle kısa süre devam eden, yağış miktarı ve süresine bağlı olarak ani sel oluşturabilen şiddetli yağmur.
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ülke genelindeki tüm acil ve afetlerde sağlık hizmetlerinin koordinasyonunun yapıldığı ve 7/24 zamanlı çalışan merkez. Afetlerde il sağlık müdürlükleri bünyesinde kurulacak olan ve il genelindeki tüm acil ve afetlerde sağlık hizmetlerinin koordinasyonunun yapıldığı sağlık afet koordinasyon merkezleri de İL SAKOM olarak isimlendirilir.
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ülke genelindeki tüm hava ambulans hizmetlerinin koordinasyonunun yapıldığı merkez.
Hava, su, çevre ve gürültü kirliği olmayan, doğası ve doğal kaynakları iyi korunmuş bölge.
Afet ve acil durum sonrası afetzedelere acil yemek hizmeti sunmak amacıyla oluşturulmuş ve gerekli her tür mutfak ekipmanı ile techiz edilmiş seyyar üniteler.
Yüzey faylanması tehlikesi yaratabileceği belirlenen fay izinin her iki tarafında, fayın belirlenmesi ve haritalanmasındaki hata payını azaltmak, tahmini yüzey faylanmasının mühendislik yapılarında oluşturacağı riskleri azaltabilmek için oluşturulan bir korunma bandı.
Bir bölge veya yerleşmede her zaman görülen enfeksiyon hastalıklarının sayıca anormal miktarda artması durumu, epidemi. Afetlerde, yetersiz hijyen koşulları, gıdaların hazırlanma ve saklanma koşulları ile kişisel temizlikteki eksiklikler nedeniyle, deri ve bağırsak hastalıkları başta olmak üzere ortaya çıkan hastalık türlerini kapsamaktadır. Belli bir dönemde veba, kolera, tifo, grip gibi bir hastalığın kısa zamanda ve kolayca diğer canlılara bulaşmasıdır. Epizootik ise hayvanlarda görülen salgınlardır.
Sanayi tesislerinde meydana gelen insan veya teknoloji kaynaklı kaza.
3 dakika süren düz siren sesi ile hava saldırı ihtimalinin olduğunu işaret eden tehlike ikazı.
Sellerden, gelgit hareketlerinden veya tsunamilerden korunmak için, deniz veya nehir kıyılarında yapılan beton veya toprak duvarlar ile kum torbası bariyerleri gibi koruyucu yapı.
Devletin tüm güç ve kaynaklarının, başta askerî güç olmak üzere savaşın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, toplanması, tertiplenmesi ve kullanılmasına ilişkin bütün faaliyetlerin uygulandığı, hak ve hürriyetlerin kanunlarla kısmen veya tamamen sınırlandırıldığı hâldir.
Suların bulunduğu yerde yükselerek veya başka bir yerden gelerek, genellikle kuru olan yüzeyleri kaplaması olayı. Seller, oluşum hızlarına göre yavaş gelişen, hızlı gelişen ve ani seller olarak sınıflandırılır. Genellikle bir hafta veya daha uzun bir süre içinde gelişen sellere yavaş sel, bir-iki gün içinde oluşan sellere hızlı sel, saatlik süre içinde oluşan sellere ani sel denir. Oluşum yeri bakımından da seller, kıyı seli, şehir seli, kuru dere seli, baraj/gölet seli ve akarsu (dere ve nehir) seli olarak adlandırılır.
Selleri önlemek amacıyla su kaynaklarının barajlar, göletler, bentler, mahmuzlar ve seddeler gibi mühendislik yapıları kurularak kontrol edilmesi süreci, işi.
Sel olasılığının, insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkileri ile birlikte değerlendirilmesi.
Mal sigortalarına konu olan menfaatin, deniz, göl, nehir, dere veya kanalların taşması ya da olağanüstü yağışlar nedeniyle su baskınına uğraması sonucunda oluşacak hasarları teminat altına alan sigorta türü.
bk. afet senaryoları.
Belirli bir sağlık olayının risk altındaki popülasyon örneğindeki sürveyansı. Örnek, risk altındaki toplam popülasyonu temsil etmelidir.
Atmosferde bulunan sera gazlarının neden olduğu ısınma sonucunda meydana gelen ve küresel iklim değişimine sebep olan etki.
Atmosferdeki su buharı, karbondioksit, metan, ozon, kloroflorokarbon ve hidrokloroflorokarbon gibi gazlara verilen genel ad. Hem doğal hem de insan kaynaklı olup atmosferdeki kızıl ötesi radyasyonu emen ve tekrar yayan gaz oluşumlarıdır.
İhracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla yer ve sınırları Bakanlar Kurulu Kararı, faaliyet konuları Yüksek Planlama Kurulu kararıyla tespit edilen özel statülü bölge.
bk. radyoaktif serpinti.
Yabancıların, kamplara sevk edilinceye veya kamp dışında kalacaklarsa ikametlerine yönlendirilinceye kadar kayıt işlemlerinin yapıldığı ve bu süre zarfında geçici olarak bekletildikleri yer.
Göller veya kapalı körfezlerde deprem, gel-git veya yerel atmosferik değişiklikler nedeniyle, su yüzeyinde meydana gelen dalgacıklara verilen İsviçre kökenli ad.
KBRN maddeleri ile kirlendiği tespit edilmiş, çevreyi ve yaşamı tehdit eden bölge.
Atmosferde yoğun olarak oluşarak bir bölgeyi etkisi altına alan sıcaklık.
İnsanların bombalama, nükleer, biyolojik ve kimyasal tehditler ile fırtına, tayfun, hortum gibi bazı afetlerden münferit veya topluca korunmaları için yapılmış güvenli yer ve yapı.
Zulüm veya ciddi tehlike sebebiyle bir devletten kaçan kişilere başka bir devlet tarafından sağlanan koruma. Sığınma hakkı verilen kişiye mülteci denir. Sığınma, ?geri göndermeme?, ?sığınma ülkesi sınırları içinde kalma izni? ve ?insani standartlarda muamele? gibi çeşitli öğeler içerir.
Genellikle bir cezai kovuşturma ve mahkûmiyetten kurtulmak amacıyla yabancı bir ülkeye kaçma veya yabancı bir ülkedeyken geri verilmemeyi isteme, iltica hakkı.
Ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği nedeniyle kendisini baskı altında hissederek devletine güvenini kaybetmiş olan ve bu nedenle mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak statüleri henüz resmî olarak tanınmamış kişi.
Mülteci bağlamında, sığınmacının olası sığınma ülkesine girmesine izin verilmemesi durumu. Sınırdan geri çevirme, geri gönderilmeme ilkesinin ihlaline sebep olabilir.
Suya doymuş ince taneli kumlu ve siltli gevşek zeminlerin, depremler nedeniyle oluşan kuvvetli yer hareketi etkisiyle taşıma gücünü kaybederek sıvı gibi davranması olayı. Sıvılaşmış bölgelerdeki yapılar zemin içerisine gömülmekte, yan yatmakta veya devrilmektedir. Taşıyıcı sistem ve üstyapı hasar görmese dahi genelde bu yapılar kullanılmaz hâle gelir.
Siber ortamı oluşturan bilişim sistemlerinin saldırılardan korunmasını, bu ortamda işlenen bilginin gizlilik, bütünlük ve erişilebilirliğinin güvence altına alınmasını, saldırıların ve siber güvenlik olaylarının tespit edilmesini, bu tespitlere karşı tepki mekanizmalarının devreye alınmasını ve sonrasında ise sistemlerin yaşanan siber güvenlik olayı öncesi durumlarına geri döndürülmesini sağlamak amacıyla kullanılan araçlar, politikalar, güvenlik kavramları, güvenlik teminatları, kılavuzlar, risk yönetimi yaklaşımları, faaliyetler, eğitimler, en iyi uygulamalar ve teknolojilerin tümü.
Tüm dünyaya ve uzaya yayılmış durumda bulunan bilişim sistemlerinden ve bunları birbirine bağlayan ağlardan oluşan ortam.
Bilgisayar ağlarını kullanan erişim ve iletişim sistemlerinin, kötü amaçlı kişilerin (hacker) sanal ortamdaki saldırısı nedeniyle çökmesi veya devre dışı kalmasına sebep olan tehdit.
Bireylerin, iş yerleri ve diğer kurum ve kuruluşların, para ile ölçülebilir menfaatlerinin, belli bir prim ödenmesi karşılığında, belirli koşullara ve nedenlere bağlı kayıplarının tazmin edileceğine güvence verilmesi sistemi.
Sigorta şartlarını ve süresini belirleyen yazılı sigorta sözleşmesi.
bk. tayfun.
Arada röle (aracı) olmadan, doğrudan bir telsizden diğer telsizle yapılan kısa mesafeli haberleşme.
Haber Alma ve Yayma Sistemi (HAY) üzerinden gelen tehlike haberlerinin çeşitli ses sinyalleri ve anonslar ile halka duyurulması amacıyla yerleşim merkezlerinde kurulan sistem.
Çok küçük su damlacıklarının, meteorolojik koşullara bağlı olarak havada asılı kalması hâli. Bulunduğu bölgelerde görüş alanını sınırlar veya sıfıra düşürerek hayatı etkiler.
Aktif bir fay zonunun uzun süre deprem üretmeyen kısmı. Bu kısımlardaki uzun süreli hareketsizlikler gelecekte büyük bir deprem olma ihtimalini artırır.
bk. elastik dalga.
Es=joules birimi ile sismik dalgalarda yayılan enerji. Söz konusu enerji, genliklerinin karesiyle doğru orantılıdır ve bunun için magnitüd de enerjinin logaritmasıyla doğru orantılıdır.
İçerisinde sismik enerjiyi algılayıp kaydedecek sismograf türü cihazlar ve bu verileri bir merkeze gönderecek olan iletişim ünitesine sahip özel olarak inşa edilmiş istasyon.
Deprem magnitüdünün ölçüsü, erg cinsinden açığa çıkan enerji. Bir depremin büyüklüğü açığa çıkan enerjisiyle ilişkilidir ve yayınım mekanizmasından bağımsızdır. Sismik moment M0, bir depremin boyutunu belirlemede en iyi ölçüm olarak dikkate alınabilir.
bk. deprem yalıtımı.
bk. depremsellik.
bk. deprem kaydı.
Depremlerin oluş nedenleri, deprem dalgalarının yerküre içinde nasıl yayıldıkları, zayıf ve kuvvetli yer hareketinin kayıt edilmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi teknikleri, deprem tehlikesinin belirlenmesi ve zararlarının azaltılması konuları ile uğraşan jeofizik biliminin uzmanlık alanı, deprem bilimi.
Sismik enerjiyi elektrik voltajına çeviren sismik kayıt aleti veya sistemi. Birbirlerine dik üç jeofon hareketin üç bileşenini kaydetmekte kullanılır. Sismometre, doğal ve suni titreşimler ile depremleri, özel kâğıtlar üzerine veya sayısal ortamda kaydeden; büyüklüğünü, süresini, merkezini ve oluş zamanlarını işaretleyen ve gerektiğinde iletişim araçları kanalıyla merkezlere nakleden deprem kayıtçısıdır.
Tektonik hareketlerle depremselliğin ilişkisini yorumlayan ve depremin gelişim sürecini inceleyen özel uzmanlık alanıdır. Fayların aktif olup olmadığı, çok eski ve güncel deprem oluşumlarının faylarla ilişkisi bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılmaktadır.
Doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik özelliklerinden dolayı koruma statüsü verilerek gelecek kuşaklara taşınmak istenen alan. Sit alanlarında yapılacak bakım, onarım ve inşa faaliyetleri kısıtlamalara ve özel kurallara tabidir.
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı afetler ile olağanüstü hâl ve kriz durumunda, ihtiyaç hâlinde, sivil kurum ve kuruluşlarla silahlı kuvvetler arasında yürütülen iş birliği ve koordinasyon çalışması. Bu faaliyetler afet ve acil durumlar öncesinde planlanmalıdır.
Afet, acil durum, sivil savunma, savaş gibi konuların yanında halkın her türlü tehlike ve riske karşı korunması.
Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmî ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyet.
Merkezi ve yerel idarelerin hiyerarşi ve kontrol mekanizmalarının dışında yer alarak, bağımsız yurttaşların karar vermesiyle sosyal faaliyette bulunan topluluk.
Ortak özellikleri sivil nitelikte olmak (oluşum ve faaliyetlerinde kamu yönetiminden bağımsız olma), çalışmalarında kâr amacı gütmemek ve kamu (toplum) yararına faaliyet göstermek ve hizmet sunmak olan oluşum ve kuruluş.Afet yönetimi süreçlerinde, sivil toplum kuruluşlarının uyması gereken ve uluslararası kabul gören davranış kuralları ve asgari standartlar bulunmaktadır. (IFRC İnsani Yardımda Davranış Kuralları; SPHERE Projesi: Afete Müdahalede Asgari Standartlar ve İnsani Yardım Sözleşmesi. )
3 dakika süren kesik kesik siren sesi ile radyoaktif serpinti ya da kimyasal saldırı ihtimali olduğunu bildiren tehlike ikazı.
Yol yüzeyinde çok ince bir tabaka hâlindeki buzlanma biçimi. Şeffaf olması dolayısıyla asfalt renginden ayırt edilemediğinden sürücüler için büyük tehlike oluşturur.
Baca bağlantı hataları nedeniyle ya da kuvvetli Lodos rüzgârlarının etkisiyle soba bacalarından geriye tepen karbonmonoksit gazının neden olduğu zehirlenme ve ölüm olayı. Evlerdeki kombi, şofben gibi cihazlardan kaynaklanan karbonmonoksit zehirlenmeleri de meydana gelmektedir. Bu tür olaylar, baca gazı zehirlenmesi olarak da ifade edilir.
Rüzgarın tersi yönünde kaldığı için sıcak bölgede tespit edilmiş KBRN maddesi ile kirlenmesi muhtemel olma¬yan, acil tıbbi müdahale ve ambulans hizmetlerinin yürütüldüğü temiz bölge.
Tarım, endüstri, ticaret ve sosyal yaşantıda artan koruma önlemi gerektirecek şekilde 24 saat içinde, hissedilir derecede ve hızlı sıcaklık düşüşü ile oluşan hava durumu. Yaşanan mevsim veya ay itibariyle o bölgede o yılın en düşük değerinin yaşanması, hava sıcaklıklarındaki düşüşün en az iki gün sürmesi, geniş bir bölgeyi kaplaması ve normallerinden 15 derece daha soğuk havanın yaşanması gerekir.
bk. sosyal zarar görebilirlik.
Afetlerden etkilenen bireylerin ihtiyaç ve sorunları doğrultusunda harekete geçmelerine, başa çıkma kapasitelerinin gelişmesine, afet ve acil durum sonucunda kaybolan yaşamın kontrolünü yeniden sağlama duygusunu hissetmelerine ve sorumluluk almalarına fırsat veren proje.
Güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam çevresi oluşturmak amacıyla yapılan eğitim, sağlık, spor, dinî ve idari yapılar ile parklar, dinlenme alanları, çocuk bahçeleri, fuar, piknik alanları, botanik ve hayvanat bahçeleri, yeşil alan gibi yerlerin tümü.
Bir kişi veya grubun afetlerin olumsuz etkilerine karşı koyabilme ve baş edebilme yeteneği. Sosyal hassasiyet, kırılganlık ve savunmasızlık olarak da kullanılmaktadır.
bk. temel.
Acil durumlarda olayın yeri ve niteliğine göre nasıl harekete geçileceğinin, hangi zamanlama ve sırayla nelerin yapılacağının önceden planlanmış hâli. Olaya sebep olan tehdidin türüne göre, farklı müdahale işlemlerini dikkate alan alternatifli planlama yapılması bu kapsamdadır. Türkiye Afet Müdahale Planı?nda ?Değişik afet ve tehlikeler oluştuğunda uygulanması gereken kurallar ve tutulması gereken kayıtlar? biçiminde tanımlanmıştır.
Bir olaya ait rastgele değerlerin matematiksel yöntemlerle değerlendirilmesi işlemi.
Önceden belirlenmiş politika çerçevesinde kalarak hedef, amaç ve öncelikler doğrultusunda, elde mevcut tüm imkân ve kaynakları zamanında, hızlı ve etkili kullanabilmeyi amaçlayan temel yaklaşım.
Kurum ve kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımını içeren plan.
Kuruluşların mevcut durum, misyon ve temel ilkelerinden hareketle, geleceğe yönelik bir vizyon oluşturmalarına, bu vizyona uygun orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımını belirlemelerine ve ölçülebilir göstergeler geliştirerek, faaliyetlerini izleme ve değerlendirmelerine imkân sağlayan, katılımcı ve esnek bir planlama süreci.
Topraktan veya etrafı çevrili bir yerden suyun uzaklaştırılması durumu.
Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, durgun veya akıntılı, tatlı veya tuzlu olan, ekolojik açıdan sulak alan kabul edilen yer. Sulak alan kapsamında; denizlerin gelgit hareketinin çekilme döneminde 6 metre derinliği aşmayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı özelliğini taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık, turbalıklar ile bunların kıyı kenar çizgisinden kara tarafına doğru alanlar da yer almaktadır.
Yapıların deprem gibi dış kuvvetlerin etkisi atında plastik şekil değiştirebilme kapasitesi.
Var olan tehlike ve riskleri önleme, bunlardan sakınma veya etkilerini azaltma, daha güvenli ve gelişmiş yeni yaşam çevreleri oluşturma ana hedeflerinin yanı sıra ekonomik,sosyal ve çevresel gelişmelere de katkı sağlayabilen yönetim.
Gelecek kuşakların ihtiyaç duyacağı kaynakların varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de gelecek kuşakların çevresini oluşturan tüm çevresel değerlerin her alanda ıslahı, korunması ve geliştirilmesi süreci.
Gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânlarını ortadan kaldırmadan, bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılayarak kalkınabilmesi ve ekonomik, sosyal, çevresel hedefler arasında denge kurulması esasına dayanan bir kalkınma ve gelişme yaklaşımı. Afetler açısından ise; günümüzde ve gelecekte toplumsal eşitsizliğe, çevre ve afet sorunlarına yol açmadan ekonomik gelişmenin sağlanabilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi süreci olarak ifade edilebilir.
Verilerin sistematik olarak toplanması, işlenmesi ve elde edilen sonuçlara göre harekete geçecek kişilere ve ihtiyacı olanlara bu değerlendirmelerin hızla geri bildiriminin sağlaması süreci.
İnşaat yapım işlerinin yürütüldüğü alan.
Yamaçlarda duraylılığın (stabilite) mevcut olup olmaması durumu. Yamaç veya şevlerde stabilitenin bozulması, kaya birimleri, tane özellikleri, yamaç eğimi, yağış miktarı ve tektonik hareketlere bağlı olarak kayma, düşme, devrilme, akma, yanal yayılma gibi kütle hareketlerine yol açar.
) Afete yol açabilecek olayların büyüklüklerini veya olası hasar, kayıp ve zararlarını sayısal olarak belirleyebilmek amacıyla her afet için ayrı ayrı hazırlanmış referans cetveli. Deprem şiddeti için ?MKS?, ?MM?, ?EMS?, ?JMA? cetvelleri, rüzgâr hızını belirleyen ?Bofor? cetveli ile hortum şiddetini veren ?Fujita? cetvelleri gibi.
Saatte 76-100 mm yağan yağmur.
Afet ve acil durum ile sivil korunma hizmetleri kapsamında, boşaltılması gereken yapıların veya bir bölgenin, önceden belirlenmiş yollar kullanılarak hızlı ve düzenli bir şekilde boşaltılıp insan ve canlıların güvenli yerlere nakledilmesi işlemi.
Bir tehlike anında insanları, tehlikeli bölgelerden güvenle uzaklaştırabilmek için önceden belirlenmiş ve işaretlenmiş nakil yolu.
Bir afet ve acil durum anında, başvurulacak tahliye işleminin hangi yollar ve araçlar kullanılarak yapılacağı ile bu kimselerin nakledileceği yerleri gösteren ayrıntılı plan.
Meydana gelmesi muhtemel bir doğa olayını gözlemsel, tecrübi yani ampirik, matematiksel veya olasılık yöntemleri kullanarak öngörüde bulunma faaliyeti.
Afetzedenin AFAD?dan talebi ve ayrıca Başkanlığa karşı bir takım taahhütlerin yer aldığı matbu belge.
CBS? de belirli bir obje veya objeler çevresinde belirli bir coğrafi mesafe içinde istenen bilgilere yönelik sorgulama yapılması işlemi.
Bir mülkün kime ait olduğunu gösterir belge.
Sismik kayıt cihazlarının bulunmadığı dönemlerde meydana gelmiş olan deprem.
Madencilik faaliyetleri sebebiyle yer altında oluşan boşluklardan dolayı, üst formasyonların oturması sonucu yeryüzünde meydana gelen çöküntü, göçük.
Arazi, arsa, bağımsız bölüm gibi bir yerden bir yere taşınamayan, yerinde sabit duran mülk, gayrimenkul.
Merdivenler, dolgu duvarlar, balkon ve parapetler, tesisat, kaplamalar gibi yük taşımayan ve yük aktarmayan yapı elemanlarından oluşan sistem.
Yapılarda, yük taşıma ve aktarma kapasitesi olan elemanlardan oluşan sistem. Bu elemanlar, binalarda genellikle temeller, kolonlar, perdeler, kirişler ve döşemeler; köprülerde eğer asma köprü ise kablolar, köprü ayakları ve köprü tabliyeleridir. Bu taşıyıcı sistem elemanları, sadece betonarme olabileceği gibi çelik ve ahsap elemanlardan da oluşturulabilir. Ayrıca, taşıyıcı sistem elemanları kompozit elemanlardan da yapılabilir.
Bir akarsuyun, çeşitli sebeplerle yatağından taşarak çevresindeki arazilere, yerleşim yerlerine, altyapı tesislerine ve canlılara zarar vermek suretiyle etki bölgesinde normal sosyoekonomik hayatı kesintiye uğratacak ölçüde bir akış büyüklüğü oluşturması olayı.
Bir taşkın kaynağının kenarında, tekrarlanan taşkınlar nedeniyle sık sık su altında kalan alan, sel yatağı. Ayrıca 100 yıllık selin görülme alanları da taşkın alanı/sel yatağı olarak adlandırılır.
Taşkın açısından tehlikeli olarak nitelendirilen ve uyarma işlemlerinin başlatılmasını gerektiren noktaya erişmiş veya bu noktaya yaklaşmış su seviyesi.
Belirli bir istasyon veya belirli bir nehir havzasında yakın bir gelecekte bir taşkının meydana gelebileceğinin önceden bildirilmesi durumu.
Taşkınların yol açtığı zararı önlemek ya da asgariye indirmek için kullanılan set, kanal, bent ve baraj gibi yapıları yapma işi ve bu yöndeki faaliyetler.
Bir acil durum veya afet hâlinde yapılması planlanmış olan müdahale sürecinde yer alacak eylemlerin uygunluğunu, yeterliğini ve güncelliğini mümkün olduğunca gerçeğe yakın koşullar altında ve bir senaryoya bağlı kalarak denemek amacıyla yapılan uygulama. Masabaşı tatbikatı, uygulama tatbikat (işlevsel tatbikat) ve genel tatbikat (tam ölçekli tatbikat) olarak farklı düzeylerde icra edilebilirler.
Atmosferde alçak basınç alanlarında oluşan ve kuzey yarım kürede saat ibresinin tersi yönünde, güney yarı kürede ise saat ibresi yönünde kendi etrafında büyük bir hızla dönen, rüzgârları ve sel gibi şiddetli yağmurları olan, kendisine bazen gök gürültülü fırtınaların eşlik ettiği güçlü tropikal siklon. Bunları, büyüklüğü ve yol açabileceği zarar bakımından ?kategori? adıyla 1?den 5?e kadar değerlendiren bir tropik fırtına şiddet ölçeği bulunmaktadır.
Hasta ya da kontamine olmuş kişi veya etkilenmiş yolcu eşyasının, yükünün, konteyner, taşıt veya posta paketinin enfeksiyonun veya kontaminasyonun yayılmasını önleyecek şekilde diğerlerinden ayrılması.
Belirli bir zaman veya coğrafyada ortaya çıkarak yaşamı tehdit eden, toplumun sosyoekonomik düzen ve etkinliklerine, doğal çevreye, doğal, tarihi ve kültürel kaynaklara zarar verme potansiyeli olan doğa, teknoloji ya da insandan kaynaklanan fiziki olay ve olgu. Diğer bir deyişle tehlike; doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olan ve fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplara yol açabilecek tüm olayları ifade eder.
Tehlikenin kaynağı, büyüklüğü, oluş sıklığı, süresi ve olası etkileri ile ilgili bilgilerin toplanmasına yönelik çalışma.
Belirli bir alan veya bölgede tehlikelerin büyüklük, tekrarlanma, olma olasılığı, belirsizlikler gibi özellikleri ile ortaya çıkarılmasına ilişkin değerlendirme çalışması.
Doğa, insan ve teknoloji kaynaklı tehlikelerin muhtemel yaygınlık ve şiddet derecelerini ortaya koymak için, belirli kriterlere göre hazırlanmış harita.
Bir kullanım sonucu ortaya çıkan fiziksel, kimyasal veya biyolojik yönlerden olumsuz etkileriyle ekolojik dengenin, insan ve diğer canlıların doğal yapılarını bozabilecek her türlü madde.
Doğaları, içerik ve durumları nedeniyle çevre güvenliğini, hayvanları, insanları ve genel güvenliği tehlikeye düşürme potansiyeline sahip madde.
Kendiliğinden veya bir dış etken nedeniyle çökme, can ve mal kaybına yol açma ihtimali olan yapı. İmar mevzuatında, yıkılmaya yüz tutmuş anlamına gelen ?maili inhidam? deyimi ile ifade edilmiştir.
Elektrik, gaz, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, arıtma ile her türlü ulaşım ve haberleşme hizmetlerinin karşılanması için kurulan yapı ve tesisler ile sığınak, açık ve kapalı otopark v.b. yapıların tümü.
Mühendislik hizmetleri konusunda uzman kişilerce gözlemsel veya teorik ve deneysel çalışmalar sonucunda elde edilen bulgular ve sonuçlara ilişkin olarak tanzim edilen rapor.
Proje müellifleri kendisi olsun veya olmasın, yapıların, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, İmar Kanunu ve ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesi için kamu adına denetleyen ve ilgili idareye karşı sorumlu olan mühendis ve mimarlar.
İnsan faaliyetleri ya da doğa kaynaklı afetlerin tetiklemesi sonucunda oluşan endüstriyel, maden, nükleer ve ulaşım kazaları, kritik yapılara yönelik tehditler, siber tehlikeler, büyük yangınlar, terörizm (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditler) ile çevresel tehlikeler gibi can kaybına, hastalıklara, sosyal, ekonomik ve çevresel bozulmalara neden olan afet ya da acil durum.
Teknoloji veya insan kaynaklı olan, endüstriyel, maden, nükleer ve ulaşım kazaları, kritik yapılara yönelik tehditler, siber tehlikeler, büyük yangınlar, terörizm (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditler) ile çevresel bozunmalar gibi fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplara yol açabilecek olayların tümü.
Afete yol açabilecek deprem veya sel gibi tehlikelerin ortalama olarak ifade edilen yeniden oluş süresi veya aynı büyüklükteki iki olay arasında geçen ortalama süre.
Yer kabuğunun katı litosfer tabakasının yapısını ve kıta kabuğunun oluşumunu; bunun sürekli değişimine neden olan kuvvetleri ve levha sınırlarındaki levhaların birbirleri ile hareketlerini; bu hareketler sonucu oluşan depremler, volkanik faaliyetler, dağ oluşumları gibi olayları araştıran, çalışmaları yürüten yer bilimlerinin bir kolu.
Yerkabuğunun hareketi sonucu levha sınırlarında oluşan deprem. Dünyada ve Türkiye? de meydana gelen depremlerin büyük bir bölümü tektonik depremlerdir.
Telsiz cihazlarının çalışırlığını ve kör noktaların tespitini yapmak için yapılan görüşme.
Aralarında herhangi bir fiziki bağlantı olmaksızın elektromanyetik dalgalar yolu ile açık, kodlu veya kriptolu ses, data ve resimleri vermeye, almaya ya da yalnızca vermeye veya yalnızca almaya yarayan sistem.
Üstyapı yüklerini zemine aktaran yapı elamanı.
Suyun yüzeysel akışını denetlemek ve toprak erozyonunu asgariye indirmek amacıyla bir yamacın konturu üzerine kurulan toprak set.
Cana ve mala kasteden, toplumda korku ve tepki yaratarak kısa veya orta vadeli çeşitli amaçlara hizmet etmeyi hedefleyen silahlı saldırı, terörist eylem.
bk. acil tıbbi yardım.
Jeolojik çevrenin insan sağlığı, hayvan ve bitkiler üzerindeki olumlu veya olumsuz etkisini inceleyen bilim dalı; medikal jeoloji.
Çoklukla yerden aldığı kar ve buz parçacıklarını havada savuran, şiddetli, yoğun ve soğuk rüzgâr, fırtına. Bu olayın gerçekleşebilmesi için; kuvvetli rüzgârın, çok düşük sıcaklığın ve havada savrulan karın olması gerekir. Tipi için gerekli olan rüzgâr 35 mil/ saati geçmeli, görüş çeyrek milden daha az olmalı ve bu olay en az üç saat sürmelidir.
Tıbbi bakımdan zehirli ve zehir niteliği taşıyan zararlı maddelere verilen genel ad.
Afetzedelerin, acil barınma ihtiyaçlarının sağlanabilmesi amacıyla kamu binaları, misafirhaneler, spor salonları, sosyal tesisler, okullar, büyük çadırlar vb. yapılarda toplu bir şekilde geçici olarak barındırılması.
Savaş, iç çatışma veya afetlerin neden olduğu toplu ölümler sonrasında fiziki imkânsızlıklar nedeniyle toplu defin işleminin yapıldığı yer.
Afet gönüllülerinin oluşturduğu afete müdahale ekibi. Mahalle, iş yeri gibi yakın çevrelerinde afet zararlarının azaltılması çalışmalarına da katkıda bulunmak ve afete müdahale etmek için özel eğitimli ve afet bilinci yüksek gönüllü ekiplerdir. Profesyonel ekipler gelene kadar hafif arama-kurtarma, ilk yardım, yangın söndürme, çevre sağlığı, lojistik destek gibi birçok alanda etkin faaliyette bulunurlar.
Maruz bulunulan tehlike ve riskler hakkında halkın bilinç düzeyini arttırmak amacıyla yapılan kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarının hedefi. Bu çeşit faaliyetlerle toplumda afetlerlerden korunma davranışının gelişmesi ve yerleşmesi amaçlanır. Radyo, TV ve basılı yayınları içeren medya kanallarıyla toplumu bilgilendirme ile afet bilgilendirme merkezlerinde yapılacak eğitim ve uygulamalar, bu kapsamda değerlendirilir.
Toplumsal düzeni etkileyen veya bozan, kamu otoritesini zaafa düşüren, maddi hasarlara, yaralanmalara ve can kayıplarına da yol açabilen, organize gösteri ve eylemlerin tümü.
bk. heyelan.
Erozyondan ötürü toprağın bozulmasını, toprağın denge kaybını ya da bitkilerin aldığı besin maddelerinin kaybını asgariye indirmek amacıyla uygulanan toprak kullanımı yönetimi.
bk. hortum.
Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve/veya zararla sonuçlanmış olan olay.
Yüksek gerilim hattından aldığı elektriği şehir şebekesinde kullanılabilecek seviyeye düşüren dönüştürücünün bulunduğu yer.
Fiziksel, kimyasal veya psikolojik nedenlerle meydana gelen sağlık sorunu, örselenme, sarsıntı.
Travmatik olaylardan sonra yaşantıya bağlı ortaya çıkan olumlu değişiklikler.
Doğa kaynaklı afet ya da beklenmedik bir olayla karşılaşan kişilerde meydana gelebilen, aşırı korku, çaresizlik, tepkisizlik, içe kapanma, aşırı uyarılmışlık, olayı yeniden canlandırma gibi psikolojik davranış ve kaygılanış farklılığı durumu. Bazı kişilerde çok yoğun yaşanabilir, psikolojik destek alarak zaman içinde normale dönebilmek mümkündür. Akut TSSB (belirtileri 3 aydan daha kısa süre devam ederse), kronik TSSB (belirtiler 3 aydan daha uzun süre devam ederse), geç başlangıçlı TSSB (belirtiler travmadan 6 ay sonra ortaya çıkarsa) TSSB?nin türleridir.
Normal insan yaşantısının dışında olan ve bireylerde fark edilir düzeyde stres yaratan olay. Travmatik olay, doğrudan kişinin kendi başına gelebilir, kişi travmatik olaya tanık olabilir ya da sevdiği veya kendisi için önemli bir kişinin travmatik olay yaşadığını öğrenebilir.
Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda, bunların öncelikli tedavi ve nakil edilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla olay yerinde veya bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemi.
Deniz veya okyanus tabanlarındaki deprem, meteor çarpması, volkan patlaması ya da büyük heyelanların yol açtığı, düşey yer değiştirmeler gibi tektonik olaylar sonucu oluşan dalgalar, dev dalga. Sahile yaklaştıkça hızları ve yükseklikleri artan bu dalgalar, kıyılarda büyük yıkıma ve can kaybına yol açabilmekte ve afet hâline gelebilmektedir. Tsunami, Japonca kökenli olup liman dalgası anlamına gelir.
Tsunami oluşumunu algılayıp etkileyeceği yerlerde yaşayanları haberdar etmek üzere kurulmuş gözlem, değerlendirme ve iletişim sistemi.
Sürekli güçlü strese maruz kalmaktan kaynaklanan düşük öz saygı veya öz yeterlilik duyguları ile birleşen, kişinin duygusal, fiziksel ve zihinsel tükenmişlik durumu.
Tüm afet türleri ve ölçeğine uyarlanabilir, esnek ve modüler yapıya sahip ulusal ve yerel boyutta müdahale çalışmalarının nasıl yürütüleceğini açıklayan ulusal ölçekli plan.
Afet yönetimi, sosyal yardım, kan hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda görev yapan, kamu otoritelerine yardımcı insani yardım kuruluşu, Türk Kızılayı, Kızılay. Türkiye Kızılay Derneği?nin kuruluş amacı, her koşulda, yerde ve zamanda, hiçbir ayrım yapmaksızın, her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın insan ızdırabını dindirmek amacıyla, korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını koruyarak onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, iş birliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumak olup hukuki statüsü ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1954 tarihinde imzaladığı Savaş Durumunda Sivillerin Korunmasına İlişkin 1949 tarihli Cenevre Konvansiyonu ve 1986 yılında 25inci Uluslararası Kızılhaç Kızılay Konferansında 31 nolu karar ile kabul edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de taraf olduğu, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi statüsüne ilişkin hukuki metin ile belirlenmiştir. 1868 yılında kurulmuş ve Kızılay adı altında ülkesinde faaliyet gösteren, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketinin diğer unsurlarıyla ilişkilerinde kendisini temsil edecek merkezi yönetimi mevcut ve Hareketin temel prensiplerine göre faaliyette bulunan özerk bir organizasyondur. Türkiye Kızılay Derneği, afet yönetimi, sosyal yardım, kan hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda görev yapan, kamu otoritelerine yardımcı insani yardım kuruluşudur. Tam adı ?Türkiye Kızılay Derneği? olan kuruluş ?Türk Kızılayı? ve ?Kızılay? adlarını da kullanır.
Meteorolojik, teknik ya da başka nedenlerle uçakların çarpışması, düşmesi veya zorunlu inişleri sonucunda oluşan kaza.
Ulaşım araçlarına bağlı oluşan hasarlı, yaralanmalı, ölümlü olay.
Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ile ulusal ve yerel düzey planların oluşturduğu, afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlayan, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirleyen sistem.
Ülkemizin deprem olayı gerçeğinden hareketle, depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili yapılacak olan araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemek amacıyla ulusal boyutta hazırlanan strateji ve eylem belgesi.
Uluslararası Kızılhaç Kızılay Hareketinin temeli olup kendi statüleri, ulusal yasaları, temel ilkeleri olan ve Hareketin misyonuyla uyumlu olarak insani faaliyetlerini sürdürüren dernekler. Bir ülkenin tek bir Ulusal Derneği olabilir. Türkiye Cumhuriyeti?nin ulusal derneği, Türk Kızılayı? dır.
Sağlık Bakanlığı tarafından gönüllü sağlık personellerinden oluşturulan, afet ve acil durumlara müdahalede görevli, afet bölgesindeki hasta ve yaralılara müdahale ile enkazdan müdahaleli olarak çıkarma faaliyetlerine katılan sağlık ekibi.
Yolcular, yolcu eşyaları, yükler, konteynerler, taşıtlar, mallar ve posta paketlerinin giriş ve çıkışlarına hizmet eden, uluslararası giriş ve çıkışları için bir geçit olan uluslararası havalimanları, limanlar ve demiryolları dâhil kara geçişlerinin yapıldığı yer.
Uluslararası veya uluslararası olmayan silahlı çatışma durumlarını hükme bağlayan yönetmelik ve ilkelerin yer aldığı mevzuat; silahlı çatışma hukuku.12 ağustos 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ve 8 Temmuz 1977 tarihli iki ek protokol, uluslararası insani hukukun temelini oluşturur. Genel anlamda tüm devletler 1949 Cenevre Sözleşmelerinin tarafıdır.
Kızılhaç ve Kızılay Derneklerinin sağlık faaliyetlerini güçlendirmek ve yeni derneklerin kurulmasını teşvik etmek için 1991 yılında kurulan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Derneklerinden oluşan federasyon. Günümüzde, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu çok geniş bir organizasyonla Ulusal Derneklere afetlere müdahale becerilerini ve faaliyetlerini geliştirmeleri konusunda yardımcı olmakta ve uluslararası düzeyde bu derneklerin sözcülüğünü ve temsilciliğini yapmaktadır. 2013 yılı itibarıyla Federasyonun 187 üye ulusal derneği bulunmaktadır.
İnanç, dil, ırk, toplumsal sınıf veya politik görüş farkı gözetmeksizin insan hayatı ve sağlığını korumak, insan onuruna saygı gösterilmesini sağlamak, insan acılarını önlemek ve dindirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir insani hareket. Hareket, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinden oluşur.
Genel merkezi İsviçrenin Cenevre kentinde bulunan Uluslararası Kızılhaç Kızılay Hareketi?nin kurucu organı. Komitenin mi¬syonu; silahlı çatışma mağdurlarının onurunu ve hayatını koruyarak yardım eden, tarafsız, ayrım gözetmeyen ve bağımsız bir kuruluş olmaktır. En önemli faaliyet alanlarından birisi korumadır. Savaştan etkilenen kişileri korumak, Uluslararası Kızılhaç Komitesinin önceliğidir.
Uluslararası trafik ve ticarete gereksiz müdahaleden kaçınarak halk sağlığı açısından ortaya çıkacak risk ile orantılı ve sınırlı olarak hastalıkların uluslararası yayılmasını önlemeyi, bu hastalıklara karşı korunmayı, yayılmalarını kontrol etmeyi ve halk sağlığı açısından gerekli cevabı vermeyi amaç edinen, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Anayasası?nın ilgili maddelerine dayanarak 2005 yılında güncellenen ve DSÖ? ye üye ülkeler açısından bağlayıcı olan tüzük.
Bir taraf devlet tarafından, Dünya Sağlık Örgütü UST İrtibat Noktası ile UST kapsamında her an ulaşılabilecek şekilde haberleşmek üzere belirlenmiş ulusal merkez.
Yeryüzüne 700 km veya daha yakın yörüngelerde bulunan uydular tarafından sürekli olarak elde edilen ve farklı hassasiyete sahip sayısal görüntü. Afet yönetimi çalışmlarında yaygın olarak kullanılan uydu görüntülerinin 1970?lerde 80 m. olan hassasiyeti, günümüzde 1 m. ve altına inmiş bulunmaktadır.
Uydular aracılığıyla haberleşen, kişinin yanında taşıyabildiği kablosuz mobil telefon. Uydu telefonu, Afet ve acil durum haberleşmesinin vazgeçilmez haberleşme araçlarından biridir.
6306 sayılı Kanun uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile kararlaştırılan riskli alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen rezerv yapı alanı ile riskli yapının veya yapıların bulunduğu alan.
Tasdikli hâlihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nâzım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan. 1/1000 ölçekli halihazır haritalar üzerinde hazırlanan bu planlar, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütündür.
Doğa kaynaklı afet tehlikeleri ve jeoteknik problemler nedeniyle teknik ve ekonomik olarak önlem alınması mümkün olmayan alan, yerleşime uygun olmayan alan. Bu alanlarda planlamaya ve yapılaşmaya izin verilmez.
Değişen her türlü çevresel veya çevresel olmayan durumlara intibak etme, adaptasyon.
Uçaklar veya uydular gibi uzak gözlem araçları kullanılarak bir bölgenin veya bir olayın bir süreç içinde incelenmesi yöntemi. Uydu görüntülerinin coğrafi bilgi sistemi imkânlarıyla değerlendirilmesi sayesinde, doğal kaynakların araştırılması ve afet yönetimi çalışmalarında kullanılmaktadır.
Gerçek veya tüzel kişilerin yeterli miktardaki mal ve haklarını, belirli ve sürekli bir amaca tahsis etmeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu. Vakıf, kuruluş senedinde belirtilen şartlar çerçevesinde faaliyet gösterir. Anayasa Mahkemesinin 2008 yılında verdiği bir kararla vakıflara üye olma ya da üye kabul etme yolu açılmıştır.
) Belirli bir formatta ve erişim güvenliğine uygun olarak bilgisayar ortamına aktarılan nitelikli veri bütünü. Gerektiğinde güncellenmesi ve üzerinde işlem yapılmasına imkân veren yazılımlarla yönetilen ve kullanılan sayısal bilgi depolarıdır.
Aktif volkanların çevresinde magmanın yüzeye çıkması sırası ve sonrasında meydana gelen patlama.
Aktif volkanların çevresinde magmanın yüzeye çıkması öncesi, sırası ve sonrasında meydana gelen deprem. Volkan patlamaları, bu depremlerin yer, zaman ve sıklık dağılımları incelenerek tahmin edilmeye çalışılmaktadır.
Maddenin yeterli derecede ısı ve oksijen (hava) ile birleşmesi sonucunda yanarak kimyasal şekil değişliğine uğraması olayı. Yangının oluşabilmesi için yanıcı madde, yüksek ısı ve oksijene ihtiyaç vardır.
İçinde yangın hortumu, fıskiyesi ve musluğu bulunan dolap.
Bir yangın veya acil durumda yüksek katlı binayı terk etmeye yarayan ve çoğunlukla bina dışında yer alan etrafı açık, özel merdiven. Çok katlı binalarda yangın merdivenibulunması zorunlu kılınmıştır.
Yangın anında itfaiye tarafından hortum bağlanarak kullanlmak amacıyla yerleşim yerlerinin veya binaların değişik yerlerine yerleştirilmiş bir çeşit su vanası.
Yangın anında nasıl davranılacağı konusunda deneyim kazanmak amacıyla yapılan uygulama. Konut, iş yeri, okul, otel gibi yerlerdeki genel yangın tatbikatları ile itfaiyecilerin ve gönüllülerin yeni söndürme teknolojileri ve ekipmanlar konusunda eğitimi ve deneyim amacıyla yaptıkları tatbikatlar, bu kapsamdadır.
Konutlar, tesisler, nakil araçları ve ormanlarda farklı nedenlerle başlayabilen, yakıcı etkisiyle madde ve eşyaları kullanılmaz hâle getiren, boğucu etkisiyle canlıların yaşamına son veren tehlike.
Karada ve suda, daimi veya geçici, resmî ve özel, yeraltı ve yer üstünde inşa edilen sabit veya hareketli tesis.
4708 sayılı Yasa ile yürürlüğe giren ve yapıların tasarım ve uygulama aşamalarında kontrolden sorumlu olan, ortaklarının tamamı mimar ve mühendislerden oluşan bağımsız kuruluş. Sorumluluk kapsamındaki konular; hâlihazır harita ve imar planlarının hazırlanması, uygulanması, yapıların mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesapların hazırlanması, bunların uygulanması olarak belirlenmiştir.
İnşaat ve yapı malzemeleri ile ilgili ham madde ve mamul madde üzerinde, ilgili standartlarına veya teknik şartnamelerine göre ölçüm, muayene, kalibrasyon yapabilen ve özgül ağırlık, basınç ve çekme dayanımları, kıvam limitleri gibi diğer özelliklerini tayin eden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının izniyle çalışan tesis.
Güvenli, sağlıklı ve ekonomik yapı inşa edebilmek amacıyla yapıların, ilgili idare ve yükleniciden bağımsız olarak tasarım ve yapım aşamalarında, yürürlükteki yönetmelik ve standartlara uygun imalinin sağlanmasına yönelik denetleme süreci, iş ve işlemlerinin tümü.
Mevcut her tür yapının adedi, yapı malzemeleri, yapı sistemi, yaşı gibi özelliklerin belirlenmesi için yapılan tespit ve kayıt işlemi sonucunda oluşturulan bilgilerin tümü.
Bir afet sonrasında yapıların görmüş olduğu hasarların teknik ekipler tarafından önceden tanımlanmış form ve standartlara uygun olarak belirlenmesi ve kullanımlarına ilişkin karar verilmesi işlemi. Uygulamada ön hasar tespiti ve kesin hasar tespiti olarak iki aşamalı yapılmaktadır. Afetlerde halkın can ve mal güvenliği açısından yapıların kullanıp kullanılamayacağına özellikle artçı depremler dikkate alınarak hemen karar verilmesi gereken durumlarda, inşaat mühendisleri ve mimarlardan oluşan ekipler tarafından yapı ön hasar tespiti yapılmaktadır.
Kullanımdan doğan hasarlar hariç, yapının fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılması nedeniyle meydana gelen ve yapının kullanımını engelleyen veya yapıda kapasite ve değer kaybı oluşturan her türlü hasar. Afet nedeni ile bina türü yapılarda oluşan hasarlar, 4 sınıf olarak tespit edilir. -hafif hasar/ az hasar (İng. light damage) Binanın taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir hasar oluşmadığı, taşıyıcı olmayan yapı elemanlarında sıva çatlakları düzeyinde kalmış hasarın meydana geldiği, kullanılmasında sakınca görülmeyen durumlar. -orta hasar (İng. moderate damage) Genel olarak binanın, deprem nedeni ile taşıma gücünde azalma olmuş hâli. Onarım veya güçlendirme ile hasar öncesindeki dayanımın kazandırılması ya da artırılması gereken yapılar grubundadır. Orta hasarlı yapıda taşıyıcı elemanlarda kesme ya da eğilme çatlakları 10 mm?yi aşmamalıdır. Taşıyıcı elemanlarda ve yapıda kalıcı ötelenmeler ve şakülden sapmalar yoktur. Betonarme elemanların pas paylarında (beton örtüsünde) dökülmeler olabilir. Bu tür hasar gören bir yapı ciddi şekilde onarılıp güçlendirmeden kullanımına izin verilmez, sadece eşya taşınması amacıyla içine girilebilir. Afet mevzuatına göre, orta hasarlı yapı 1 yıl içinde onarılmadığı takdirde yerel yönetimlerce yıktırılır. -ağır hasar (İng. heavy damage) Binanın taşıyıcı sistem elemanlarının onarılamayacak ya da güçlendirilemeyecek kadar hasar gördüğü durumlar. Binanın yıktırılması gerektiği anlamına gelir. -yıkık (İng. collapsed) Binaların taşıyıcı sistemlerinin büyük oranda kalıcı yer değiştirerek kısmen veya tamamen yıkılması ve çatının çökmesi durumunu ifade eder. İnsanların can ve mal güvenliği bakımından bu tür yapılara girmesine kesinlikle izin verilmez. Ayakta kalabilen yapıların ise yerel yönetimlerce ivedilikle göçertilip, tehlikesiz hâle getirilmesi yasa gereğidir.
bk. iskân belgesi.
Yapım işlerini sözleşme ve eklerine uygun olarak yapmayı, yapı sahibine karşı taahhüt eden, ticari amaçla ya da kendisi için şahsi finans kaynaklarını kullanarak üstlenen ilgili ticaret odasına kayıtlı gerçek veya tüzel kişi.
İmar mevzuatı hükümlerine göre düzenlenen inşaat izin belgesi. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde inşa edilecek yapılara belediye veya valilik tarafından ruhsat verilir. Bu, inşaat ruhsatı olarak bilinmektedir.
Yapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek veya tüzel kişi.
Halihazırda içinde oturulan, yaşanılan evler, iş yerleri ve onların müştemilatı ile bunların adedi.
Yapı sahibinin, yapı ruhsatı aldığı tarihten itibaren, yapı kullanma ruhsatını aldığı tarihe kadar geçen zaman.
Bir yapının taşıyıcı sistem elemanlarında , afet veya başka bir nedenle meydana gelen çatlak, kırılma, ezilme, çökme gibi hasar.
Binanın yapısal elemanları (temel, kolonlar, kirişler, döşemeler, taşıyıcı duvarlar, çatı) dışında kalan diğer kısımları ile bina içinde ve çevresindeki her türlü eşya ve donanımda meydana gelen hasar. Yapılarda hasar görebilen yapısal olmayan elemanlar, esas olarak 3 grupta toplanmaktadır: --kritik sistemler ve tesisat (İng. critical sistems and facility) Binanın hizmet verebilmesi için gerekli sistemler, bağlantıları ve uzantıları (su, atık su, elektrik, haberleşme, ısıtma, havalandırma, gaz, jeneratör, transformatör, dağıtım-kontrol panelleri, yangın algılama-söndürme, acil çıkış sistem ve tesisatları vd.), --mimari-dekoratif elemanlar (İng. architectural-decorative component) Bina ile fiziki olarak bütünleşmiş elemanlar (tavan, kapı, baca, pencere, bölme-ara duvar, aydınlatma donanımı, dış giydirme, kaplama, saçak vd.) --eşya ve mobilya (İng. furnishing) Binanın ev, işyeri vd. olarak kullanım amacına göre, her bölümünde farklı fonksiyonlar için bulundurulan ya da kullanılan sabit ya da seyyar, özel ya da genel kullanım amaçlı eşya (mekanik, elektrikli, elektronik eşya ve donanım; ev, ofis, bahçe mobilyası; kültür ve sanat eserleri vd.)
Afet risklerini ve etkilerini azaltmak için politikalar, kanunlar, halkın bilinçlendirilmesi, yapının taşıyıcı sistemi haricindeki bütün kısımları ve binanın içindeki unsurlardan kaynaklanabilen yapısal olmayan tehlikelerin azaltılması (YOTA) için yapılacak çalışmalar ve eğitim ve öğretim gibi yollarla alınan önlem.
Bir yapının taşıyıcı sistemi haricindeki bütün kısımları ve binanın içindeki unsurlardan kaynaklanabilecek risklerin tümü. Bu risklerin azaltılması çalışmalarına yapısal olmayan risklerin azaltılması (YORA) denir.
Taşkın etkilerinin azaltılması için yapısal olmayan araçlar kullanılan sistem. Örneğin; arazi kullanım planlaması (taşkın yatağının bölgelere ayrılması), erken uyarı sistemleri, taşkın sigortası.
Yapıların yük taşıyan ve aktaran elemanlarının dışında kalan bölme ve kalkan duvarlar, iç ve dış cephe kaplamaları, tesisatlar, avizeler, tavan kaplamaları gibi elemanları ile yapı içindeki eşyalar, ekipman ve malzemelerden kaynaklanan tehditlerin tümü
Yapıların yük taşıyan ve yük aktaran elemanlarında onarım veya güçlendirme yapılması amacıyla alınan önlemlerin tümü.
Yapıların yük taşıyan ve yük aktaran taşıyıcı elemanlarında meydana gelebilecek hasar veya yıkılma olasılığı.
Taşkınların etkisini azaltmak üzere rezervuarlar, seddeler, tarama, saptırma yapıları, taşkından koruma gibi fiziksel çözümler kullanılan yapısal sistem.
Yapıların kolon, kiriş, döşeme, temel gibi yük taşıyan ve yük aktaran elemanları ile zemin özelliklerinden kaynaklanan tehditlerin tümü.
Yetkili makamca tehlikeli görülerek, sınırları harita veya krokilerle belirlenen yer.
Olumsuz sonuçları aniden değil de zamanla ve giderek ağırlaşan boyutlarda ortaya çıkan afet. Küresel ısınma, kuraklık, erozyon, çölleşme gibi doğa kaynaklı afetler ile sosyal dengenin bozulması gibi toplumsal afetler bu kapsamdadır.
Olmuş ya da olması muhtemel afetler nedeniyle yapılan hasar tespit çalışmaları veya jeolojik etütler sonucunda belirlenen afetzedelerden hak sahibi olan ailelere yapılacak konut, iş yeri ve kamu tesislerinin yapılacağı alan.
Kişilerin bir gruba ya da sürece yeniden dâhil olması veya parçası hâline gelmesi durumu. Örneğin bir mültecinin menşei ülkesindeki topluma yeniden dâhil olması.
Kişilerin bir gruba ya da sürece yeniden dâhil olması veya parçası hâline gelmesi durumu. Örneğin, bir mültecinin menşe ülkesindeki topluma yeniden dâhil olması.
Afet nedeniyle yıkılan, yanan veya kullanılamaz duruma gelen bina, tesis ve altyapıların işlevlerini görmek üzere, afetlere daha dayanıklı ve çevreye uyumlu bina ve tesislerin inşa edilme çalışması.
Bir kurum veya kuruluşun değişen koşullara uyum ve verimlilik artışı için, yönetim, sorumluluk, şeffaflık vb. gibi prensipler çerçevesinde gelişerek örgütlenmesi. Genellikle büyük afetlerden sonra ilgili kurumlarda, karşılaşılan aksaklıklar ve alınan dersler ışığında yeniden yapılanmaya gidilmektedir.
5366 sayılı Kanun uyarınca; yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş sit ve koruma alanı olarak tescil edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm, ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabii afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması amacıyla yetkili idarenin teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilerek belirlenen alan.
Güneş, rüzgâr, jeotermal, akarsu, gelgit, biomas enerjisi gibi doğal enerji kaynakları.
Kömür, petrol, doğal gaz, nükleer maddeler gibi yer kabuğunda sınırlı rezerve sahip olan doğal enerji kaynakları.
Bir deprem veya patlatmayla yeryüzünde meydana gelen sarsıntı ve titreşim. Sismoloji bilimince, kuvvetli ve zayıf yer hareketi olarak iki ayrı çalışma alanında ele alınıp değerlendirilmektedir.
Olmuş ya da olması muhtemel afetler nedeniyle yapılan hasar tespit çalışmaları ve afet etütleri sonucunda belirlenen afetzedelerden hak sahibi olan ailelere yapılacak afet konutu ve iş yerlerinin yapılacağı alanların tespitine yönelik çalışma.
Yeni yerleşim yerine ait mekânsal, jeomorfolojik, jeolojik, hidrojeolojik, imar ve mülkiyet durumu gibi bilgileri içeren, yer seçimi yapılan alanları doğa kaynaklı afet tehlikeleri, İmar Kanunu ve ilgili mevzuat açısından değerlendiren, yer seçim gerekçelerini belirten ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini içeren rapor.
bk. mahalle afet gönüllüleri.
Birleşmiş Milletler tarafından küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınma yaklaşımını desteklemek için hazırlanan program. 1997 Rio Konferansı?nda kabul edilen esaslarla, 21. yüzyılda insan ve çevre arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini, hükûmetler ve yerel toplum kesimlerinin desteği ile gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye uygulamaları, 1996 BM İstanbul Habitat II Konferansı sonrası, 1997?de başlamıştır.
bk. mahallî idare.
Bulunulan veya yaşanılan mekânda, bazı basit önlemleri alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı oluşturulan nispeten güvenli bir alan.
Genellikle silahlı çatışma ya da doğa kaynaklı afetler sebebiyle, bir kişinin evinden ya da ülkesinden zorla çıkarılması durumu.
Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki imar planı bulunmayan mahalle, köy, mezra gibi mevcut yerleşmelerin müstakbel gelişmelerini de içine alan ve sınırları belediye meclisince kararlarlaştırılan yer. Yasada, ?Varsa üst ölçek plan kararlarına uygun olarak, imar planı ile belirlenmiş ve iskân edilmiş alandır.? şeklinde tanımlanmıştır.
Deneyimli insanlar veya gönüllüler tarafından gözleme dayalı olarak yapılan, yerleşim yerlerindeki tehlike ve riskleri belirleme yöntemi, tehlike avı.
Teknik elemanlar tarafından jeolojik-jeoteknik ve jeofizik incelemelere dayalı olarak hazırlanan imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporlarına göre, yerleşim yerlerindeki afet tehlikelerinin ortaya konması işi.
İmar planı sınırı içinde kalan yerleşik durumdaki ve gelişme alanı niteliğindeki bölgelerin tümü.
Taşıyıcı sistem elemanları, örme duvarlar ve hatıllardan oluşan yapı türü. Betonarme temeller üzerine oturan taş, dayanıklı tuğla gibi malzemeyle örülmüş taşıyıcı duvarlar ile bağlayıcı ve yük aktarıcı kiriş, hatıl, betonarme veya ahşap döşemelerden oluşur. Ülkemizde döşemelerinin betonarme veya ahşap olmasına bağlı olarak, yığma kagir ve yarım kagir adlarıyla adlandırılmaktadırlar.
Afet veya farklı bir nedenle riskli hâle gelen bir binanın halka ve çevreye zarar vermeden bir plan dâhilinde ortadan kaldırılması işlemi.
Yıkım ruhsatında belirtilen yapının, hangi güvenlik ve çevre koruma tedbirleri ile kimlerin sorumluluğu altında, hangi teknik ile yıkılacağına ve ortaya çıkacak inşaat ve yıkıntı atıklarının yönetimine dair detaylı bilgileri ihtiva eden yıkım ruhsatının ayrılmaz parçası olan teknik belge.
Yıkım faaliyeti için gerekli iznin verildiğini gösteren ve ilgili mevzuata uygun olarak düzenlenmiş resmî belge.
Yıkımı planlanan bir binanın yapısal, çevresel ve gerektiğinde jeolojik koşul ve özelliklerine bağlı olarak belirlenen, insan gücü, makine ve patlayıcı madde (kontrollü patlatma) kullanımı suretiyle gerçekleştirilen yıkım yöntemi.
Konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yıkımı esnasında ortaya çıkan atık madde.
İnşaat ve yıkıntı atıklarının kaynağında ayrılarak toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, tekrar kullanılması, geri kazanılması ve depolanması işlemlerini ihtiva eden plan.
Yeryüzü ile bulutlar arasında meydana gelen elektrik boşalması olayı.
Canlıların yıldırıma maruz kalarak yaralanması veya ölmesi olayı. Fırtınalı havalarda çok yakındaki şimşek çakıyor olması, açık alanda, kara, deniz ve hava taşıtlarında yıldırım çarpma riskini artırır.
Bir binada, birbirini izleyen kat rijitliklerinin diğerlerine göre farklı olduğu kat veya katlar, düşeyde rijitlik düzensizliği. Bu yumuşak katlar, betonarme binalarda genellikle zemin katlarda ortaya çıkmaktadır.
Bir nehrin etrafında, 100 yıl içinde en az bir kez sel suları ile kaplanmış veya kaplanma olasılığı olan alan. Bu alan içinde her yıl sel olma ihtimali en az % 1 veya daha fazladır.
Yalnızca yer yüzeyinde yayılabilen en yavaş, ancak en yıkıcı deprem dalgası türü.
Bir fay boyunca meydana gelen hareketin yer yüzeyinde meydana getirdiği kırık, yer değiştirme, kayma, sıkışma, çökme gibi şekil değişimleri.
Fayın türüne, kırılmanın şiddetine ve yüzeyde kestiği birimlerin jeodinamik ve jeomekanik özelliklerine göre boyutları ve yer değiştirme miktarları değişen, morfolojik (yersel) hasarın şiddetinin, merkezden uzaklaştıkça azaldığı yüzey faylanması çevresindeki deformasyon kuşağı. Doğal, jeolojik bir kuşaktır.
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı olayların neden olduğu fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıpların tümü.
Doğal, teknolojik ve insan kaynaklı tehlikelerle, çevresel bozulmaların afet sonucunu doğurmasını önlemek veya etkilerini azaltmak amacıyla, afet öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken yapısal veya yapısal olmayan önlem ve faaliyetlerin tümü. Bu faaliyetler birçok kurum ve kuruluşla, çok çeşitli disiplinlerin belirli bir hedef doğrultusunda çalışmasını gerektiren uzun vadeli çalışmalardır. Zarar azaltma evresi, pratikte, iyileştirme evresindeki faaliyetlerle birlikte başlar ve yeni bir afet olana kadar devam eder. Bu evrede yürütülen faaliyetler, ülke, bölge ve yerleşme birimi ölçeğinde olmak üzere çok geniş uygulama alanı göstermektedir.
Ülke, bölge, il ve yerleşme düzeyindeki stratejik planlamayla ele alınarak gelişme hedefleri ile zarar azaltma amaçlarını birleştiren, afet zararları azaltılmış, baş edebilme kapasitesi ve yaşam kalitesi arttırılmış bir toplum oluşturma yönünde dinamik ve katılımcı bir planlama süreci.
Farklı tür ve büyüklükteki tehlikeler karşısında, insanların ve yaşam çevrelerinin uğrayabileceği fiziksel, toplumsal, ekonomik veya çevresel zarar ve kayıpların ölçüsü. Bazı yayınlarda, savunmasızlık, kırılganlık, hassasiyet gibi terimlerle ifade edilmektedir. --fiziksel zarar görebilirlik (İng. physical vulnerability) İnsan eliyle oluşturulmuş yapı, altyapı, çevre, tarım, sanayi, üretim vb. fiziksel unsurların zarar görebilirlikleri ile insan topluluklarının fiziksel kapasitelerini kapsar. Ölçülmesi veya sayısal hâle getirilmesi mümkündür. --sosyal zarar görebilirlik (İng. social vulnerability) Bireylerin ve toplumun, psikolojik, sosyolojik ve demografik faktörler nedeniyle maruz kalabilecekleri, ölçülmesi güç ve hatta imkânsız olan, hasar veya zarar görebilirlilik derecesidir. --ekonomik zarar görebilirlik (İng. economic vulnerability) Toplulukların ekonomik olarak yaşamlarını nasıl düzenledikleri, geçimlerini sağlama imkânları ile kapasitelerinin nasıl olduğu gibi faktörleri içermektedir.
Risk altındaki insan ve insan yerleşmelerinin farklı risk senaryoları karşısındaki baş edebilme kapasiteleri veya eksikliklerinin değerlendirilmesi faaliyeti.
Bir yapıda yatay yük taşıma kapasitesi, diğer katlara göre daha düşük olan kat.
Yerel zemin koşulları nedeni ile ana kayada ölçülen ivme değerlerinin zemin yüzeyinde artması durumu.
Zeminlerin fiziksel ve mekanik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yerinde ve laboratuvarlarda örselenmemiş numuneler üzerinde yapılan etüt ve araştırma işi
Ana kaya üzerindeki zemin katmanlarının bir bütün olarak doğal titreşim özelliklerinin temsil edildiği tipik periyod. Bu değer, yerinde S dalga hızı ölçümleri, gerçek deprem kayıtları, mikrotremor ölçümleri, zeminlerin matematik modellenmesi gibi yöntemler kullanılarak belirlenmektedir.
Bir binaya kot verilen nokta seviyesinde veya bu seviyenin üzerinde taban döşemesine sahip olan ilk kat.
Mekanik ve hidrolikle ilgili kural ve yöntemleri kullanarak, zeminlerin statik, dinamik ve mekanik özellikleri ile dış etkiler altındaki davranış özelliklerini inceleyen, inşaat mühendisliğinin bir alt uzmanlık alanı
Zeminlerin ve yapı temel zeminlerinin eşit veya farklı oturması olayı. Üstyapıdan gelen yüklerin etkisi, killi zeminlerde yer altı suyunun etkisi ile gelişen şişme ve büzülme, yer altı suyunun çekilmesi veya yer altı galerileri ve maden ocaklarındaki göçmeler nedeniyle meydana gelebilir.
Zeminlerin herhangi bir şekil değiştirmeye uğramadan taşıyabildikleri yük.
Zeminlerin mühendislik özelliklerinin yerinde (sahada) ve laboratuvarlarda yapılan deneylerle belirlenerek grup ve sınıflara ayrılması işlemi.
Zeminlerin üstyapıdan gelen yükleri hiçbir şekil değişimine uğramadan gösterdikleri taşıma kapasitesi.
Devletin egemenlik hakkını kullanarak bir yabancının ülkeye girişini reddetmesi ya da ülkede kalma izninin sona ermesi sonucunda bu yabancıyı ülkeden dışarı çıkararak belirli bir yere göndermesi.
Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğa kaynaklı afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenlerde depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, infilak, dev dalga (tsunami) ve yer kayması sonucu oluşan maddi zararların, belirlenen sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alındığı zorunlu sigorta.
) Kişinin, yasa dolayısıyla yaptırmak zorunda olduğu sigorta. Kişinin üçüncü şahıslara karşı sorumlu olması durumunda, üçüncü şahısların tazminatsız kalmasını önlemek üzere, sigorta sistemi kullanılarak oluşturulmuş bir tedbir olarak düşünülmelidir.
Baş Harf ile Filtreleme
Tehlikeli maddeye maruz kalma olasılığının çok yüksek olduğu; derinin, solunum sisteminin ve gözlerin en yüksek düzeyde korunmasını gerektiren durumlarda kullanılan; giyildiğinde kişinin çevreyle temasını tamamen kesen (yüksek düzeyde deri, solunum sistemi ve gözün korunmasını sağlayan) ve içerisinde temiz hava tüplü solunum sistemi ile nefes alınıp verilen; kişiye tam koruma sağlayan koruyucu kıyafet.
Bir acil durum ortaya çıktıktan sonraki safhada afetten etkilenen kişilerin hayatlarını devam ettirebilmeleri için en temel barınma ihtiyaçlarının karşılanması. Örneğin afetten zarar/hasar görmemiş spor salonları, yurtlar gibi toplu barınma alanları, çadırlar vb.
Acil durumlarda, etkilenen veya etkilenenleri gören kişi ya da acil durum algılayıcı cihazlar tarafından, telefon, telsiz, kısa mesaj, otomatik mesaj, sosyal medya, internet ve diğer iletişim araçları ile acil çağrı merkezlerine yapılan başvuru.
Kullanıcıların veya acil durum algılayıcı cihazların acil yardım talebinde bulunmak amacıyla acil yardım çağrı hizmeti numaralarına doğru yapacakları çağrılara cevap vermekle yetkili kurum veya kuruluş.Bu kapsamda, yeni yasal düzenlemeye göre ülkemizde 112 acil çağrı merkezi, acil yardım çağrılarını karşılamak üzere büyükşehir belediyesi olan illerde valiliklerin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı bünyesinde, diğer illerde ise valilikler bünyesinde kurulan merkezlerdir.
Tehlike anında kapalı mekândaki insanların süratle ve güvenli bir şekilde tahliye edilmesine imkân verecek nitelikte konumlanmış, dışarıya doğru açılan kapı.
Büyük, fakat genellikle yerel imkânlarla baş edilebilen çapta, ivedilik gerektiren tüm durum ve hâller. 5902 sayılı kanunda, ?Toplumun tamamının veya belli kesimlerinin normal hayat ve faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan ve acil müdahaleyi gerektiren olaylar ve bu olayların oluşturduğu kriz hâli? olarak tanımlanmıştır.
Acil durumlarda insanları ve onların mal ve mülklerini korumak üzere özel sorumlulukları olan kurum ve kuruluşlarca yerine getirilen hizmetler. Bu hizmetler arasında müdahale ekiplerince yapılan arama-kurtarma, acil tıbbi yardım, yangın, güvenlik, altyapı ve üstyapı hizmetleri ile rehabilitasyon hizmetleri sayılabilir.
İnsanın canı ve malıyla diğer aktivitelerinin, olağan dışı olayların sonuçlarından en az kayıp ve zararla kurtulabilmesi için yapılması gereken iş ve işlemlerin, olaylar olmadan önce planlaması ve olay sırasında; zamanında, hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmasını gerektiren tüm faaliyetler.
Acil durumu yaşamış olan bireylerin içinde bulunduğu duygu düzeyi. Can veya mal kaybına uğramış bireylerin ve yardım ve müdahale çalışmalarına katılanların, normal yaşam düzenlerinin bozulması ile birlikte sinirlilik, kaygı, güvensizlik vb. duyguları yoğun olarak yaşamaya başlamasını kapsamaktadır.
Her düzeydeki acil duruma zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale etmek ve kendi sorumluluk alanı içinde gerekli planlamaları ve hazırlıkları yapmak, yaptırmak, imkân ve kaynakları geliştirmek ve müdahale faaliyetlerini yürütmekle görevli kişi.
Acil durumun meydana gelmesinden hemen sonra başlayarak, etkilenen toplulukların tüm ihtiyaçlarını zamanında, hızlı ve etkili olarak karşılamayı amaçlayan yönetim süreci. Sürekli olmayıp, acil durum olarak değerlendirilen bir olayın meydana gelmesi ile başlayarak, acil durumu gerektiren nedenler ortadan kalktığında sona eren bir yönetim şeklidir. Afet yönetiminin olaya müdahale ve kısa süreli iyileştirme faaliyetlerini kapsar. Etkin bir acil durum yönetimi; planlı, hazırlıklı ve koordineli olmayı ve olağan yönetimlerden farklı olarak olağan dışı imkân, kaynak ve yetkileri gerektirir.
Sorumlu olduğu bölgede konuşlu, acil çağrı merkezinden gelen talimatla kara, deniz veya hava yolu ile intikale başlayan arama-kurtarma ve tıbbi yardım ekibi.
Konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından, tıbbi araç-gereç desteğiyle olay yerinde, hastaneye nakil sırasında ve hastanede verilen tıbbi hizmetlerin tümü.
Sorumluluk alanındaki hastane öncesi ve hastane hizmetleri arasındaki hizmet standartlarını belirlemek ve koordinasyonu sağlamak için oluşan çalışma gurubu. Afetlerde veya acil durumlarda bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişileri ile gerçek kişilere ait ambulans ve ekiplerin sevk ve idaresi, il ambulans servisi başhekimi tarafından yönetilir.
Hastanelere getirilen ve acilen bakılması gereken hastaların (triaj sınıflandırılması yapıldıktan sonra) ilk bakım ve tedavilerinin yapıldığı bölüm.
bk. acil sağlık hizmeti.
Hasta veya yaralıya ilk müdahalede bulunmak ve olay yerinde gerekli sağlık önlemlerini almakla görevli, acil sağlık hizmetleri konusunda eğitim almış sağlık personeli ve şoförden oluşan ekip.
Sağlık meslek liselerinin acil tıp teknisyenliği bölümünden mezun olan kişi.
Afet ve acil durum hâllerinde; arama, kurtarma, tıbbi ilk yardım, tedavi, defin, salgın hastalıkları önleme, yiyecek, içecek ve giyecek temini, acil barındırma, ısıtma, aydınlatma, ulaştırma, enkaz kaldırma, altyapıyı asgari seviyede çalışır hâle getirme, akaryakıt gibi acil hizmet ve ihtiyaçların karşılanması ve bu konularda yapılacak her türlü iş, işlem, tahsis, kiralama, satın alma, hibe ve kamulaştırma ve benzeri faaliyetler.
İçinde SIM kart bulunmayan veya çağrının yapıldığı anda abonesi olunan işletmecinin şebekesine bağlantı sağlayamayan mobil telefon ile 112 kısa numarasına doğru yapılan arama.
Yangın, sağlık, doğa kaynaklı afetler ve güvenlik gibi acil durumlara ilişkin bilgilerin ilgili acil çağrı merkezlerine en hızlı ve en uygun şekilde iletilmesini sağlayan hizmetler.
1. Ulusal ve uluslararası düzenlemelerde kabul görmüş yangın, sağlık, doğa kaynaklı afetler ve güvenlik gibi acil durumlarla ilgili olarak acil çağrı merkezlerine yapılan çağrı. 2. Afetin büyüklüğünün Ulusal Derneğin (Kızılay) müdahale kapasitesini aştığı, uluslararası yardıma ihtiyaç duyulduğu durumlarda Uluslararası Kızılhaç Kızılay Federasyonu (IFRC) üzerinden üye ulusal dernekler ve diğer donörlere yönelik yapılan yardım çağrısı. Afet durumu, sonuçları, müdahale durumu ve ihtiyaç tespiti ile ilgili daha detaylı bilgi içerir.
Afet, acil durum ve korunma konularında hazırlık, müdahale ve iyileştirme çalışmalarında yapılacak harcamaları karşılamak üzere özel hesaplara konulan ödenek.
Müdahale ekipleri arasında iş birliği ve ortak çalışmaların düzenlenmesini sağlamak amacıyla acil yardım planlarının hazırlanması, sürekli güncel tutulması ve geliştirilmesi; planda görev üstlenen kişi ve kuruluşların eğitim ve tatbikatlarla geliştirilmesini ve koordineli çalışmasını kapsayan olay yeri ekipleri ve olayın komuta merkezleri yönetiminin planlama süreci.
Afetin meydana gelmesi ile başlayıp afetin sona ermesinden itibaren onbeş gün devam eden ve gerektiğinde AFAD tarafından uzatılabilen acil yardımlar ile bunlarla ilgili harcamaların yapıldığı süre.
Etüt proje programında bulunan işlerin, etüt-proje işlemleri (yer seçimi, kamulaştırma, kadastro gibi) tamamlandıktan sonra yatırım programına alınıp inşaat yardımı yapılacak hak sahibi sayısını kesinleştirmek için afetzede kişi, kurum ve ailelere verilen miktarsız borçlandırma senedi.
bk. uyum.
Sismik ağ işleten kurum, kuruluş, üniversite ve araştırma merkezleri tarafından elde edilen sayısal deprem verilerinin eş zamanlı olarak aktarıldığı, verilerin standart hâle getirildiği, depolandığı, saklandığı, bütün gelen verilerin değerlendirilmesi ile en doğru deprem parametrelerinin belirlendiği ve elde edilen bütün bilgilerin ulusal ve uluslararası araştırmacılara dağıtılması işlemlerini yürütmek üzere kurulmuş merkez.
Toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olay. Afet bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuçtur.
Afet sonrasında sosyal, ekonomik, psikolojik ve sağlık ile ilgili etkilerin araştırılması, afetzede eğilim ve isteklerinin belirlenmesi ya da afet öncesindeki eğitim çalışmalarında kullanılmak amacıyla yapılan bilgi toplama ve değerlendirme faaliyeti.
Afet nedeniyle bireysel ya da kurumsal olarak yapılan her türlü ayni ve nakdi yardım.
Afetlerin her safhasında can kaybını ve ekonomik kayıpları en aza indirmek için konuyla ilgili veriler ve bilginin eş güdüm içinde zamanında sağlandığı ve değişiminin sanal bir ağ ortamında kolaylıkla yapılabildiği bütünleşik ve teknolojik sistem. Bu sistemin ana unsurları; gerçek zamanlı veya arşivlenmiş veri ve bilgiler ile karar süreçlerini uygulayıcı ve kullanıcı insanlardır. Teknolojik altyapısı ise uydu haberleşme imkânları, coğrafi bilgi sistemleri, karar destek sistem yazılımları, acil çağrı ve komuta kontrol merkezleri yazılımları, personel ve stok yazılımları, uzaktan algılama, bilgisayar ağları ve internet erişimi de dâhil her türlü iletişim sistemlerine dayanır.
Afet riskinin menkul kıymetleştirilmesi ve tahvil ihracı yoluyla sermaye piyasalarına transferi.
Sivil-asker iş birliği kapsamında, sorumluluk sahasının sınırları Genel Kurmay Başkanlığı tarafından belirlenen ve ?afet ve acil durum askeri harekâtı? icra etmek üzere görevlendirilen bölgeden sorumlu birlik komutanı.
Yapılan ön değerlendirme sonucu afetin etkilediği, hasar ve yıkıma sebep olduğu belirlenen ve bu veriler ışığında sınırları tespit edilen bölge.
Afet ve acil durumdan etkilenenlerin kullanımı amacıyla olay yerine ilk anda gönderilen, farklı nitelik ve tipe sahip kısa süreli acil barınma malzemesi.
bk. afet yönetimi süreci.
Afet durumunda hizmet verecek kuruluşların elinde bulunan malzeme, kaynak ve imkânların stok durumunu yönetmesini sağlamaya yarayan demirbaş listesi. Bu terim aynı zamanda afetlerin yol açtığı zarar ve kayıpların listeleri için de kullanılmaktadır.
Afet nedeniyle meydana gelen ölümler, yaralanmalar, hastalıklar, psikolojik sorunlar gibi sağlığı etkileyen her türlü durum ve bunlara etki eden faktörlerin neden-sonuç ilişkilerinin ve gerçekleştirilen müdahalelerin yeterliliğinin incelenmesi ve raporlandırılması. Afet bölgelerinde epidemiyolojik çalışma ve araştırmalar görevlendirilen halk sağlığı çalışanlarınca yapılır. Benzer durumların tekrarlanmaması, zararların azaltılması ve müdahale planlarının gözden geçirilmesi konularında esas alınmak üzere kurumlara duyurulur.
1-Olmuş ya da olması muhtemel yerel ve bölgesel ölçekteki afet olaylarını jeolojik ve jeoteknik, jeofizik, hidrolojik, meteorolojik, yerleşime uygunluk ve benzeri bilimsel veriler ışığında değerlendiren, afete maruz bölge sınırlarını ve afetzede listelerini içeren teknik çalışmalar.
Afet etütleri sonucuna göre gerektiğinde alınabilecek önlemleri, afete maruz bölge sınırlarını, haritaları ve afetzede listelerini içeren teknik rapor.
Afet öncesi veya sonrasında, ihtiyaç duyulan alanda karşılık beklemeden kamu kurum ve kuruluşları, Türk Kızılayı veya başka bir insani yardım kuruluşu için hizmet vermek üzere önceden eğitilmiş kişi.
Afet sonrasında yürütülmekte olan faaliyetlerin, iş birliği ve koordinasyon içinde gerçekleştirilebilmesi için il afet ve acil durum yönetim merkezinde oluşturulan ilk başvuru birimi. Afet bölgesine gelen her kişi ve kurum, buraya kayıt yaptırır.
Afetlere yol açabilecek olaylarla, afetlerin neden olduğu fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel zarar ve kayıplara ait bilgilerin, sistematik ve sürekli olarak toplanarak işlenmesi sonucunda elde edilen istatistiki verilerin tümü.
Afetler ile ilgili olarak farklı düzeylerdeki politika ve stratejiler, kurumsal yapılanmalar, görev, yetki ve sorumluluklar, yapılması gereken çalışmalar, alınması gereken önlemler, iş birliği ve koordinasyon esasları, kaynaklar, yükümlülükler gibi konuları düzenleyen kanun. 7269 sayılı Kanun.
Afet ve acil durumlardan etkilenen bölgelere ve insanlara yardım malzemeleri ile diğer malzeme ve ekipmanların depolanması ve ulaştırılması olayı.
İhtiyaç duyulan malzemelerin afet ve acil durumlarda etkilenen bölgelere gönderilmek üzere tutulduğu depo.
Afet öncesinde ve sonrasında lojistik faaliyetlere ilişkin olarak haberleşme, taşımacılık, depolama, altyapı hizmetleri, geçici iskân hizmetleri, enkaz kaldırma hizmetleri ve dış kuruluşlar koordinasyon hizmetlerinin uygulama esaslarının yer aldığı plan.
Afet anında ve sonrasında ihtiyaç duyulan malzeme, ekipman, araç ve personel ihtiyacının temin edilerek doğru zamanda doğru afet bölgesine ulaştırılması ve ulaştıktan sonra da hayat şartlarının normale dönünceye kadar yardım faaliyetlerinin devamlılığının sağlanması.
Afetlerin her yönü ile ilgili olarak yürürlüğe konulmuş ve uygulanmakta olan kanun, kanun hükmünde kararname, bakanlar kurulu kararı, tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenleyici belgelerin tümü.
Afete müdahale ve acil yardım çalışmalarında görev almış veya alması planlanmış resmî veya özel tüm kurum ve kuruluşlara ait, özel eğitimli kişilerden oluşan grup.
Yıkıcı bir afet geçirmiş bir yerleşim biriminde, yaşananlardan çıkarılması gereken dersleri ve bunların unutulmamasını sağlamak amacıyla, hasarlı yapı, yer, çeşitli eşyalar ve afete ait resimlerin korunarak sergilendiği alan veya mekân. Bu tür müzeler, örneğin deprem bölgelerinde fayın hareketini gösterecek şekilde açık hava müzeleri hâlinde de olabilir.
Ana hatlarıyla hazırlık, önleme ve risk azaltma, afete müdahale ve iyileştirme planları adları altında afet öncesinde hazırlanması gereken planlama çalışmalarının tümü.
Ülkeyi yöneten siyasi iradenin, afet risk ve zararlarının azaltılması konusundaki misyon (görev) ve vizyonunun (ülkü) ne olduğunu; hangi önlemleri almak için nasıl bir yol izleneceğini; merkezi ve yerel düzeylerde nasıl örgütlenileceğini; önceliklerinin neler olduğunu ve hangi kaynakların kullanacağını gösteren ve ulusal nitelikteki planların temelini oluşturan kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetlerin tümü.
Kurum ve kuruluşların, afet risklerinin azaltılması için gerekli hedef ve özel amaçlarının ve bunları başarmaya yönelik kısa, orta ve uzun vadeli politika, strateji ve eylemlerinin uygulanması için temel oluşturan ve risk yönetimi ile idare edilen proje çalışmalarının planı.
Kurum ve kuruluşların, afet risklerinin azaltılması için gerekli hedef ve özel amaçlarının ve bunları başarmaya yönelik kısa, orta ve uzun vadeli politika, strateji ve eylemlerinin uygulanması için temel oluşturan ve risk yönetimi ile idare edilen proje çalışmalarının planı.
Ülke, bölge, kent veya yerleşme birimi ölçeğinde tehlike ve riskin belirlenmesi, analizi, riskin azaltılabilmesi için imkân, kaynak ve önceliklerin belirlenmesi, politika ve stratejik plan ve eylem planlarının hazırlanması ve yaşama geçirilmesi süreci. 5902 sayılı Kanundaki tanım, ?Ülke, bölge, kent ölçeğinde ve yerel ölçekte risk türleri ve düzeylerini tespit etme, önleme, azaltma ve paylaşma çalışmaları ile bu alandaki planlama esasları. Afet senaryolarının hazırlanması, uygulama önceliklerinin belirlenmesi ve riskin azaltılabilmesi için genel politika ve stratejik planlarla, uygulama planlarının hazırlanması ve hayata geçirilmesi bu süreç kapsamındadır.? şeklindedir.
Ülke, bölge, kent veya yerleşme birimi ölçeğinde tehlike ve riskin belirlenmesi, analizi, riskin azaltılabilmesi için imkân, kaynak ve önceliklerin belirlenmesi, politika ve stratejik plan ve eylem planlarının hazırlanması ve yaşama geçirilmesi süreci. 5902 sayılı Kanundaki tanım, ?Ülke, bölge, kent ölçeğinde ve yerel ölçekte risk türleri ve düzeylerini tespit etme, önleme, azaltma ve paylaşma çalışmaları ile bu alandaki planlama esasları. Afet senaryolarının hazırlanması, uygulama önceliklerinin belirlenmesi ve riskin azaltılabilmesi için genel politika ve stratejik planlarla, uygulama planlarının hazırlanması ve hayata geçirilmesi bu süreç kapsamındadır.? şeklindedir.
Belirli bir tehlikenin, gelecekte belirli bir zaman süresi içinde meydana gelmesi hâlinde, insanlara, insan yerleşmelerine ve doğal çevreye, bunların zarar veya hasar görebilirlikleri ile orantılı olarak oluşturabileceği kayıpların olasılığı. Riskten veya kayıp olasılığından bahsedebilmek için belirli büyüklükteki tehlike veya olayın varlığı ve bundan etkilenebilecek değerlerin mevcudiyeti ile bu değerlerin tehlike veya olaydan etkilenme oranları veya zarar görebilirliklerinin tahmin edilebilmesi gerekmektedir.
Afet riskinin matematiksel olarak ifade edilebilir biçimde hesaplanması. Tehlike (T) x Değerler (D) (etkilenebilecek unsurlar) x Zarar Görebilirlik (ZG) (etkilenme oranı) = Afet Riski (AR) ; (AR=T x D x ZG) şeklinde förmüle edilebilir. Afet riskinin belirlenebilmesi için öncelikle afete yol açabilecek tehlikelerin neler olduğu; yerleri, büyüklükleri, oluş sıklıkları ve etkileyebilecekleri alanların belirlenmesi, bu tehlikeden etkilenebilecek, nüfus, yapı ve altyapılar, ekonomik ve sosyal değerler, çevre gibi tüm değerlerin envanter listelerinin çıkarılması gerekir. Tehlikenin gerçekleşmesi hâlinde ise, bu değerlerin uğrayabilecekleri fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel kayıpların tahmin edilmesi mümkün olur.
Afet ve acil durumlara ilişkin olarak ülke düzeyinde tehlikelerin önlenmesi, toplumun afetlere duyarlılığının artırılması, risk azaltma çalışmalarının sürekliliğinin sağlanması, risk azaltmanın her düzeyde plan, politika ve programlara entegrasyonu (uyumu) amacıyla ihtiyaçların belirlenmesine, uygulamaların izlenmesine ve değerlendirilmesine katkıda bulunmak ve öneriler sunmak üzere oluşturulan, interdisipliner özellikte, kamu, özel sektör, akademik camia, medya gibi toplumun tüm kesimlerinden temsilcilerin yer aldığı çalışma grubu.
Afet riskinin belirlenmesi çalışmaları sonucunda elde edilen ve farklı büyüklük ve konumlardaki tehlikelerin gerçekleşmesi hâlinde meydana gelebilecek tüm zarar ve kayıpları tahmin etmeye yarayan bilimsel çalışma. Senaryolarda olabildiğince gerçeğe yakın koşulların canlandırılması gerekir. Ancak afete müdahale planlarının yeterliliği için bazen en olumsuz sonuçlar doğurabilecek senaryolar da tercih edilebilir.
Türkiye Afet Müdahale Planı?nda tanımlanan afete müdahale seviyelerini ifade eder. S1, S2, S3, ve S4 olmak üzere dört seviye vardır. S1 yerel imkânların yeterli olduğu seviyedir. S2 destek illerin takviyesine ihtiyaç duyulduğu, S3 ulusal desteğe ihtiyaç duyulduğu, S4 ise uluslararası destek ihtiyacı olduğunu anlamına gelir.
Deprem, sel, çığ, heyelan, kuraklık, tıbbi jeolojik faktörler, tehlikeli maddeler, sanayi tesislerinden kaynaklanan tehlikeler gibi farklı türdeki doğa, insan ve teknoloji kaynaklı olayların oluşum sıklığının ve hızının, etki süresi ve dönemlerinin, etki alanlarının, yaygınlık ve şiddet derecelerinin olabilirliğini ortaya koyan belirli ölçütlere göre hazırlanmış harita.
Can ve mal kayıpları ile fiziksel, sosyal, ekonomik, politik ve çevresel kayıp ve zararlara yol açan doğa, teknoloji ve insan kaynaklı olayın belirli bir yerde ve zaman aralığında olma olasılığı. Afet tehlikelerini kökenlerine göre; deprem, sel, kuraklık, heyelan, volkan patlaması gibi doğal; endüstriyel, nükleer ve büyük taşımacılık kazaları gibi teknolojik; savaş, terör olayları, iç çatışmalar gibi insan kaynaklı tehlikeler olarak ayırmak mümkündür. Bununla beraber depremler, seller, volkan patlamaları, fırtına ve tayfunlar gibi ani gelişen tehlikeler veya kuraklık, erozyon, küresel iklim değişiklikleri gibi yavaş gelişen tehlikeler olarak da tasnif edilebilmektedir. Afet tehlikesi, konuma bağlı olup içinde bulunulan yere, bölgeye veya ülkeye göre değişmektedir. Ayrıca, tehlikenin (örneğin depremler) büyüklüğü, tekrarlanma süresi ve olası etkileri de konuma bağlı olarak değişmektedir. Bu nedenle afet tehlikesinin ülke, bölge, il veya yerleşme ölçeğinde belirlenmesi, önleme ve zarar azaltma çalışmalarının temelini oluşturur. Matematiksel olarak tehlike ?belirli büyüklükteki bir olayın, belirli bir yörede ve belirli bir zaman aralığında olma olasılığı? olarak tanımlanmaktadır. Afet tehlikesini, büyüklüğü, oluş sıklığı, tekrarlanma süresi, etki alanı, belirli bir süre içindeki olma olasılığı gibi ölçülebilir parametrelerle tanımlamak gerekir.
Afet yönetimindeki diğer disiplinlerle iş birliği hâlinde, afetlerin yol açtığı tüm sağlık problemlerine, tıp bilimlerinin birçok uzmanlık alanını bünyesinde barındırarak, hastane dışında da (sahada, enkazda, sahra hastanelerinde) müdahale edilebilmesi yönünde çalışmalar ve araştırmalar yapan bilim dalı.
AFAD tarafından belirlenecek illerde il afet ve acil durum müdürlüğü bünyesinde kurulan afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlüğü. 5902 sayılı Kanunda yapılan son değişikliklere göre bu müdürlükler, il afet ve acil durum müdürlüğü emrinde görev yapmaktadır. Bu şekilde kurulacak müdürlük sayısı yirmiyi geçemez.
Afet sonrası meydana gelebilecek daha fazla can ve mal kaybını önlemek ve afet bölgesinde devlet otoritesini devam ettirmek maksadıyla, mevcut yasal mevzuat ve afet sonrasında yapılabilecek ilave yasal düzenlemeye (olağanüstü hâl ilanı gibi) uygun olarak Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin, mevcut birlik teçhizatının ve malzemesinin kullanılması.
Afet anı ve sonrasında kullanılmak üzere bazı acil ihtiyaç maddeleri ve belgelerin hazır bulundurulduğu çanta. İçerisinde önemli evrak kopyaları, telefon listesi, para, kıyafet, radyo, kuru gıda, su, ilaç, ilk yardım çantası, hijyen malzemesi vb. gibi şeyler bulunmalıdır.
5902 sayılı Kanun?un 23?üncü maddesine göre Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bütçesinde yer alan ödenek.
Afet ve acil durumlarda, önceden düzenlenmiş veya tesis edilmiş kablolu ve telsiz haberleşme sistemleriyle ilgili kurum, kuruluş ve kişiler arasında yapılan ses, görüntü ve data içeren haberleşme.
Afet ve acil durum haberinin duyurulması, etki analizi, haberleşme, güvenlik, sağlık, trafik, arama-kurtarma, tahliye, yangınlar ve ikincil afetler, altyapı, ulaşım altyapısı, enerji, defin, barınma, beslenme, enkaz kaldırma, hasar tespit, zarar tespit, ayni ve nakdi bağış yönetimi, uluslararası destek ve iş birliği, satın alma, kiralama, el koyma, gıda, tarım ve hayvancılık, tehlikeli maddelerle ilgili dekontaminasyon, barındırma faaliyetleri ve psikolojik ve sosyal destek hizmetlerinin tümü.
5902 sayılı Kanun gereği, afet ve acil durum hâllerinde bilgileri değerlendirmek, alınacak önlemleri belirlemek, uygulanmasını sağlamak ve denetlemek, resmî kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla, Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında, Aile ve Sosyal Politikalar, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Millî Eğitim, Çevre ve Şehircilik, Sağlık, Ulaştırma, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Orman ve Su İşleri, Kalkınma Bakanlıklarının Müsteşarları, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı ile afet veya acil durumun türüne göre Kurul Başkanınca görevlendirilecek diğer bakanlık ve kuruluşların üst yöneticilerinden oluşan kurul.
Afete zamanında, hızlı, etkili ve koordineli olarak müdahale edebilmek ve etkilenen toplulukların acil yardım ihtiyaçlarını zamanında, hızlı ve etkili olarak karşılayabilmek için, mahalle, ilçe veya il düzeyinde yerleşmelerin karşı karşıya bulundukları tüm tehlikeleri ve muhtemel afetlerde uğranacak kayıp ve zararları afet senaryolarıyla gerçekçi biçimde ortaya koyan, kimlerin, ne zaman, nerede, hangi görev ve yetki ile hangi imkân ve kaynakları kullanarak olaya müdahale edeceklerini belirleyen, eğitim ve tatbikatlarla sürekli yenilenen ve geliştirilen plan. Ülkemizde ulusal seviyede Türkiye Afet Müdahale Planı ve il ölçeğinde İl Afet Müdahale Planı yapılmaktadır.
Afet ve acil durumlarda müdahalenin koordine edildiği, 24 saat esasına göre çalışan, kesintisiz ve güvenli bilgi işlem ve haberleşme sistemleri ile donatılan merkez.Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliğine göre; Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi?nin yanı sıra, afet ve acil durumlara müdahalede ulusal düzeyde hizmet grubu sorumlusu olan Bakanlık, kurum ve kuruluşların; illerde ise Valilikler ve Valilerce gerekli görülmesi halinde ilçelerde Kaymakamlıklar bünyesinde AADYM kurulur.
Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla bir afet olayının öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla kaynaklarının bu ortak hedefler doğrultusunda yönetilmesi.
5902 sayılı Kanuna göre, afet ve acil durumlarla ilgili olarak hazırlanan plan, program ve raporları onaylamakla görevli, Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcısının başkanlığında, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Millî Eğitim, Sağlık, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme , Aile ve Sosyal Politikalar, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Şehircilik ve Orman ve Su İşleri, Kalkınma, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlarından oluşan kurul. Kurul toplantılarına, ilgili bakan, kurum ve kuruluş, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve konu ile ilgili uzmanlar çağırılabilir. Kurul, yılda en az iki kez toplanır. Kurul, ayrıca Kurul Başkanının isteği üzerine toplanabilir. Kurulun sekretaryasını AFAD yürütür.
Kurumların afetle ilgili çalışmalarında, özellikle zarar azaltma ve hazırlık konularında görev yapan idareci. İhtiyaç duyulduğunda acil durum yöneticisi olarak da görev yapabilen kişilerdir. Etkin bir afet yöneticisinin iyi eğitilmiş, bilgili ve deneyimli olması gereklidir.
Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afet sonucunu doğuran olaylara zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edilmesi ve afetten etkilenen topluluklar için daha güvenli ve gelişmiş yeni bir yaşam çevresi oluşturulabilmesi için toplumca yapılması gereken topyekûn bir mücadele süreci. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla, afet öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmaların planlanması, yönlendirilmesi, koordine edilmesi, desteklenmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi için toplumun tüm kurum ve kuruluşlarıyla, imkân ve kaynaklarının belirlenen stratejik hedefler ve öncelikler doğrultusunda kullanılmasını gerektiren, çok yönlü, çok disiplinli ve çok aktörlü, dinamik ve karmaşık bir yönetim sürecidir
Bir afet olayını izleyen ve bir sonraki afete kadar birbirini takip eden afete müdahale, iyileştirme, yeniden inşa, zarar azaltma ve afete hazırlık aşamaların tümü. Afet yönetiminin evreleri olarak da anılırlar. Her evrede yapılan çalışmaların başarısı büyük ölçüde, bir sonraki evredeki çalışmaların başarısını etkilediği için bu döngü iç içe geçmiş zincir halkaları veya daire ile gösterilmektedir.
Tehlikelere açık bir sistem, toplum veya topluluğun afet tehlikesine karşı dayanıklı olabilme, bununla baş edebilme, afetlerin etkisini kısa sürede gidererek iyileştirme kapasitesi. Başka bir ifade ile tehlikeli bir oluşumun etkilerini zamanında ve etkili olarak ön görme, tahmin etme, uyum sağlama, önleme, azaltma, baş edebilme ve iyileştirme yeteneği.
Yerleşime açılması düşünülen veya yerleşik alanlardaki her tür ve ölçekteki planlamada, tüm afet tehlike ve risklerini dikkate alan, bu tehlike ve risklerin önlenmesi, dışlanması veya olası zararlarının azaltılması amacıyla hazırlanan, kısa, orta ve uzun vadeli hedef, politika, strateji ve faaliyetleri belirleyerek eylem planlarının temelini oluşturan planlama süreci. Afete dirençli planlama olarak da tanımlanabilmektedir.
Afetlere zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmek için afet öncesinde yapılması gereken planlama, eğitim, tatbikat, erken uyarı sistemlerinin kurulması, acil yardım malzeme stokları, halkın bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gibi faaliyetlerin sürekli ve sürdürülebilir olarak yürütüldüğü süreç. 5902 sayılı Kanunda hazırlık; ?Afet ve acil durumlara etkin bir müdahale amacıyla önceden yapılan her türlü faaliyet? olarak tanımlanmaktadır.
Afet etüt raporlarında, olmuş veya olması muhtemel afetlerden etkilendiği veya etkilenebileceği belirtilen, iyileştirme çalışmaları ile teknik ya da ekonomik olarak ıslah edilmesi mümkün olmayan, sınırları AFAD veya ilgili kurum teknik elemanlarınca tespit edilerek haritalanan, yapı ve/veya ikamet için yasaklanması Başbakanlık AFAD? ın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan bölge.
Bakanlar Kurulunca, olmuş veya olması muhtemel afetlerden etkilenen veya etkilenebilecek durumda olan ve sınırları tespit edilerek haritalanan yapı veya ikamet için yasaklanmış alanları belirlemek üzere alınan karar.
Afetin oluşundan hemen sonra başlayıp afetin yol açtığı kayıp ve zararların büyüklüğüne bağlı olarak 1-2 aylık süre içinde gerçekleştirilen tüm faaliyetlere verilen genel ad. Bu safhada yapılan faaliyetlerin ana hedefi; mümkün olan en kısa süre içinde çok sayıda insanın hayatını kurtarmak, yaralıların tedavilerini sağlamak, tedavisi sürenlerin tedavilerinin aksamamasını sağlamak, açıkta kalanların barınma, beslenme, korunma, ısınma, haberleşme, ulaşım, tahliye, güvenlik, psikolojik ve sosyal destek, gibi hayati gereksinimlerini en kısa sürede ve en uygun yöntemlerle karşılamaktır.
Afet müdahalesi için toplumda var olan imkân ve kaynakların tümü. Kişi, kurum ve kuruluşların zarar azaltma ve hazırlık evrelerindeki çalışmalarının etkinliğine bağlı olarak afete zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmeleri ve acil yardım hizmetlerini yürütebilmeleri bu kapsamdadır.
Afetin yol açtığı ve afete bağlı nedenlerle oluşabilecek can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve altyapı hasarları gibi fiziksel hasarlarla ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpların tümü.
Afet sonrası yaşanan acil durum sürecinin ardından, toplumun olası yeni bir afete karşı daha dirençli kılınması amacıyla yapılan zarar azaltma, hazırlık ve iyileştirme faaliyetleri sonucunda ulaşılan yeterlilik düzeyi. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması konusunda eğitimli ve bilinçli olduğu ve etkin önlemler alabildiği için her tür ve büyüklükteki afetlerden olabildiğince az zarar gören ve hazırlıklı olduğu için de kısa süre içinde ve dışarıdan büyük yardımlar almadan normal yaşam düzenine dönebilen toplulukları ifade eder.
Can kayıpları, yaralanma ve sakat kalmalar, yapı ve altyapı hasarları, eşya ve stok kayıpları, hayvan, tarım alanları ve tarım ürünleri kayıpları, kültür mirası ve müzelerdeki kayıplar ile acil yardım, kurtarma, iyileştirme ve yeniden inşa faaliyetlerine yönelik giderlerin tümü.
Üretim, turizm, ticaret ve hizmet sektörlerinin kısa veya uzun süreli devre dışı kalması nedeniyle uğranılan gelir kayıpları, eğitim, sağlık, ulaştırma, enerji vb. sektörlerdeki hasarlar nedeniyle uğranılan hizmet kayıpları, üretim ve hizmet azalmasının yol açacağı fiyat artışları, kalkınma planlarındaki yatırımların askıya alınmasının doğuracağı alternatif maliyetler, işsizlik, göç, sakat ve kimsesiz kalanlarla, psikolojik travma yaşayanların yol açtığı sosyal maliyet vb. olumsuzluklar.
Afetlerin insanlar, insan yerleşmeleri ve çevre üzerindeki doğrudan etkileri; yol açtıkları zarar ve kayıplar ile dolaylı ve ikincil etkiler dâhil meydana gelen olumsuzlukların tümü.
Üretim ve hizmet kaybının yol açabileceği pazar kaybı, aşırı talebin neden olduğu karaborsacılık, sosyal dengelerin bozulmasının yol açabileceği asayişsizlik, hırsızlık, yağmacılık, tecavüz vb. olayların aşırı derecede artışı gibi etkiler. Gayrisafi yurt içi hâsıla, tüketim, enflasyon, istihdam ve diğer makro ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler, kamu kaynaklarının yardım ve yeniden yapılanmaya aktarılmasından kaynaklanan ekonomik kayıplar da afetlerin ikincil etkilerindendir.
Afete uğramış, afetten etkilenmiş kişi. Olmuş ya da olması muhtemel afet ve acil durumlardan dolayı fiziksel, sosyal ve ekonomik yönden zarara uğrayan veya uğraması muhtemel kişi. (7269 sayılı Kanun)
Afeti yaşamış, can ve mal kaybına uğramış olan bireylerin içinde bulunduğu psikolojik duygu düzeyi. Bireylerin, normal yaşam düzenlerinin bozulması ile birlikte sinirlilik, kaygı, güvensizlik, vb. duyguları yoğun olarak yaşamaya başlamasını kapsamaktadır. Psikolojik ilk yardım ve psikolojik destek faaliyeti, afet sonrasında yapılması gereken sosyal çalışmalardandır.
Doğal, yapay veya her iki cins yoğun mineral malzemenin genellikle 100 mm?ye kadar çeşitli büyüklüklerdeki kırılmış veya kırılmamış tanelerinin bir yığını.
Çadır ve teknik donanımları en az -45/+45°C ısı değerleri arasında çalışmaya uygun, girişleri içeriye sıcak/soğuk nüfuzunu azaltmak amacıyla iki kademeli olan; ön kapıdan bir sahanlığa, ikinci kapı ile iç kısmına girilebilen çadır türü. Bu tip çadırların hastane amaçlı olanlarında çadır seti, dekontaminasyon, ara bağlantı, acil müdahale, laboratuar, yoğun bakım ve hasta gözlem, radyoloji ve ameliyathane üniteleri olarak kullanılmak üzere 8 adet çadır, 80 KW romörk kabinli jeneratör, soğuk sıcak iklimlendirme üniteleri ve ışık kulesi seti de dâhil olmak üzere gerekli teknik donanımlardan oluşan sistemdir.
Taşıyıcı sistem elemanları, münferit betonarme veya taş yığma temeller, bunlar üzerine oturan ahşap dikme ve çaprazlar, ahşap bağ kirişleri ve ahşap kat ve çatı döşemelerinden oluşan bir yapı türü.
malzeme kullanılarak yapılmış yapı.
Bir afet durumunda aynı evde yaşayan bireylerin afetin olası olumsuz etkilerinden korunabilmek veya afeti en az zararla atlatabilmek için neleri, ne zaman yapacaklarını gösteren, aile bireylerince konuşularak hazırlanmış ve unutulmaması gereken bir davranış planı.
Afet, silahlı çatışma gibi nedenlerden dolayı parçalanmış aileleri yeniden bir araya getirmek için Dördüncü Cenevre Konvansiyonuna taraf olan hükûmetlerin tüm tedbirleri alması gereğinden ötürü uluslararası hukuktan doğan bir yükümlülük.
Bir afetzede ailenin bir aylık temel gıda ihtiyacını karşılayacak nitelikte ve miktarda kuru gıda malzemelerini haiz yardım paketi.
Afetzedelerin normal hayatlarına dönmelerini sağlamak amacıyla 5 kişilik bir ailenin yemek pişirebilmesi, pişirilen yemeğin ayrı kaplarda yenebilmesi ve muhafaza edilebilmesi için tasarlanan basit mutfak gereçlerinden oluşan set.
5902 sayılı Kanuna göre, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının koordinasyonunda çalışılabilmesi için özel kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarına uygunluk belgesi verilerek tanınması işi.
Son on bin yıllık yakın geçmişte kırılmış olan ve gelecekte deprem üretme olasılığı olan fay. Üzerinde küçük depremler kaydedilen veya yıllık yer değiştirme hızı 1 mm? den büyük ve gelecekte kırılarak depreme yol açma ihtimali bulunan faylar da aktif fay olarak değerlendirilmektedir.
1900?den günümüze aletsel ölçümlerle kaydedilen depremler.
Afet sonrası o bölgedeki insanların aranması ve kurtarılması ile tıbbi ilk yardımın yapılması için geçecek ilk 72 saatlik kritik süre. Sağlık konusundaki acil müdahale süresi bazı durumlarda çok daha az olmaktadır. Bireylerin ve yerel halkın afet sonrasında yetkililer ve ekipler gelene kadar ilk 3 gün kendi başına yeterli kapasiteye sahip olması istenen ve planlanan zaman dilimidir.
Bir yerleşim bölgesi ve sanayi kuruluşu için gerekli olan ulaşım, iletişim, elektrik, su, kanalizasyon, içme suyu şebekeleri ve bunların arıtma tesisleri gibi yapılarının tümü.
Kayaçların aşınması ve bozulması sonucunda oluşarak su, rüzgâr gibi dış etkenlerle taşınıp çukurlarda veya düzlüklerde biriken kaya parçaları, çakıl, kum, kil, silt gibi birikinti katmanı.
Üniversitelerin Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulundaki 2 yıllık ambulans ve acil bakım teknikerliği programlarından mezun olmuş kişi.
Bir bölgede bir deprem serisi içinde meydana gelen en büyük deprem. Bu deprem öncesinde meydana gelen daha küçük depremlere öncü depremler, sonrasında meydana gelen daha küçük depremlere ise artçı depremler denilmektedir.
Nispeten daha sert ve yoğun kayalardan oluşan ve genellikle üzerinde taşlaşmamış ve gevşek yumuşak kayaçlar ile toprak örtüsü bulunan zemin katmanı.
Deprem, fırtına, hortum, çığ, kaya düşmesi, volkan, yangın, heyelan, ani sel, su taşkını, tsunami gibi yıkıcı etkileri aniden ortaya çıkan doğa kaynaklı afet.
Biyolojik silah olarak geliştirilmiş bacillus anthracis adlı bakterinin oluşturduğu ölümcül enfeksiyon. Doğada mevcut olan bacillus anthracis (şarbon sporu), biyolojik silah olarak laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda üretilebilmektedir. Üretiminin kolaylığı, zorlu koşullara dirençli oluşu ve solunum, deri teması gibi kolay yollarla enfekte etme özelliği şarbonun biyolojik silah olarak kullanılmasının sebepleridir. Vücuda girdikten sonra üremeye başlayan bakteri protein yapısında toksinler salgılar ve bu toksinler oldukça ölümcüldür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır.
Afet ve acil durumlarda afetzede veya kazazedenin yerinin belirlenmesine yönelik yapılan çalışma.
Özel malzeme ve ekipman ile donatılmış, özel olarak arama/kurtarma ve yardım eğitimi almış, afet ve acil durumlara müdahale edebilen profesyonel personelden teşkil edilmiş birlik/ekip.
Afet nedeniyle güç durumda kalmış insanların, özel olarak eğitilmiş ve donatılmış resmî veya özel ekipler tarafından aranması, bulunması ve kurtarılmasına yönelik çalışma. Aynı zamanda bu afetzedelere acil müdahale yapılarak, zarar görmeden en yakın sağlık merkezine nakledilmesi de bu kapsamdadır.
Yerleşmelerin genel arazi kullanım biçimleri, gelişme yön ve büyüklükleri, başlıca bölgeleme kararları, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunlukları ile yapılaşmanın genel özellikleri, ulaşım sistemi gibi konularda ilke ve kararları belirleyen planlama faaliyeti. Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılabilmesi için farklı tür ve ölçeklerde planlama kararları alınmadan önce, planlama yapılacak alanlardaki afet tehlikesi ve riskinin iyi bilinmesi ve arazi kullanım kararlarının, bu riskleri ortadan kaldıracak veya etkilerini azaltacak şekilde düzenlenmesi ana hedeftir.
Kişi, araç, malzeme ve binalar ile alanlar üzerinde etki gösteren kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin etki seviyesinin en aza indirilmesi için yapılan temizleme işlemi.
Bir arıtma tesisinde işlem gördükten sonra kullanılabilir hâle getirilmiş su.
Atık su yada içinde istenmeyen kimyasallar barındıran su içinde kirliliğe neden olan yabancı maddelerin fiziksel, kimyasal, biyolojik metotlarla atık sudan ayrılması işlemi.
Yapılan veya yaptırılan binalarda; borçlanma, feragat ve hak sahipliği iptali ve proje gereği hak sahibi sayısından fazla yapılma gibi nedenlerle afetzedelere verilmeyen veya borçlandığı hâlde teslim alınmayan bina. (7269 sayılı Kanun)
Ana depremin ardından aynı bölgede meydana gelen daha küçük deprem. Önceleri yoğun olan artçı depremlerin sayısı zaman içinde gittikçe azalarak haftalar, aylar ve bazen de yıllarca devam edebilir.
Sismik faaliyet veya depremlerin olmaması durumu.
Kömür, benzin, mazot gibi petrol ürünlerinin yanması sonucunda atmosfere yayılan kükürtdioksit ve azot oksitlerin, atmosferdeki nem ile tepkimeye girerek meydana getirdiği zararlı yağmur. Sülfürik ve nitrik asit gibi yakıcı asitler içeren bu yağmurlar, bitkileri kurutarak, ormanları yok ederek toprağı ve suları kirletirler; tarihi eserlere ve binalara zarar verirler. İnsanlarda yoğun solunum hastalıklarına yol açtıkları için büyük bir risk oluşturmaktadır.
Ulaşım, enerji ve iletişim hizmetlerinin durması ya da aksamasına yol açacak derecelere varan buzlanma biçimi.
Belli bir yerde, belirlenmiş veya kabul edilmiş limitlerden daha fazla miktarda kaydedilen kar yağışı. Normal değerlerin üzerinde kar yağışı olması durumu.
Belirgin veya normallerin altında olacak şekilde sıcaklığın aşırı düşük olması durumu.
Herhangi bir endüstriyel veya yaşamsal faaliyet sonunda oluşan, depolanan veya çevreye bırakılan katı ya da sıvı hâldeki madde.
Atıkların veya atık suyun tutulmasına yönelik olarak yapılmış olan baraj.
Evsel ve endüstriyel kullanımlar sonucunda kirlenmiş olan, özellikleri kısmen veya tamamen değişmiş bulunan su.
İnsan sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla atık suyun izlenmesi, işlenmesi ve tasfiyesiyle ile ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve uygulanmasına yönelik olarak yapılan iş ve işlem, takip edilen yöntem.
Çalışma yönteminden kaynaklanan veri eksikliği, ayrı uzmanlık gerektiren çalışmaların olma şartı nedeniyle yerleşime uygunluk bakmından hakkında tam ve güvenilir sonuca ulaşılmayan alan. Daha sonra yapılacak ayrıntılı jeoteknik çalışmalarla planlama esasları belirlenecek alanlardır.
Genel olarak kuvvetli yer hareketinin ivmesi, hızı veya şiddetini, depremin büyüklüğüne, uzaklığına ve geçtiği ortamın özelliklerine bağlı olarak azaldığını gösteren matematiksel ifade.
Solunum sisteminin en yüksek, derinin ise daha az düzeyde korunmasını gerektiren durumlarda kullanılan; A Düzeyi Koruyucu Kıyafete göre daha az koruma fakat daha fazla rahatlık sağlayan koruyucu kıyafet.
Taşıyıcı ahşap kolon ve kirişlerin oluşturduğu çerçeve sistem arasına kırık tuğla, kiremit veya çamur harç doldurulup içten ve dıştan ahşap çıtalarla kaplanarak yapılan duvarlardan oluşan bir ahşap karkas yapı türü.
Ana gayrimenkulden ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli olan ve Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre bağımsız mülkiyete konu bölüm.
Yapılacak ayni ve nakdi bağışların teşvik edilmesi, bu amaçla kampanyalar düzenlenmesi, kampanyaların yönlendirilmesi; bağışların toplanması, tasnif edilmesi, paketlenmesi, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve bağışçının bilgilendirilmesi gibi aşamalardan oluşan, afet öncesinde planlanması gereken faaliyetlerin tümü.
Afet sonrası kısa ve uzun süreli barınma ihtiyacının karşılanması süreci.
Afet yönetim merkezinin veya ilgili kurum ve kuruluşların afete ilişkin olarak yapacağı düzenli açıklamaları basın yayın aracılığı ile halka duyuran ve basın ile ilgili işleri düzenleyen özel eğitimli kişi.
Afet veya kriz durumunda topluma bilgi vermek amacıyla basın yayın mensuplarına belirli bir mekânda basın sözcüsü veya yetkili yöneticiler tarafından gerekli açıklamaların yapıldığı ve soruların cevaplandırıldığı toplantı.
Kurum, kuruluş, işletmeler ve bireysel olarak var olan kaynakların, afet olayı veya sürecinin alışılmamış, normal olmayan ve zorlu koşulları süresince yapılacak çalışmalarda durumu iyileştirici yönde ve olumlu sonuçlara ulaşmak amacıyla kullanılabilme düzeyi. Afet öncesinde hazırlık aşamasında bu yeteneğin geliştirilmesiyle, doğal ve diğer tehlikelerin olumsuz etkilerine karşı koyma ve direnebilme gücü oluşturulur. Başa çıkma kapasitesi veya baş edebilme kapasitesi olarak da ifade edilmektedir.
AFAD Başkanının başkanlığında, afet ve acil durumun boyutları, ihtiyaç duyulan tedbirlerin özellikleri ve acil durumun nitelikleri dikkate alınarak, asgari daire başkanı düzeyindeki yetkililerinin ve Başkanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi personelinin katılımıyla Başkanlıkça belirlenen yerde çalışmalarına başlayan ve gerektiğinde Başkanlığın bağlı olduğu Bakanın/Başbakan Yardımcısının onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin de çalışmalara dahil edildiği merkez.
Yurt içinde ve yurt dışında meydana gelen afet ve acil durumlar ile ilgili olarak, hazırlık ve müdahale faaliyetlerinden, kamu kurum ve kuruluşları, afet ve acil durum yönetim merkezleri ve sivil toplum kuruluşları arasında, Başbakan adına koordinasyon ve iş birliğini sağlamak amacıyla AFAD personelinden oluşan ve 24 saat esasına göre çalışan merkez.
Cep telefonlarıyla radyo sinyalleri aracılığıyla iletişim kurulmasını sağlayan bir mobil iletişim ağının her hücresindeki sabit alıcı-verici aygıtı.
Jeolojik ve sismolojik verilere dayanarak belirli bir deprem kaynak zonu içinde ve belirli bir sürede meydana gelme ihtimali olan en büyük deprem.
Yapıların depreme dayanıklı olarak yapılabilmesi için tasarım hesapları yapılırken esas alınan gerçekleşebilir özelliği olan en şiddetli deprem. Deprem Yönetmeliği?nde bu deprem ?tasarım depremi? olarak adlandırılmaktadır.
Taşkını önlemek için sel suyunu denetimli biçimde tutup bırakmaya yönelik olarak yapılmış havuz ya da depo.
Düzensiz durumdaki sığınmacı veya göçmenlerin, kabul eden ülkeye varır varmaz bekletildikleri tesis. Bu gibi kişiler, mülteci kamplarına veya geldikleri ülkeye geri gönderilmeden önce statüleri belirlenmektedir.
Mevcut yasaya göre her il ve ilçe merkezi ile nüfusu beş bini aşan yerleşmelerde, mahallî ve müşterek olan, ilgili kanunla belirlenmiş hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş yerel yönetim birimi. Yasada ?Belde sakinlerinin mahallî ve müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak için kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi.? olarak tanımlanmaktadır.
Çimento, çakıl, kırma taş gibi iri agrega, kum gibi ince agrega ve suyun belirli oranlarda karıştırılmasıyla elde edilen yapı malzemesi. Betonlara değişik amaçlar için katkı maddeleri de ilave edilebilmektedir. Farklı dayanım gücünü ifade eden beton standartları vardır.
Beton ve betonu güçlendirmek için beton içerisine konulan çelik çubuk, profil ve/veya liflerden oluşan karma yapı malzemesiyle elde edilen taşıyıcı sistem.
Temeller, kolonlar, kirişler, perdeler ve döşemeler gibi taşıyıcı sistem elemanları betonarme olan yapı türü.
Araştırma, planlama ve yönetimdeki karar verme yeteneklerini artırmak amacıyla çeşitli kaynaklardan gelen veya toplanan verileri işleyerek bilgi hâline çeviren ve bilgisayar ortamında erişime sunan sistemler.
Bilgisayar ve iletişim imkânlarıyla, günümüz ihtiyaçlarını en hızlı, etkin ve güvenli bir şekilde karşılamak için, her türlü bilgiye erişme, işleme ve yönetme sürecinde kullanılan ileri teknoloji sistemlerinin tümü.
Afetle ilgili inceleme ve araştırmalarla elde edilen veya öğrenilen haber, bilgi ve gerçeklerin bir bütünlük içinde halka açıklanması. Afet sonrasında meydana gelen olay, idarece yapılan ve yapılması planlanan işler, ayrıca halkın nasıl davranması gerektiği, halktan beklenen katkılar gibi konularda toplumun aydınlatılması eylemidir.
İnsanların alışkanlık ve davranış biçimlerini, belirli bir anlayış doğrultusunda değiştirmek amacıyla sürekli olarak yapılan eğitim ve bilgilendirme çalışmaları süreci.
Bilgi ve iletişim teknolojileri vasıtasıyla sağlanan her türlü hizmet, işlem, veri ve bunların sunumunda yer alan sistem veya sistemler.
Birleşmiş Milletler e üye olan 192 ülke tarafından 2015e kadar yerine getirilmesi planlanan ve Eylül 2000 de Birleşmiş Milletlerin New York Bin Yıl Zirvesinde resmîleştirilen sekiz hedef.1.Aşırı yoksulluğun ve açlığın yok edilmesi.2.Evrensel ilköğretimin sağlanması.3.Cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi ve kadınların güçlendirilmesi.4.Çocuk ölüm oranının azaltılması.5.Anne sağlığının iyileştirilmesi.6.HIV/AIDS, sıtma ve diğer hastalıklarla mücadele edilmesi.7.Çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması.8.Kalkınmaya yönelik küresel iş birliğinin geliştirilmesi.
İnsanların oturma, çalışma, eğlenme, dinlenme, ibadet etme gibi çeşitli eylem ve işlevleri karşılamak amacıyla yapı elemanları kullanarak inşa ettikleri, üstü örtülü, kapalı ve içi kullanım amacına uygun tasarlanmış yapıların tümü. Binalar, ahşap, kerpiç, kâgir (yığma), betonarme, çelik gibi yapı malzemeleri kullanılarak inşa edilebilir.
İmar Yönetmeliği? ne göre aydınlık ve çıkmalar dışta tutulmak üzere binanın arsa zemininde kapladığı alan.
Binalarda taşıyıcı sistemlerinin büyük oranda kalıcı yer değiştirerek kısmen veya tamamen yıkılması ve çatının çökmesi durumu.İnsanların can ve mal güvenliği bakımından göçmüş durumdaki yapılara girmesine kesinlikle izin verilmez. Ayakta kalabilen yapıların ise yerel yönetimlerce ivedilikle göçertilip, tehlikesiz hâle getirilmesi işi, yasa gereğidir.
İnsanların güvenliği ve refahını sağlamak ve binaların göçme ve hasar görmelerine karşı dayanımını arttırmak amacıyla yapının tasarım, malzeme ve insan açısından kontrolünü sağlamayı amaçlayan kural, mevzuat ve ilgili standartlarını belirleyen belgeler. Bina yönetmelikleri, hem teknik hem de fonksiyonel standartlardan oluşabilir.
Afet ve acil durum yaşantılarının doğurduğu sıkıntıları ve travma sonrası ortaya çıkabilecek bazı psikolojik bozuklukları tanımlamaya veya çözümlemeye yönelik olarak uzman psikologlar tarafından yapılan psikososyal destek amaçlı görüşme.
1990-1999 yılları arasındaki on yıl için Birleşmiş Milletler Genel kurulunca kabul edilmiş olan ?Doğal Afetlerin Azaltılması Uluslararası On Yılı? nın sona ermesinden sonra bu on yıl içinde gerçekleştirilen faaliyetlerin geliştirilmesi ve etkin olarak uygulanabilmesi için oluşturulan yeni uluslararası strateji. Stratejinin ana hedefi? Afetler ve Riskleri Azaltarak 21inci Yüzyılda Daha Güvenli Bir Dünya Oluşturmaktır.?
Birleşmiş Milletler tarafından, dünya çapındaki mültecileri korumak için yapılan uluslararası hareketleri düzenlemek, liderlik etmek ve mülteci sorunlarını çözmekle yetkilendirilmiş birim.
Bir bölgedeki genlerin, türlerin, ekosistemlerin ve ekolojik olayların oluşturduğu bir bütün.
Biyolojik harp maddeleri kullanılan saldırılara karşı savunma önlemleri saptanan veya icra etmede kullanılan yöntem, plan ve usul.
İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde her türlü hastalık yapıcı, zehirleyici veya ölümcül özellikleri bulunan canlı organizmalarn, bu organizmaların ürettiği biyolojik maddeler ve emniyetsiz laboratuvar prosedürleri gibi koşulların oluşturduğu tehditlerin tümü.
1951 Mülteci Sözleşmesi?nden önce yürürlükte olan uluslararası belge hükümlerinde, tüzük ve ilgili BM Genel Kurul kararları kapsamında, BMMYK tarafından mülteci olarak tanınan kişi. Türkiye 1951 Sözleşmesi?ni ?coğrafi kısıtlama? ile imzalamıştır. Bu kısıtlamaya göre, Avrupa ülkeleri dışından gelen sığınmacılara Türkiyede mülteci statüsü tanınmamaktadır. Bunun yerine, Sözleşme hükümlerine göre mülteci statüsü taşıyan kişileri sığınmacı olarak tanımlamakta ve üçüncü bir ülkeye yerleştirilene kadar geçici koruma sağlamaktadır. 144 ülkenin taraf olduğu 1951 Sözleşmesi?ne bu kısıtlamayı getiren sadece 4 ülke mevcuttur: Kongo, Madagaskar, Monako ve Türkiye.
Bina türü yapıların zemin katının altında yer alan kat veya bu katların genel adı.
Rüzgârların karada, denizde ve kıyıdaki varlıklar üzerinde yaptığı etkiye göre düzenlenmiş, 13 derecelik (0 ve 12 dâhil) uluslararası rüzgâr şiddet cetveli. Bu skalaya göre 0 derece havanın sakin, rüzgârın olmadığı ve denizin çarşaf gibi düz olduğu durumları tanımlarken, derecesi 12 olan rüzgârlar, kasırga olarak adlandırılır.
Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması, nefes borusuna sıvı dolması, nefes borusuna yabancı cisim kaçması, asılma, akciğerlerin zedelenmesi, gazla zehirlenme, suda nefessiz kalma gibi nedenlerle vücuttaki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma meydana gelmesi durumu.
Patlayıcı maddelerin uzman kişilerce, insanlara ve çevreye zarar vermeden özel teknik ve ekipman kullanarak etkisiz hâle getirilmesi veya patlatılması işlemi.
Sabotaj veya soygun eylemlerinde belirli bir hedef veya amaca ulaşabilmek için patlayıcı madde yerleştirilerek yaratılan tehdit.
Sabotaj amacıyla patlayıcı madde yüklenerek bomba hâline getirilmiş araç.
Zarfı açıldığında patlayacak şekilde hazırlanmış olan sabotaj amaçlı posta gönderisi. İçine patlayıcı yerine, hastalık yapıcı biyolojik veya kimyasal madde yerleştirilerek hazırlanmış mektuplar, terör oluşturmak amacıyla kullanılabilmektedir.
Sarsıntı, uzaktan kumanda, elektronik veya zaman ayarlı düzeneklerle infilak edecek şekilde hazırlanmış, sabotaj veya terör amaçlı, içinde bomba bulunan paket.
Zararlı böceklerin bir bölgede aşırı derecede artmasıyla veya bu böceklerin başka bir bölgeye taşınmasıyla ortaya çıkan istila. Bunların içinde en yaygın ve en zararlı olanı, belirli atmosferik koşullarda sayıları artan ve sürüler hâlinde başka bölgeleri etkileyen çekirgelere bağlı olarak ortaya çıkan afettir. Özellikle Kuzey Afrikada ve Arabistan Yarımadasında yaygın olarak bulunan çöl çekirgeleri, en çok tanınan ve biyolojik afete dönüşebilen olaylara neden olan çekirge türleridir. Vaktiyle bu afetin artmasından ötürü Osmanlı?da Çekirge Kanunu bile çıkarılmıştır.
Mekânsal strateji niteliğinde ve sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini bölgesel olarak üst ölçekte belirleyen plan. Sektörel hedef ve politikaları, yerleşmelerin gelişme potansiyellerini, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımlarını belirleyen ve bölgeler arası gelişme farklılıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan planlardır. Kalkınma Bakanlığı, bölge planları hazırlığı ve koordinatörlüğü için kalkınma ajanslarını görevlendirmiştir.
Şehir planlaması disiplininde yerleşimlerin işlevsel açıdan konut, ticaret, sanayi, yönetim vb. bölgelere ayrılarak planlanması sistemi.
Ülke genelinde, deprem kaynak zonlarında meydana gelebilecek en büyük depremler, bunların neden olabileceği kuvvetli yer hareketi ivme değerleri ve azalım ilişkileri esas alınarak hazırlanan, yapı tasarımındaki hesaplamalarda kullanılan, zonlanmış etkinlik dereceleri hâlinde deprem tehlikesini gösteren küçük ölçekli bölgeleme haritası.
Birden çok il, ilçe veya köyde hasar ve kayıplara yol açan ya da bir il, ilçe veya bölgenin fiziksel, ekonomik ve sosyal yapısını etkileyen büyük afet. Bu durumda Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığınca tek tek genel hayata etkililik kararı alınması yerine, afetten etkilenen tüm bölge için bölgesel afet kararı alınmakta ve bölgede evleri yıkılan veya hasar gören herkese, ilgili yönetmelikte belirlenmiş olan genel hayata etkililik koşulları dikkate alınmadan yardım edilmektedir.
Hastalık yapıcı (patojen) organizmaların sebep olduğu ve bireyden bireye ya da türden başka bir türe geçebilen hastalık.
Hava sıcaklığının sıfır veya sıfır derecenin altına düşmesiyle, sıvı yüzeylerin donarak buz hâline gelmesi. Sıcaklığın 0 derece ila eksi 10 derece arasında olduğu yerlerde şeffaf buzlanma oluşur ve yol satıhları gözle görülemeyen buzla örtülür. Kış aylarında buzlanma, yolları güvensiz hâle getiren ve ulaşımı büyük ölçüde aksatan etkenlerin başında gelmektedir.
İçerdiği kimyasal bileşenlerden dolayı püskürtüldüğü yüzeylerde buzlanmanın engellenmesi işlemi. Kar yağışı başlamadan önce, yollarda, köprü ve viyadüklerde kaya tuzu gibi donma noktasını düşürücü kimyasal maddeler kullanılarak buzlanmanın önlenmesine çalışılır. Bu yüzeylerde 2,5 cm ve daha fazla kar toplandıktan sonra yapılan işlem ise buzlanmanın giderilmesi işlemidir. Ayrıca, araçların yolda kaymalarını önlemek için bazı yerlerde kum, mıcır, cüruf gibi maddeler de kullanılmaktadır. Uçakların dış yüzeyi de aşırı soğuklarda buzlanmayı karşı ?glikol? bileşimli sıvıyla yıkanmaktadır.
Afetlerle baş edebilen, dayanıklı ve dirençli bir toplum oluşturmak için tüm tehlikeleri dikkate alan, afet yönetiminin önleme, zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken önlemleri, toplumun tüm güç ve kaynaklarını kullanarak gerçekleştirebilen bir yönetim süreci; entegre afet yönetimi.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği durumlarda kullanılan, A ve B düzeyi koruyucu kıyafetlere göre daha az koruma fakat uzun süreli operasyonlarda kolay hareket etme olanağı sağlayan koruyucu kıyafet.
Terör veya sabotaj amacıyla üzerlerine patlayıcı maddeler yerleştirilen canlıların (insan veya hayvan) potansiyel bomba hâline gelmesi; intihar saldırısı.
Kişinin yanında taşıyabildiği kablosuz telefon, mobil telefon. Afet anında gereksiz yere kullanılmaması tavsiye edilir.
Kaza veya afetlerde hayatını kaybeden kişilerin taşınması amacıyla kullanılan hijyenik özellikte plastik torba.
Kadın ve erkeklerin sahip olduğu haklar arasındaki farklılık. Kadın haklarının erkeklerle aynı düzeyde olmamasından kaynaklanan ayrımcılık durumu, afetlerden etkilenen toplumdaki psikososyal sorunları daha da ağırlaştırmaktadır.
Yerin içi boyunca sadece dalga ilerleme yönüne paralel ve/veya dik yayılan, kayıtçıya ilk önce varan birincil ve ikincil (P ve S dalgaları) yüksek hızlı sismik dalgalar. Sismik hareketlere bağlı olarak yer kürede oluşan elastik dalgalar.
Belli bir konumu ve biçimi olan nesnelere (coğrafi varlıklara) ait grafik ve grafik olmayan bilgilerin toplanması, depolanması, işlenmesi, analizi ve gösterimine yönelik araçlar sunan; donanım, yazılım ve işlem bileşenlerini bütünleşik olarak içeren bilgi sistemi.İlişkisel veri tabanlarını kullanarak alansal yorumlamalar yapmaya ve harita bazlı çıktılar almaya imkân veren coğrafi bilgi sistemleri, özellikle afet tehlikesi ve riskinin belirlenmesi ve karşı önlemler alınması gibi konularda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Bir koordinat sisteminde tanımlanan ve bu konumla doğrudan veya dolaylı olarak ilişkilendirilen bilgi.
Telsiz haberleşmelerinde kişi ve istasyonlar için önceden verilen ve diğer kullanıcılara duyurulan isim olarak kullanılacak kimliklendirme.
Meyilli, rüzgâr erozyonuna duyarlı, ince kumlu yapıdaki yamaçların stabilizasyonunda kullanılan erozyondan korumaya yönelik yapılan set.
Yardım çalışanlarına yapılan psikososyal destek çalışmalarını, yardım hizmetleri sırasında kullanılacak bilgilerin, broşürler, toplantılar ve benzeri etkinliklerle yardım çalışanlarına iletilmesi, paylaşım ve destek toplantıları düzenlenmesi; çalışanları etkileyen olumsuz faktörlerin belirlenmesi ve bu faktörlerin etkilerinin azaltılması yönünde girişimlerde bulunulması gibi faaliyetlerin tümü. Yardım çalışanlarının, çalışmalarını yürütürken etkilenen kişilerle kurdukları iletişimden, kime, hangi yardımı, ne şekilde yapacağı noktasına kadar gelen süreçte uygun şekilde bilgilendirilmesi ve desteklenmesi de bu psikososyal müdahalenin bir parçası olmaktadır.
Kurak ve yarı kurak bölgelerde kuru dere yataklarındaki ince, iri taneli ve gevşek birikintilerin şiddetli yağışlar sırasında sel sularıyla karışarak yamaçtan hızla akması. Çamur seli olarak da adlandırılan bu olaylara çöküntü havzalarında rastlanmaktadır. Ülkemizde 1995 yılında Isparta?nın Senirkent ilçesinde Büyük Menderes havzasında meydana gelen çamur akması afetinde 74 kişi hayatını kaybetmiştir.
Bitişik durumda olan binaların kat adetlerinin veya döşeme seviyelerin farklı olması durumunda deprem anında çarpışma nedeniyle ortaya çıkabilecek durum.
Yük taşıma kapasitesine sahip çelik profillerin bir birlerine perçin, bulon ve çeşitli kaynak tipleriyle doğrudan veya ek çelik elemanlar ile birleştirerek oluşturulan çok parçalı yapı sistemi.
Canlıların yaşamsal ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortam.
İnsan faaliyetleri ve davranışları ile bazen de doğa kaynaklı afetlerle birlikte gelişerek mevcut temel doğal kaynaklara zarar veren veya doğal süreçleri tersine çeviren oluşum. Potansiyel etkileri çok çeşitli olmakla birlikte, doğa kaynaklı afetlerin meydana geliş sıklığını ve şiddetini etkileyerek genelde zarar görebilirliğin artmasına sebep olur. Toprak verimsizliği, ormansızlaşma, çölleşme, kırsal arazi yangınları, biyolojik çeşitliliğin yok olması; su, toprak, hava kirliliği, iklim değişimi; deniz seviyesi yükselmesi, atmosferde ozon seyrelmesi gibi bozulmalar örnek verilebilir.
Doğal kaynakların akılcı kullanımını sağlamak amacıyla kalkınma planları ve varsa bölge planları temel alınarak yapılan, korunması gereken alanlarla, tarım, sanayi, konut, ulaşım, turizm vb. arazi kullanım kararlarını, politika ve stratejilerini belirleyen üst ölçekli bir fiziki plan. Sürdürülebilir ve dengeli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik gelişme ile ekolojik kararların birlikte düşünülmesine imkân veren, ölçekleri 1/25000, 1/50000 veya 1/100000 olabilen, plan notları ve plan açıklama raporuyla beraber bir bütünlük arz eden planlardır. Yasada Ülke ve bölge plan kararlarına uygun olarak konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plan; Mekansal Planlama Yönetmeliğinde ise ?Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50000 veya 1/100000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan plan? olarak tanımlanmaktadır.
Doğal çevrede meydana gelen ve canlıların sağlığını, çevresel değerleri ve ekolojik dengeyi bozabilecek her türlü olumsuz etki.
Ulusal mevzuat veya taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler gereğince koruma altına alınan alanlarla, ekolojik değeri olduğu için koruma altına alınmış alanların tümü.
Çevresel değerlerin ve ekolojik dengenin tahribini, bozulmasını ve yok olmasını önlemeye, mevcut bozulmaları gidermeye, çevreyi iyileştirmeye ve geliştirmeye, çevre kirliliğini önlemeye yönelik çalışmaların tümü.
Doğal ve yapay çevre unsurlarının sürdürülebilir kullanımı ve gelişimini sağlamak üzere yerel, bölgesel, ulusal ve küresel düzeyde belirlenen politika ve stratejilerin uygulanması süreci. Bunu sağlamak için idari, teknik, hukuki, politik, ekonomik, mali, sosyal ve kültürel araçlar kullanılır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, 03.10.2013 tarih ve 28784 sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği?nde belirtilen tanıma göre Bakanlıkça çevresel etki değerlendirmesi gereklidir kararı verilen bir proje için belirlenen özel formata göre hazırlanacak rapor.
Çevre Kanunu?na göre gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaların tümü.
Ekosistemde yaşanacak değişimlerin yaşamı olumsuz etkileme olasılığı.
Dağ yamaçları gibi eğimli yüzeylerde biriken büyük kar kütlelerinin kendiliğinden veya tetikleyici bir etki sonucunda dengenin bozulması nedeniyle, aniden ve büyük bir hızla harekete geçip yamaç eğimi yönünde gösterdiği akma hareketi.
Çığ düşmesi olasılığının yüksek olduğu yerlerde çığ tehlikesi ve riski konusunda halka, dağcılara, kayakçılara ve görevlilere, çeşitli iletişim araçları ile duyuru yapılması.
Yasal düzenlemesi olan, tehlike ve risk haritaları yapan, turizm tesisleri, binalar, trafik altyapıları çığ tehlikesi olan alanlara yapılmasını engelleyen veya tedbirler alan, daha önce çığ meydana gelen alanlarda kontrol ve yapısal önlemler, erken uyarı, izleme gerektiren risk yönetim süreci.
Tek bir tehlikeye takılıp kalınmadan, afetlere neden olabilecek ikincil tehlikelerin de ele alınıp değerlendirilmesine yönelik rasyonel yaklaşımların tamamı.
Kapalı mekânlarda deprem sırasındaki davranış biçiminin esasını ifade eden hedef küçülterek depremin etkilerinden korunma davranışı ve sloganı.
Yer altı boşluğu üzerinde uzanan örtü malzemesinin, aşağıya doğru düşey yönde yer değiştirmesi ve yer kabuğunun bir kısmının çökmesi durumu.
Yer altındaki boşlukların, kömür ocaklarında galerilerin, tuz ve jipsli arazilerde erime sonucu oluşan boşlukların tavan blokunun çökmesi sonucu oluşan küçük depremler.
Kurak, yarı kurak ve az yağış alan bölgelerde iklim değişiklikleri, insan faaliyetleri, doğal etmenler gibi faktörlerden kaynaklanan verimli toprak kalitesinin bozulması. Toprağın aşırı kullanımı, aşırı otlatma, hatalı sulama yöntemleri, ormanların tahribi ve ekolojik dengenin bozulmasıyla meydana gelen iklim değişiklikleri, çölleşmeye neden olan etmenlerin başında gelmektedir.
Tehlikeli maddenin cilde bulaşma olasılığının bulunmadığı durumlarda kullanılan, en az seviyede koruma sağlayan koruyucu kıyafet.
Doğa kaynaklı afetlerden doğrudan etkilenen topluluklardaki bireylerin, coğrafi koşullar ve sosyokültürel nedenlerle yıkılmış ya da hasar görmüş olsa da, hemen her zaman evlerinin eski yerinde veya yakınlarında kalmak istemelerinden dolayı, oldukları yerde hizmet alabilmelerini sağlayan yerleşim biçimi. Bu durumda afetzedelere yakınlarının yanında veya hasar gören konutlarının yakınında barınma üniteleri tesis edilir. Afetzedeler, yerelde var olan kaynaklardan su, temizlik, gıda, pişirme ve diğer ihtiyaçlarını karşılar.
Afet sonrasında, afetten etkilenen bir gruba yardım malzemelerinin ulaştırılması.
bk. arındırma.
İlgili mühendis ve mimar meslek odalarına üyeliği devam eden ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından denetçi belgesi verilmiş mühendis ve mimar.
Deniz araçlarını ve/veya kişileri tehlikeye sokan; kıyıya, açık deniz yapılarına veya çevreye ciddi zarar vermeyle sonuçlanabilecek olay. 31.12.2005 tarih 26040 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ?Deniz Kazalarının İncelenmesine İlişkin Yönetmelik? e göre deniz kazası, ?Gemide olan bir olaydan kaynaklanan ve/veya bir gemi ile ilişkili olarak; ölüm veya ölüm tehlikesi bulunan, tam/kısmi uzuv kaybı ile sonuçlanan yaralanmalar; insan kaybı; geminin batması veya terk edilmesi yahut kayıp sayılması; gemide maddi hasar meydana gelmesi; geminin çatışmaya uğraması, geminin karaya oturması; gemi veya gemilerden kaynaklı çevresel zarar oluşması gibi sonuçların bir veya birden fazlasını meydana getiren olay? dır.
Sahili koruyan ve iç kısımlara yönelik taşkınları önleyen, sahil şeridindeki sağlam duvar.
Herhangi bir zamandaki deniz seviyesinin karadaki sabit bir noktaya göre belirlenmesi.
Deniz seviyesinin geçici veya sürekli olarak yükselmesi. Ay?ın devirsel hareketleri, atmosfer basıncı değişimi ve şiddetli rüzgâr gibi meteorolojik faktörler, büyük tektonik hareketlerle oluşan deprem, kıyı çökmesi, heyelan, küresel ısınma ve buzul erimeleri gibi nedenlerle olmaktadır. Geçen yüz yıllık sürede ortalama deniz seviyesinin 10-15 cm yükseldiği hesaplanmaktadır.
denizde kurtarma (İng. sea rescue) Hem antlaşmalarda hem de uluslararası teamül hukukunda yerleşik bir kural gereği, denizde tehlike altındaki kişileri kurtarma görevi. Kurtarılan kişilerin sınırlarına ulaştığı bir devlet bu kişilerin gemiden indirilmesini reddedebilir ve gemi kaptanından bu kişilerin yetki alanı dışına çıkarılmasını talep edebilir veya gemiden indirilmelerini yerleştirme, bakım ve idame işlemlerinin geminin kayıtlı olduğu devlet veya diğer devletler veya uluslararası örgütler tarafından garanti edilmesi şartına bağlayabilir.
bk. kendine yabancılaşma.
Tektonik kuvvetlerin veya volkan faaliyetlerinin etkisiyle yer kabuğunun kırılması sonucunda ortaya çıkan enerjinin sismik dalgalar hâlinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü kuvvetle sarsması olayı.
Türkiye Deprem Bölgeleri haritasıyla belirlenmiş tehlike bölgelerinde yapılacak bina türü yapıların, depreme dayanıklı olarak inşa edilebilmesi için gereken hesap esasları ile yapım kurallarını, binaların önem derecesi ve yerel zemin koşullarını da dikkate alarak belirleyen yönetmelik.
bk. elastik dalga.
Depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemek amacıyla AFAD Başkanın başkanlığında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürü, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Başkanı, Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanı, deprem konusunda çalışmaları bulunan ve Yükseköğretim Kurulu tarafından bildirilecek en az on üniversite öğretim üyesi arasından Başkan tarafından belirlenecek beş üye ile akredite edilmiş ilgili sivil toplum kuruluşlarından Başkan tarafından belirlenecek üç üyeyi kapsayan 5902 sayılı Kanun ile oluşturulan kurul.
Sınırlı bir alan ve belli bir sürede çok sayıda deprem meydana gelmesi. Büyüklükleri yani magnitüd değerleri birbirine çok yakın olduğundan ana şok veya artçı deprem olarak adlandırılmayan bir seri depremi kapsar.
Deprem öncesinde, kaynak zonlarında ölçülen veya gözlenen arz manyetik ve elektrik alanlarındaki değişimler, yer kabuğundaki farklılaşmalar, yeraltı su seviyesindeki ve suların asal gaz yoğunlaşmasındaki, depremsellikteki değişimler gibi fiziksel parametrelere verilen genel ad. Deprem oluşumuyla ilişkileri, matematiksel temele dayanan bilimsel çalışmalara konu olmaktadır.
Deprem yer hareketi hızının birim zamandaki değişim değeri. Birimi ?gal? olan ivme değeri, deprem mühendisliğinde, yerçekimi ivmesi g?nin yüzdesi olarak ifade edilir.
Depremlerin, nükleer patlamaların vb olayların yeryüzünde yol açtığı sarsıntıları kaydeden aracın (sismograf) yaptığı kayıt, sismogram.
Değişik yön ve doğrultuda birden çok diri fay veya fay parçalarından oluşan ve her noktasında hasar yapacak bir deprem meydana getirme olasılığının eşit olduğu kabul edilerek sınırlandırılmış bölgelerin her birine verilen ad.
Gelecekte olabilecek bir depremin yeri, zamanı ve büyüklüğünün bilimsel olarak kabul gören çok disiplinli yaklaşım ve yöntemler kullanılarak büyük bir doğrulukla belirlenmesine yönelik çalışma.
Tektonik levha (plaka) sınırlarında oluşan ve bu sınırlar boyunca büyük depremlerin meydana geldiği küresel ölçekteki zonlara verilen ad. Ülkemizin de içinde bulunduğu Alp-Himalaya deprem kuşağı, Akdeniz?den başlayıp Hindistan?a kadar uzanmaktadır.
Yerleşim alanlarının stratejik planlarıyla bütünleşik, deprem zararlarını azaltmayı hedefleyen, deprem afeti olayının öncesi, anı ve sonrasında yapılacak çalışmaları ve alınacak önlemleri içeren, yaşam kalitesi artırılmış bir toplum oluşturma yönünde ilerleyen dinamik ve katılımcı bir planlama süreci.
Deprem odak noktasının yeryüzündeki iz düşümü. Genel olarak depremin en kuvvetli hissedildiği ve en çok hasar yaptığı bölge içinde veya hemen yakınındadır.
Deprem riskinin belirlenmesi ve depreme dayanıklı yapı yapılmasını amaçlayan çok disiplinli mühendislik dalı.
bk. afet müzesi.
Depremde enerjinin açığa çıktığı noktanın yeryüzünden en kısa uzaklığı. Depremler odak derinliklerine göre sınıflandırılabilir. Bu sınıflandırma tektonik depremler için geçerlidir. Yerin 0-60 km derinliğinde olan depremler sığ depremler, yerin 60-300 km derinliklerinde olan depremler orta derinlikte olan depremler ve yerin 300 km?den fazla derinliğinde olan depremler ise derin depremler olarak tanımlanır. Türkiyede olan depremler; genellikle sığ depremlerdir ve derinlikleri 0-60 km arasındadır.
Yerküre içinde, depreme neden olan kırılmanın başladığı ve enerjinin açığa çıktığı yer. İç merkez olarak da adlandırılmaktadır. Aslında deprem odak noktası, bir nokta değil bir bölgedir.
Deprem tehlikesinin gerçekleşmesi durumunda, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıpların meydana gelme olasılığı. Bu çalışmaların temelini sismik tehlike analizleri oluşturur.
Deprem sonucu olan sismik dalgalarla yerin yapısını çözmeye çalışan sismoloji alanı.
Depremlerin insanlar, çevre, yapılar ve doğa üzerinde meydana getirdiği etkiler, hasarlar veya değişimlerin gözleme dayalı olarak derecelendirilmesi. Şiddet yalnızca depremin büyüklüğüne değil, merkez üssünden uzaklığa ve o yerin yerel zemin yapısına da bağlıdır. Depremin şiddeti tek bir yapı veya yapı gurubu üzerindeki etkiyi değil, bir yerleşmedeki farklı yapı türlerinde meydan gelen toplam hasarları göstermektedir. Uzun süreli gözlemler sonucunda hazırlanmış ve uluslararası alanda kabul görmüş şiddet cetvelleri bulunmaktadır. Deprem şiddetini 12 derece üzerinden tanımlayan ve ülkemizde de kullanılan bu cetveller arasında Medvedev Sponheuer-Karnik (MSK), Değiştirilmiş Mercalli şiddeti (MMI) ve Avrupa Makro sismik şiddet cetveli (EMS) sayılabilir.
Belirli bir bölgede, belirli büyüklükteki bir depremin öngörülen belirli bir zaman içerisinde meydana gelme olasılığının bilimsel olarak kabul gören yaklaşım ve yöntemlerle tahmin edilmesi süreci.
Hasar ve can kaybı yaratabilecek büyüklükte bir depremden kaynaklanan yer hareketinin belirli bir yerde ve belirli bir zaman aralığında oluşma ihtimali.
bk. deprem bölgeleri haritası.
Yapıların muhtelif taşıyıcı elemanlarına yerleştirilen ileri teknoloji ürünü elemanlar ile depremlerin yapılar üzerindeki yıkıcı etkilerinin azaltılması.
Depremin ortaya çıkardığı toplam enerjiyi karakterize eden, aletsel ölçüm ve hesaplama sonucunda bulunan değer. İlk olarak 1936 yılında ?Richter? tarafından tanımlandığı için bu adla anılır. Farklı sismik dalga verilerini ve belirli kriterleri kullanarak çeşitli deprem magnitüdü hesaplama yöntem ve formülleri geliştirilmiştir. Md, Ms, Ml, Mb, Mw şeklindeki kısaltmalarla ifade edilirler. Sismolojide en çok kullanılan büyüklük değerleri, cisim dalgası fazından hesaplanan Mb, yüzey dalgasından hesaplanan Ms ve dalga şekilleri modellemesinden hesaplanan Mw değerleridir.
bk. sismik enerji.
Yapılar üzerinde hasara yol açan kuvvetli yer hareketinin devam ettiği süre. Kuvvetli yer hareketini kaydeden ivme kayıtçıları kullanılarak elde edilir.
bk. deprem kestirimi.
Depremlerin zaman ve mekân içindeki oluşum miktarı ve sıklığı.
Kişinin duygu, düşünce ve davranışlarını olumsuz olarak etkileyen, yaşamını ve fiziksel sağlığını bozan bir duygu durum bozukluğu, çökkünlük; ruhsal çöküntü.
Kişinin dış dünya algısında ya da yaşantısında garip ya da gerçek dışı (kişilerin yabancı ya da mekanik görülmesi gibi) olacak şekilde değişiklik, çevreye yabancılaşma.
Afet bölgesine destek olmak üzere AFAD tarafından belirlenen il grupları. Destek iller, iki grupta tanımlanmıştır. ?1. grup destek iller?, seviye etki derecesine göre kendi hizmet grupları ile birlikte afet bölgesine destek olacak bölge ve komşu illerden oluşturulan il gruplarıdır. ?2. grup destek iller? ise seviye etki derecesine göre kendi hizmet grupları ile birlikte afet bölgesine destek olacak ve gerektiğinde hizmet gruplarının desteğini bizzat devam ettirecek illerden oluşturulan il gruplarıdır.
Belli bir matematik hesaplama yöntemine dayalı, kesin sonuca ulaşan (tahmini veya olasılığa dayalı olmayan, belirsizlik içermeyen) modelleme türü.
Kapsama alınan bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar ile tarımsal yapılar ve çiftlik hayvanları için, afetler dâhil çeşitli tehlikelerin neden olacağı zararları teminat altına alan sigorta. Ülkemizde bu sigortalar için devlet tarafından prim desteği verilmektedir.
1951?de imzalanan Mültecilerin Hukuki Durumlarına Dair Sözleşme? nin 1a maddesinde belirtilen ölçütler kapsamında devletler tarafından mülteci olarak tanınan ve sözleşme kapsamında çeşitli haklara sahip kişiler.
Hastalık yapıcı organizmaların yok edilmesi ya da etkisiz hale getirilmesi için cansız nesnelere uygulanan işlem.
bk. deprem merkez üssü.
Türkiye Cumhuriyeti tarafından yabancı ülkelere, uluslararası yardım konsorsiyumlarına, yabancı sivil toplum kuruluşlarına, özel hukuk tüzel kişileri ve gerçek kişilere yapılacak hizmetler dâhil her türlü yardım ile uluslararası ve bölgesel kuruluşlara yardım faaliyetlerinde kullanılmak üzere yapılan veya üyelikten kaynaklanan katkı payları, aidat ve sair ödemelerin tümü.
Deprem, genleşme, farklı oturma gibi hareketlerin yapılardaki etkisini karşılayabilmek için yapıdaki farklı bloklar arasında bırakılan boşluğa verilen ad.
Devletlerin sınırları dışında, kendilerine yargı muafiyeti sağlanan yerlerde, kendisine zulmeden bir otoriteye karşı koruma talep eden bireylere sağladıkları koruma. Diplomatik sığınma, diplomatik misyon ve misyon başkanlarının özel malikanelerinde, savaş gemilerinde ya da savaş uçaklarında sağlanabilir.
Bir birey veya topluluğun tehlikeli bir oluşumun etkilerini, zamanında ve etkili olarak tahmin etme, öngörme, önleme, azaltma ve iyileştirme kapasitesi.
Çoğu kez bütünleşmiş bilinç, bellek, kimlik ya da çevrenin algılanması işlevlerinde ortaya çıkan bozulma. Bozukluk ani ya da yavaş, geçici ya da kronik olabilir.
Deprem, sel, heyelan, çığ, kuraklık, fırtına, dolu, hortum, kuraklık, göktaşı düşmesi v.b. gibi oluşumu engellenemeyen jeolojik, meteorolojik, hidrolojik, klimatolojik, biyolojik ve kaynağı dünya dışında olan tehlikelerden kaynaklanan doğa olaylarının sonuçlarına verilen genel ad.
bk. doğa kaynaklı afet.
Mikro finans kavramı ve uygulamasından sonra ortaya çıkan ve sigorta hizmetlerinin düşük gelir grubundaki bireyler ve işletmelere ulaştırılmasını amaçlayan bir yöntemle doğa kaynaklı afet risklerini teminat altına alan sigorta türü. Mikro sigortalar, genellikle toplumsal bir dernek, vakıf, proje, risk havuzu uygulaması gibi dayanışma unsurları ile iş birliği içinde verildiğinden, ilgili bazı masrafları başkalarıyla paylaşılabilir.
Zorunlu deprem sigortası teminatı sunmak amacıyla 27 Eylül 2000 tarihinde 587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş, Mayıs 2012? de 6305 sayılı Kanun hâline dönüştürülmüş, kâr amacı gütmeyen kamu kurumu. Yedi kişilik bir yönetim kurulu dışında herhangi bir teşkilatı yoktur. Faaliyetlerini dışarıdan hizmet satın almak yoluyla diğer sigorta şirketleri üzerinden yürütmektedir. Kısaca ?DASK? olarak adlandırılmaktadır.
Doğa kaynaklı afetler nedeniyle yapı ve altyapılarda, sınai, ticari, tarım ürünlerinde meydana gelen hasar, zarar ve kayıpları maliklerine karşı teminat altına alan ve zararların tazminini öngören sigorta sistemi. Türkiye?de yalnızca belediye hudutları ve mücavir alan sınırları içindeki konut türü yapılar, deprem hasarlarına karşı zorunlu olarak Doğal Afet Sigortaları Kurumu tarafından sigorta edilmektedir. Ayrıca, yasaya göre doğa kaynaklı afetlere karşı Tarım Sigortaları sistemi de uygulanmaya başlanmıştır. Tarım sigortaları kapsamında bitkisel ürün, kümes hayvanları, sera ürünleri, büyük ve küçükbaş hayvanlar için de sigortalama yapılmaktadır.
Zulüm görebilecekleri bir ülkeye doğrudan geri gönderilmemesine rağmen, sığınma hakkı verilmeyen veya başvurusunu incelemeye istekli bir devlet bulunamayan ve sığınma amacıyla ülkeler arasında dolaştırılan mülteciler.
Betonarme yapılarda çeşitli mekânları birbirinden ayırmak amacıyla delikli tuğladan üretilen, taşıyıcı sisteme dâhil olmayan, ancak betonarme çerçeveler arasında bulunduğunda yapının deprem davranışı üzerinde önemli etkileri bulunan eleman.
Deniz ve göl kıyıları ile diğer gerek duyulan yerlerin kaya ve toprak gibi malzeme ile doldurularak elde edilen zemin.
Yağmur damlalarının donması ile oluşan küçük buz parçacığı.
Çapları 5 ila 50 mm, bazı durumlarda çok daha büyük küresel veya düzensiz buz parçacıklarının (dolu taşları) şiddetli rüzgârla birlikte yağması.
Yer ve yere yakın seviyelerdeki hava sıcaklığının donma seviyesinin altında olduğu durumlarda, hava içindeki su buharının yoğunlaşması sonucu yerde oluşan buz tabakası veya kristallerine verilen ad.
Burun, kulak, parmaklar gibi çıplak uzuvların yüzeyinde aşırı soğuk nedeniyle oluşan yara.
Betonun çekme dayanımını arttırmak için içerisine yerleştirilen çubuk hâlindeki inşaat demiri.
Yağışın drenaj sisteminin (doğal ya da insan yapısı) taşıyabileceğinden daha hızlı yağması nedeniyle düştüğü yerde veya düştüğü yere yakın bir noktada göllenmesi sonucu oluşan taşkın.
Ortamdaki duman yoğunluğundaki yükselmeyi algılayan ve yangın tehlikesi olduğunu sesli uyarı olarak duyurabilen cihaz. Kapalı mekânlar için yangın tehlikesine karşı en etkili ve en ucuz araçtır. Duman dedektörleri, dumanı algılayan bir sensör ile insanları uyaracak şiddette ses çıkaran elektronik zil olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır.
Belirli sayıdaki eğitmen adayına verilen özel bir geliştirme eğitimi. Aldıkları afet eğitimini ve sahip oldukları bilgileri, başkalarına hangi metotlar ve araçları kullanarak en etkin şekilde aktaracakları konusunda yapılan eğitimlere verilen genel ad.
Bir yapıda bağımsız bölümün dışında olup doğrudan doğruya o bölüme tahsis edilmiş olan garaj, kömürlük depo gibi yerlere verilen genel ad. Buna müştemilat da denilir.
birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalı.
Ekolojik dengeyi bozarak çevreye büyük zarar veren genellikle insan kaynaklı afet.
Genetik, tür ve ekosistem çeşitliliğinin nispeten istikrarlı kaldığı; doğal süreçteki kademeli değişikliklere tabi; belli bir coğrafik alanda birlikte yaşayan canlı popülasyonların oluşturduğu topluluk içindeki dinamik denge durumu.
Afetlerin ekonomi üzerinde meydana getirdiği, doğrudan, dolaylı veya ikincil kayıplarının tümü.
Tehlikelerin yol açabilecekleri zarar ve kayıpların yerel ve ülke ekonomisi üzerindeki olası etkileri. Ölçülebilen zarar ve kayıpları kapsamaktadır. Ülke genelinde, gayrisafi millî hâsıla veya yurt içi hâsılanın yüzdesi olarak ifade edilir.
Bitki, hayvan ve mikro-organizma toplulukları ile bunların cansız çevrelerinin işlevsel bir birim olarak karşılıklı etkileşimlerini sürdürdüğü dinamik bir kompleks.
Bir deprem veya patlama sonucunda meydana gelen enerjinin yer kabuğu içinde farklı nitelik ve hızlarda yayılmasına verilen ad. Yerküresi içinde dalga denklemi uyarınca yayılırlar. Cisim dalgaları ve yüzey dalgaları olmak üzere iki kısma ayrılır.
Cisim, yapı ve zeminlerin dış yüklerin etkisi altında kalıcı bir yer değiştirme, çatlama ve kırılma olmadan göstermiş olduğu davranış biçimine verilen ad. Söz konusu kuvvetin kalkması hâlinde cisimler hiç bir dayanım kaybına uğramadan tekrar başlangıçtaki durumlarına dönerler.
Elektriksel işaretlere dönüştürülebilen her türlü işaret, sembol, ses, görüntü ve verinin kablo, telsiz, optik, elektrik, manyetik, elektromanyetik, elektrokimyasal, elektromekanik ve diğer iletim sistemleri vasıtasıyla gönderilmesi ve alınması eylemi.
Elektronik haberleşmenin, üzerinden veya aracılığıyla gerçekleştirildiği anahtarlama ekipmanları, donanım ve yazılımlar, terminaller ve hatlar da dâhil olmak üzere her türlü şebeke birimlerini, ilgili tesisleri ve bunların bütünleyici parçalarını kapsayan sistemin tümü.
Gaz ya da gaz ve partikül karışımlarının atmosfere verilmesi. Belli koşullarda belli bir kaynaktan yasal olarak boşaltılabilen azami kirletici miktarı standarda bağlanmıştır ve emisyon standardı olarak adlandırılır.
Geçici ve istemli bir özdeşimle kendini ötekinin yerine koyarak onun duygu, düşünüş ve davranışını anlayabilme yetisi, eş duyum.
Diğer şiddet cetvellerinden farklı olarak ilk kez, yapıların hasar görebililirlikleri, hasar dereceleri ve oranları grafik gösterimler, sayısal oranlar ve resimlerle de veren Avrupa makrosismik deprem şiddet cetveli. Ülkemizde de 1970?li yıllardan beri yaygın olarak kullanılan, MSK deprem şiddet cetvelinin çok daha geliştirilmiş hâlidir.
Afetler nedeniyle sanayi tesislerinde ve stoklarında meydana gelen doğrudan, dolaylı ve ikincil nedenlerle ortaya çıkan kayıpların tümü.
Bir veya birden fazla tehlikeli maddenin taşınması, işlenmesi ve depolanması sırasında kontrolsüz gelişmelerden kaynaklanan, çevre ve insan sağlığı için anında veya daha sonra ciddi tehlikeye yol açabilen büyük bir emisyon, yangın veya patlama olayı.
Her türlü bilgi, bilgilendirme, haber alma ve haber verme faaliyeti, haberleşme, muhabere.
Bir kaza veya afet sonrasında çöken, ağır hasara uğrayan veya tamamen kullanılamaz hâle gelen yapı ve eşya kalıntıları.
Belediye veya il özel idareleri tarafından kazı veya inşaat artıklarının dökülmesi için belirlenmiş bölgeler.
İnsan can ve malı için tehlike arz eden, ulaşımı aksatan, çeşitli çevre sorunlarına neden olabilen kısmen veya tamamen yıkılmış yapı, tesis, ekipman ve malzemelerin toplanarak belirlenmiş bölgelere taşınması işlemi.
Afet sonrasında onarılması mümkün olmayan ve kısmen yıkık binaların yıktırılması, yıkılmış binaların moloz atıklarının toplanması, belirlenmiş bölgelere taşınması ve inşaat sektöründe yeniden kullanılması ile ilgili çalışmalarla afet öncesinde bu çalışmaların nasıl yapılacağına dair planlamaların tümü.
Yıkıntı atıklarının en yüksek oranda geri dönüşümünü sağlamak amacıyla yıkım öncesinde ve sırasında tehlikeli atıkların ayıklanması, diğer malzemelerin tekrar kullanılabilmesi ve geri dönüşümünü temin etmek üzere, malzemenin niteliğine göre yıkıntının aşama aşama kontrollü bir şekilde sökülerek ayıklanması işi.
Afet yönetim sisteminin tüm aşamalarındaki çalışmaları zamanında, hızlı ve etkili olarak yürütebilmek için gereken insan, malzeme ve ekipman ile parasal kaynakların planlanması süreci. Afet yönetim sisteminin zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında yürütülmesi gereken politika, strateji ve hedeflerin gerçekleştirilmesi için gereken kurumsal yapılanmanın oluşturulması ve insan, malzeme, ekipman ve parasal kaynakların sağlanmasını kapsamaktadır.
bk. salgın.
Belirli bir toplumda sağlıkla ilgili olgu ve durumların ve bunların belirleyicilerinin dağılımının incelenmesi ve bu çalışmaların sağlıkla ilgili sorunların kontrolünde kullanılması ile uğraşan bilim dalı.
bk. deprem merkez üssü (dış merkez).
Bir afet sonrasında kısa sürede hasar ve kayıp tahminleri yaparak olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale etmeyi amaçlayan sistem. Meydana gelen depremin yeri ve büyüklüğü belirlendikten sonra, veri tabanları üzerinde mevcut bilgilerden yararlanılarak muhtemel hasarları, can ve mal kayıplarını hesaplayarak Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) imkânlarıyla ortaya koyabilen sistemlerdir. Afet olaylarıyla ilgili gerçek zamanlı gözlem yapan ve erken uyarı veren haberleşme sistemleriyle birlikte çalışırlar.
Gelmekte olan tehlike veya tehditin, kaynağı, yeri, zamanı, şiddeti veya büyüklüğü, olasılığı, muhtemel etkileri belirlenerek, resmî kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan duyurular. Erken uyarının afete hazırlık çalışmaları içinde çok önemli bir yeri vardır. Amaç, mümkün olduğu kadar çok sayıda insana hızla ulaşarak onları tehlikelere karşı, zamanında ve gerektiği gibi davranmalarına imkân tanıyacak şekilde haberdar etmek, can kayıpları ve yaralanmalar ile ekonomik kayıpları azaltabilmektir.
Belirli bir tehlike veya tehtidin algılanması, değerlendirilmesi, ilgililere ulaştırılarak halka zamanında bilgi verilmesi amacıyla kurulmuş olan sistem.Bu sistemler zarar azaltma evresinde projelendirilerek kurulur, hazırlık aşamasında işletilmesi, verilerin toplanması, yorumlanması, izlenmesi süreçleri ile halkın bilgilendirilmesi faaliyetleri yer alır. Bu bilgilerin alıcılara/sistemlere afetlerin etkilerine karşı hazırlık yapmalarına olanak sağlayacak bir süre öncesinde verilmesi önemlidir.
Toprağın aşınmasını önleyen bitki örtüsünün yok edilmesi sonucu koruyucu örtüden yoksun kalan toprağın, su ve rüzgârın etkisiyle aşınması ve taşınması olayı.
Eşit sıcaklık değerlerine sahip olan noktaları birleştiren çizgi, izoterm.İzotermler, belli bir zamandaki sıcaklıkları göstermek için çizilebileceği gibi belli bir dönemdeki ortalama değerleri göstermek için de çizilebilir. İzotermler, günlük hava haritalarında sadece o saatteki sıcaklıkları gösterirken klimatolojik haritalarda yıllık, mevsimlik ve aylık ortalama sıcaklıkları gösterir.
1. Yeryüzünde aynı şiddetle sarsılan noktaların birleştirilmesiyle oluşan eğri. 2. Gözlenen veya hesaplanan hasarları ifade etmek üzere, deprem şiddetinin aynı değerde olduğu yerleri gruplamak amacıyla çizilen eğri.
Deniz seviyesinin altında veya üstünde eş yüksekliğe sahip noktaları birleştiren eğrilere verilen genel ad, izohips. Bu eğriler yeryüzü şekillerini de yansıtır, sıklaştıkları yerler dik eğimleri, seyrek olduğu yerler ise az eğimleri veya düzlükleri gösterir. Eskiden ?münhani? olarak adlandırılırdı.
bk. koordinasyon.
Afetin oluşundan hemen sonra, olaya zamanında, hızlı ve etkili olarak müdahale edebilmek için olayın yol açtığı zarar ve kayıpların belirlenip değerlendirilmesi süreci.
Afet bölgesinde yaşayan, afetten etkilenen, yaralanan, evsiz kalan ve acil olarak sağlık müdahalesi, su, yiyecek, barınma, psikososyal destek gibi yaşamsal konularda destek ihtiyacı olan nüfus.
Kolon, kiriş, perde duvar gibi betonarme yapı elemanlarının kesme dayanımlarını veya şekil değiştirme kapasitelerini arttırmak amacıyla uygun mesafelerde yerleştirilen donatıya verilen ad.
AFAD tarafından toplu inşaat yapımına lüzum görülmeyen afet bölgelerinde, hak sahibi durumundaki afetzedelerin inşaatlarını, Başkanlığın teknik gözetimi ve denetimi altında kendilerinin inşa etmesi yöntemi.
Genel hedefi ve olay stratejisini, belirlenen operasyonal dönemler için hedefleri ve destekleyici bilgileri, belirli taktiksel eylem ve görevleri yansıtan plan. Başarılı bir strateji için yapılması gereken adımlar veya etkinlikler dizisidir. Bir eylem planının üç temel unsuru vardır: 1-Belirlenmiş Görevler: Ne, kim tarafından yapılacak. 2-Süre: Ne zaman yapılacak. 3-Kaynak Tahsisi: Eylemlerin gerçekleşmesi için hangi kaynaklar mevcut.
Ezilme, sıkışma veya travmanın yol açtığı, kas dokusundaki hasar nedeniyle hasarlı kas ürünlerinin, organlar üzerindeki baskı ortadan kalktıktan sonra kana karışmasına bağlı olarak başta böbrek olmak üzere diğer hayati organlarda gelişen fonksiyon bozukluğundan yetmezlik tablosuna kadar giden ve hayati tehlike oluşturan sendroma verilen ad.
Kişinin, kendi içinde ya da dışında algıladığı bir uyarımın (düşüncenin, duygunun, algının, vb.) farkında olması.
Tektonik hareketlerin etkisiyle yer kabuğunun kırılarak yer değiştirmiş kısmı.Fay düzlemi üzerindeki hareketin şekline göre fayları; eğim atımlı ve doğrultu atımlı biçiminde ikiye ayırmak mümkündür. Eğim atımlı faylar hareket eden blokların yönü esas alınarak normal fay, ters fay, bindirme fayı gibi adlar almaktadır. Doğrultu atımlı faylar ise, karşı blokun hareket yönüne göre sağ yanal atımlı veya sol yanal atımlı faylar olarak adlandırılır.
Tektonik hareketler nedeniyle bir fay üzerinde biriken gerilme.
Farklı stratejiler arasında, en uygun maliyetle, en büyük yararı sağlayacak olan yaklaşımı belirlemede kullanılan analiz yöntemi.
İki fay bloku arasında meydana gelen yer değiştirme miktarı.
Tektonik kuvvetlerin etkisiyle yer kabuğunu oluşturan kayaçların kırılması ve yer değiştirmesi olayı.
bk. teknik uygulama sorumlusu (TUS).
Doğaya ve insanlara zarar veren, hızı 23 ve 26 m/s arasında değişen rüzgâr. Rüzgâr hızı ve şiddeti arttıkça doğaya ve insanlara vermiş olduğu zararlar da artmaktadır. Tek başına kullanıldığında, rüzgâr fırtınası anlamını taşır. Şiddetli rüzgârlar beraberlerinde yağmur, kar, dolu, kum vb. unsurları da getirdiklerinden ötürü kar fırtınası, kum fırtınası, toz fırtınası gibi isimler alırlar.
Fırtınalarla ilgili olarak aniden yükselen deniz su seviyesi neticesinde, yaygın su baskınlarına yol açabilen dalgalar.
Şiddetli fırtınaların yol açtığı deniz suyu seviyesi yükselme veya alçalması olayı.
Bir fırtınanın atmosfer koşullarına bağlı olarak izlediği yol. Uydu gözlemleri ve meteorolojik ölçümlerle fırtınanın ilerleme hızı ve tahmini yolu belirlenerek, erken uyarı mesajları verilebilmektedir.
Fırtınaların hızı ve neden oldukları zararlar esas alınarak hazırlanmış cetvel. Uluslararası düzeyde, rüzgâr hızıyla ilgili olarak Bofor Rüzgâr Ölçeği, hortum hasarıyla ilgili olarak Fujita Hortum Cetveli kullanılmaktadır.
Olası problemlerin önceden tanımlanması ve düşünülen yatırımların teknik, finansal ve hukuki yönlerden etkinliğinin belirlenmesi için yapılan ön araştırma.
Kentsel yerleşim alanlarının, çeşitli faktörler ve eşik değerler dikkate alınarak şehir plancıları tarafından düzenlenmesi işi. Ana hedefi; mevcut ve gelecek kuşaklar için her türlü afetten olabildiğince korunmuş, sağlıklı ve güvenli yaşam çevreleri oluşturmaktır. Ülke, bölge, il veya yerleşmeler ölçeklerinde fiziksel planlama yapılabilir.
Bir tehlikenin insanlar, yapılar, çevre ve ekonomi üzerinde meydana getirebileceği hasar ve kayıpları ifade etmek için kullanılan terim. Ölçülebilen ve sayısal hâle getirilebilen zarar ve kayıplar için kullanılmaktadır.
bk. haberleşmede kodlama sistemi.
Dalgaların veya yer hareketinin bir saniyedeki titreşim sayısı. Birimi hertz (Hz) olarak ifade edilir. Bazı olayların belirli süreler içinde meydana geliş sayısına da frekans denilebilmektedir.
Hortum türü fırtınaların şiddetini gösteren uluslararası cetvel. 1971 yılında ?Tetsuya Fujita? tarafından hazırlanmış olup rüzgârın hızına ve oluşan hasara bağlı olarak beş farklı şiddet derecesi belirlemektedir.
Funda, ot, çayır, yaprak, kuru dal gibi toprağı örten bitki türlerinde meydana gelen yangın, örtü yangını.
Ülkenin bir yıl içinde ürettiği sermaye, mal ve hizmetlerin veya yaratılan katma değerin toplamının nakit para cinsinden karşılığı.Bu, cari ve sabit fiyatlar olmak üzere iki farklı değişken esas alınarak belirlenmektedir.
Ekonomide yerleşik olan üretici birimlerin belirli bir dönemde yurt içi faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları tüm mal ve hizmetlerin toplam üretim değeri.
Faaliyetiyle canlılara ve çevreye zarar veren veya zarar verme ihtimali olan iş yerlerine verilen genel ad. Gerek çıkardıkları duman, koku ve gürültü yönünden, gerekse yaptıkları faaliyet sonucunda oluşan katı, sıvı ve gaz hâlindeki zararlı atıkları yönünden insanlara ve doğaya fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan tehdit oluşturmayı kapsamaktadır.
Ana işlevi bir ortamdaki belirli gazların tespitini yapmak olan ve genellikle güvenlik amacıyla canlılar için tehlike arz eden gazların tespit edilmesi için kullanılan cihaz .
bk. geçici iskân.
Afetlerde büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve kanatsız, karada veya suda yetiştirilen hayvanların beslenmesini ve barındırılmasını sağlayan geçici yapı.
Konutu afet ve acil durum nedeniyle kullanılamaz hâle gelen veya konutun kullanılmasının riskli olması sebebiyle açıkta kalan afetzedeler ile tahliyeye tabi olanların bulundukları yerlerde veya başka yerlerde münferit veya toplu hâlde geçici olarak barınmalarının sağlanması, geçici barınma.
Afetten etkilenen toplulukların, arama kurtarma, tıbbi ilk yardım, tedavi, barınma, beslenme, haberleşme, güvenlik, psikososyal destek gibi temel ihtiyaçlarının asgari düzeyde karşılanabildiği sürece verilen ad.
Devletler tarafından şiddet veya çatışma nedeniyle kitleler hâlinde kaçıp gelen, durumları geçici olan kişilere bireysel statü belirlemesi olmadan, koruma sağlamak için geliştirilen düzenleme veya araç. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, Geçici Koruma Kanunun 91. Maddesinin birinci fıkrası kapsamında, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve haklarında bireysel olarak uluslararası koruma statüsü belirleme işlemi yapılamayan yabancılara sağlanan koruma? biçiminde tanımlanmıştır.
Ay ve güneşin konumlarındaki değişimler sonucu kütle çekimlerindeki farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki alçalma ve yükselme olayı, metcezir.
Varsa üst ölçek plan kararlarına uygun olarak imar planında kentin gelişmesine ayrılmış olan alan.
bk. deniz kazası.
Afet ve acil durumdan etkilenen yerin tamamında veya bir kesiminde; yıkılıp oturulamaz veya kullanılamaz hâle geldiği belirlenen bina sayısı, zarar gören yapı ve tesislerin önemi, mahallin ekonomik ve sosyal özellikleri, normal hayat düzenindeki aksamalar, afet ve acil durumun etkilediği alanın büyüklüğü gibi hususlar gözetilerek alınan etkililik kararı.
Meydana gelen veya gelmesi muhtemel olan afetlerin genel hayata etkili olup olmadığının, 7269 sayılı Umumî Hayata Müessir Afetler Dolayısı ile Alınacak Tedbirler ile Yapılacak Yardımlara Dair Kanun?un 1. maddesi uyarınca hazırlanan ?Afetlerin Genel Hayata Etkililiğine İlişkin Temel Kurallar Hakkında Yönetmelik? hükümlerine göre değerlendirilmesi.
bk. jeoteknik.
bk. jeoteknik etüt.
Çeşitli uluslararası hukuki belgelerde öngörülen koşullar çerçevesinde, mülteci veya savaş esirlerinin vatandaş oldukları ülkeye geri dönme hakkı. Geri dönüş seçeneği, kişileri alıkoyan güçlerin değil bireyin kişisel bir hakkıdır. Ayrıca, geri dönüş, kişileri alıkoyan güçlerin bu haktan yararlanmaya uygun kişileri (asker ve siviller) serbest bırakma, menşeî ülkelerin ise vatandaşlarını kabul etme yükümlülüğünü içermektedir
Ülkede kalmak için yasal izni olmayan ve idari gözetim altında tutulan göçmenlerin sınır dışı edilinceye kadar temel ihtiyaçlarının (konaklama, sağlık, temizlik ve beslenme) karşılandığı merkez.
Mültecilerin devletler tarafından, hayat ve özgürlüklerinin tehdit edilebileceği ülke veya topraklara herhangi bir şekilde geri gönderilmelerini yasaklayan temel mülteci hukuku ilkesi. Non-refoulement ilkesi uluslararası teamül hukukunun bir parçasıdır ve bu nedenle, 1951 sözleşmesine taraf olsun, olmasın tüm devletler açısından bağlayıcıdır.
1. İnsanların sağlıklı yaşayabilmesi için gereken tüm gıda maddelerinin üretilmesi, nakledilmesi, saklanması ve satılmasıyla ilgili koşulları belirleyen düzenlemenin ana hedefi. 2. Gıdalarda oluşabilecek fiziksel, kimyasal ve biyolojik her türlü tehlikenin yok edilmesi için alınan hijyen önlemleri. Mevcut gıda denetimi yasamız, 1997 tarihli Türk Gıda Kodeksi ile belirlenmiş olan kriterlere uyulmasını zorunlu kılmaktadır.
Bir grubun uluslararası bir sınırı geçerek veya bir devlet içinde yer değiştirmesi. Süresi, yapısı ve nedeni ne olursa olsun insanların yer değiştirmesine ilişkin nüfus hareketleri, göç kapsamına girer. Buna, mülteciler, yerinden edilmiş kişiler, yerinden çıkarılmış kişiler ve ekonomik göçmenler dâhildir. 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete?de yayınlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu göçü; ?Yabancıların, yasal yollarla Türkiye?ye girişini, Türkiye?de kalışını ve Türkiye?den çıkışını ifade eden düzenli göç ile yabancıların yasa dışı yollarla Türkiye?ye girişini, Türkiye?de kalışını, Türkiye?den çıkışını ve Türkiye?de izinsiz çalışmasını ifade eden düzensiz göç olarak iki şekilde tanımlamıştır. -bireysel göç (İng. individual migration) Kişilerin bireysel olarak veya aileleriyle birlikte göç etmesi durumu. Kitlesel programların aksine, bu gibi hareketler genelde kişinin kendisi tarafından finanse edilir veya bireyler, örgütler veya devletlerin desteğiyle gerçekleşir. -ikincil göç (İng. secondary migration) Ev sahibi ülkede, mültecinin aslen ikamet ettiği topluluktan ayrılması. -net göç (İng. migration) Göçler sonucunda bir ülkede oluşan girişler ve çıkışlar arasındaki fark. Buna göç dengesi de denir ve bu dengeye, gelişler gidişlerden fazla olduğunda ülkeye giren net göç, gidişler gelişlerden fazla olduğunda da ülkeden çıkan net göç adı verilir. -toplam göç (İng. total migration) Ülkeye gelen göçmenlerin giriş ve varışları ile ülkeden göç edenlerin çıkış ya da ayrılışlarının toplamı. Bu sayı, toplam göç hacmini verir ve buna net göçten farklı olmak üzere toplam göç denir.-toplu göç (İng. exodus / mass migration) Menşei ülke dışına (istisnai ve düzensiz) gruplar hâlinde hareket.Toplu göç çok sayıda kişinin katıldığı bir hareket ya da belirli bir zamanda toplumun bir kısmının hareket etmesi anlamına gelmektedir.-yardımlı göç (İng. assisted migration) Kendiliğinden oluşan (spontane) yardımsız, göçe karşılık göçmenlerin devlet, devletler ya da uluslararası bir kuruluş yardımıyla gerçekleştirilen hareketi.-zorunlu göç (İng. compulsory immigration) İnsanların hayatta kalabilmek için savaş, kıtlık, salgın hastalık, etnik baskılar ile diğer sosyal ve ekonomik sebeplerle topluca yer değiştirmesi.
Özelikle hem devlet sınırları içinde yabancıların girişi ve mevcudiyetini hem de mülteciler ve korunma ihtiyacı bulunan diğer kişilere sağlanan korumayı yönetmek üzere, sınır ötesi göçleri düzenli ve insani bir şekilde yönetmek için çeşitli devlet kurumları ve ulusal bir sistemden oluşan yönetimin adı.
Mülteci tanımı ile ilgisi olmayan, tamamen ekonomik sebeplerle veya hayatını maddi yönden iyileştirme amacıyla menşei ülkesini terk eden kişi. Ekonomik göçmenler, mülteci statüsü kriterleri kapsamında değillerdir ve bu nedenle mülteciler gibi uluslararası koruma alma hakkına sahip olmazlar.
Yer altı açıklarında, tavan ve yan duvarlardan ayrılan kaya parçalarının ve blokların açıklığın içine çökmesi.
İnsanların yurt dışına daimi veya geçici olarak yerleşmek üzere ayrıldıkları ülke; kaynak ülke.
Afet ve acil durum ile sivil savunma hizmetlerinde görev almak isteyen gerçek ve tüzel kişi. Gönüllü, olağan görev, yükümlülük ve sorumluluklarının dışında, sahip olduğu bilgi, tecrübe ve donanımı kendi özgür isteği ve iradesi ile maddi-manevi karşılık beklemeden toplumun hizmetine sunan birey ve/veya topluluktur. Gönüllü katkı, bilgi paylaşma, teknik yardım, materyal, donanım sağlama ya da fon geliştirme, ofis ya da iletişim çalışması vb. olmak üzere, yüz yüze ya da sanal ortamdan yararlanılarak, farklı biçimlerde geniş bir yelpazeye ve faaliyet konularına yayılabilmektedir. Örnek olarak, Birleşmiş Milletler Gönüllüleri tarafından çalışma yürütülen başlıca faaliyet alanları şöyledir: Çevre ve afet risklerinin azaltılması, yoksulluğun ortadan kaldırılması, sosyal içerme ve sosyal bütünleşme, eğitim, sağlık, barış ve güvenlik, toplumsal cinsiyet eşitliği, gençlerin katılımı.
Mültecilerin özgür iradeleri ile aldıkları karar neticesinde menşe ülkesine geri dönmeleri durumu. Gönüllü geri dönüş organize edilebilir veya kendiliğinden gerçekleşebilir.
Afet yönetimi ile ilgili yardım ve diğer çalışmalarda, kişilerin hiçbir karşılık beklemeden ve baskı altında kalmadan kendi hür iradeleriyle yer alması.
Afet yönetimi ile ilgili faaliyete gönüllü olarak katılmak isteyen kişilere verilen temel eğitim. Ana hatlarıyla hafif arama-kurtarma, sağlık, ilk yardım, yangın söndürme, psiko-sosyal destek, lojistik gibi konular bu kapsamdadır.
Normal sıcaklık ve basınçta kömür ocaklarında açığa çıkan ve büyük bölümü saf metandan oluşan, kolayca tutuşabilen gaz.
Maden ocaklarının galerilerinde bulunabilen metan gazı ile havanın belirli oranlarda biraraya gelmesi sonucu meydana gelen patlamadır.
Büyük ölçekli bir akın içindeki tüm kişilerin prima facie (varışta tanıma) esasına bağlı olarak mülteci sayılmalarına dair uygulama. Grup hâlinde belirleme, önceden kişisel statü belirleme yapılmaksızın koruma ve yardım ihtiyaçlarının karşılanmasına imkân tanır.
Afet nedeniyle hasar görüp görmediğine bakılmaksızın, bir yapının mevcut dayanım kapasitesi ve güvenlik düzeyini yükselterek afet riskini azaltmayı amaçlayan faaliyet. Bu çalışma kapsamında yapı yüklerinin azaltılması, kullanım şeklinin değiştirilmesi, enerji emici elemanlar eklenmesi ve temel izolasyon sistemleri uygulanması gibi teknik çözümler bulunmaktadır.
Çok sıcak ve nemli bir ortamda uzun süre kalmak ve yoğun güç sarfetmek sonucunda vücut ısısını düzenleyen sistemin bozulmasıyla ortaya çıkan tehlikeli durum. Güneşte kalınan süre, hissedilen ısı, sarf edilen güç ve kişinin yaşı gibi faktörlere bağlı olarak hayati etkileri olabilir. Güneş çarpmasına maruz kalan kişilerde bitkinlik, baş ağrısı, ateş, adale krampları, bilinç bulanıklığı gibi etkiler gözlenir. Kişi derhâl en yakın sağlık merkezine götürülmelidir.
Güneşten gelen ve uzun kırmızıaltı dalga boylarından, kısa morüstü dalga boylarına değin geniş bir aralığı kapsayan ışınımdır. Radyasyon (ışınım) enerjisi aynı zamanda enlem, yükseklik ve ışın yönüne göre de değişiklik gösterir. Ultraviyole ve mor ötesi ışınları gibi insan sağlığı için sakıncalı olan radyasyon türlerine karşı atmosfer koruyucu görev yapmaktadır.
?Yaralı ve hasta muharipler veya muharip olmayanlar? ile ?savaşlarda yer almayan sivillerin? savaşın etkilerine karşı korunduğu tarafsız bölge. Güvenli bölgelerin kurulmasıyla ilgili usul ve koşullar silahlı çatışma hukuku altında belirtilmiştir.
Hiçbir zaman veya genel olarak mülteci yaratmayan ülke. Kabul eden ülkeler, belirli sığınmacı grup ya da kategorilerinin yaptıkları başvuruları seri bir şekilde (esasa ilişkin inceleme yapmadan) güvenli menşeli ülke kavramına dayanarak reddedebilmektedirler.
Güvenli üçüncü ülke, bir sığınmacının, sığınma başvurusu yaptığı ülkeye gelmeden önce fiziksel olarak bulunduğu ve mülteci olarak koruma alabileceği ülke.
Afet risklerinden korunmuş veya afet riskleri azaltılmış, sağlıklı bir çevreye sahip, yasa ihlali olaylarının en az düzeyde olduğu bir yerleşmeye verilen genel ad.
Bir kaza yeri veya afet bölgesinde afetzedelerin ve diğer kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamak için olay yeri veya bölgesinin çevrilerek giriş ve çıkışların kontrol altına alındığı bölüm.
Düşman saldırıları ile afet ve acil durum tehlike haberlerinin tehdit altındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan halka ulaştırılması amacıyla Türkiye çapında AFAD tarafından kurdurulan sistem.
Afet ve acil durum yönetim merkezleri ile afet ve acil durum arama ve kurtarma birlik müdürlüklerinde yerleşmiş, 24 saat esasına göre çalışan, telsiz sistemleri dâhil çeşitli iletişim sistemleri/cihazları ile donatılmış ve bu sistemleri kullanma yeterliliğine sahip personelin görevlendirildiği merkez.
Haberleşme sırasında bir mesajın veya çağrı işaretinin, anlaşılması zor veya önemli bölümlerinin harf harf kodlanması için önceden belirlenmiş harfleri belirten kelimelerin oluşturduğu alfabe.
Özel eğitimli toplum afet müdahale ekipleri veya yerel afet gönüllüleri tarafından hafif ve orta hasar görmüş yapılarda, profesyonel ekipler gelinceye kadar gerçekleştirilen arama ve kurtarma faaliyeti.
Yıkılan veya ağır hasar gören ya da muhtemel afetlerden etkilenebilecek binalarla olan mülkiyet ilişkilerini belgeleyebilen ve yeniden yapılacak binalardan veya verilecek inşaat kredisinden yararlanabilen afetzede. Hak sahibi olabilmek için afetzedenin, Kanun ve adrese dayalı nüfus kayıt sisteminin öngördüğü şartlar ile ilgili mevzuattaki diğer şartlara uygun durumda olup gerekli başvuruları yapması gerekir.
Afetzede ailelerin yıkılan veya ağır hasar görmüş binaları üzerindeki mülkiyet ilişkisine göre, ilgili yasa çerçevesinde yeniden yapılacak konutlardan veya inşaat kredisinden yararlanma haklarını düzenleyen hukuki terim.
Belediyelerin yapacağı teknik hizmetlerin proje planlaması, tasarım çalışmaları, uygulaması ve işletmesi, imar planı ve çeşitli projelerin gerçekleşmesi amacıyla belediyelerce veya İller Bankasınca yaptırılan büyük ölçekli harita.
Organize edilmiş toplumsal çalışmalar sonunda çevre sağlık koşullarını düzelterek, bireylere sağlık bilgisi vererek, bulaşıcı hastalıkları önleyerek, hastalıkların erken tanı ve koruyucu tedavisini sağlayacak sağlık örgütleri kurarak, toplumsal çalışmaları her bireyin sağlığını sürdürecek bir yaşam düzeyini sağlayacak biçimde geliştirerek hastalıklardan korunmayı, yaşamın uzatılmasını, beden ve ruh sağlığıyla çalışma gücünün arttırılmasını sağlayan bir bilim dalı.
Halk sağlığı çalışmalarının planlanması, uygulanması ve değerlendirilmesi için gerekli sağlık verilerinin sürekli ve sistematik biçimde toplanması, analiz edilmesi, yorumlanması; aynı zamanda tüm bu bilgilerin, ihtiyacı olan kişilere dağıtımının zamanında ve bütüncül biçimde yapılmasına ilişkin iş ve işlemlerin tümü.
Yakıcı gazlar sınıfından olup içeriğinde kükürt klorür bulunan, soğan veya sarımsak kokusuna benzer bir kokuya sahip kimyasal silah niteliğindeki gaz.
Yeryüzünün tamamının veya bir bölümünün belli bir ölçekte yatay bir yüzey üzerinde gösteriminden oluşan çizim.
Fiziksel olarak bir şeyin (bina, tünel, araba, gemi ve uçak gibi) değerinin azalması, kullanılmaz hâle gelmesi veya normal işlevliliğini kaybetmesi durumu.
Afet etkisini belirleme, kesin hasar tespit ve itirazlar hasar tespiti çalışmalarını içeren süreç.
Değişik türdeki yapıların farklı büyüklüklerdeki afetler karşısında hasar görebilme eğilimi veya bir yapının var olan bir tehlikeden görebileceği hasarına ilişkin ölçü.
Yerleşim birimi bazında düzenlenen ve o yerleşim biriminde yer alan binaların hasar derecelerine göre ayrı ayrı sayısal olarak topyekûn görülebileceği belge.
Hasar tespit raporlarına istinaden düzenlenen, afetzedelerin binalarının hasar derecelerine göre tasnif edilen ve mahallinde ilan olunan resmî belge.
Hasar tespit çalışmaları sonucunda düzenlenen ve yapının hasar derecesi ile yapıya ait diğer idari ve teknik bilgileri içeren belge.
Bir afetin neden olduğu fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel hasar, zarar ve kayıpların teknik ekiplerce belirlenmesi işlemi.
Afet tehlike ve riskleri karşısında bulundukları ortam ve durumlar kırılganlık gösteren; fiziksel, sosyal, ekonomik, kültürel ve çevresel koşulları nedeniyle zarar görebilirlik riski daha yüksek olan grup ve topluluklar. İncinebilir, kırılgan, dezavantajlı, riskli gruplar olarak da adlandırılan grup ve topluluklar, fiziksel, ekonomik ve sosyal zarar görebilirlik bakımından farklılık göstermektedir.?fiziksel bakımdan zarar görebilirliği yüksek olanlar (İng. physically vulnerable groups) Bebek ve çocuklar, yaşlılar, engelliler, kronik ve yatalak hastalar, hamile ve loğusalar, bakımevlerindeki öksüz, yetim ve yaşlılar, gözetim altında olan ve olmayan bağımlılar, tutuklu ve mahkumlar vd.?ekonomik bakımdan zarar görebilirliği yüksek olanlar (İng. economically vulnerable groups) Düzenli geliri yetersiz ya da olmayan yoksul haneler, sağlıksız ve güvensiz koşullarda barınanlar, evsizler, kayıtsız çalıştırılan işçiler, çalışan çocuklar vd. ?sosyal bakımdan zarar görebilirliği yüksek olanlar (İng. socially vulnerable groups) İnanç baskısına, cinsiyet ayrımcılığına maruz kalanlar, aile içi şiddet mağdurları, okur-yazar olmayanlar, yerleşime iç göçle gelenler, mülteciler, kaçak göçmenler, mevsimlik işçiler, yerleşimle ilgili bilgisi sınırlı turistler vd.
Hastanelerin afet, acil ve olağan dışı durumlara doğru, zamanında ve etkin yanıt verebilmesi için hazırlıklı olmalarını sağlamak üzere, önceden hazırlanmış plan.
Bir bölgede belirli bir zaman sürecinde aşılmaması gereken hava kirletici konsantrasyonu.
Havanın doğal bileşiminin fosil yakıtlar, kimya ve diğer sanayi tesisleri ve nükleer patlamaların çıkardığı katı, sıvı ve gaz hâlindeki yabancı maddelerin etkisiyle bozularak canlı hayata ve ekolojik dengeye zarar verecek boyuta gelmesi durumu.
Özel üretim tesislerinde standartlara uygun olarak hazırlanıp, inşaat mahallinde taze beton şeklinde yapımcıya teslim edilen yapı malzemesi.
bk. afete hazırlık.
Bir savaş tehlikesi durumunda yetkililerce gerekli görüldüğü takdirde radyo, televizyon vb. yayın araçlarıyla duyuru ve uyarı yoluyla yapılan ikaz.
Tescil edilmiş ya da edilmemiş, devletin tasarrufundaki kamu taşınmaz mal.
Kaya, toprak veya arazi parçalarının, yer çekimi veya depremler, aşırı yağışlar gibi dış etkenlerin etkisi ile fark edilebilir düzeyde eğim aşağı doğru kayması veya hareket etmesi durumu, toprak kayması.
2-30 MHz frekans bandında İyonosfer tabakasından yansıyan elektromanyetik dalgalarla haberleşen tek kenar bant telsiz cihazı. Afet ve acil durum haberleşmesinin vazgeçilmez haberleşme araçlarından biridir.
Ülkemizde ahşap taşıyıcı sistem arasında dolgu malzemesi olarak kerpiç veya tuğla kullanılarak inşa edilen yapı türü.
Yıkım ve zararı ölçmek ve acil müdahale bekleyen etkilenmiş toplumun temel ihtiyaçlarını belirlemek için kısıtlı bir zaman içinde veya afet ve acil durumun hemen sonrasında objektif ve sübjektif bilgilerin toplanması işi.
1.Su bilgisi uzmanı. 2.Bir akarsuyun belli bir kesiminde suyun yıl içinde veya belli bir zamandaki akım durumunu gösteren grafik.
Yer altı ve yer üstü sularının oluşum ve dağılımlarını araştıran ve insan yaşamı üzerine etkilerini inceleyen bilim dalı. Fiziki coğrafyanın bir kolu olan hidrografya, okyanus ve deniz çanaklarının morfolojik karakteriyle bunları dolduran su kütlesinin yüzeyinde ve içinde meydana gelen olayları (deniz suyunun sıcaklığı, tuzluluğu ve hareketleri) ve karalar üzerindeki göllerin nasıl oluştuğunu, göl sularını ve göllerdeki seviye değişikliklerini, kaynakları ve akarsuları (bilhassa akarsu rejimlerini) inceler.
Meteorolojik kuraklık nedeniyle akar sular, yer altı suları ve göllerdeki debi azalması ve seviye düşmesi durumu.
Can kaybı, yaralanma, sağlık sorunları, mal kaybı, yaşam alanları ve hizmetlerine olumsuz etki, ekonomik bozunma ve çevresel hasara neden olabilecek atmosferik, hidrolojik ve oşinografik tehdit.
Afetten etkilenen nüfusun özellikle uyması gereken genel sağlık önlemleri ve kişisel temizlik kuralları.
bk. deprem odak noktası.
Havadaki bağıl nemle orantılı olarak insanlar tarafından hissedilen sıcaklık değeri. Bu değer, ölçülen sıcaklık değerinden her zaman biraz daha büyüktür. Havadaki bağıl nem oranına bağlı olarak görünür veya hissedilen sıcaklığın, ölçülen hava sıcaklığından fazla olan miktarını gösteren cetvele hissedilen sıcaklık endeksi denir.
Doğada havadaki basınç değişimlerine bağlı olarak oluşan, kendi ekseni etrafında dönerek hareket edebilen, yüksek hızlara ulaşabilen ve yıkıcı etkileri olan şiddetli bir rüzgâr çeşidi. Küçük ve güçlü alçak basınç alanlarında, büyük bir hızla kendi etrafında dönen hava hareketiyle oluşur.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği sıcak bölge sınırından itibaren rüzgârın tersi yönde kalan, arındırma faaliyetlerinin yürütüldüğü ve bu faaliyetler nedeniyle kirlenme riski bulunan çalışma alanı.
Afet bölgesine yapılacak olan yardımların nereye, ne miktarda, hangi öncelik ve ne kadar süreyle gönderileceğini belirlemek için yapılan değerlendirme çalışması.Etkilenenlerin etkilenme dereceleri ve şekillerini; içinde bulundukları durumların, sorunların ve ihtiyaçların tespitini; toplumda var olan kaynak kişi ve kurumlar ve bunların çalışma şekillerini; var olan hizmetler ve sunuluş şekillerini vb hususları içerir.
Bir tehlikenin yaklaştığını belirten uyarı amaçlı mesaj.
Tehlike ve tehditleri önceden haber almak ve halkı uyararak bir takım önlemlerin alınmasını sağlamak üzere oluşturulan sistem.
Bir afetin etkisi veya tetiklemesi ile meydana gelen yangın, heyelan, baraj yıkılması, patlama, salgın hastalıklar ve endüstriyel kaza gibi yeni afetlere verilen ad.
Dünya üzerinde bir bölge veya yerde, o yerin uzun dönemdeki atmosferik koşullarının ve meteorolojik parametrelerinin uç ve ortalama değerlerinin tamamı. Her gün gerçekleşen hava olaylarının uzun bir zaman süresi içindeki genel ortalamasını ifade eder.
İklim değişikliğinin zararlı etkilerinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve bu konuda ülke şartlarını da gözden geçirmek suretiyle uygun iç ve dış politikaların belirlenmesi işi. Mevcut veya beklenen iklimsel uyarı veya bunların etkilerine karşı doğal veya insani sistemlerin uyum sağlaması olarak da tanımlanmaktadır.
Hem genel ortalamada hem de 30 yıllık veya daha uzun dönemler itibariyle istatistik olarak iklimde ortaya çıkan değişiklikler. Bu, yerkürenin doğal sürecinin veya harici kuvvetlerin etkilerine veya insan kaynaklı olarak atmosferde oluşan kalıcı değişimlere bağlı olarak değişmektedir.
Afet ve acil durumlarda müdahalenin koordine edildiği, 24 saat esasına göre çalışan, kesintisiz ve güvenli bilgi işlem ve haberleşme sistemleri ile donatılan merkez.
İldeki tüm ambulans hizmetlerini kontrol eden Sağlık Bakanlığı ve bağlı diğer kuruluşlara ait ambulanslarla hizmet sunan başhekimlik, merkez ve buna bağlı istasyonlardan oluşan kuruluşa verilen genel ad, 112 ACİL.
İl sağlık müdürlüklerince hazırlanan ve afetler ile baş edebilmek için tüm sağlık kuruluşlarının dâhil edildiği zarar azaltma, hazırlık ve müdahale çalışmalarını içeren plan veya planlar.
bk. altın saatler.
Herhangi bir olay nedeniyle sağlığı tehlikeye girmiş olan kişilere, tıbbi yardımı yapacak sağlık personeli gelinceye kadar, olayın gerçekleştiği yerde, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüleşmesini önlemek amacıyla, eldeki imkânlarla ilaçsız olarak yapılan müdahale. Yetkili makamlardan ilk yardım eğitimi almış kimseler tarafından yapılmalıdır.
Irkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği korkusu taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönemeyen, dönmek istemeyen kişilerin bir başka devlete sığınması.
Çevresi yollarla sınırlanmış ve çoğu parsellere bölünmüş arsa ile böyle bir arsayı kaplayan yapı takımının imar planındaki esaslara göre meydana gelmiş hâli.
Bir arsanın imar planına ve imar yönetmeliğine göre nasıl kullanılabileceğini bildiren ve belediyece düzenlenerek isteği üzerine arsa sahibine verilen belge.
Bir arazi veya arsada ya da bina üzerinde, kat mülkiyeti kanunu, imar kanunu, imar planı veya imar yönetmelikleriyle izin verilen yapılaşma ve fiziki geliştirme ile bu işlemlerin yasalarla belirlenmiş sonuçlarının doğurduğu hakların tümü. Yasada, ?Kamu kuruluşları ve belediyelerin, planlama, imar ve inşaat hizmetleri sonucunda taşınmaz mal sahiplerine sağladığı haklar.? şeklinde tanımlanmıştır.
Nâzım planı bulunan yerlerde nâzım plan sınırları; bulunmayan yerlerde ise belediye sınırlarından oluşan alan.
Türkiye?de yerleşme yerleri ile bu yerdeki yapılaşmaların plan, fen, sağlık ve çevre koşullarına uygun oluşumunu sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan 3194 sayılı yasa.
İmar adaları içindeki kadastro parsellerinin, imar planı ile imar kanunu ve imar yönetmeliği esaslarına göre düzenlenmiş hâline verilen ad.
Büyükşehir belediyeleri, belediyeler, valilikler veya özel kanunlarla planlama yetkisi verilmiş kurum ve kuruluşlarca hazırlanıp onaylanan belge. İmar mevzuatımızdaki nâzım imar planı, uygulama imar planı, mevzii imar planı, revizyon imar planı adları ile anılan teknik ve hukuki belgelerdir.
Planlama yapılacak alandaki afet tehlike ve risklerini, 1/1000 ? 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde gösteren, yerel zemin koşullarını ve yol açabilecekleri tehlikeleri, detaylı jeolojik, jeoteknik ve jeofizik etütler sonucunda belirleyen ve raporları ile uygulama imar planlarını yönlendiren çalışma.
Arazi parçalarının hangi amaçlarla kullanılacağını, bu parçalar üzerinde inşa edilecek yapı ve alt yapıların konum ve koşullarını belirleyen, ana amacı insanlar için güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam çevresi kurmak olan çok disiplinli bir faaliyet süreci. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu alanlar dışında ise valilikler imar planlaması yapmak veya yaptırmak yetkisine sahiptir.
İmar yasasının tamamlayıcısı olarak hazırlanıp kentin belediye meclisince onaylandıktan sonra yürürlüğe giren yapı düzeni yönetmeliği.
Politik ve insan faktörlerinin etkin olduğu savaşlar, iç çatışmalar, terör eylemleri, büyük göçler, endüstriyel kazalar gibi olaylar ve bunların doğurduğu sonuçların tümü.
Uluslararası hukukun parçası olarak silahlı çatışmalar esnasında genel olarak bireylerin korunmasını, insan varlığını, kültürel çevresini ve mirasına saygı gösterilmesini, savaş mağdurlarının korunmasını, savaşın neden olduğu acıyı zarar ve ziyanı mümkün olduğu kadar azaltmayı amaçlayan ülkelere ve kişilere yükümlülükler getiren; savaşan tarafların, üçüncü devletlerin, bir ülke içinde ayaklanma hâlinde bulunan silahlı diğer toplulukların ve bunların savaş eylemlerini yürüten bireylerinin, askerî şiddetin kullanılmasında uyacakları esas ve usulleri düzenleyen hukuk dalı.
Doğa kaynaklı afetler, savaş, kuraklık ve toplumsal çatışmalar neticesinde can güvenliği, açlık, susuzluk, kıtlık, barınma, salgın hastalık vb. nedenlerle ihtiyaç sahibi olan yerler için uluslararası toplumun istikrarında önemli bir unsur olması nedeniyle siyasi, ekonomik ve askerî amaçlardan bağımsız yapılacak arama-kurtarma, acil sağlık hizmetleri beslenme ve barınma gibi yardım veya yardımlar.
Afet ve acil durumlardan etkilenen bölgelere ve insanlara yardım malzemeleri ile diğer malzeme ve ekipmanların depolanması ve teslimatı.
Afet ve acil durumlardan etkilenen bölge ve insanlara yardım amacıyla malzeme ve ekipmanların tedariki, depolanması, taşınması ve teslimatı süreci.
Havadan yer ünitelerine görüntü aktarmak için kullanılan ve uzaktan komuta ile sevk ve idare edilen hava aracı.
Saldırgan kişi veya kişilerin de ölümüyle neticelenen, belirli politik sonuçlara ulaşmak için adını duyurma düşüncesiyle, bir kişiyi, bir mekânı veya bir topluluğu hedef alan terör eylemi biçimi.
Taşınmaz mallar üzerinde başkalarının yararlanması için oluşturulmuş yararlanma, geçit vb. hak.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde veya dışındaki yerlerde inşa edilen yapıların, tamamen veya kısmen kullanılmasına müsaade veren izin belgesi. Bu izni Belediyeler veya valilikler verir. Bu, uygulamada oturma izni olarak bilinmektedir.
Bir yerleşme biriminin kullanım amacına göre belirlenmiş olan konut, okul, iş yeri gibi yerleşim sınıfı.
Belirli olayların gözlenmesi yoluyla verilerin toplanması, işlenmesi ve bu verilerden bir sonuca varılabilmesi için kullanılan hesaplama yöntemleri, sayımlama. Başka bir tanımlamayla; geçmişi ve içinde bulunulan durumu sayısal yöntemlerle analiz ederek gelecek hakkında karar vermeyi kolaylaştıran bir bilim dalı.
Çeşitli enkesitlerde olabilen, taş, beton vb. malzemelerden inşa edilen, toprak veya yapının kaymasını önlemeye yarayan duvar.
İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip mühendis, mimar veya teknik eleman.
Organizasyonların kritik fonksiyon ve süreçlerini etkileyecek afet ve acil durumlara karşı hazırlıklı olmasını sağlayan çalışma veya çalışmalar.
Bir organizasyonun herhangi bir afet ya da acil durumda, sahip olduğu varlıkların korunmasını amaçlayan, müşterilerine ve diğer iş ortaklarına kabul edilebilir bir seviyede hizmet vermeye devam etmesini ve en alt düzeyde iş kesintisi sağlayabilmek için yürütülmesi gereken planlama süreçlerin tümü.
Hak sahipliği işlemlerine esas olmak üzere, vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılan her türlü işletmenin faaliyette bulunduğu müstakil binalar veya binaların bu amaçlarla kullanılan bağımsız bölümü.
İş yerine yönelik olarak hazırlanmış, yetkili makamlarca onaylı, acil durum müdahale planı.
İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birim.
7269 sayılı kanun gereğince, kesin hasar tespit çalışmalarına yasal süre içinde itirazda bulunan afetzedelerin taleplerinin değerlendirildiği hasar tespit çalışması.
İvmeölçer cihazları tarafından elde edilen veri dizini. Depremin hasar yapma gücünü belirlemede kullanılan ivme spektrumları (çeşitliliği) depreme dayanıklı yapıların tasarlanmasında kullanılır.
Afetlerden etkilenmiş olan toplulukların ihtiyaçlarının en akılcı yol veyöntemlerle karşılanması, hayatın bir an önce normale döndürülmesi, muhtemel afetlerle baş edebilme imkânlarının geliştirilmesi ve en az zarar görmelerini sağlayacak daha güvenli bir yaşam çevresi oluşturulması için yapılması gereken yasal, kurumsal, fiziksel, sosyal ve ekonomik faaliyetlerin tümünü kapsayan uzun süreç. Afet yönetiminde, afete müdahaleden sonra gelen dönemi ifade eder.
bk. eş şiddet eğrisi.
Yer kürenin ve gök cisimlerinin şekli, boyutu, çekim alanı ve çekim alanının zamana bağlı yer değişimlerinin ölçülmesi, değerlendirilmesi ve modellenmesiyle uğraşan bilim dalı.
Yer kabuğu ve atmosfer katmanlarını, güneş, gezegenler ve gök cisimlerinin fiziksel ve yapısal özelliklerini, fizik ve matematiğin ilke ve yöntemlerini kullanarak alet vasıtasıyla inceleyen bilim dalı, arz içi fiziği.Yasalarda ?Fiziğin ilkelerini yerkürenin incelenmesine uygulayan bilim dalı.? şeklinde tanımlanmıştır.
Yerkürenin oluşumunu ve evrimini, yerküreyi oluşturan malzemeleri, bunların birbirine dönüşümünde etkin olan süreçleri, yerkürenin sığ derinliklerindeki şekil değişimlerine neden olan ve okyanuslar ile kıtaları oluşturan kuvvetleri ve yerküreyi değiştiren süreçleri inceleyen bilim dalı.
Kaynağını yer yüzeyi ya da yer kabuğundaki faaliyetlerden alan deprem, heyelan, kaya düşmesi, volkanik patlama, çamur akıntısı, tsunami gibi doğa kaynaklı olayların yol açtığı afet.
Dağlar, ovalar, vadiler gibi yeryüzü şekillerinin kaynağını, oluşumunu, değişimini ve niteliklerini inceleyen bilim dalı, fiziki coğrafya.
Zeminlerin mekanik, kimyevi ve mühendislik özelliklerini inceleyen bilim dalı.
Zeminlerin mekanik, kimyevi ve mühendislik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yerinde ve laboratuvarlarda örselenmemiş numuneler üzerinde yapılan araştırma ve değerlendirme faaliyeti.
Yer kürenin katı özelliğe sahip, ortalama 35 km kalınlığındaki en üst katmanı. Kıtasal kabuk ve okyanusal kabuk olmak üzere iki çeşidi vardır. Okyanusal kabuk kıtasal kabuğa göre daha yoğun, ince ve okyanusal kabuğun kayaçları kıtasal kabuğa göre daha gençtir.
İnsanların veya toplumun, mevcut sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve teknik koşullar dikkate alındığında, katlanabileceği kayıpların derecesi. Mühendislikte ise, yapıların belirli büyüklükteki riskler karşısında beklenen ve kabul edilen davranışları olarak tanımlanır.
Mültecilerin sığınma ülkesine vardıklarında kabul edilmeleri işlemlerinin gerçekleştirildiği ve başvuruları ile ilgili kesin karar verilinceye kadar, temel bakım ve acil ihtiyaçlarının karşılanacağı ve sosyal etkinliklerden faydalanacakları yer.
Arazi ve arsa gibi her türlü taşınmaz malın sahibi, konumu, sınırı, alanı ve değerinin ölçülerek belirlenip bir plan üzerinde gösterilmesi işlemi.
Kadastro çalışması yapılan yerlerdeki, kadastro adaları içinde bulunan mülkiyeti tescilli parsel.
Taşıyıcı duvarları taş, tuğla kerpiç ve beton briket gibi malzemelerle inşa edilmiş yapı türü. Bu tür yapılardan döşemeleri ahşap olanlara yarım kagir, betonarme olanlara ise kâgir (yığma) yapı denilmektedir. Farsça kâr-gir kelimesinden geldiği için bazen de ?kârgir?biçiminde söylenmektedir.
Afet nedeniyle konutları yıkılan veya ağır hasar gören afetzedelerden hak sahibi olanlar için devlet veya özel kuruluşlar tarafından yaptırılan daimi iskân konutu.
İlki 1963 yılında onaylanarak uygulanmaya başlanmış olan, toplam yatırımlar ve harcamalar, ülkedeki talep durumu ve tasarruf eğilimleri göz önüne alınarak hedeflenen büyümeye ulaşılmayı amaçlayan, Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan, onay yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde olan plan.
Afetzedelerin acil barınmalarını sağlamak amacıyla çadır, konteyner gibi geçici barınma ünitelerinden oluşan, kalıcı yerleşme sorunlarının çözümüne kadar su, hijyen, beslenme, sağlık, eğitim, gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı toplu yerleşim yeri.
Mülkiyet hakkının kamu yararı nedeni ile sınırlandırılması ve kamu yararı amacı ile özel hukuk kişilerinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının gerçek bedelinin ödenmesi koşuluyla idareye geçirilmesi işlemi.
Sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan akarsu ağı, alanı. Genellikle kurak iklim bölgelerinde görülür. Van Gölü, Tuz Gölü, Burdur Gölü kapalı havza örnekleri arasında sayılabilir.
Afet yönetiminde, bireylerin, kurumların, insan topluluklarının ya da ülkelerin tehlikeleri ve yol açabilecekleri zararları algılama, tahmin etme, önleme veya zararlarını azaltma amacıyla önlem alma konusunda sahip olduğu güç ve kaynakların tümü.
Merkezî ve yerel ölçekte afet tehlikesi ve riskini belirleme ile afet zararlarının azaltılması amacıyla kullanılabilecek kapasitelerin ortaya konmasını amaçlayan, gerek zarar azaltma ve gerekse afete müdahale planlarında kullanılan çalışma.
Sosyal ve ekonomik hedeflere ulaşabilmek amacıyla bilgi, yetenek, sistem ve kuruluşların geliştirilmesi yoluyla insanların, kurum ve kuruluşların ve toplumun sistemli olarak kapasitesini arttırması süreci. Kapasite geliştirme eğitim ve sistemli bir şekilde öğrenim ile birlikte kurum ve kuruluşların, politik farkındalığın, finansal kaynakların, teknolojik sistemlerin gelişmesini de içermektedir.
Bir toplumda, kurum veya kuruluşlarda afet riskini azaltmak için gerekli olan insan becerisini geliştirme yönünde gösterilen faaliyetlerin tümü. Farklı düzeydeki toplum kesimlerinde teknolojinin, kurumsal yapıların mali güç ile diğer kaynakların geliştirilmesini içeren çalışmalardır.
Bir mobil ağ sisteminde baz istasyonları tarafından yayın yapılan istasyonun etkili olduğu alan. Sadece bu alanın içinde hizmetlerden yararlanılabilir.
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak buz kristallerine dönüşmesiyle oluşan, parlak, beyaz, katı ve çok kere altıgen şeklinde olan yağış türü.
İlkbahar aylarında havaların aniden ısınması ve karların hızla erimesinin yol açtığı ani su baskını.
Şiddetli rüzgâr veya fırtına ile birlikte yağan karın neden olduğu, başta ulaşım olmak üzere tüm hayatı olumsuz etkileyen meteorolojik olay.
Biriken karların çatılar üzerinde meydana getirdiği ilave yük. Ülkemizde çatı projelendirilmesinde genel olarak metrekareye 2 kg kar yükü gelebileceği esas alınmaktadır.
Bir enfeksiyon ya da kontaminasyonun olası yayılmasını önlemek amacıyla, bulaşıcı bir hastalığa maruz kalmış nüfus ya da hasta olmayan şüpheli kişilerin veya şüpheli yolcu eşyası, konteynır, taşıt ve malların taşınması ve bunların içinde olduğu faaliyetlerin kısıtlanması veya bunların diğerlerinden zorunlu olarak ayrılması durumu.
Yapısında karbon bulunan gazların yanması sonucu açığa çıkan renksiz ve kokusuz bir gaz olan karbonmonoksitin solunduğunda akciğerler aracılığıyla kana geçerek dokulara oksijen taşıyan hemoglobine bağlanmasıyla vücudun oksijensiz kalması ve bu durumun genellikle ölümle sonuçlandığı zehirlenme.
Bir yapının taşıyıcı iskeletinin genel adı. Yapı iskeletinin türüne göre betonarme karkas, çelik karkas ya da ahşap karkas olarak adlandırılır.
Bir ülke, bölge veya toplumda iç ve dış çatışmalar nedeniyle otoritenin kısmen veya tamamen çökmesi ile meydana gelen; can ve mal kaybının önlenebilmesi için uluslararası müdahaleyi gerektiren durum. Olağan Afet Risk Yönetimi kapsamında ele alınamayan ve insani müdahale ağırlıklı süreçlerin ayrıca şekillendirilmesi gereken bu durumların başlıca özellikleri, yaygın şiddet ve can kaybının olması; olağandışı nüfus hareketleri; sosyal ve ekonomik bakımdan yaygın hasar; büyük ölçekli, çok yönlü insani yardım ihtiyacı; siyasi ve askeri nedenlerle insani yardımın engellenmesi ya da önlenmesi; insani yardımla görevli kişiler için de güvenlik risklerinin ortaya çıkmasıdır.
Taşıma kapasitelerini belirlemek amacıyla zemin veya beton gibi malzemelerden özel aletler kullanılarak örselemeden alınan küçük çaptaki numune.
bk. tayfun.
Tamamlanmış bir yapının kat, daire, iş yeri, dükkân, mağaza, depo, mahzen gibi ayrı ve başlı başına kullanmaya elverişli bölümleri üzerinde hukuken tesis edilmiş özel mülkiyet ilişkisi.
Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun sağlığı ile çevrenin korunması bakımından, düzenli bir şekilde yok edilmesi gereken katı madde veya maddeler.
Katı atıkların halk sağlığı ve çevre kirliliğine meydan vermeyecek şekilde toplanması, taşınması, imha edilmesi, depolanması, yeniden değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması ve işletilmesi süreci.
Fiziksel veya kimyasal etkilerle bozulmuş veya parçalanmış, değişik boy ve çeşitteki kaya veya zemin parçalarının, kendiliğinden ya da depremler, aşırı yağışlar gibi harici etkilerle meyil aşağı hızla hareket etmesi olayı.
Kasıt söz konusu olmaksızın, beklenmedik bir zamanda ve şekilde, yaralanmalara, can ve mal kayıplarına neden olan olay.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin belirli bir bölgeye, kişilere, yapılara, su kaynaklarına ve toprağa bulaşması durumu.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin kasten veya kazaen yayılmasıyla oluşan, insan ve çevre için zararlı ve tehlikeli durumlara yol açan olay.
İnsan sağlığı ve çevrenin, KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevreye yayılmasından zarar görme olasılığının ve zararın ciddiyet derecesinin değerlendirilmesine ilişkin faaliyetler bütünü.
İnsan sağlığı ve çevrenin, KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevreye yayılmasından zarar görme olasılığı ve zararın ciddiyet derecesi.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddeleri yaymak için tasarlanan silahlar.
KBRN maddelerinden elde edilmiş silahların terör ve sabotaj eylemleri ile kasten kullanılmasıyla ya da endüstriyel üretim¬de, sağlık sektöründe, laboratuvarlarda ve bilimsel araştırmalarda ürün ya da ara ürün olarak kullanılan KBRN maddelerinin kazaen çevreye yayılmasıyla oluşan tehdit ve tehlike.
Kişinin, ruhsal süreçlerini ya da bedenini kendisinden ayrıymış gibi veya kendisini rüyadaymış gibi hissetmesi şeklinde ortaya çıkabilen benlik algısında ya da yaşantısında değişiklik durumu.
Kent yönetimine yardımcı olmak, mekânla ilgili karmaşık sorunların çözümünde ve sağlıklı kararların alınmasında kolaylıklar sağlamak için kurulan ve uygulanan coğrafi bilgi sistemi. Kentlerin, mülkiyet bilgileri, imar planları, altyapı bilgileri, bina, iş yeri, konut, arsa envanterleri, tüm haritaları ile diğer yönetim destek sistemlerine bilgisayar ortamında erişilmesini sağlar.
Merkezî yönetim, yerel yönetim, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının (gelecek beklentilerinin) sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı çözümlerin geliştirildiği, ortak aklın ve uzlaşmanın esas olduğu demokratik yapı.
Bir kentin fiziksel, sosyal ve ekonomik açılardan gelişme imkânı kalmamış, köhnemiş, kısmen terk edilmiş bölgeleri ile altyapı, eğitim, sağlık, kültür, yeşil alan gibi olanakları olmayan yoksulluk yuvası hâline gelmiş bölge.
Kent dokusunu oluşturan yerleşme tipleri, insan çevre etkileşimi, kentsel riskler gibi tüm unsurların tarihî gelişim içinde irdelenme ve değerlendirilmesine yönelik çalışma.
Kentlerin risk havuzu hâline gelmiş sosyoekonomik çöküntü bölgelerinde, toplumsal, ekonomik ve mekân bakımından yeniden ele alındığı güvenli, sağlıklı ve düzenli yerleşim alanları oluşturmak, kentsel yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla yapılan planlama ve uygulama faaliyetlerine verilen genel ad.
İmar planı bulunsun veya bulunmasın kentsel ya da kırsal alanlarda bilim, teknik, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak afetlere ve kentsel risklere duyarlı yaşam çevrelerinin oluşturulması için veya fiziki köhneme, sosyal ve teknik altyapının yetersiz ve niteliksiz olduğu alanların iyileştirme, tasfiye, yenileme ve gelişimini sağlamak üzere ilgili idarelerce belirlenmiş alan.
Belediye ve mücavir alan sınırları içinde sanayi alanları, ticaret alanları, teknolojik parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla belediye meclisi kararı ile, kamunun mülkiyetinde ve kullanımında olan yerlerde ise belediye meclisi kararı ile birlikte belediyenin talebi ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilerek belirlenen alanlar (5393 sayılı Kanun uyarınca).
Bir kentin afet risklerinin tümü. Doğal tehlikelere ilave olarak, kentin genel yerleşme düzeni, kentsel dokunun oluşturduğu riskler, kullanımdan kaynaklanan riskler, var olan yapılaşmadan gelen riskler, ulaşım sistemi ve altyapılardan kaynaklanan riskler, planlama ve yönetim zafiyetlerinden kaynaklanan risklerin tümü.
Kentsel yerleşik çevrenin risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmesi amacı ile afet tehlikeleri ve senaryoları, kentsel makroform, arazi kullanımı, kentsel doku, yapılaşma, ulaşım ve altyapının oluşturduğu afet risklerinin belirlenmesine yönelik çözümleme. Kentsel risk analizi, kentsel risk yönetimi ve afet dirençli planlamanın önemli bileşeni ve girdisidir.
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı afetlerin yerleşim alanlarında yol açacağı sosyal, ekonomik, fiziki ve çevresel risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi, bu riskleri giderecek ya da en aza indirecek önlemlerin alınmasının ve uygulanmasının sağlanması ve kaynak ve önceliklerin belirlenmesi üzere hazırlanan stratejik plan ve eylem programı.
Çeşitli nedenlerle kentlerin zaman içinde eskimiş, köhnemiş, yıpranmış ve işlevini yitirmiş kesimlerindeki kentsel dokunun değiştirilmesi, ıslah edilmesi, yenilenmesi ve canlandırılarak kente yeniden kazandırılması çalışması.
İhaleli ve emanet işlerde hak sahiplerine konutları teslim edildikten sonra kesin hesap sonucu birim konut için belirlenen maliyet, EYY?li (Evini Yapana Yardım) işlerde ise hak sahibine konutunu bitirmesi için yapılan toplam yardım miktarı üzerinden yapılan borçlandırma işlemi.
Afet olayının devam etme olasılığı bulunan durumlarda, genelde ilk olayın üzerinden 10-15 gün geçtikten sonra yeniden yapılan hasar tespit çalışması.Bu tespitle, yapının onarılması veya güçlendirilmesine karar verileceğinden, yapıdaki hasar durumu ve tüm teknik özelliklerin dikkatle belirlenmesini gerektirir. Konutları hasar gören mülk sahiplerine afetler yasasına göre yapılması gereken tüm yardımlar, kesin hasar tespitleri sonucuna göre gerçekleştirilir.
Afet ve acil durum yönetim merkezleri arasında sürekli ve güvenli iletişimi sağlayan, Başkanlıkça kurdurulan iletişim sistemi. Kablo, GSM, Uydu, HF vb iletişim ortamları anahtarlamalı olarak kullanılarak, merkezler arasında; ses, resim, görüntü, e-posta, video konferans, veri iletişimi kesintisiz ve güvenli olarak sağlanır.
3 dakika süren, yükselip alçalan dalgalı siren sesi ile hava saldırısı tehlikesi olduğunu işaret eden kırmızı tehlike işareti.
Meteorolojik, çevresel veya beşerî ve sosyoekonomik nedenlerle oluşan ve çok sayıda insanı etkileyen yiyecek maddesi sıkıntısı.
Kıyı sularının ve su havzalarının kirlilikten korumak ve azami yararı sağlamak amacıyla yönetimi.
Kırılan dalgaların oluşturduğu akıntılarla kumların denize çekilmesi. Bu durum kıyı koruma planları açısından önem taşır.
Uydu üzerinde bulunan ısıya duyarlı (termal) algılayıcılar tarafından elde edilen yeryüzü görüntülerine verilen ad. Orman yangınlarıyla mücadelede, okyanus yüzeyindeki sıcaklık değişiminin izlenmesinde ve benzeri alanlarda kullanılmaktadır.
Öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kirletmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedeflere karşı kullanılan, yüksek toksisite potansiyeline sahip çeşitli yapılardaki kimyasal madde.
Kimyasal savaş ajanlarının hedef üzerine dağıtılması için kullanılan, bir veya daha fazla kimyasal ajan dağıtabilen ve bir taşıyıcı / dağıtıcı sistem içeren silahlar.
Canlılar üzerinde tahriş edici, yakıcı, felç edici veya öldürücü etkileri olan, deri, solunum veya sindirim sistemi yoluyla bünyeye girebilen gaz, sıvı ya da katı şekildeki toksik kimyasal maddelerin kasten veya kazaen çevreye yayılmasına neden olabilecek her türlü tehlike.
Faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişi.
Kirliliğin üstesinden gelmek amacıyla düzenlenen ve kirletme bedelini kirleticinin karşılaması gerektiğinin savunulduğu ilke.
Duran veya seyir hâlindeki tankerden, gemiden veya diğer deniz araçlarından su üzerine bırakıldığında su üstünde veya bitişik sahil hattında petrol, petrol türevi veya yağ izlerinin görülmesine neden olan veya su üstünde ya da su altında renk değişikliği oluşturan veya askıda katı madde/emülsiyon hâlinde maddelerin birikmesine yol açan balast suyu.
KBRN ekiplerinde görev alan personelin kullanacağı şahsi koruyucu kıyafet, maske, eldiven ve bot ile kişisel arındırma kitleri.
Biyosfere, doğal ve insan yapımı yapılara ve/veya çok sayıda insana büyük ölçüde zarar veren KBRN madde içerikli ve diğer konvansiyel silah.
Afetten etkilenen afet mağdurlarını korumak için yapılan eylem, toplu bakım.
Sıcak dalgası, soğuk dalgası, kuraklık, dolu, hortum, yıldırım, kasırga, tayfun, sel, siklonlar, tornado, tipi, çığ, aşırı kar yağışları, asit yağmurları, sis, buzlanma, hava kirliliği, orman yangınları gibi iklim koşullarıyla ilgili afet.
İl ambulans servisine bağlı 112 acil sağlık çağrı merkezlerinden yapılan olay komutası ve olay yönetimini, raporlandırılmasını, Sağlık Bakanlığının bilgilendirilmesini, acil sağlık ekiplerinin yönetimi ve yönlendirilmesini, hasta nakilleri, hastane acil servisleri, kara, hava ve deniz ambulanslarının diğer kurumlarla koordinasyonunu sağlayan acil sağlık yönetim merkezi.
bk. KBRN kirlenmesi.
Bir arsa üzerinde yapılan, blok veya ayrı ayrı birden fazla yapının, arsa içindeki konumu, varsa özel yol, yeşil alan, spor tesisleri gibi ortak yerleri gösterir biçimde yapılmış ve belediyece onanmış plan.
Kullanıcının acil yardım çağrı hizmetlerini aramakta kullandığı cihazın yaklaşık olarak bulunduğu yere ilişkin koordinatlar ve ilgili diğer parametrelerle tanımlı alan verisi.
İnsanlar tarafından barınma ve yaşama mekânı olarak kullanılan insan yapımı bölüm. Bunlar müstakil evler olabileceği gibi, birden çok bağımsız bölüm ihtiva eden apartman türü yerler de olabilir.
Fiyat takdir komisyonunca belirlenen, artan konutların rayiç bedellerini AFAD?da kesinleştiren komisyon.
Afete uğramış veya uğraması muhtemel toplulukların kısa, orta ve uzun vadeli ihtiyaçlarını birlikte belirleyerek yerel, ulusal ve uluslararası kurumlarla mevcut kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanmak amacıyla uyum ve birliktelik içinde çalışması.
İnşaat çeliği ve benzeri metal yapı malzemelerinin maruz kaldıkları nem, su gibi dış etkiler nedeniyle kimyasal bozulmaya uğrayarak özelliklerini kaybetmesi durumu.
Taşınmaz mal, kültür ve doğa varlıklarının korunması ya da tarihi çevre içinde korunmaları zorunlu olan alan.
Eskimiş, kısmen tahrip olmuş ve koruma özelliği azalmış seddelerin onarılması ve güçlü hâle getirilmesi faaliyeti.
Çeşitli tehlikelerin sebep olabileceği afetlerden korunmak için genel anlamda alınan önlem. Bu amaçla uygulanacak, uzun vadeli politika ve programları da kapsamaktadır.
Tehdidin türüne ve yoğunluğuna göre ekip personelin¬in kullanacağı koruyucu giysi ve donanımın seviyesi.
Bir radyo vericisinin işaretlerinin yeterince iyi alınamadığı bölge, ölü bölge.
Eski volkan kraterlerinin ağzında oluşan küçük göl, yanardağ ağzı gölü.Ülkemizdeki en büyük krater gölü, en son 1441 yılında faaliyet göstermiş olan Nemrut Dağı? nda bulunmaktadır.
Tektonik kaynaklı gerilmelere bağlı olarak fay zonlarında ve kütle hareketlerinde gözlenen belirli bir yönde, çok yavaş ve kesintisiz olan sürüklenme biçimindeki yer değiştirme hareketi.
Verinin güvenli iletilmesi ve saklanması amacıyla şifrelenmesi işi.
İşlevlerini kısmen veya tamamen yerine getir(e)mediğinde toplumsal düzenin sürdürülebilirliğinin veya kamu hizmetlerinin sunumunun olumsuz etkileneceği, ulaşım, haberleşme, enerji, su finans gibi sektörleri kapsayan ağ, varlık, sistem ve yapılar bütünü.
Alışılagelen ve acil durum gerektiren olağanüstü durumlarda toplumun ihtiyaçlarını sürdürmesi için gerekli olan birincil öneme sahip yapı, teknik yapı ve sistem. Bir afet sonrasında can ve mal kaybının azaltılması açısından kullanılması elzem olan önem katsayısı yüksek yapılardır.
Normal düzeni bozan, toplum için olumsuz sonuçlar doğurma olasılığı bulunan fiziksel, sosyal, ekonomik ve politik olayların ortaya çıkması hâli. Normal sistemi ve toplumun temel değerlerini önemli ölçüde tehdit eden, zaman baskısı ve stres altında önemli kararlar almayı gerektiren durumları kapsamaktadır. Mevzuatımızda ise, ?devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü ile millî hedef ve menfaatlere yönelik hasmane tutum ve davranışların, Anayasa ile kurulan hür ve demokratik düzeni veya hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik şiddet hareketlerinin, tabii afetlerin, tehlikeli salgın hastalıkların, büyük yangınların, radyasyon ve hava kirliliği gibi önemli nitelikteki kimyasal ve teknolojik olayların, ağır ekonomik bunalımların, iltica ve büyük nüfus hareketlerinin ayrı ve birlikte ortaya çıktığı hâller? olarak tanımlanmaktadır.
Kriz hâli şartları süresince uygulanan, durumu normale döndürmeyi amaçlayan geçici bir yönetim biçimi. Afet yönetiminden farkı, sürekliliğinin olmaması, belirli bir zamanla sınırlı bulunması, krizi gerektiren olay ve nedenler kalktığında sona ermesidir.
Bir yapıda kat mülkiyeti bulunanların, ortak malik sıfatıyla paydaşı oldukları yapıdaki genel yerler üzerindeki faydalanma hakkı.
Afet ve acil durum sonrasında ilk 72 saat içinde afetzedelerin acil beslenme ihtiyacını karşılamak amacıyla pratik, hijyenik ve sağlıklı koşullarda sunulan beslenme hizmeti türü.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin çok üzerine çıkması ve yıllık yağış ortalamalarının ise mevsim normallerinin altına düşmesinin sebep olduğu doğa kaynaklı afet. Meteorolojik açıdan, yağışların mevsim ortalama değerlerin % 80? in altına indiği geçici dönemler olarak tanımlanmaktadır. Hidrolojik açıdan ise, barajlar, göller, göletler ve yeraltı su seviyesinin uzun süreli yıllık ortalamalarının altına indiği geçici dönemdir. Tarımsal açıdan ise, insan ve diğer canlıların ihtiyacı olan su ve nemin yeterli ölçüde bulunamadığı dönemlerdir.
Uzun dönemli meteorolojik gözlem ve kayıtlar esas alınarak aşırı yağışlı ve aşırı kurak dönemleri aylar veya yıllar şeklinde gösteren cetvel.
Afet ve acil durumlarda yaralı olan ya da hayati tehlikesi bulunan, kendi başına kurtulamayan afetzede veya kazazedenin bulunduğu yerden güvenli bir yere alınması.
Tıptaki adı ?H5N1? olan virüsün, insanlara da geçmesi ve göçmen kuşlarla taşınarak küresel bir tehlike hâline gelmesi durumu. ?H5N1? virüsünün etkilediği kanatlı kümes hayvanlarıyla temas veya etlerinin iyice pişirilmeden yenilmesiyle insanlara bulaşmaktadır.
Yer hareketinin ivme kayıtlarını elde edebilmek için genellikle aktif fay zonları ile yapılara yerleştirilen ivmeölçer tipi sismik cihazlardan meydana gelen veri toplama ağı.Özellikle deprem mühendisliği açısından çok önem taşıyan bu veriler, depreme dayanıklı yapıların tasarlanmasında kullanılır.
Kültürel farklılıklarına değer yüklemeksizin, afetlerden ve acil durumlardan etkilenenlere onların toplumsal değerlerini ve normlarını göz önünde bulundurarak hizmet sunma anlayışı.
Özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan faaliyetleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak oluşan, şehirleşmenin de etkisiyle doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda yeryüzündeki ve atmosferin alt bölümlerinde sıcaklık artması.
bk. iklim değişimi.
Yeryüzünde bulunulan noktanın koordinatlarını ve deniz seviyesine göre yüksekliğini uydular vasıtasıyla belirleyen sistem. Bu işlemi yapan cihazlara kısaca GPS denilir. Fay zonları boyunca meydan gelen gerilim birikmeleri ve çok yavaş hareketleri izlemek için daha hassas GPS ölçümleri yapılır.
Zemin veya kaya kütlelerinin yerçekiminin etkisiyle yamaçlardan aşağıya doğru yavaş veya hızlı bir şekilde kütlesel olarak yer değiştirme olayı.
İnsan kaynaklı faaliyetlerin neden olduğu küresel ısınmanın iklim üzerindeki etkilerine karşı uluslararası alanda atılan ilk ve en önemli adım olan, 1992?de Rio de Janeiro?da düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı?nda imzaya açılan, 1994?te yürürlüğe giren BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi?ni (BMİDÇS - United Nations Framework Convention on Climate Change) güçlendirmek üzere hazırlanan uluslararası anlaşma. 1997de imzalanan protokol, 2005te yürürlüğe girebilmiştir. Kyoto Protokolündeki amaç, ?atmosferdeki sera gazı yoğunluğunun, iklime tehlikeli etki yapmayacak seviyelerde dengede kalmasını sağlamak?tır. Özellikle sanayileşmiş ülkelere bağlayıcı sera gazı salımında sınırlama ve azaltma yükümlülükleri getirmiştir. Kyoto Protokolü?nün süresi 2020?ye kadar uzatılmış olup, uygulamadaki sorun ve güçlükler dikkate alınarak, tüm ülkeleri kapsayan ve daha geniş çaplı bir anlaşmanın hazırlanmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Yer kabuğunu meydana getiren hareket hâlinde bulunan kırılgan parça.Levhaların sınırlarında oluşan sürekli hareketler depremler ve volkanik faaliyetleri oluşturur.
Yerkürenin dış kısmını oluşturan ve levha veya plaka adı verilen büyük kütlelerin daha içeride yer alan manto tabakası üzerinde hareketini ve bu hareketlerin sonuçlarını inceleyen bilim dalı. Gözlemle ispatlanmış bulunan bu teoriye göre, yer kabuğunun üst manto kısmında belirli sayıda ve birbirine göre hareket hâlinde rijit (sert, katı) levhalar bulunmakta, bu plakaların sınırlarında da genellikle çok şiddetli depremler meydana gelmektedir.
İhtiyaçları karşılamak üzere her tür ürün, hizmet ve bilginin kaynağından itibaren tüketileceği son noktaya kadar tedarik zinciri içindeki hareketine verilen genel ad.
Lojistik ile ilgili tüm çalışmaların bir bütünlük içinde ve aksamadan devam etmesi amacıyla oluşturulan faaliyet.
Afet anında kullanılabilecek kaynak ve stoklarla diğer ihtiyaç maddelerinin temini, afet bölgesine nakli ile oradaki yardım faaliyetlerinin devamlılığını sağlamayı amaçlayan, afet öncesi hazırlıklar içinde yapılan planlama çalışması.
Maden ocağında madenlerin aranması, çıkarılması, işlenmesi, işleme tabi tutulması, biriktirilmesi sırasında ve sonrasında veya atıklarından kaynaklı meydana gelen kaza.
bk. depremin büyüklüğü.
Seçimle iş başına gelen muhtar ve ihtiyar heyeti tarafından yönetilen en küçük yerleşme birimi.
Afet riskleri ve bu risklere karşı alınabilecek önlemler konusunda bilgilendirilmiş, afetlere duyarlılığı ve bilinç düzeyi artırılmış, gerekli eğitim ve ekipmanla donatılmış, profesyonel ekipler gelene kadar ilk saatlerde müdahale için imkân ve kabiliyeti güçlenmiş vatandaşlardan oluşan organize olan grup.
Konutu, iş yeri veya hayvanların korunmasını sağlayan yapıları afetlerden dolayı hasar görenler ile muhtemel afetlerden etkilenebileceklerden, durumları ilgili mevzuattaki şartlara uygun olup gerekli başvuruları yapan ve ilgili mevzuat nedeniyle doğacak haklardan faydalanabileceği kabul edilen afetzede gerçek kişileri belirleyen komisyon kararı.
Afetin meydana geldiği bölgede hak sahiplerini belirlemek amacıyla oluşturulan komisyon. O yerin ilgili mülki idare amiri (vali, kaymakam) veya görevlendireceği bir memur başkanlığında, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünden 1 üye, mahalli tapu dairesinden 1 üye, belediye teşkilatı olan yerlerde belediye encümeninden 1 üye, köylerde ise ihtiyar heyetinden 1 üyenin iştiraki ile kurulur. İlgili mülki idare amirleri, bilgi ve görgüsünden istifade edilecek kimseleri de komisyon çalışmalarına iştirak ettirebilirler.
Bir coğrafi alanda,belirli yetkilerle kamu haizmeti faaliyetinde bulunan il özel idaresi, büyükşehir belediyesi, belediye, köy muhtarlığı ile bunların kurdukları veya üye oldukları birlik veya idareler.
Bir afet nedeniyle kendi imkânlarıyla bulunduğu yerden çıkamama durumu.
Bir depremde ivme kayıt cihazları tarafından ölçülen veya matematik modeller kullanılarak hesaplanan yer hareketi ivmesinin en büyük genlikli değeri.
Doğada yetişen ve yapısında toksik madde içeren mantarların taze, dondurulmuş, kurutulmuş veya konserve olarak çiğ ya da pişirilerek yenmesi sonucunda oluşan zehirlenme.
Afet bölgelerinde ve riskli üretim alanlarında yer alan insanlarn, yapıların ve sistemlerin, potansiyel kayıp tehdidi altında bulunması.
Koordinat, adres vb. konum bilgisi içeren veya harita üzerinde bir konuma bağlanmış olan, mekâna ilişkin her türlü veri.
bk. deprem merkez üssü.
Afet ve acil durumlarda tehlike haberlerinin tehdit altındaki yerleşim merkezlerinde yaşayan halkı GSM üzerinden uyarmak amacı ile AFAD tarafından kurdurulan sistem.
? Data about data diye tanımlanan ve herhangi bir verinin; kim tarafından yaratıldığı, kimler tarafından ve ne zaman güncellendiği gibi logları tutan bilgi çeşidi; veri hakkında açıklayıcı ve tanımlayıcı bilgi.
Çürümekte olan karbonlu maddelerden ve maden çalışmaları sırasında açığa çıkan, ölümcül patlamalara sebep olan, havada sarı renkte alevle yanan, renksiz ve kokusuz bir gaz, bataklık gazı. Renksiz, kokusuz ve tatsız bir gaz olan metan genellikle kömür madenciliğinde oldukça sık karşılaşılan ve havadan hafif olan bir gazdır. Zehirli bir gaz olmayan metanın tehlikesi patlayıcı özelliğinden kaynaklanır. Alt patlama limiti %5 olan metanın üst patlama limiti %15?dir. Yüksek konsantrasyonlarda ortamda bulunan oksijenle yer değiştirerek boğucu bir etki yaratabilir.
Atmosferde meydana gelen hava olaylarının oluşumunu, gelişimini ve değişimini nedenleri ile birlikte inceleyen ve bu olayların canlılar ve yerküre açısından doğuracağı sonuçları araştırıp ortaya koyan bilim dalı.
Kaynağını sıcaklık yağış, basınç gibi atmosferik olaylardan alan sel, çığ, yıldırım, tayfun, tipi, hortum, kuraklık gibi doğal olaylardan kaynaklanan afet.
Mevcut imar planının dışında kalan ve bu planla bütünleşmeyen bir konumu bulunan araziler için hazırlanan, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesi içinde sağlayan fiziki plan.
Kırsal yerleşim bölgelerinde bulunan köylere bağlı birkaç evden oluşan küçük mahalle.
Yerleşime açılması düşünülen boş alanlardaki tüm afet tehlikelerini, yapılaşmış alanlarda ise tüm afet risklerini büyük ölçekli hâlihazır haritalar üzerinde belirleyen çalışma. Güvenli arazi kullanımı kararları alınmasında yararlı olan, kentsel dönüşüm ve zarar azaltma planlaması çalışmalarında ise öncelikler ve stratejilerin belirlenmesinde imar planlamasını yönlendiren detaylı jeolojik, jeofizik ve jeoteknik çalışmalar, bu kapsamda değerlendirilir. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine göre, özellikle afete yönelik mikro bölgeleme veya jeolojik etüt raporları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmadan imar planları hazırlanamayacaktır.
Afet tehlikelerini 1/5000 ve daha büyük ölçekli haritalar üzerinde gösteren ve özellikle deprem tehlikesi ve risklerinin azaltılabilmesi için topoğrafya ve yerel zemin koşullarının yol açabilecekleri tüm tehlike ve riskleri detaylı jeolojik, jeofizik ve jeoteknik etütler sonucunda belirleyen, imar planlarını yönlendiren çalışmalar.
Mikrobölgeleme çalışmaları sonucunda elde edilen verilerin yer aldığı harita. Yapılmak istenen fiziksel planlama çalışmalarının ölçeğine bağlı olarak 1/100 000, 1/50000, 1/25000, 1/10000, 1/5000 ve 1/2000 ölçeklerde yerel afet tehlikesi ve riskini gösteren harita.
Büyüklükleri 3 ve altında olduğundan kolayca hissedilemeyen, ancak sismik kayıt cihazları tarafından kaydedilen deprem.
Kaynağı doğal veya yapay olan çok küçük genlikli ve değişken periyotlu zemin titreşimi. Mikrotremor kayıtları kullanılarak zeminlerin hâkim titreşim periyotları ve büyütmeleri belirlenebilir.
Belli bir yapıya ait fizibilite, proje, hesap, ihale dosyası düzenleme işleriyle bunların denetim işleri ve yapının inşa aşamasında plan, proje ve yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uygun yapılmasını sağlayan hizmetlerin tümü.
1931 yılında Amerikalı sismologlar Wood ve Neuman tarafından Mercalli şiddet cetvelinin değiştirilmesiyle oluşturulan cetvel. Orijinali, 1900?lü yılların başında bir İtalyan bilim adamı olan Mercalli tarafından depremlerin insanlar, yapılar ve arazi üzerindeki gözlenen etkilerine göre düzenlenmiş 12 dereceli deprem şiddet cetvelidir
Bir araç ile çekilerek istenilen bölgede hizmet vermek üzere tasarlanmış konteyner veya karavan tipi mutfak ekipmanı.
Afet ve acil durumlarda ve insani yardım faaliyetlerinde verilecek olan hizmetin türüne göre, sağlık otoritesi tarafından bölgeye yönlendirilen, gerektiğinde yeri kolaylıkla değiştirilebilen hareketli her türlü araç gereç ve donanımı (örneğin şişme, ağır iklim tipi ve konteyner sahra hastaneleri, tarama, tanı ve tedavi üniteleri, mobil komuta araçları, gemi hastane, dekontaminasyon ünitelerini) kapsayan sağlık ünitesi
Afetler veya başka nedenlerle yıkılmış yapı parçaları, kırık eşyalar ve benzeri döküntü malzemenin karışımı, inşaat atığı.
Avrupa kıtasındaki deprem özellikleri, yapı türleri ve hasar sonuçları esas alınarak Medvedev, Sponheur ve Karnik adlı bilim insanları tarafından 1964 yılında geliştirilmiş ve Avrupa Sismoloji Komisyonu tarafından onaylanmış 12 (XII) derecelik deprem şiddet cetveli. Şiddet dereceleri, Roma rakamıyla ifade edilir. Geliştiren bilim adamlarının isimlerinin baş harfleri olan MSK şiddet cetveli olarak anılır. Bu şiddet cetveli, ülkemizde de 1970?li yıllardan bu yana yaygın olarak kullanılmaktadır.
Poliçede yazılı önceden belirlenmiş bir miktara veya orana kadar olan hasarların sigortacı tarafından ödenmemesi, bu miktar veya orandan daha yüksek hasarların ise söz konusu miktar veya oran düşürüldükten sonra ödenmesi biçimindeki uygulama.
Hasar tespit arazi çalışmaları sonrasında, çalışmayı gerçekleştiren teknik personel ile o yerleşim biriminde görevli muhtar ve azalar tarafından imza altına alınan ve o yerleşim birimindeki tüm binalarla ilgili hasar tespit çalışmalarının gerçekleştirildiğine dair resmî belge.
Belediye sınırlarına komşu olup kentin ilerideki gelişmesi bakımından gerekli görülen ve imar mevzuatı bakımından belediyelerin denetim ve sorumluluğuna verilmiş olan sınır komşusu alanlara verilen ad, komşu alan.
İnsan iradesi, gücü ve müdahalesiyle önüne geçilemeyen deprem, yıldırım, kasırga gibi doğa kaynaklı afetler; kanuni grev, genel salgın hastalık, kısmî veya genel seferberlik ilânı ve gerektiğinde AFAD tarafından belirlenecek benzeri diğer hâller.
Afet ve acil durumlarda can ve mal kurtarma, sağlık, iaşe, ibate, güvenlik, mal ve çevre koruma, sosyal ve psikolojik destek hizmetlerinin verilmesine yönelik çalışma. Afetin meydana gelmesi ile başlayan ilk evredir. Arama-kurtarma, ilk yardım, tıbbi sağlık, gıda, barınma, giyim, su ve arıtma temini hizmetleri gibi halkın acil ihtiyaçlarının sağlanması; hasar tespiti, yardım kaynaklarının koordinasyonu gibi konular bu aşamada gerçekleştirilir. Bu, ilk müdahaleyle başlayıp, duruma göre kısa veya daha uzun süreyle devam edebilen bir süreçtir. Acil müdahale veya afete müdahale olarak da tanımlanmaktadır.
Konut ve iş yerlerine ilişkin mülkiyet rabıtası sırasıyla, tapu senedi, tasarruf belgeleri, vergi kayıtları ve diğer resmî belge ve kayıtlarla belgelendirme işi. Bu belge ve kayıtların bulunmaması hâlinde mahalle veya köy muhtarlıklarından alınarak ilgili mülki idare amirine tasdik ettirilmiş belge esas alınır.
Uluslararası hukuka göre vatandaşı olduğu ülke dışında olan ve ?ırkı, dini, tabiiyeti, belirli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncesi nedeniyle zulme uğrayacağından ötürü haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkeye dönemeyen veya dönmek istemeyen kişi, sığınmacı. 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmî Gazete?de yayınlanan 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu?na göre, Avrupada meydana gelen olaylar sebebiyle ırkı, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeligi veya siyasi düsünceleri nedeniyle takibata uğrayacağından haklı olarak korktuğu için, vatandaşı oldugu ülke dısında bulunan ve vatandası oldugu ülkenin himayesinden istifade edemeyen veya korkudan dolayı istifade etmek istemeyen ya da uyruğu yoksa ve önceden ikamet ettigi ülke dışında bulunuyorsa oraya dönmeyen veya korkusundan dolayı dönmek istemeyen yabancı.
Mültecilerin bilgi, danışmanlık, maddi yardım ve diğer servislerden yararlanmak için toplandığı veya barındığı yer.
İç hukuk ve devletler hukukuna göre bir kişinin mülteci olarak tanınıp tanınmamasına karar verme süreci.
Sığınmacı ya da mülteciler adına devletlerin veya BMMYKnin, bu kişilerin haklarının, güvenliklerinin ve refahlarının uluslararası standartlara uygun olarak tanınması ve korunmasını sağlayan müdahalelerin tümü. Söz konusu müdahaleler şunlardır: Geri göndermeme ilkesine saygının temini; güvenliğe erişim, mülteci statüsünün belirlenmesine dair adil süreçlere erişim; insani muamele standartları; kalıcı çözümlerin uygulanması. BMMYK, mültecilerin korunmasıyla yetkilendirilmiş tek Birleşmiş Milletler organıdır.
Mültecilerin sığındıkları ülkede yerine getirmek zorunda oldukları yükümlülüklerin tümü. 1951 sözleşmesinin 2. maddesi kapsamında, mülteciler bulundukları ülkenin kanun ve yönetmeliklerine uymalı, özellikle sığınma ülkelerinin ve toplumlarının güvenliğini, emniyetini ve kamu düzenini tehlikeye düşürecek hareketlerden kaçınmalıdırlar.
Varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak hâlihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan. Nâzım imar planları, 1/25000, 1/10000, 1/5000 veya 1/2000 ölçeklerde yapılabilir.
Nükleer maddelerin kullanıldığı güç santralleri ile tıp ve sanayideki faaliyetler esnasında ortaya çıkan madde veya yan ürünlerin tümü.Özel koruma koşullarına uygun olarak nakledilip, sızdırmazlığı tam olan yerlerde depolanması gereken tehlikeli nükleer malzemelerdir.
Nükleer patlamalarda, nükleer enerji üretim veya depolama tesislerinde, nükleer yakıt veya atık madde nakliyatında meydana gelen kazalar veya sızıntılar sonucunda çevreye yayılan radyasyonun oluşturduğu tehdit.
Ülke içinde ya da dışında meydana gelen, radyasyon salımı ile insan sağlığı ve çevre için tehdit oluşturan veya oluşturması muhtemel acil durum.
Ülke toprakları içinde ya da dışında halk sağlığına zarar verme olasılığı olan, radyasyondan korunma standartlarıyla belirlenen sınırların üzerinde radyasyon dozu alınması ve radyoaktif bulaşmanın ayrı ayrı veya birlikte vuku bulması durumu.
bk. deprem odak derinliği.
Deprem dalgalarının analizini yaparak, depreme neden olan kırılma düzleminin eğimi, doğrultusu, kayma açısı ve yırtılmanın zaman içinde gelişimi gibi dinamik parametrelerin hesaplanması yöntemi.
bk. deprem odak noktası.
Doğal afetler, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalımlar, Anayasa ile kurulmuş hür demokrasi düzenini ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması gibi durumlarda, geçici bir yönetim modeli uygulanmasını gerektiren hâl. Olağanüstü hâl yönetimlerinin sınırlı yönetimler olduğu ilgili yasada da belirtilmiş ve bu süre altı ayla sınırlandırılmıştır.
Bir riski sigorta ederken göz önüne alınması gereken yüksek hasar senaryolarına ilişkin değerlendirme.
En büyük yağış ve en ileri seviyede yüzey akışı oluşturacak tüm faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşabilecek en büyük taşkın.
Bir olayın olabilme ihtimali. Sıfırla bir arasında bir gerçek sayı olarak gösterilebildiği gibi, sıfırla 100 arasında değişebilen sayı olarak da verilebilir. Olasılığın sayısal olarak gösterilemediği durumlarda ise düşük, orta ve yüksek gibi görecelik belirten sıfatlar kullanılabilir.
Bir olayın meydana gelme ihtimalini belirlemek için kullanılan modelleme ve hesaplama yöntemi.
Ortaya çıkan, oluşan durum; ilgiyi çeken veya çekebilecek nitelikte olan her türlü iş, hadise, vaka.
Tüm tehlikeler ve her düzeydeki acil müdahale durumunun yönetiminde, müdahale edilen olay için eldeki imkânları en doğru ve etkin şekilde kullanabilmek amacıyla oluşturulan geçici ve dar kapsamlı bir modüler taktik acil yönetim sistemi.
Valilikçe olay yerindeki müdahale ekiplerini koordine etmek ve yönetmek üzere görevlendirilen kişi.
Herhangi bir afet nedeniyle hasar görmüş bir yapının, en az olay öncesinde sahip bulunduğu güvenlik düzeyine getirilecek şekilde tamir edilerek kullanılabilir hâle getirilmesi işi, tamir.
Orman alanlarında doğal, insan ihmali ya da başka nedenlerden kaynaklanan yangın.
Doğrudan insan müdahalesiyle, orman alanının başka bir alana dönüşmesi durumu.
Afet ve acil durumlarda kurumlar arası buluşma kanalı olarak ilgili tüm kurum ve kuruluşların kullanımına sunulan, koordinesi AFAD? da olan çeşitli bantlardaki frekanslar ile gelecekte bu amaçla tahsis edilecek frekansların tümü.
Resim eğikliği ve arazideki yükseklik farklarından dolayı oluşan görüntü kaymalarının giderilmesi sonucu elde edilen ve harita gibi belli ve sabit bir ölçeği olan topografik görüntü.
Afetin etkilediği alanın, afet bölgesine ulaştırılacak acil yardımların, acil yıkılacak binaların tespiti ve hasar tespit çalışmalarında gereken ön bilgilerin sağlanması için yapılan etüt ve değerlendirme.
Yapıların kullanılıp kullanılmaması ile kalkan duvarlar, bacalar, parapetler, cephe kaplamaları gibi hasarlarla zeminde meydana gelen yer değiştirmelerin çevredeki insanlara verebileceği zararın belirlenmesi ve önlenmesi amacıyla yapılan ilk değerlendirme. Binaların dıştan ve gerektiğinde yalnızca bodrum katları hızla incelenerek yapılan tespitlerdir. Bunun sonucunda, hasarsız veya hafif hasarlı binaların kullanılmaya devamına karar verilir. Bir afet sonrasında hemen kullanılması zorunlu olan hastane, itfaiye, hükûmet ve afet yönetim merkezleri, spor salonu, okullar, trafo merkezleri gibi tesislere hasar tespitinde öncelik verilir.
Afet ve acil durum nedeniyle bozulan yaşam şartlarının normalleştirilmesine yönelik olarak olayın meydana gelmesinden hemen sonra başlatılan kısa dönem iyileştirme faaliyetleri.
Afet haberinin alınmasını müteakip, en yakın birimden, etkilenen alana hareket eden ve afetin büyüklüğü, türü, etkilenen kişi sayısı ile ilgili karar alıcılara gönderdiği ilk bilgilerle muhtemel müdahale şekli ve ölçeğinin oluşmasına yardımcı olan ekip.
Belirli büyüklükteki bir deprem öncesinde aynı zonda meydana gelmiş daha küçük magnitüdlü deprem.Bir depremin öncü olup olmadığı, aynı fay zonu içinde belirli bir süre sonra daha büyük bir deprem meydana geldiğinde anlaşılır.
Risklerin etkilerini önlemek veya azaltmak için yapılan çalışma, tedbir. Barajların inşası ile olası seller, istinat yapıları inşasıyla çığ, heyelan ve kaya düşmesi gibi olayların meydan gelmesi halinde verebileceği zararlar önlenebilir.
Doğa kaynaklı afet tehlikeleri ve arazinin jeoteknik özellikleri nedeniyle yerleşime açılmadan önce yapısal veya yapısal olmayan önlemler alınmasını gerektiren alan. Bu alanlar altı başlık altında değerlendirilmektedir: -Önlemli Alan 1 ( ÖA-1) Deprem tehlikesi açısından önlemli alanlar. -Önlemli Alan 2 (ÖA-2) Kütle hareketleri tehlikeleri ve yüksek eğim açısından önlemli alanlar. -Önlemli Alan 3 (ÖA-3) Su baskını açısından önlem alınabilecek alanlar. -Önlemli Alan 4 (ÖA-4) Çığ düşmesi açısından önlem alınabilecek alanlar. -Önlemli Alan 5 (ÖA-5) Mühendislik problemleri açısından (şişme, oturma, taşıma gücü vb.) önlem alınabilecek alanlar. -Önlemli Alan 6 (ÖA-6) Diğer tehlikeler açısından (karstlaşma, tıbbi jeoloji vb.) açısından önlem alınabilecek alanlar.
Toprağı gevşek çürük yamaçlarda, toprağın taşınmasını önlemek için çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden yapılan duvar türü, çeper. Bu çitler, yağmur sularının akışını yavaşlatarak toprağın aşınmasını ve taşınmasını önlerler.
Tarihsel dönemde meydana gelen depremlerin yeri, zamanı, büyüklüğü ve yol açtığı hasarlar konusunda araştırma ve inceleme yapan bilim dalı. Önemli ölçüde tarihî depremlerin meydana geldiği fay bölgelerinde hendek açıp yapılan bilimsel incelemeler ile tarihî yapılar üzerinde meydana gelen yapısal hasar incelemelerine dayanır.
Belirli bir alanda çalışan bilim insanlarının paylaştığı ortak değerler, anlayışlar ve yaklaşımlar dizisi.
bk. ambulans ve acil bakım teknikeri
Yapıları yıldırıma karşı koruyan düzenek, yıldırımsavar. Biri birine iletken kablo ile bağlı bir metal çubukla, toprağa gömülü bulunan veya zeminde suyla temas hâlinde olan diğer bir metal çubuk veya plakadan oluşur. Hatlarına düşen yıldırımlar nedeniyle iletişim cihazlarının zarar görmesine mani olacak özel parçalar kullanılır.
1. Çok kısa bir süre içinde basınçlı gazların açığa çıkmasına ya da oluşmasına yol açan olay. 2. Yanabilen malzemenin oksijenle tepkimesi sonucu yüksek enerji oluşumu ile ortaya çıkan ani kimyasal reaksiyon.
Atmosferik oksijen olmadan da ani gaz yayılımı ile ekzotermik reaksiyon verebilen ve kısmen kapatıldığında ısınma ile kendiliğinden veya belirlenmiş test koşullarında patlayan, çabucak parlayan katı, sıvı, macunumsu, jelatinimsi hâldeki madde.
Sıkışma ve genişleme hareketi yaparak ilerleyen cisim dalgalarının en hızlı ve kayıt istasyonlarına ilk varan tipi.
Betonarme yapılarda eni, kalınlığının 7 katından fazla olan, yük taşıyan ve yük aktaran düşey yapı elemanı.
Sigorta poliçelerinin kapsadığı deprem, yangın, kuraklık gibi tehlikelere verilen genel ad.
Tarım ve böcek ilaçları ile zehirlenme durumu. İnsan ve insan vücudu ile bitki ve cansız cisimler üzerinde yahut çevresinde bulunan veya yaşayan zararlılar ile; besin maddelerinin üretimi, depolanması ve tüketimi sırasında besinlere zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak ya da yok etmek, ek olarak bitkilerin büyümesini düzenlemek amacıyla da kullanılabilen kimyasal ya da biyolojik ürünlerin ağız, solunum, deri ve göz yolu ile alımı sonucunda meydana gelen zehirlenmedir.
bk. levha tektoniği.
Cisim, yapı ve zeminlerin dış kuvvetler altında gösterdikleri kalıcı şekil değiştirme durumu. Başlangıçtaki dayanım özelliklerinin tümünü yitirmiş olduğu bu durumda nesnelerin enerji yutma yeteneği de artar ve kalıcı şekil değiştirmeler meydana gelir.
Ön üretimli betonarme elemanların çeşitli şekillerde birleştirilmesi ile oluşturulan yapı türü.
Mimarlık ve mühendislik tasarım hizmetlerini, ana uğraş konusu olarak seçmiş olan ve yapıların proje, hesap ve çizimleri hazırlayan gerçek veya tüzel kişi.
Baş etme becerilerinin ve uzun süreli destek sistemlerinin harekete geçirilmesinin ve alternatif baş etme yöntemlerinin araştırıldığı bir bilgilendirme ve güçlendirme programı.
Özellikle deprem gibi büyük yıkım getiren afetler sonrasında bir kısım afetzedede görülen ruhsal sorunların giderilmesi amacıyla profesyonel kişilerce verilen psikolojik yardım hizmeti.
Etkilenenlerin kaçınma davranışlarını azaltması konusunda cesaret verici, travmatik anılarıyla uzlaşmasını sağlayıcı ve duruma uygun olarak olması beklenen psikolojik tepkilerin neler olduğunun aktarılmasını somut ve pratik öneriler şeklinde sunan, afetler ve acil durumlar sonrasında yapılan eğitim.
Afetler, terör, trafik kazaları, tecavüz, aile içi şiddet, işkence, çocuk istismarı gibi travmatik olaylar sonrası çocuklar, gençler, yetişkinler ve aile bireylerine uygulanabilen modüler bir terapik yaklaşım. Psikolojik ilk yardım, travmatik olayın yarattığı stresin azaltılmasını sağlayan ve uzun vadede mağdurların normal fonksiyonlarını kaybetmelerini önleyen, onlara travma sonrası ortaya çıkan psikolojik sorunlarla baş etmesini öğreten bir tekniktir.
Aşırı korku ve dehşetle tepki verilen ölüm, yaralanma veya kişisel bütünlüğün tehdit edildiği olaylar, sarsıntı.
Psikolojik ya da psikiyatrik tedavi amacı gütmeyen, afet ve acil durum sonrası ortaya çıkabilecek psikolojik uyumsuzlukların, bozuklukların önlenmesi, aile ve toplum düzeyinde ilişkilerin yeniden kurulması, geliştirilmesi, etkilenenlerin normal yaşamlarına geri dönmesi sürecinde kendi kapasitelerini fark etmeleri ve güçlenmelerinin sağlanması, toplumda gelecekte ortaya çıkması muhtemel afet ve acil durumlarla başa çıkma, iyileşme, toparlanma becerilerinin arttırılması ve yardım çalışanlarının desteklenmesini içeren ve afet döngüsünün her aşamasında yürütülen çok disiplinli hizmetler tümü.
Afetler sonrasında etkilenen bireylerin, normal yaşantılarına geçiş surecini hızlandırmaya yardımcı olan, bireylerin ve toplumun var olan gereksinimlerini tespit ederek olası afetlerle başa çıkma ve müdahale edebilme kapasitelerinin yanı sıra iyileşme becerilerinin de artırılmasına yönelik faaliyet ve hizmetlerin tümü.
İhtiyaç ve kaynak değerlendirmesi, psikolojik ilk yardım, sevk etme ve yönlendirme, bilgi merkezi oluşturma, toplumu harekete geçirme, sosyal projeler, eğitimler gibi psikososyal müdahalede ihtiyaç duyulan araçların tümü.
Radyo dalgalarından yararlanarak uzaktaki nesnelerin mesafe ve hızlarını ölçmek için kullanılan görüntü. Meteoroloji radarları sayesinde bölgesel hava olaylarının izlenmesi ve yağış durumuyla ilgili hassas tahminlerin yapılması mümkün olmaktadır.
Nükleer patlama sonucu çeşitli yollarla yeryüzüne inen radyoaktif parçacıkların tümü. Genellikle silah artıkları, fisyon ürünleri ile patlamanın zeminde gerçekleşmesi durumunda radyasyon ile kirlenmiş toprak serpintinin içerisinde yer almaktadır.
3 dakika süreli kesik siren sesi ile duyurulan radyoaktif serpinti tehlikesini ya da kimyasal saldırı tehlikesini işaret eden siyah ikaz. Tehlikenin cinsi radyo ve televizyonlardan duyurulur.
Nükleer veya diğer radyolojik ışınım kaynaklarının çevreye yaydığı radyoaktif maddelere bağlı olarak canlılar üzerinde oluşan zararlı veya ölümcül tehlike.
?Sıcak bölge? sınırının belirlendiği, kabul edilmiş en küçük doz sınırı.
Bir sigorta şirketinin sigorta ettiği rizikonun bir bölümünü veya tamamını, olabilecek zarara karşı, başka bir şirkete yeniden sigorta ettirmesi durumu. Bir sigortacının bir bedel karşılığında, bir başka sigortacının düzenlemiş olduğu poliçe veya poliçeler nedeniyle zarara uğraması hâlinde, zarar gören bu şirketin zararlarını kısmen veya tamamen tazmin etmeyi kabul etmesi durumu.
Sedan şirketin (sigorta ettiren şirket), reasüröre (sigorta eden şirket) sağladığı teminat karşılığında ödediği bedel.
Bir sigorta şirketi tarafından sigorta edilmiş riske ilişkin sorumluluğun tamamını veya bir kısmını reasürans (yeniden sigorta) yoluyla temin eden bir başka sigorta şirketi.
İlgili mevzuata göre, sorumlu bir kişinin etkin bakımına alınmadığı sürece, kanunen ya da örf ve âdet gereği kendisinden sorumlu bir yetişkinin refakati bulunmaksızın Türkiye?ye gelen veya Türkiye?ye giriş yaptıktan sonra refakatsiz kalan çocuk.
Hasara uğramış veya fonksiyonunu kaybetmiş hizmetlerin, altyapının ve binaların kısa sürede onarılarak çalışabilir hâle getirilmesi faaliyetleri.
Sonradan değişikliğe uğramış, kısmen yıkılmış ya da yok olmuş öğelerin, yapıların veya yerleşmelerin ilk tasarımlarındaki ya da belirli bir tarihteki durumlarının, arşiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak plan, kesit, görünüş ve aksonometrik çizimlerle ya da maketle anlatımı.
Dünyada nadir görülen doğal çevreleri koruyabilme ve gelecek nesillere ulaştırabilme amacıyla, mümkün olduğunca çok az müdahale ile onarma işi.
Mevcut nâzım ve uygulama imar planlarının ihtiyaca cevap vermediği ve uygulamasının problem olduğu durumlarda, planın tamamı veya büyük bir kısmının plan yapım tekniklerine uyularak yenilenmesi sonucu elde edilen ve her ölçekte yapılabilen plan.
6306 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ?nin veya idarenin (belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini, Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini ifade eder) talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) belirlenen alan.
İçinde enfeksiyöz etkenin doğal bir şekilde yaşadığı ve varlığı, halk sağlığı riski oluşturabilen bir hayvan, bitki ya da madde.
Etki yapan sistemin frekansı ile etkilenen sistemin doğal frekanslarının birbirine yakın veya eşit olması durumunda genliklerin artması durumu.
Bilim adamı Charles Francis Richter tarafından geliştirilen ve depremlerin aletsel büyüklüğünü tanımlamak için kullanılan ölçek.
Cisimlerin veya yapıların, ötelenme ve dönme büyüklüklerine karşı koyma dayanımı. Örneğin yapı rijitliği arttıkça yapının ötelenmesi ve dönmesi azalır.
Bir olayın belirli koşul ve ortamlarda doğurabileceği can, mal, ekonomik ve çevresel gibi değerlerin kaybının gerçekleşme olasılığı. Diğer bir deyişle; ?risk = potansiyel kayıplar? veya ?risk = tehlike x hasar görebilirlik? tir. Sigortacılık ve mühendislikte kayıp olasılığı olarak adlandırılır.
Spesifik bir kaza ya da tehlikeli olayın meydana gelme olasılığı ve kişiyi ne derecede ilgilendirdiği ya da endişelendirdiğinin öznel bir değerlendirmesi.
bk. afet riskini azaltma.
bk. afet riskini belirleme.
Risk, riskin sonuçları ve bunlarla nasıl baş edileceği konularında güvenilebilir ve ulaşılabilir kaynaklardan elde edilen bilgilere sahip olma ve davranış biçimini kalıcı olarak değiştirebilme.
Tehlikelere maruz alt ve üstyapılar, yerleşim yerleri, nüfus yoğunluğu, iş ve hizmet sürekliliği, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar, doğal kaynaklar gibi unsurlara ait olası kayıpların gösterildiği harita.
İnsanların tehlikeler hakkında bilgilendiği, davranış değişikliği yönünde etkilendiği ve riskler ile ilgili karar mekanizmalarına katılabildikleri sosyal süreç.
Riskin ekonomik zararını azaltmak için afet sigortaları, afet bonoları gibi araçlarla paydaşlar arasında dağıtılması durumu.
bk. afet risk yönetimi.
6306 sayılı Kanun uyarınca; zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık (ÇŞB) veya idare (belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini, Bakanlık tarafından yetkilendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini ifade eder) tarafından AFAD? ın görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın (ÇŞB) teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan.
Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapı veya yapılar.
Sigortacılıkta gerçekleşmesi mümkün olan tehlike.
Arazi durumu ve uzaklık nedeniyle telsiz haberleşmesinin yapılamaması halinde; telsiz cihazları arasında haberleşmeyi sağlamak için aldığı sinyalleri güçlendirerek yayınlayan ve haberleşme alanının genişletilmesini sağlayan aktarıcı cihaz.
Yön, hız ve şiddeti ile ölçülebilen havanın yer yüzeyine göre yatay hareket etmesi, yel. Doğu, kuzeydoğu, kuzeybatı gibi ana ve ara yönlere göre isimlendirilmiş olup bu yönlerden esen rüzgârların gün doğusu, poyraz, karayel gibi isimleri vardır. Ayrıca, güneybatıdan esen lodos rüzgârı, fırtınaya ve soba zehirlenmelerine yol açan bir rüzgârdır. Rüzgârın hızı, denizci ve havacılar tarafından uluslararası kurallar gereği olarak Knot birimiyle verilir. Birimi mil bölü saattir.
Hızı P dalgasına göre daha düşük olan, sıvı ortamda yayılmayan, yapılarda hasara ve yıkıma sebep olan ikincil dalga.
Taşınabilir olmayan, sabit bir enerji kaynağı ve antene bağlı olarak çalışan telsiz cihazı.
Aniden başlayan ve genellikle kısa süre devam eden, yağış miktarı ve süresine bağlı olarak ani sel oluşturabilen şiddetli yağmur.
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ülke genelindeki tüm acil ve afetlerde sağlık hizmetlerinin koordinasyonunun yapıldığı ve 7/24 zamanlı çalışan merkez. Afetlerde il sağlık müdürlükleri bünyesinde kurulacak olan ve il genelindeki tüm acil ve afetlerde sağlık hizmetlerinin koordinasyonunun yapıldığı sağlık afet koordinasyon merkezleri de İL SAKOM olarak isimlendirilir.
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda ülke genelindeki tüm hava ambulans hizmetlerinin koordinasyonunun yapıldığı merkez.
Hava, su, çevre ve gürültü kirliği olmayan, doğası ve doğal kaynakları iyi korunmuş bölge.
Afet ve acil durum sonrası afetzedelere acil yemek hizmeti sunmak amacıyla oluşturulmuş ve gerekli her tür mutfak ekipmanı ile techiz edilmiş seyyar üniteler.
Yüzey faylanması tehlikesi yaratabileceği belirlenen fay izinin her iki tarafında, fayın belirlenmesi ve haritalanmasındaki hata payını azaltmak, tahmini yüzey faylanmasının mühendislik yapılarında oluşturacağı riskleri azaltabilmek için oluşturulan bir korunma bandı.
Bir bölge veya yerleşmede her zaman görülen enfeksiyon hastalıklarının sayıca anormal miktarda artması durumu, epidemi. Afetlerde, yetersiz hijyen koşulları, gıdaların hazırlanma ve saklanma koşulları ile kişisel temizlikteki eksiklikler nedeniyle, deri ve bağırsak hastalıkları başta olmak üzere ortaya çıkan hastalık türlerini kapsamaktadır. Belli bir dönemde veba, kolera, tifo, grip gibi bir hastalığın kısa zamanda ve kolayca diğer canlılara bulaşmasıdır. Epizootik ise hayvanlarda görülen salgınlardır.
Sanayi tesislerinde meydana gelen insan veya teknoloji kaynaklı kaza.
3 dakika süren düz siren sesi ile hava saldırı ihtimalinin olduğunu işaret eden tehlike ikazı.
Sellerden, gelgit hareketlerinden veya tsunamilerden korunmak için, deniz veya nehir kıyılarında yapılan beton veya toprak duvarlar ile kum torbası bariyerleri gibi koruyucu yapı.
Devletin tüm güç ve kaynaklarının, başta askerî güç olmak üzere savaşın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanması, toplanması, tertiplenmesi ve kullanılmasına ilişkin bütün faaliyetlerin uygulandığı, hak ve hürriyetlerin kanunlarla kısmen veya tamamen sınırlandırıldığı hâldir.
Suların bulunduğu yerde yükselerek veya başka bir yerden gelerek, genellikle kuru olan yüzeyleri kaplaması olayı. Seller, oluşum hızlarına göre yavaş gelişen, hızlı gelişen ve ani seller olarak sınıflandırılır. Genellikle bir hafta veya daha uzun bir süre içinde gelişen sellere yavaş sel, bir-iki gün içinde oluşan sellere hızlı sel, saatlik süre içinde oluşan sellere ani sel denir. Oluşum yeri bakımından da seller, kıyı seli, şehir seli, kuru dere seli, baraj/gölet seli ve akarsu (dere ve nehir) seli olarak adlandırılır.
Selleri önlemek amacıyla su kaynaklarının barajlar, göletler, bentler, mahmuzlar ve seddeler gibi mühendislik yapıları kurularak kontrol edilmesi süreci, işi.
Sel olasılığının, insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkileri ile birlikte değerlendirilmesi.
Mal sigortalarına konu olan menfaatin, deniz, göl, nehir, dere veya kanalların taşması ya da olağanüstü yağışlar nedeniyle su baskınına uğraması sonucunda oluşacak hasarları teminat altına alan sigorta türü.
bk. afet senaryoları.
Belirli bir sağlık olayının risk altındaki popülasyon örneğindeki sürveyansı. Örnek, risk altındaki toplam popülasyonu temsil etmelidir.
Atmosferde bulunan sera gazlarının neden olduğu ısınma sonucunda meydana gelen ve küresel iklim değişimine sebep olan etki.
Atmosferdeki su buharı, karbondioksit, metan, ozon, kloroflorokarbon ve hidrokloroflorokarbon gibi gazlara verilen genel ad. Hem doğal hem de insan kaynaklı olup atmosferdeki kızıl ötesi radyasyonu emen ve tekrar yayan gaz oluşumlarıdır.
İhracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek amacıyla yer ve sınırları Bakanlar Kurulu Kararı, faaliyet konuları Yüksek Planlama Kurulu kararıyla tespit edilen özel statülü bölge.
bk. radyoaktif serpinti.
Yabancıların, kamplara sevk edilinceye veya kamp dışında kalacaklarsa ikametlerine yönlendirilinceye kadar kayıt işlemlerinin yapıldığı ve bu süre zarfında geçici olarak bekletildikleri yer.
Göller veya kapalı körfezlerde deprem, gel-git veya yerel atmosferik değişiklikler nedeniyle, su yüzeyinde meydana gelen dalgacıklara verilen İsviçre kökenli ad.
KBRN maddeleri ile kirlendiği tespit edilmiş, çevreyi ve yaşamı tehdit eden bölge.
Atmosferde yoğun olarak oluşarak bir bölgeyi etkisi altına alan sıcaklık.
İnsanların bombalama, nükleer, biyolojik ve kimyasal tehditler ile fırtına, tayfun, hortum gibi bazı afetlerden münferit veya topluca korunmaları için yapılmış güvenli yer ve yapı.
Zulüm veya ciddi tehlike sebebiyle bir devletten kaçan kişilere başka bir devlet tarafından sağlanan koruma. Sığınma hakkı verilen kişiye mülteci denir. Sığınma, ?geri göndermeme?, ?sığınma ülkesi sınırları içinde kalma izni? ve ?insani standartlarda muamele? gibi çeşitli öğeler içerir.
Genellikle bir cezai kovuşturma ve mahkûmiyetten kurtulmak amacıyla yabancı bir ülkeye kaçma veya yabancı bir ülkedeyken geri verilmemeyi isteme, iltica hakkı.
Ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce ya da ulusal kimliği nedeniyle kendisini baskı altında hissederek devletine güvenini kaybetmiş olan ve bu nedenle mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak statüleri henüz resmî olarak tanınmamış kişi.
Mülteci bağlamında, sığınmacının olası sığınma ülkesine girmesine izin verilmemesi durumu. Sınırdan geri çevirme, geri gönderilmeme ilkesinin ihlaline sebep olabilir.
Suya doymuş ince taneli kumlu ve siltli gevşek zeminlerin, depremler nedeniyle oluşan kuvvetli yer hareketi etkisiyle taşıma gücünü kaybederek sıvı gibi davranması olayı. Sıvılaşmış bölgelerdeki yapılar zemin içerisine gömülmekte, yan yatmakta veya devrilmektedir. Taşıyıcı sistem ve üstyapı hasar görmese dahi genelde bu yapılar kullanılmaz hâle gelir.
Siber ortamı oluşturan bilişim sistemlerinin saldırılardan korunmasını, bu ortamda işlenen bilginin gizlilik, bütünlük ve erişilebilirliğinin güvence altına alınmasını, saldırıların ve siber güvenlik olaylarının tespit edilmesini, bu tespitlere karşı tepki mekanizmalarının devreye alınmasını ve sonrasında ise sistemlerin yaşanan siber güvenlik olayı öncesi durumlarına geri döndürülmesini sağlamak amacıyla kullanılan araçlar, politikalar, güvenlik kavramları, güvenlik teminatları, kılavuzlar, risk yönetimi yaklaşımları, faaliyetler, eğitimler, en iyi uygulamalar ve teknolojilerin tümü.
Tüm dünyaya ve uzaya yayılmış durumda bulunan bilişim sistemlerinden ve bunları birbirine bağlayan ağlardan oluşan ortam.
Bilgisayar ağlarını kullanan erişim ve iletişim sistemlerinin, kötü amaçlı kişilerin (hacker) sanal ortamdaki saldırısı nedeniyle çökmesi veya devre dışı kalmasına sebep olan tehdit.
Bireylerin, iş yerleri ve diğer kurum ve kuruluşların, para ile ölçülebilir menfaatlerinin, belli bir prim ödenmesi karşılığında, belirli koşullara ve nedenlere bağlı kayıplarının tazmin edileceğine güvence verilmesi sistemi.
Sigorta şartlarını ve süresini belirleyen yazılı sigorta sözleşmesi.
bk. tayfun.
Arada röle (aracı) olmadan, doğrudan bir telsizden diğer telsizle yapılan kısa mesafeli haberleşme.
Haber Alma ve Yayma Sistemi (HAY) üzerinden gelen tehlike haberlerinin çeşitli ses sinyalleri ve anonslar ile halka duyurulması amacıyla yerleşim merkezlerinde kurulan sistem.
Çok küçük su damlacıklarının, meteorolojik koşullara bağlı olarak havada asılı kalması hâli. Bulunduğu bölgelerde görüş alanını sınırlar veya sıfıra düşürerek hayatı etkiler.
Aktif bir fay zonunun uzun süre deprem üretmeyen kısmı. Bu kısımlardaki uzun süreli hareketsizlikler gelecekte büyük bir deprem olma ihtimalini artırır.
bk. elastik dalga.
Es=joules birimi ile sismik dalgalarda yayılan enerji. Söz konusu enerji, genliklerinin karesiyle doğru orantılıdır ve bunun için magnitüd de enerjinin logaritmasıyla doğru orantılıdır.
İçerisinde sismik enerjiyi algılayıp kaydedecek sismograf türü cihazlar ve bu verileri bir merkeze gönderecek olan iletişim ünitesine sahip özel olarak inşa edilmiş istasyon.
Deprem magnitüdünün ölçüsü, erg cinsinden açığa çıkan enerji. Bir depremin büyüklüğü açığa çıkan enerjisiyle ilişkilidir ve yayınım mekanizmasından bağımsızdır. Sismik moment M0, bir depremin boyutunu belirlemede en iyi ölçüm olarak dikkate alınabilir.
bk. deprem yalıtımı.
bk. depremsellik.
bk. deprem kaydı.
Depremlerin oluş nedenleri, deprem dalgalarının yerküre içinde nasıl yayıldıkları, zayıf ve kuvvetli yer hareketinin kayıt edilmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi teknikleri, deprem tehlikesinin belirlenmesi ve zararlarının azaltılması konuları ile uğraşan jeofizik biliminin uzmanlık alanı, deprem bilimi.
Sismik enerjiyi elektrik voltajına çeviren sismik kayıt aleti veya sistemi. Birbirlerine dik üç jeofon hareketin üç bileşenini kaydetmekte kullanılır. Sismometre, doğal ve suni titreşimler ile depremleri, özel kâğıtlar üzerine veya sayısal ortamda kaydeden; büyüklüğünü, süresini, merkezini ve oluş zamanlarını işaretleyen ve gerektiğinde iletişim araçları kanalıyla merkezlere nakleden deprem kayıtçısıdır.
Tektonik hareketlerle depremselliğin ilişkisini yorumlayan ve depremin gelişim sürecini inceleyen özel uzmanlık alanıdır. Fayların aktif olup olmadığı, çok eski ve güncel deprem oluşumlarının faylarla ilişkisi bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılmaktadır.
Doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik özelliklerinden dolayı koruma statüsü verilerek gelecek kuşaklara taşınmak istenen alan. Sit alanlarında yapılacak bakım, onarım ve inşa faaliyetleri kısıtlamalara ve özel kurallara tabidir.
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı afetler ile olağanüstü hâl ve kriz durumunda, ihtiyaç hâlinde, sivil kurum ve kuruluşlarla silahlı kuvvetler arasında yürütülen iş birliği ve koordinasyon çalışması. Bu faaliyetler afet ve acil durumlar öncesinde planlanmalıdır.
Afet, acil durum, sivil savunma, savaş gibi konuların yanında halkın her türlü tehlike ve riske karşı korunması.
Düşman saldırılarına karşı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her türlü resmî ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her türlü silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyet.
Merkezi ve yerel idarelerin hiyerarşi ve kontrol mekanizmalarının dışında yer alarak, bağımsız yurttaşların karar vermesiyle sosyal faaliyette bulunan topluluk.
Ortak özellikleri sivil nitelikte olmak (oluşum ve faaliyetlerinde kamu yönetiminden bağımsız olma), çalışmalarında kâr amacı gütmemek ve kamu (toplum) yararına faaliyet göstermek ve hizmet sunmak olan oluşum ve kuruluş.Afet yönetimi süreçlerinde, sivil toplum kuruluşlarının uyması gereken ve uluslararası kabul gören davranış kuralları ve asgari standartlar bulunmaktadır. (IFRC İnsani Yardımda Davranış Kuralları; SPHERE Projesi: Afete Müdahalede Asgari Standartlar ve İnsani Yardım Sözleşmesi. )
3 dakika süren kesik kesik siren sesi ile radyoaktif serpinti ya da kimyasal saldırı ihtimali olduğunu bildiren tehlike ikazı.
Yol yüzeyinde çok ince bir tabaka hâlindeki buzlanma biçimi. Şeffaf olması dolayısıyla asfalt renginden ayırt edilemediğinden sürücüler için büyük tehlike oluşturur.
Baca bağlantı hataları nedeniyle ya da kuvvetli Lodos rüzgârlarının etkisiyle soba bacalarından geriye tepen karbonmonoksit gazının neden olduğu zehirlenme ve ölüm olayı. Evlerdeki kombi, şofben gibi cihazlardan kaynaklanan karbonmonoksit zehirlenmeleri de meydana gelmektedir. Bu tür olaylar, baca gazı zehirlenmesi olarak da ifade edilir.
Rüzgarın tersi yönünde kaldığı için sıcak bölgede tespit edilmiş KBRN maddesi ile kirlenmesi muhtemel olma¬yan, acil tıbbi müdahale ve ambulans hizmetlerinin yürütüldüğü temiz bölge.
Tarım, endüstri, ticaret ve sosyal yaşantıda artan koruma önlemi gerektirecek şekilde 24 saat içinde, hissedilir derecede ve hızlı sıcaklık düşüşü ile oluşan hava durumu. Yaşanan mevsim veya ay itibariyle o bölgede o yılın en düşük değerinin yaşanması, hava sıcaklıklarındaki düşüşün en az iki gün sürmesi, geniş bir bölgeyi kaplaması ve normallerinden 15 derece daha soğuk havanın yaşanması gerekir.
bk. sosyal zarar görebilirlik.
Afetlerden etkilenen bireylerin ihtiyaç ve sorunları doğrultusunda harekete geçmelerine, başa çıkma kapasitelerinin gelişmesine, afet ve acil durum sonucunda kaybolan yaşamın kontrolünü yeniden sağlama duygusunu hissetmelerine ve sorumluluk almalarına fırsat veren proje.
Güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam çevresi oluşturmak amacıyla yapılan eğitim, sağlık, spor, dinî ve idari yapılar ile parklar, dinlenme alanları, çocuk bahçeleri, fuar, piknik alanları, botanik ve hayvanat bahçeleri, yeşil alan gibi yerlerin tümü.
Bir kişi veya grubun afetlerin olumsuz etkilerine karşı koyabilme ve baş edebilme yeteneği. Sosyal hassasiyet, kırılganlık ve savunmasızlık olarak da kullanılmaktadır.
bk. temel.
Acil durumlarda olayın yeri ve niteliğine göre nasıl harekete geçileceğinin, hangi zamanlama ve sırayla nelerin yapılacağının önceden planlanmış hâli. Olaya sebep olan tehdidin türüne göre, farklı müdahale işlemlerini dikkate alan alternatifli planlama yapılması bu kapsamdadır. Türkiye Afet Müdahale Planı?nda ?Değişik afet ve tehlikeler oluştuğunda uygulanması gereken kurallar ve tutulması gereken kayıtlar? biçiminde tanımlanmıştır.
Bir olaya ait rastgele değerlerin matematiksel yöntemlerle değerlendirilmesi işlemi.
Önceden belirlenmiş politika çerçevesinde kalarak hedef, amaç ve öncelikler doğrultusunda, elde mevcut tüm imkân ve kaynakları zamanında, hızlı ve etkili kullanabilmeyi amaçlayan temel yaklaşım.
Kurum ve kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımını içeren plan.
Kuruluşların mevcut durum, misyon ve temel ilkelerinden hareketle, geleceğe yönelik bir vizyon oluşturmalarına, bu vizyona uygun orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, hedeflerine ulaşabilmek için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımını belirlemelerine ve ölçülebilir göstergeler geliştirerek, faaliyetlerini izleme ve değerlendirmelerine imkân sağlayan, katılımcı ve esnek bir planlama süreci.
Topraktan veya etrafı çevrili bir yerden suyun uzaklaştırılması durumu.
Doğal veya yapay, devamlı veya geçici, durgun veya akıntılı, tatlı veya tuzlu olan, ekolojik açıdan sulak alan kabul edilen yer. Sulak alan kapsamında; denizlerin gelgit hareketinin çekilme döneminde 6 metre derinliği aşmayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı özelliğini taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık, turbalıklar ile bunların kıyı kenar çizgisinden kara tarafına doğru alanlar da yer almaktadır.
Yapıların deprem gibi dış kuvvetlerin etkisi atında plastik şekil değiştirebilme kapasitesi.
Var olan tehlike ve riskleri önleme, bunlardan sakınma veya etkilerini azaltma, daha güvenli ve gelişmiş yeni yaşam çevreleri oluşturma ana hedeflerinin yanı sıra ekonomik,sosyal ve çevresel gelişmelere de katkı sağlayabilen yönetim.
Gelecek kuşakların ihtiyaç duyacağı kaynakların varlığını ve kalitesini tehlikeye atmadan, hem bugünün hem de gelecek kuşakların çevresini oluşturan tüm çevresel değerlerin her alanda ıslahı, korunması ve geliştirilmesi süreci.
Gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânlarını ortadan kaldırmadan, bugünkü kuşakların ihtiyaçlarını karşılayarak kalkınabilmesi ve ekonomik, sosyal, çevresel hedefler arasında denge kurulması esasına dayanan bir kalkınma ve gelişme yaklaşımı. Afetler açısından ise; günümüzde ve gelecekte toplumsal eşitsizliğe, çevre ve afet sorunlarına yol açmadan ekonomik gelişmenin sağlanabilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi süreci olarak ifade edilebilir.
Verilerin sistematik olarak toplanması, işlenmesi ve elde edilen sonuçlara göre harekete geçecek kişilere ve ihtiyacı olanlara bu değerlendirmelerin hızla geri bildiriminin sağlaması süreci.
İnşaat yapım işlerinin yürütüldüğü alan.
Yamaçlarda duraylılığın (stabilite) mevcut olup olmaması durumu. Yamaç veya şevlerde stabilitenin bozulması, kaya birimleri, tane özellikleri, yamaç eğimi, yağış miktarı ve tektonik hareketlere bağlı olarak kayma, düşme, devrilme, akma, yanal yayılma gibi kütle hareketlerine yol açar.
) Afete yol açabilecek olayların büyüklüklerini veya olası hasar, kayıp ve zararlarını sayısal olarak belirleyebilmek amacıyla her afet için ayrı ayrı hazırlanmış referans cetveli. Deprem şiddeti için ?MKS?, ?MM?, ?EMS?, ?JMA? cetvelleri, rüzgâr hızını belirleyen ?Bofor? cetveli ile hortum şiddetini veren ?Fujita? cetvelleri gibi.
Saatte 76-100 mm yağan yağmur.
Afet ve acil durum ile sivil korunma hizmetleri kapsamında, boşaltılması gereken yapıların veya bir bölgenin, önceden belirlenmiş yollar kullanılarak hızlı ve düzenli bir şekilde boşaltılıp insan ve canlıların güvenli yerlere nakledilmesi işlemi.
Bir tehlike anında insanları, tehlikeli bölgelerden güvenle uzaklaştırabilmek için önceden belirlenmiş ve işaretlenmiş nakil yolu.
Bir afet ve acil durum anında, başvurulacak tahliye işleminin hangi yollar ve araçlar kullanılarak yapılacağı ile bu kimselerin nakledileceği yerleri gösteren ayrıntılı plan.
Meydana gelmesi muhtemel bir doğa olayını gözlemsel, tecrübi yani ampirik, matematiksel veya olasılık yöntemleri kullanarak öngörüde bulunma faaliyeti.
Afetzedenin AFAD?dan talebi ve ayrıca Başkanlığa karşı bir takım taahhütlerin yer aldığı matbu belge.
CBS? de belirli bir obje veya objeler çevresinde belirli bir coğrafi mesafe içinde istenen bilgilere yönelik sorgulama yapılması işlemi.
Bir mülkün kime ait olduğunu gösterir belge.
Sismik kayıt cihazlarının bulunmadığı dönemlerde meydana gelmiş olan deprem.
Madencilik faaliyetleri sebebiyle yer altında oluşan boşluklardan dolayı, üst formasyonların oturması sonucu yeryüzünde meydana gelen çöküntü, göçük.
Arazi, arsa, bağımsız bölüm gibi bir yerden bir yere taşınamayan, yerinde sabit duran mülk, gayrimenkul.
Merdivenler, dolgu duvarlar, balkon ve parapetler, tesisat, kaplamalar gibi yük taşımayan ve yük aktarmayan yapı elemanlarından oluşan sistem.
Yapılarda, yük taşıma ve aktarma kapasitesi olan elemanlardan oluşan sistem. Bu elemanlar, binalarda genellikle temeller, kolonlar, perdeler, kirişler ve döşemeler; köprülerde eğer asma köprü ise kablolar, köprü ayakları ve köprü tabliyeleridir. Bu taşıyıcı sistem elemanları, sadece betonarme olabileceği gibi çelik ve ahsap elemanlardan da oluşturulabilir. Ayrıca, taşıyıcı sistem elemanları kompozit elemanlardan da yapılabilir.
Bir akarsuyun, çeşitli sebeplerle yatağından taşarak çevresindeki arazilere, yerleşim yerlerine, altyapı tesislerine ve canlılara zarar vermek suretiyle etki bölgesinde normal sosyoekonomik hayatı kesintiye uğratacak ölçüde bir akış büyüklüğü oluşturması olayı.
Bir taşkın kaynağının kenarında, tekrarlanan taşkınlar nedeniyle sık sık su altında kalan alan, sel yatağı. Ayrıca 100 yıllık selin görülme alanları da taşkın alanı/sel yatağı olarak adlandırılır.
Taşkın açısından tehlikeli olarak nitelendirilen ve uyarma işlemlerinin başlatılmasını gerektiren noktaya erişmiş veya bu noktaya yaklaşmış su seviyesi.
Belirli bir istasyon veya belirli bir nehir havzasında yakın bir gelecekte bir taşkının meydana gelebileceğinin önceden bildirilmesi durumu.
Taşkınların yol açtığı zararı önlemek ya da asgariye indirmek için kullanılan set, kanal, bent ve baraj gibi yapıları yapma işi ve bu yöndeki faaliyetler.
Bir acil durum veya afet hâlinde yapılması planlanmış olan müdahale sürecinde yer alacak eylemlerin uygunluğunu, yeterliğini ve güncelliğini mümkün olduğunca gerçeğe yakın koşullar altında ve bir senaryoya bağlı kalarak denemek amacıyla yapılan uygulama. Masabaşı tatbikatı, uygulama tatbikat (işlevsel tatbikat) ve genel tatbikat (tam ölçekli tatbikat) olarak farklı düzeylerde icra edilebilirler.
Atmosferde alçak basınç alanlarında oluşan ve kuzey yarım kürede saat ibresinin tersi yönünde, güney yarı kürede ise saat ibresi yönünde kendi etrafında büyük bir hızla dönen, rüzgârları ve sel gibi şiddetli yağmurları olan, kendisine bazen gök gürültülü fırtınaların eşlik ettiği güçlü tropikal siklon. Bunları, büyüklüğü ve yol açabileceği zarar bakımından ?kategori? adıyla 1?den 5?e kadar değerlendiren bir tropik fırtına şiddet ölçeği bulunmaktadır.
Hasta ya da kontamine olmuş kişi veya etkilenmiş yolcu eşyasının, yükünün, konteyner, taşıt veya posta paketinin enfeksiyonun veya kontaminasyonun yayılmasını önleyecek şekilde diğerlerinden ayrılması.
Belirli bir zaman veya coğrafyada ortaya çıkarak yaşamı tehdit eden, toplumun sosyoekonomik düzen ve etkinliklerine, doğal çevreye, doğal, tarihi ve kültürel kaynaklara zarar verme potansiyeli olan doğa, teknoloji ya da insandan kaynaklanan fiziki olay ve olgu. Diğer bir deyişle tehlike; doğa, teknoloji veya insan kaynaklı olan ve fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplara yol açabilecek tüm olayları ifade eder.
Tehlikenin kaynağı, büyüklüğü, oluş sıklığı, süresi ve olası etkileri ile ilgili bilgilerin toplanmasına yönelik çalışma.
Belirli bir alan veya bölgede tehlikelerin büyüklük, tekrarlanma, olma olasılığı, belirsizlikler gibi özellikleri ile ortaya çıkarılmasına ilişkin değerlendirme çalışması.
Doğa, insan ve teknoloji kaynaklı tehlikelerin muhtemel yaygınlık ve şiddet derecelerini ortaya koymak için, belirli kriterlere göre hazırlanmış harita.
Bir kullanım sonucu ortaya çıkan fiziksel, kimyasal veya biyolojik yönlerden olumsuz etkileriyle ekolojik dengenin, insan ve diğer canlıların doğal yapılarını bozabilecek her türlü madde.
Doğaları, içerik ve durumları nedeniyle çevre güvenliğini, hayvanları, insanları ve genel güvenliği tehlikeye düşürme potansiyeline sahip madde.
Kendiliğinden veya bir dış etken nedeniyle çökme, can ve mal kaybına yol açma ihtimali olan yapı. İmar mevzuatında, yıkılmaya yüz tutmuş anlamına gelen ?maili inhidam? deyimi ile ifade edilmiştir.
Elektrik, gaz, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon, arıtma ile her türlü ulaşım ve haberleşme hizmetlerinin karşılanması için kurulan yapı ve tesisler ile sığınak, açık ve kapalı otopark v.b. yapıların tümü.
Mühendislik hizmetleri konusunda uzman kişilerce gözlemsel veya teorik ve deneysel çalışmalar sonucunda elde edilen bulgular ve sonuçlara ilişkin olarak tanzim edilen rapor.
Proje müellifleri kendisi olsun veya olmasın, yapıların, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, İmar Kanunu ve ilgili diğer mevzuata, uygulama imar planına, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesi için kamu adına denetleyen ve ilgili idareye karşı sorumlu olan mühendis ve mimarlar.
İnsan faaliyetleri ya da doğa kaynaklı afetlerin tetiklemesi sonucunda oluşan endüstriyel, maden, nükleer ve ulaşım kazaları, kritik yapılara yönelik tehditler, siber tehlikeler, büyük yangınlar, terörizm (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditler) ile çevresel tehlikeler gibi can kaybına, hastalıklara, sosyal, ekonomik ve çevresel bozulmalara neden olan afet ya da acil durum.
Teknoloji veya insan kaynaklı olan, endüstriyel, maden, nükleer ve ulaşım kazaları, kritik yapılara yönelik tehditler, siber tehlikeler, büyük yangınlar, terörizm (kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditler) ile çevresel bozunmalar gibi fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplara yol açabilecek olayların tümü.
Afete yol açabilecek deprem veya sel gibi tehlikelerin ortalama olarak ifade edilen yeniden oluş süresi veya aynı büyüklükteki iki olay arasında geçen ortalama süre.
Yer kabuğunun katı litosfer tabakasının yapısını ve kıta kabuğunun oluşumunu; bunun sürekli değişimine neden olan kuvvetleri ve levha sınırlarındaki levhaların birbirleri ile hareketlerini; bu hareketler sonucu oluşan depremler, volkanik faaliyetler, dağ oluşumları gibi olayları araştıran, çalışmaları yürüten yer bilimlerinin bir kolu.
Yerkabuğunun hareketi sonucu levha sınırlarında oluşan deprem. Dünyada ve Türkiye? de meydana gelen depremlerin büyük bir bölümü tektonik depremlerdir.
Telsiz cihazlarının çalışırlığını ve kör noktaların tespitini yapmak için yapılan görüşme.
Aralarında herhangi bir fiziki bağlantı olmaksızın elektromanyetik dalgalar yolu ile açık, kodlu veya kriptolu ses, data ve resimleri vermeye, almaya ya da yalnızca vermeye veya yalnızca almaya yarayan sistem.
Üstyapı yüklerini zemine aktaran yapı elamanı.
Suyun yüzeysel akışını denetlemek ve toprak erozyonunu asgariye indirmek amacıyla bir yamacın konturu üzerine kurulan toprak set.
Cana ve mala kasteden, toplumda korku ve tepki yaratarak kısa veya orta vadeli çeşitli amaçlara hizmet etmeyi hedefleyen silahlı saldırı, terörist eylem.
bk. acil tıbbi yardım.
Jeolojik çevrenin insan sağlığı, hayvan ve bitkiler üzerindeki olumlu veya olumsuz etkisini inceleyen bilim dalı; medikal jeoloji.
Çoklukla yerden aldığı kar ve buz parçacıklarını havada savuran, şiddetli, yoğun ve soğuk rüzgâr, fırtına. Bu olayın gerçekleşebilmesi için; kuvvetli rüzgârın, çok düşük sıcaklığın ve havada savrulan karın olması gerekir. Tipi için gerekli olan rüzgâr 35 mil/ saati geçmeli, görüş çeyrek milden daha az olmalı ve bu olay en az üç saat sürmelidir.
Tıbbi bakımdan zehirli ve zehir niteliği taşıyan zararlı maddelere verilen genel ad.
Afetzedelerin, acil barınma ihtiyaçlarının sağlanabilmesi amacıyla kamu binaları, misafirhaneler, spor salonları, sosyal tesisler, okullar, büyük çadırlar vb. yapılarda toplu bir şekilde geçici olarak barındırılması.
Savaş, iç çatışma veya afetlerin neden olduğu toplu ölümler sonrasında fiziki imkânsızlıklar nedeniyle toplu defin işleminin yapıldığı yer.
Afet gönüllülerinin oluşturduğu afete müdahale ekibi. Mahalle, iş yeri gibi yakın çevrelerinde afet zararlarının azaltılması çalışmalarına da katkıda bulunmak ve afete müdahale etmek için özel eğitimli ve afet bilinci yüksek gönüllü ekiplerdir. Profesyonel ekipler gelene kadar hafif arama-kurtarma, ilk yardım, yangın söndürme, çevre sağlığı, lojistik destek gibi birçok alanda etkin faaliyette bulunurlar.
Maruz bulunulan tehlike ve riskler hakkında halkın bilinç düzeyini arttırmak amacıyla yapılan kamuoyunu bilgilendirme çalışmalarının hedefi. Bu çeşit faaliyetlerle toplumda afetlerlerden korunma davranışının gelişmesi ve yerleşmesi amaçlanır. Radyo, TV ve basılı yayınları içeren medya kanallarıyla toplumu bilgilendirme ile afet bilgilendirme merkezlerinde yapılacak eğitim ve uygulamalar, bu kapsamda değerlendirilir.
Toplumsal düzeni etkileyen veya bozan, kamu otoritesini zaafa düşüren, maddi hasarlara, yaralanmalara ve can kayıplarına da yol açabilen, organize gösteri ve eylemlerin tümü.
bk. heyelan.
Erozyondan ötürü toprağın bozulmasını, toprağın denge kaybını ya da bitkilerin aldığı besin maddelerinin kaybını asgariye indirmek amacıyla uygulanan toprak kullanımı yönetimi.
bk. hortum.
Karayolu üzerinde hareket halinde olan bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve/veya zararla sonuçlanmış olan olay.
Yüksek gerilim hattından aldığı elektriği şehir şebekesinde kullanılabilecek seviyeye düşüren dönüştürücünün bulunduğu yer.
Fiziksel, kimyasal veya psikolojik nedenlerle meydana gelen sağlık sorunu, örselenme, sarsıntı.
Travmatik olaylardan sonra yaşantıya bağlı ortaya çıkan olumlu değişiklikler.
Doğa kaynaklı afet ya da beklenmedik bir olayla karşılaşan kişilerde meydana gelebilen, aşırı korku, çaresizlik, tepkisizlik, içe kapanma, aşırı uyarılmışlık, olayı yeniden canlandırma gibi psikolojik davranış ve kaygılanış farklılığı durumu. Bazı kişilerde çok yoğun yaşanabilir, psikolojik destek alarak zaman içinde normale dönebilmek mümkündür. Akut TSSB (belirtileri 3 aydan daha kısa süre devam ederse), kronik TSSB (belirtiler 3 aydan daha uzun süre devam ederse), geç başlangıçlı TSSB (belirtiler travmadan 6 ay sonra ortaya çıkarsa) TSSB?nin türleridir.
Normal insan yaşantısının dışında olan ve bireylerde fark edilir düzeyde stres yaratan olay. Travmatik olay, doğrudan kişinin kendi başına gelebilir, kişi travmatik olaya tanık olabilir ya da sevdiği veya kendisi için önemli bir kişinin travmatik olay yaşadığını öğrenebilir.
Çok sayıda hasta ve yaralının bulunduğu durumlarda, bunların öncelikli tedavi ve nakil edilmesi gerekenlerin tespiti amacıyla olay yerinde veya bunların ulaştırıldığı her sağlık kuruluşunda yapılan hızlı seçme ve kodlama işlemi.
Deniz veya okyanus tabanlarındaki deprem, meteor çarpması, volkan patlaması ya da büyük heyelanların yol açtığı, düşey yer değiştirmeler gibi tektonik olaylar sonucu oluşan dalgalar, dev dalga. Sahile yaklaştıkça hızları ve yükseklikleri artan bu dalgalar, kıyılarda büyük yıkıma ve can kaybına yol açabilmekte ve afet hâline gelebilmektedir. Tsunami, Japonca kökenli olup liman dalgası anlamına gelir.
Tsunami oluşumunu algılayıp etkileyeceği yerlerde yaşayanları haberdar etmek üzere kurulmuş gözlem, değerlendirme ve iletişim sistemi.
Sürekli güçlü strese maruz kalmaktan kaynaklanan düşük öz saygı veya öz yeterlilik duyguları ile birleşen, kişinin duygusal, fiziksel ve zihinsel tükenmişlik durumu.
Tüm afet türleri ve ölçeğine uyarlanabilir, esnek ve modüler yapıya sahip ulusal ve yerel boyutta müdahale çalışmalarının nasıl yürütüleceğini açıklayan ulusal ölçekli plan.
Afet yönetimi, sosyal yardım, kan hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda görev yapan, kamu otoritelerine yardımcı insani yardım kuruluşu, Türk Kızılayı, Kızılay. Türkiye Kızılay Derneği?nin kuruluş amacı, her koşulda, yerde ve zamanda, hiçbir ayrım yapmaksızın, her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın insan ızdırabını dindirmek amacıyla, korunmasız insanlara yardım etmek, insan hayatını ve sağlığını koruyarak onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu, saygıyı, iş birliğini ve sürekli barışı geliştirmeye destek olarak insan onurunu korumak olup hukuki statüsü ise Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1954 tarihinde imzaladığı Savaş Durumunda Sivillerin Korunmasına İlişkin 1949 tarihli Cenevre Konvansiyonu ve 1986 yılında 25inci Uluslararası Kızılhaç Kızılay Konferansında 31 nolu karar ile kabul edilmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de taraf olduğu, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketi statüsüne ilişkin hukuki metin ile belirlenmiştir. 1868 yılında kurulmuş ve Kızılay adı altında ülkesinde faaliyet gösteren, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Hareketinin diğer unsurlarıyla ilişkilerinde kendisini temsil edecek merkezi yönetimi mevcut ve Hareketin temel prensiplerine göre faaliyette bulunan özerk bir organizasyondur. Türkiye Kızılay Derneği, afet yönetimi, sosyal yardım, kan hizmetleri ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda görev yapan, kamu otoritelerine yardımcı insani yardım kuruluşudur. Tam adı ?Türkiye Kızılay Derneği? olan kuruluş ?Türk Kızılayı? ve ?Kızılay? adlarını da kullanır.
Meteorolojik, teknik ya da başka nedenlerle uçakların çarpışması, düşmesi veya zorunlu inişleri sonucunda oluşan kaza.
Ulaşım araçlarına bağlı oluşan hasarlı, yaralanmalı, ölümlü olay.
Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) ile ulusal ve yerel düzey planların oluşturduğu, afet ve acil durumlara ilişkin müdahale çalışmalarında görev alacak hizmet grupları ve koordinasyon birimlerine ait rolleri ve sorumlulukları tanımlayan, afet öncesi, sırası ve sonrasındaki müdahale planlamasının temel prensiplerini belirleyen sistem.
Ülkemizin deprem olayı gerçeğinden hareketle, depremden korunmak, deprem zararlarını azaltmak, deprem sonrası yapılacak faaliyetler hakkında öneriler sunmak ve depremle ilgili yapılacak olan araştırmalar için politikaları ve öncelikleri belirlemek amacıyla ulusal boyutta hazırlanan strateji ve eylem belgesi.
Uluslararası Kızılhaç Kızılay Hareketinin temeli olup kendi statüleri, ulusal yasaları, temel ilkeleri olan ve Hareketin misyonuyla uyumlu olarak insani faaliyetlerini sürdürüren dernekler. Bir ülkenin tek bir Ulusal Derneği olabilir. Türkiye Cumhuriyeti?nin ulusal derneği, Türk Kızılayı? dır.
Sağlık Bakanlığı tarafından gönüllü sağlık personellerinden oluşturulan, afet ve acil durumlara müdahalede görevli, afet bölgesindeki hasta ve yaralılara müdahale ile enkazdan müdahaleli olarak çıkarma faaliyetlerine katılan sağlık ekibi.
Yolcular, yolcu eşyaları, yükler, konteynerler, taşıtlar, mallar ve posta paketlerinin giriş ve çıkışlarına hizmet eden, uluslararası giriş ve çıkışları için bir geçit olan uluslararası havalimanları, limanlar ve demiryolları dâhil kara geçişlerinin yapıldığı yer.
Uluslararası veya uluslararası olmayan silahlı çatışma durumlarını hükme bağlayan yönetmelik ve ilkelerin yer aldığı mevzuat; silahlı çatışma hukuku.12 ağustos 1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi ve 8 Temmuz 1977 tarihli iki ek protokol, uluslararası insani hukukun temelini oluşturur. Genel anlamda tüm devletler 1949 Cenevre Sözleşmelerinin tarafıdır.
Kızılhaç ve Kızılay Derneklerinin sağlık faaliyetlerini güçlendirmek ve yeni derneklerin kurulmasını teşvik etmek için 1991 yılında kurulan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Derneklerinden oluşan federasyon. Günümüzde, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu çok geniş bir organizasyonla Ulusal Derneklere afetlere müdahale becerilerini ve faaliyetlerini geliştirmeleri konusunda yardımcı olmakta ve uluslararası düzeyde bu derneklerin sözcülüğünü ve temsilciliğini yapmaktadır. 2013 yılı itibarıyla Federasyonun 187 üye ulusal derneği bulunmaktadır.
İnanç, dil, ırk, toplumsal sınıf veya politik görüş farkı gözetmeksizin insan hayatı ve sağlığını korumak, insan onuruna saygı gösterilmesini sağlamak, insan acılarını önlemek ve dindirmek amacıyla kurulmuş uluslararası bir insani hareket. Hareket, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) ve Ulusal Kızılay ve Kızılhaç Derneklerinden oluşur.
Genel merkezi İsviçrenin Cenevre kentinde bulunan Uluslararası Kızılhaç Kızılay Hareketi?nin kurucu organı. Komitenin mi¬syonu; silahlı çatışma mağdurlarının onurunu ve hayatını koruyarak yardım eden, tarafsız, ayrım gözetmeyen ve bağımsız bir kuruluş olmaktır. En önemli faaliyet alanlarından birisi korumadır. Savaştan etkilenen kişileri korumak, Uluslararası Kızılhaç Komitesinin önceliğidir.
Uluslararası trafik ve ticarete gereksiz müdahaleden kaçınarak halk sağlığı açısından ortaya çıkacak risk ile orantılı ve sınırlı olarak hastalıkların uluslararası yayılmasını önlemeyi, bu hastalıklara karşı korunmayı, yayılmalarını kontrol etmeyi ve halk sağlığı açısından gerekli cevabı vermeyi amaç edinen, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Anayasası?nın ilgili maddelerine dayanarak 2005 yılında güncellenen ve DSÖ? ye üye ülkeler açısından bağlayıcı olan tüzük.
Bir taraf devlet tarafından, Dünya Sağlık Örgütü UST İrtibat Noktası ile UST kapsamında her an ulaşılabilecek şekilde haberleşmek üzere belirlenmiş ulusal merkez.
Yeryüzüne 700 km veya daha yakın yörüngelerde bulunan uydular tarafından sürekli olarak elde edilen ve farklı hassasiyete sahip sayısal görüntü. Afet yönetimi çalışmlarında yaygın olarak kullanılan uydu görüntülerinin 1970?lerde 80 m. olan hassasiyeti, günümüzde 1 m. ve altına inmiş bulunmaktadır.
Uydular aracılığıyla haberleşen, kişinin yanında taşıyabildiği kablosuz mobil telefon. Uydu telefonu, Afet ve acil durum haberleşmesinin vazgeçilmez haberleşme araçlarından biridir.
6306 sayılı Kanun uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile kararlaştırılan riskli alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca belirlenen rezerv yapı alanı ile riskli yapının veya yapıların bulunduğu alan.
Tasdikli hâlihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nâzım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan. 1/1000 ölçekli halihazır haritalar üzerinde hazırlanan bu planlar, plan notları ve ayrıntılı raporuyla bir bütündür.
Doğa kaynaklı afet tehlikeleri ve jeoteknik problemler nedeniyle teknik ve ekonomik olarak önlem alınması mümkün olmayan alan, yerleşime uygun olmayan alan. Bu alanlarda planlamaya ve yapılaşmaya izin verilmez.
Değişen her türlü çevresel veya çevresel olmayan durumlara intibak etme, adaptasyon.
Uçaklar veya uydular gibi uzak gözlem araçları kullanılarak bir bölgenin veya bir olayın bir süreç içinde incelenmesi yöntemi. Uydu görüntülerinin coğrafi bilgi sistemi imkânlarıyla değerlendirilmesi sayesinde, doğal kaynakların araştırılması ve afet yönetimi çalışmalarında kullanılmaktadır.
Gerçek veya tüzel kişilerin yeterli miktardaki mal ve haklarını, belirli ve sürekli bir amaca tahsis etmeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluğu. Vakıf, kuruluş senedinde belirtilen şartlar çerçevesinde faaliyet gösterir. Anayasa Mahkemesinin 2008 yılında verdiği bir kararla vakıflara üye olma ya da üye kabul etme yolu açılmıştır.
) Belirli bir formatta ve erişim güvenliğine uygun olarak bilgisayar ortamına aktarılan nitelikli veri bütünü. Gerektiğinde güncellenmesi ve üzerinde işlem yapılmasına imkân veren yazılımlarla yönetilen ve kullanılan sayısal bilgi depolarıdır.
Aktif volkanların çevresinde magmanın yüzeye çıkması sırası ve sonrasında meydana gelen patlama.
Aktif volkanların çevresinde magmanın yüzeye çıkması öncesi, sırası ve sonrasında meydana gelen deprem. Volkan patlamaları, bu depremlerin yer, zaman ve sıklık dağılımları incelenerek tahmin edilmeye çalışılmaktadır.
Maddenin yeterli derecede ısı ve oksijen (hava) ile birleşmesi sonucunda yanarak kimyasal şekil değişliğine uğraması olayı. Yangının oluşabilmesi için yanıcı madde, yüksek ısı ve oksijene ihtiyaç vardır.
İçinde yangın hortumu, fıskiyesi ve musluğu bulunan dolap.
Bir yangın veya acil durumda yüksek katlı binayı terk etmeye yarayan ve çoğunlukla bina dışında yer alan etrafı açık, özel merdiven. Çok katlı binalarda yangın merdivenibulunması zorunlu kılınmıştır.
Yangın anında itfaiye tarafından hortum bağlanarak kullanlmak amacıyla yerleşim yerlerinin veya binaların değişik yerlerine yerleştirilmiş bir çeşit su vanası.
Yangın anında nasıl davranılacağı konusunda deneyim kazanmak amacıyla yapılan uygulama. Konut, iş yeri, okul, otel gibi yerlerdeki genel yangın tatbikatları ile itfaiyecilerin ve gönüllülerin yeni söndürme teknolojileri ve ekipmanlar konusunda eğitimi ve deneyim amacıyla yaptıkları tatbikatlar, bu kapsamdadır.
Konutlar, tesisler, nakil araçları ve ormanlarda farklı nedenlerle başlayabilen, yakıcı etkisiyle madde ve eşyaları kullanılmaz hâle getiren, boğucu etkisiyle canlıların yaşamına son veren tehlike.
Karada ve suda, daimi veya geçici, resmî ve özel, yeraltı ve yer üstünde inşa edilen sabit veya hareketli tesis.
4708 sayılı Yasa ile yürürlüğe giren ve yapıların tasarım ve uygulama aşamalarında kontrolden sorumlu olan, ortaklarının tamamı mimar ve mühendislerden oluşan bağımsız kuruluş. Sorumluluk kapsamındaki konular; hâlihazır harita ve imar planlarının hazırlanması, uygulanması, yapıların mimari, statik ve her türlü plan, proje, resim ve hesapların hazırlanması, bunların uygulanması olarak belirlenmiştir.
İnşaat ve yapı malzemeleri ile ilgili ham madde ve mamul madde üzerinde, ilgili standartlarına veya teknik şartnamelerine göre ölçüm, muayene, kalibrasyon yapabilen ve özgül ağırlık, basınç ve çekme dayanımları, kıvam limitleri gibi diğer özelliklerini tayin eden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının izniyle çalışan tesis.
Güvenli, sağlıklı ve ekonomik yapı inşa edebilmek amacıyla yapıların, ilgili idare ve yükleniciden bağımsız olarak tasarım ve yapım aşamalarında, yürürlükteki yönetmelik ve standartlara uygun imalinin sağlanmasına yönelik denetleme süreci, iş ve işlemlerinin tümü.
Mevcut her tür yapının adedi, yapı malzemeleri, yapı sistemi, yaşı gibi özelliklerin belirlenmesi için yapılan tespit ve kayıt işlemi sonucunda oluşturulan bilgilerin tümü.
Bir afet sonrasında yapıların görmüş olduğu hasarların teknik ekipler tarafından önceden tanımlanmış form ve standartlara uygun olarak belirlenmesi ve kullanımlarına ilişkin karar verilmesi işlemi. Uygulamada ön hasar tespiti ve kesin hasar tespiti olarak iki aşamalı yapılmaktadır. Afetlerde halkın can ve mal güvenliği açısından yapıların kullanıp kullanılamayacağına özellikle artçı depremler dikkate alınarak hemen karar verilmesi gereken durumlarda, inşaat mühendisleri ve mimarlardan oluşan ekipler tarafından yapı ön hasar tespiti yapılmaktadır.
Kullanımdan doğan hasarlar hariç, yapının fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılması nedeniyle meydana gelen ve yapının kullanımını engelleyen veya yapıda kapasite ve değer kaybı oluşturan her türlü hasar. Afet nedeni ile bina türü yapılarda oluşan hasarlar, 4 sınıf olarak tespit edilir. -hafif hasar/ az hasar (İng. light damage) Binanın taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir hasar oluşmadığı, taşıyıcı olmayan yapı elemanlarında sıva çatlakları düzeyinde kalmış hasarın meydana geldiği, kullanılmasında sakınca görülmeyen durumlar. -orta hasar (İng. moderate damage) Genel olarak binanın, deprem nedeni ile taşıma gücünde azalma olmuş hâli. Onarım veya güçlendirme ile hasar öncesindeki dayanımın kazandırılması ya da artırılması gereken yapılar grubundadır. Orta hasarlı yapıda taşıyıcı elemanlarda kesme ya da eğilme çatlakları 10 mm?yi aşmamalıdır. Taşıyıcı elemanlarda ve yapıda kalıcı ötelenmeler ve şakülden sapmalar yoktur. Betonarme elemanların pas paylarında (beton örtüsünde) dökülmeler olabilir. Bu tür hasar gören bir yapı ciddi şekilde onarılıp güçlendirmeden kullanımına izin verilmez, sadece eşya taşınması amacıyla içine girilebilir. Afet mevzuatına göre, orta hasarlı yapı 1 yıl içinde onarılmadığı takdirde yerel yönetimlerce yıktırılır. -ağır hasar (İng. heavy damage) Binanın taşıyıcı sistem elemanlarının onarılamayacak ya da güçlendirilemeyecek kadar hasar gördüğü durumlar. Binanın yıktırılması gerektiği anlamına gelir. -yıkık (İng. collapsed) Binaların taşıyıcı sistemlerinin büyük oranda kalıcı yer değiştirerek kısmen veya tamamen yıkılması ve çatının çökmesi durumunu ifade eder. İnsanların can ve mal güvenliği bakımından bu tür yapılara girmesine kesinlikle izin verilmez. Ayakta kalabilen yapıların ise yerel yönetimlerce ivedilikle göçertilip, tehlikesiz hâle getirilmesi yasa gereğidir.
bk. iskân belgesi.
Yapım işlerini sözleşme ve eklerine uygun olarak yapmayı, yapı sahibine karşı taahhüt eden, ticari amaçla ya da kendisi için şahsi finans kaynaklarını kullanarak üstlenen ilgili ticaret odasına kayıtlı gerçek veya tüzel kişi.
İmar mevzuatı hükümlerine göre düzenlenen inşaat izin belgesi. Belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde inşa edilecek yapılara belediye veya valilik tarafından ruhsat verilir. Bu, inşaat ruhsatı olarak bilinmektedir.
Yapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek veya tüzel kişi.
Halihazırda içinde oturulan, yaşanılan evler, iş yerleri ve onların müştemilatı ile bunların adedi.
Yapı sahibinin, yapı ruhsatı aldığı tarihten itibaren, yapı kullanma ruhsatını aldığı tarihe kadar geçen zaman.
Bir yapının taşıyıcı sistem elemanlarında , afet veya başka bir nedenle meydana gelen çatlak, kırılma, ezilme, çökme gibi hasar.
Binanın yapısal elemanları (temel, kolonlar, kirişler, döşemeler, taşıyıcı duvarlar, çatı) dışında kalan diğer kısımları ile bina içinde ve çevresindeki her türlü eşya ve donanımda meydana gelen hasar. Yapılarda hasar görebilen yapısal olmayan elemanlar, esas olarak 3 grupta toplanmaktadır: --kritik sistemler ve tesisat (İng. critical sistems and facility) Binanın hizmet verebilmesi için gerekli sistemler, bağlantıları ve uzantıları (su, atık su, elektrik, haberleşme, ısıtma, havalandırma, gaz, jeneratör, transformatör, dağıtım-kontrol panelleri, yangın algılama-söndürme, acil çıkış sistem ve tesisatları vd.), --mimari-dekoratif elemanlar (İng. architectural-decorative component) Bina ile fiziki olarak bütünleşmiş elemanlar (tavan, kapı, baca, pencere, bölme-ara duvar, aydınlatma donanımı, dış giydirme, kaplama, saçak vd.) --eşya ve mobilya (İng. furnishing) Binanın ev, işyeri vd. olarak kullanım amacına göre, her bölümünde farklı fonksiyonlar için bulundurulan ya da kullanılan sabit ya da seyyar, özel ya da genel kullanım amaçlı eşya (mekanik, elektrikli, elektronik eşya ve donanım; ev, ofis, bahçe mobilyası; kültür ve sanat eserleri vd.)
Afet risklerini ve etkilerini azaltmak için politikalar, kanunlar, halkın bilinçlendirilmesi, yapının taşıyıcı sistemi haricindeki bütün kısımları ve binanın içindeki unsurlardan kaynaklanabilen yapısal olmayan tehlikelerin azaltılması (YOTA) için yapılacak çalışmalar ve eğitim ve öğretim gibi yollarla alınan önlem.
Bir yapının taşıyıcı sistemi haricindeki bütün kısımları ve binanın içindeki unsurlardan kaynaklanabilecek risklerin tümü. Bu risklerin azaltılması çalışmalarına yapısal olmayan risklerin azaltılması (YORA) denir.
Taşkın etkilerinin azaltılması için yapısal olmayan araçlar kullanılan sistem. Örneğin; arazi kullanım planlaması (taşkın yatağının bölgelere ayrılması), erken uyarı sistemleri, taşkın sigortası.
Yapıların yük taşıyan ve aktaran elemanlarının dışında kalan bölme ve kalkan duvarlar, iç ve dış cephe kaplamaları, tesisatlar, avizeler, tavan kaplamaları gibi elemanları ile yapı içindeki eşyalar, ekipman ve malzemelerden kaynaklanan tehditlerin tümü
Yapıların yük taşıyan ve yük aktaran elemanlarında onarım veya güçlendirme yapılması amacıyla alınan önlemlerin tümü.
Yapıların yük taşıyan ve yük aktaran taşıyıcı elemanlarında meydana gelebilecek hasar veya yıkılma olasılığı.
Taşkınların etkisini azaltmak üzere rezervuarlar, seddeler, tarama, saptırma yapıları, taşkından koruma gibi fiziksel çözümler kullanılan yapısal sistem.
Yapıların kolon, kiriş, döşeme, temel gibi yük taşıyan ve yük aktaran elemanları ile zemin özelliklerinden kaynaklanan tehditlerin tümü.
Yetkili makamca tehlikeli görülerek, sınırları harita veya krokilerle belirlenen yer.
Olumsuz sonuçları aniden değil de zamanla ve giderek ağırlaşan boyutlarda ortaya çıkan afet. Küresel ısınma, kuraklık, erozyon, çölleşme gibi doğa kaynaklı afetler ile sosyal dengenin bozulması gibi toplumsal afetler bu kapsamdadır.
Olmuş ya da olması muhtemel afetler nedeniyle yapılan hasar tespit çalışmaları veya jeolojik etütler sonucunda belirlenen afetzedelerden hak sahibi olan ailelere yapılacak konut, iş yeri ve kamu tesislerinin yapılacağı alan.
Kişilerin bir gruba ya da sürece yeniden dâhil olması veya parçası hâline gelmesi durumu. Örneğin bir mültecinin menşei ülkesindeki topluma yeniden dâhil olması.
Kişilerin bir gruba ya da sürece yeniden dâhil olması veya parçası hâline gelmesi durumu. Örneğin, bir mültecinin menşe ülkesindeki topluma yeniden dâhil olması.
Afet nedeniyle yıkılan, yanan veya kullanılamaz duruma gelen bina, tesis ve altyapıların işlevlerini görmek üzere, afetlere daha dayanıklı ve çevreye uyumlu bina ve tesislerin inşa edilme çalışması.
Bir kurum veya kuruluşun değişen koşullara uyum ve verimlilik artışı için, yönetim, sorumluluk, şeffaflık vb. gibi prensipler çerçevesinde gelişerek örgütlenmesi. Genellikle büyük afetlerden sonra ilgili kurumlarda, karşılaşılan aksaklıklar ve alınan dersler ışığında yeniden yapılanmaya gidilmektedir.
5366 sayılı Kanun uyarınca; yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş sit ve koruma alanı olarak tescil edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm, ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabii afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması amacıyla yetkili idarenin teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kabul edilerek belirlenen alan.
Güneş, rüzgâr, jeotermal, akarsu, gelgit, biomas enerjisi gibi doğal enerji kaynakları.
Kömür, petrol, doğal gaz, nükleer maddeler gibi yer kabuğunda sınırlı rezerve sahip olan doğal enerji kaynakları.
Bir deprem veya patlatmayla yeryüzünde meydana gelen sarsıntı ve titreşim. Sismoloji bilimince, kuvvetli ve zayıf yer hareketi olarak iki ayrı çalışma alanında ele alınıp değerlendirilmektedir.
Olmuş ya da olması muhtemel afetler nedeniyle yapılan hasar tespit çalışmaları ve afet etütleri sonucunda belirlenen afetzedelerden hak sahibi olan ailelere yapılacak afet konutu ve iş yerlerinin yapılacağı alanların tespitine yönelik çalışma.
Yeni yerleşim yerine ait mekânsal, jeomorfolojik, jeolojik, hidrojeolojik, imar ve mülkiyet durumu gibi bilgileri içeren, yer seçimi yapılan alanları doğa kaynaklı afet tehlikeleri, İmar Kanunu ve ilgili mevzuat açısından değerlendiren, yer seçim gerekçelerini belirten ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerini içeren rapor.
bk. mahalle afet gönüllüleri.
Birleşmiş Milletler tarafından küresel ölçekte sürdürülebilir kalkınma yaklaşımını desteklemek için hazırlanan program. 1997 Rio Konferansı?nda kabul edilen esaslarla, 21. yüzyılda insan ve çevre arasındaki ilişkilerin düzenlenmesini, hükûmetler ve yerel toplum kesimlerinin desteği ile gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye uygulamaları, 1996 BM İstanbul Habitat II Konferansı sonrası, 1997?de başlamıştır.
bk. mahallî idare.
Bulunulan veya yaşanılan mekânda, bazı basit önlemleri alarak, dışarıdan gelen tehditlere karşı oluşturulan nispeten güvenli bir alan.
Genellikle silahlı çatışma ya da doğa kaynaklı afetler sebebiyle, bir kişinin evinden ya da ülkesinden zorla çıkarılması durumu.
Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki imar planı bulunmayan mahalle, köy, mezra gibi mevcut yerleşmelerin müstakbel gelişmelerini de içine alan ve sınırları belediye meclisince kararlarlaştırılan yer. Yasada, ?Varsa üst ölçek plan kararlarına uygun olarak, imar planı ile belirlenmiş ve iskân edilmiş alandır.? şeklinde tanımlanmıştır.
Deneyimli insanlar veya gönüllüler tarafından gözleme dayalı olarak yapılan, yerleşim yerlerindeki tehlike ve riskleri belirleme yöntemi, tehlike avı.
Teknik elemanlar tarafından jeolojik-jeoteknik ve jeofizik incelemelere dayalı olarak hazırlanan imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporlarına göre, yerleşim yerlerindeki afet tehlikelerinin ortaya konması işi.
İmar planı sınırı içinde kalan yerleşik durumdaki ve gelişme alanı niteliğindeki bölgelerin tümü.
Taşıyıcı sistem elemanları, örme duvarlar ve hatıllardan oluşan yapı türü. Betonarme temeller üzerine oturan taş, dayanıklı tuğla gibi malzemeyle örülmüş taşıyıcı duvarlar ile bağlayıcı ve yük aktarıcı kiriş, hatıl, betonarme veya ahşap döşemelerden oluşur. Ülkemizde döşemelerinin betonarme veya ahşap olmasına bağlı olarak, yığma kagir ve yarım kagir adlarıyla adlandırılmaktadırlar.
Afet veya farklı bir nedenle riskli hâle gelen bir binanın halka ve çevreye zarar vermeden bir plan dâhilinde ortadan kaldırılması işlemi.
Yıkım ruhsatında belirtilen yapının, hangi güvenlik ve çevre koruma tedbirleri ile kimlerin sorumluluğu altında, hangi teknik ile yıkılacağına ve ortaya çıkacak inşaat ve yıkıntı atıklarının yönetimine dair detaylı bilgileri ihtiva eden yıkım ruhsatının ayrılmaz parçası olan teknik belge.
Yıkım faaliyeti için gerekli iznin verildiğini gösteren ve ilgili mevzuata uygun olarak düzenlenmiş resmî belge.
Yıkımı planlanan bir binanın yapısal, çevresel ve gerektiğinde jeolojik koşul ve özelliklerine bağlı olarak belirlenen, insan gücü, makine ve patlayıcı madde (kontrollü patlatma) kullanımı suretiyle gerçekleştirilen yıkım yöntemi.
Konut, bina, köprü, yol ve benzeri alt ve üst yapıların yıkımı esnasında ortaya çıkan atık madde.
İnşaat ve yıkıntı atıklarının kaynağında ayrılarak toplanması, geçici biriktirilmesi, taşınması, tekrar kullanılması, geri kazanılması ve depolanması işlemlerini ihtiva eden plan.
Yeryüzü ile bulutlar arasında meydana gelen elektrik boşalması olayı.
Canlıların yıldırıma maruz kalarak yaralanması veya ölmesi olayı. Fırtınalı havalarda çok yakındaki şimşek çakıyor olması, açık alanda, kara, deniz ve hava taşıtlarında yıldırım çarpma riskini artırır.
Bir binada, birbirini izleyen kat rijitliklerinin diğerlerine göre farklı olduğu kat veya katlar, düşeyde rijitlik düzensizliği. Bu yumuşak katlar, betonarme binalarda genellikle zemin katlarda ortaya çıkmaktadır.
Bir nehrin etrafında, 100 yıl içinde en az bir kez sel suları ile kaplanmış veya kaplanma olasılığı olan alan. Bu alan içinde her yıl sel olma ihtimali en az % 1 veya daha fazladır.
Yalnızca yer yüzeyinde yayılabilen en yavaş, ancak en yıkıcı deprem dalgası türü.
Bir fay boyunca meydana gelen hareketin yer yüzeyinde meydana getirdiği kırık, yer değiştirme, kayma, sıkışma, çökme gibi şekil değişimleri.
Fayın türüne, kırılmanın şiddetine ve yüzeyde kestiği birimlerin jeodinamik ve jeomekanik özelliklerine göre boyutları ve yer değiştirme miktarları değişen, morfolojik (yersel) hasarın şiddetinin, merkezden uzaklaştıkça azaldığı yüzey faylanması çevresindeki deformasyon kuşağı. Doğal, jeolojik bir kuşaktır.
Doğa, teknoloji ve insan kaynaklı olayların neden olduğu fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıpların tümü.
Doğal, teknolojik ve insan kaynaklı tehlikelerle, çevresel bozulmaların afet sonucunu doğurmasını önlemek veya etkilerini azaltmak amacıyla, afet öncesi, sırası ve sonrasında alınması gereken yapısal veya yapısal olmayan önlem ve faaliyetlerin tümü. Bu faaliyetler birçok kurum ve kuruluşla, çok çeşitli disiplinlerin belirli bir hedef doğrultusunda çalışmasını gerektiren uzun vadeli çalışmalardır. Zarar azaltma evresi, pratikte, iyileştirme evresindeki faaliyetlerle birlikte başlar ve yeni bir afet olana kadar devam eder. Bu evrede yürütülen faaliyetler, ülke, bölge ve yerleşme birimi ölçeğinde olmak üzere çok geniş uygulama alanı göstermektedir.
Ülke, bölge, il ve yerleşme düzeyindeki stratejik planlamayla ele alınarak gelişme hedefleri ile zarar azaltma amaçlarını birleştiren, afet zararları azaltılmış, baş edebilme kapasitesi ve yaşam kalitesi arttırılmış bir toplum oluşturma yönünde dinamik ve katılımcı bir planlama süreci.
Farklı tür ve büyüklükteki tehlikeler karşısında, insanların ve yaşam çevrelerinin uğrayabileceği fiziksel, toplumsal, ekonomik veya çevresel zarar ve kayıpların ölçüsü. Bazı yayınlarda, savunmasızlık, kırılganlık, hassasiyet gibi terimlerle ifade edilmektedir. --fiziksel zarar görebilirlik (İng. physical vulnerability) İnsan eliyle oluşturulmuş yapı, altyapı, çevre, tarım, sanayi, üretim vb. fiziksel unsurların zarar görebilirlikleri ile insan topluluklarının fiziksel kapasitelerini kapsar. Ölçülmesi veya sayısal hâle getirilmesi mümkündür. --sosyal zarar görebilirlik (İng. social vulnerability) Bireylerin ve toplumun, psikolojik, sosyolojik ve demografik faktörler nedeniyle maruz kalabilecekleri, ölçülmesi güç ve hatta imkânsız olan, hasar veya zarar görebilirlilik derecesidir. --ekonomik zarar görebilirlik (İng. economic vulnerability) Toplulukların ekonomik olarak yaşamlarını nasıl düzenledikleri, geçimlerini sağlama imkânları ile kapasitelerinin nasıl olduğu gibi faktörleri içermektedir.
Risk altındaki insan ve insan yerleşmelerinin farklı risk senaryoları karşısındaki baş edebilme kapasiteleri veya eksikliklerinin değerlendirilmesi faaliyeti.
Bir yapıda yatay yük taşıma kapasitesi, diğer katlara göre daha düşük olan kat.
Yerel zemin koşulları nedeni ile ana kayada ölçülen ivme değerlerinin zemin yüzeyinde artması durumu.
Zeminlerin fiziksel ve mekanik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yerinde ve laboratuvarlarda örselenmemiş numuneler üzerinde yapılan etüt ve araştırma işi
Ana kaya üzerindeki zemin katmanlarının bir bütün olarak doğal titreşim özelliklerinin temsil edildiği tipik periyod. Bu değer, yerinde S dalga hızı ölçümleri, gerçek deprem kayıtları, mikrotremor ölçümleri, zeminlerin matematik modellenmesi gibi yöntemler kullanılarak belirlenmektedir.
Bir binaya kot verilen nokta seviyesinde veya bu seviyenin üzerinde taban döşemesine sahip olan ilk kat.
Mekanik ve hidrolikle ilgili kural ve yöntemleri kullanarak, zeminlerin statik, dinamik ve mekanik özellikleri ile dış etkiler altındaki davranış özelliklerini inceleyen, inşaat mühendisliğinin bir alt uzmanlık alanı
Zeminlerin ve yapı temel zeminlerinin eşit veya farklı oturması olayı. Üstyapıdan gelen yüklerin etkisi, killi zeminlerde yer altı suyunun etkisi ile gelişen şişme ve büzülme, yer altı suyunun çekilmesi veya yer altı galerileri ve maden ocaklarındaki göçmeler nedeniyle meydana gelebilir.
Zeminlerin herhangi bir şekil değiştirmeye uğramadan taşıyabildikleri yük.
Zeminlerin mühendislik özelliklerinin yerinde (sahada) ve laboratuvarlarda yapılan deneylerle belirlenerek grup ve sınıflara ayrılması işlemi.
Zeminlerin üstyapıdan gelen yükleri hiçbir şekil değişimine uğramadan gösterdikleri taşıma kapasitesi.
Devletin egemenlik hakkını kullanarak bir yabancının ülkeye girişini reddetmesi ya da ülkede kalma izninin sona ermesi sonucunda bu yabancıyı ülkeden dışarı çıkararak belirli bir yere göndermesi.
Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğa kaynaklı afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenlerde depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem nedeniyle ortaya çıkan yangın, infilak, dev dalga (tsunami) ve yer kayması sonucu oluşan maddi zararların, belirlenen sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alındığı zorunlu sigorta.
) Kişinin, yasa dolayısıyla yaptırmak zorunda olduğu sigorta. Kişinin üçüncü şahıslara karşı sorumlu olması durumunda, üçüncü şahısların tazminatsız kalmasını önlemek üzere, sigorta sistemi kullanılarak oluşturulmuş bir tedbir olarak düşünülmelidir.