T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
Tehlikeli maddeye maruz kalma olasılığının çok yüksek olduğu; derinin, solunum sisteminin ve gözlerin en yüksek düzeyde korunması gereken durumlarda kullanılan, giyildiğinde kişinin çevreyle temasını tamamen kesen (yüksek düzeyde deri, solunum sistemi ve gözün korunmasını sağlayan) ve içerisinde temiz hava tüplü solunum sistemi ile nefes alınıp verilen, kişiye tam koruma sağlayan koruyucu kıyafettir.
Bir gaz ortamı içersinde dağılmış çok küçük katı taneciklerden veya sıvı damlacıklardan oluşan çok fazlı sistemdir.
Atom numarası 90 ve üzeri olan, nükleer reaktörlerde yakıt malzemesi olarak ve nükleer silah yapımında kullanılan uranyum, plütonyum ve toryumu gibi malzemelerdir.
Bütün vücudun düzgün olarak ışınlanması halinde, bir dokuda veya bir organda meydana gelen eşiksiz etkilerin neden olduğu hasarın bütün vücutta meydana gelecek eşiksiz etkiler nedeni ile ortaya çıkan hasara oranıdır. Ağırlık faktörleri toplum üyesi kişiler ve radyasyon işçileri için aynı olup etkin eşdeğer doz hesabında kullanılır.
Antijenlere maruz kaldıktan sonra oluşturulan bağışıklıktır. Doğal aktif bağışıklık, hastalığın bizzat geçirilmesiyle oluşur. Yapay aktif bağışıklık ise antikor üretimini başlatacak nitelikte fakat zayıflatılmış ya da değiştirilmiş antijenlerin vücuda aşılanmasıyla oluşturulan bağışıklıktır. Her iki durumda da antijenler bağışıklık sistemini uyararak vücudun antijenleri tanımasını ve hafıza oluşturmasını sağlar. Sonrasında aynı antijen vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi antijeni hastalık yapmasına izin vermeden tanıyarak yok eder.
Bir radyonüklitin birim zaman içinde radyoaktif değişmeye uğrayan çekirdek sayısıdır.
Nükleer etkileşme yolu ile meydana getirilen radyoaktifliktir.
Radyoaktif maddenin bozunum hızıdır. Birimi Curie (Ci) veya Bequerel (Bq)?dir.
Kısa süre içerisinde yüksek miktarda radyasyon soğurulmasıdır.
Ciddiyeti doz miktarına göre değişen çok kısa süre içerisinde gözlemlenebilen ani radyasyon etkileridir.
Işınlanmadan saatler veya haftalar sonra görülen klinik sendromların kombinasyonudur.
İstenmeyen bir durum olduğunda görülebilir, işitilebilir ve algılanabilir sinyaller verilmesi ile yapılan uyarılardır.
Alfa ışıması yapan bir veya daha fazla radyonüklitleri içeren radyoaktif artıktır.
Bir radyoaktif çekirdeğin bozunumu sırasında yayınlanan pozitif 2 yüklü helyum atomu çekirdekleridir.
Radyasyon şiddetinde, aynı şartlar altında, belirli bir malzeme kalınlığı ile aynı azalmayı sağlayan alüminyum kalınlığıdır.
Radyoaktif bozunma sonucu özel bir çekirdek (kız çekirdek) oluşmasını sağlayan radyo-nüklitlerdir.
Bir mikroorganizma tarafından başka bir mikroorganizmayı öldürmek ya da çoğalmasını önlemek için üretilen ya da yapay koşullarda mikroorganizmadan türetilen maddelerdir.
Bir zehri etkisiz hale getiren ya da zehrin etkilerini yok eden maddelerdir.
Vücut için yabancı olan ve antikor yapımına sebep olan maddelerdir.
Vücuda giren bakteri ya da toksin gibi antijenlere karşı bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan protein yapısındaki savunma maddeleridir. Antikorlar bakterileri yok ederek ya da zayıflatarak, organik zehirleri de etkisiz hale getirerek vücudu yabancı yapılardan korur.
Vücuda giren bakterilerin ya da başka organizmaların oluşturduğu zehir ya da toksinleri etkisiz hale getirmek için üretilen antikorlardır.
Bacillus anthracis adlı bakterinin sebep olduğu, sığır, koyun, keçi gibi ot yiyen hayvanlarda görülen ve insanlara da bulaşabilen ölümcül bir bakteriyel enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığa yol açan B. anthracis mikrobunun en önemli özelliği zorlu fiziksel ve kimyasal çevre koşullara son derece dayanıklı ?spor? denilen yapılar oluşturmasıdır. Bakterinin kendisi yüksek ısıda kolayca öldüğü halde, bu sporlar zorlu koşullarda on yıllarca hatta bir asır hayatta kalabilmektedir. Hayvanlarda sindirim, solunum ya da derideki çizik, sıyrık ve yaralar yoluyla mikrobun vücuda girmesi sonucu oluşan hastalık, hayvanlardan insanlara da enfekte olmuş hayvan etinin tüketilmesi ya da hastalıklı hayvanlarla direkt temas edilmesi halinde bulaşır. Vücuda girdikten sonra üremeye başlayan bakteri protein yapısında toksinler salgılar ve bu toksinler oldukça ölümcüldür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır. Antraks sporları biyolojik silah olarak laboratuar ortamında ya da yapay koşullarda üretilebilmektedir. Üretiminin kolaylığı, zorlu koşullara dirençli oluşu ve solunum, deri teması gibi kolay yollarla enfekte etme özelliği antraksın biyolojik silah olarak kullanılmasının sebepleridir.
Temel amacı güç üretimi olmayan, eğitim, araştırma, malzeme testi, deneme veya benzeri amaçlar için kullanılan reaktördür.
Reaktörün durmasından sonra devam eden fisyon ürünlerinin radyoaktif bozunumuyla ortaya çıkan ısıya ek olarak reaktör ve ilgili bileşenlerde depolanmış olan ısının tümüdür.
Sinir sisteminde sinirsel sinyallerin taşınmasında rol alan asetilkolin nörotransmitterinin hidrolizini sağlayan enzimdir. Sinir ajanları bu enzimi bloke ederek sinir sistemini olumsuz etkilerler.
Su ile H+ iyonu açığa çıkaran ve bazlarla reaksiyona girerek tuzları oluşturan kimyasal maddelerdir.
Belli bir hastalığa karşı bağışıklık kazandırmak için antikor üretimini başlatacak nitelikte fakat zayıflatılmış ya da değiştirilmiş antijenlerin canlıya verilmesi işlemidir.
Nükleer patlamanın ardından sıcak gazların oluşturduğu parlak küre.
Radyonüklitlerin hava ile yayılarak insana ulaşma yoludur.
Bir elementin kimyasal özelliklerini taşıyan en küçük parçasıdır.
Nükleer reaksiyonlarda açığa çıkan enerjidir. (Diğer adı : ?nükleer enerji?)
Sinir ajanı zehirlenmelerinde antidot olarak kullanılan, Atropa belladonna bitkisinden elde edilen bir alkaloiddir.
Solunum sisteminin en yüksek, derinin ise daha az düzeyde korunmasını gerektiren durumlarda kullanılan; A Düzeyi Koruyucu Kıyafete göre daha az koruma fakat daha fazla rahatlık sağlayan koruyucu kıyafettir.
Radyasyona maruz kalan bir grup insanda gözlemlenen sağlık bakımından risk yaratan olaylar (kanser, genetik ve diğer etkiler) sayısının, radyasyona maruz kalmamış bir grup insanda gözlemlenen olay sayısına oranı olarak verilen risk değeridir.
Belirli bir hastalığa, enfeksiyona ya da herhangi bir biyolojik istilaya ( tümör vb.) karşı patojen, tümör hücresi gibi her türlü yabancı organik yapının çoğalmasını ve gelişmesini engelleyerek oluşturulan vücut direncidir.
Bir çekirdeği bileşenlerine (nötron ve proton) ayırmak için gereken en az enerji miktardır.
Tek hücreli mikroorganizma grubudur. Bakteriler yeryüzünde ortaya çıkmış ilk yaşam formları arasındadır ve günümüzde toprak, hava, deniz, okyanus, asitli sıcak su kaynakları, radyoaktif atıklar, yer kabuğunun derinlikleri gibi birçok farklı ortamda mevcuttur. Besin döngüsünde çok önemli rollere sahip olan bakteriler gibi bazı bakteriler yararlı; bazısı zararsız; bazıları da kolera, şarbon, veba gibi hastalıklara sebep olan hastalık yapıcı zararlı bakterilerdir. Bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde antibiyotikler kullanılmaktadır.
Su ile OH- iyonu açığa çıkaran, asitlerle reaksiyona girerek tuzları oluşturan kimyasal maddelerdir.
Aktivitenin özel birimi olup saniyedeki parçalanma sayısıdır. 1 Becquerel = 2.7E-11 Curie dir.
Alınmış bulunan projelendirme önlemleri sayesinde güvenlikle ilgili bileşenler, sistemler ve yapılara önemli ölçüde zarar vermeyecek veya kaza koşullarına dönüşmeyecek, normal işletmeden sapmalardır.
Bir radyoaktif atomun bozunumu sırasında atom çekirdeğinden yayınlanan pozitif veya negatif yüklü elektronlardır.
İki veya daha fazla cinste atomun bir araya gelerek oluşturduğu saf maddelerdir.
Radyasyon görevlileri ve toplumun, radyasyonun eşikli ve eşiksiz etkileri için ayrı ayrı önerilen ve eşiksiz etkiler için ışınlanan tüm doku ve organların toplam riskine dayanan eşdeğer doz sınırlarıdır.
İnsanda, bitkilerde ve hayvanlarda hastalık yapan ya da malzemeye zarar veren organizmalar ya da bunların oluşturduğu toksinlerdir.
İnsan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm, hastalık oluşturmak veya malzeme de dahil olmak üzere zarara sebep olmak amacıyla organizmaların veya bunların toksinlerinin kasten kullanılmasıdır.
İnsan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm, hastalık oluşturmak veya malzeme de dahil olmak üzere zarara sebep olmak amacıyla silah yapımında kullanılan organizmalar ve bunların toksinleridir.
Biyolojik ajan içeren ya da yayan silahlardır.
İnsan, çevre, hayvanlar ve bitkiler için tehlike oluşturan biyolojik ajan ya da biyolojik durumlardır.
Biyolojik bir sisteme giren bir maddenin yarı miktarının doğal süreçlerle yok edilmesi için gerekli olan zaman dilimidir.
Vücut içine alınan bir radyoaktif madde miktarının yarısının doku, organ veya bütün vücuttan fizyolojik olaylar sonucu atılması için geçen süredir.
Organik maddelerin mikroorganizmalarca diğer organizmaların kullanabileceği formlara ayrıştırılması/dönüştürülmesi işlemidir.
Genellikle soluk borusunda hasara neden olan, akciğerlerin sıvı ile dolmasından ötürü maruz kalan kişinin boğularak ölmesine yol açan kimyasal maddelerdir.
Clostridium botulinum adlı bakterinin oluşturduğu Botulinum toksininin sebep olduğu ölümcül olabilecek bir hastalıktır. Genelllikle bu toksinle kontamine olmuş besinlerin tüketilmesi sonucu meydana gelen ve ağız kuruluğu, kusma, ishal, kalp ritm bozuklukları, solunum felci gibi belirtilerle seyreden bir hastalıktır. Botulizm hastalığına sebep olan Botulinum toksini, teröristler tarafından keşfedilmiş biyolojik silahlar arasında ön sıralarda yer almaktadır.
Bir radyonüklitin birim zaman içinde bozunan çekirdek sayısının toplam çekirdek sayısına oranıdır.
Kendiliğinden veya nötronlarla reaksiyona girerek çekirdek bölünmesi oluşturan maddedir.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği durumlarda kullanılan, A ve B düzeyi koruyucu kıyafetlere göre daha az koruma fakat uzun süreli operasyonlarda kolay hareket etme olanağı sağlayan koruyucu kıyafettir.
Kimyasal maddelerin ayırt edilmesinde kullanılan, tanımlayıcı olan sayılardır.
Bir malzemenin radyoaktivitesinin şiddetini tanımlamakta kullanılan temel ölçüm birimidir. 1 Curie, saniyede 37 milyar radyoaktif bozunumu ifade eder. Bu da yaklaşık olarak 1 gram Radyumun bozunma hızına eşittir.
Radyasyon kaynakları ile çalışılan alanlarda, maruz kalınan dozların, yıllık eşdeğer doz sınırlarının onda üçünü aşma olasılığının bulunduğu durumlardır.
Radyasyon kaynakları ile çalışılan alanlarda, maruz kalınan dozların, yıllık eşdeğer doz sınırlarının onda üçünü aşma olasılığının bulunmadığı durumlardır.
Ağır atom çekirdeklerinin, kendiliğinden veya nötronlarla reaksiyona girerek, toplam kütleleri reaksiyondan önceki kütleden daha az olan atom ve parçacıklara bölünmesi ve kaybolan kütlenin enerjiye dönüşmesidir.
Bazı hafif çekirdeklerin uygun ortamlarda kaynaşarak daha ağır çekirdekler oluşturması ve enerjinin açığa çıkması olayıdır.
Variola adlı virüsün sebep olduğu bulaşılıcığı çok yüksek akut bir hastalıktır. Hastalığın bulaşması solunum yoluyla ya da hastanın yaralarıyla temas edilmesi halinde gerçekleşir. Kuluçka süresi 10-14 gün olan hastalık halsizlik, yüksek ateş, kusma, kas sertleşmesi, baş ve sırt ağrısı gibi belirtilerle başlayıp vücutta oluşan döküntülerle devam eder. Belirli bir tedavisi olmayan çiçek hastalığını önlemenin yolu aşılanmadır. Tarihte büyük salgınlar olarak ortaya çıkan ve birçok kişinin ölümüne sebep olan çiçek hastalığının, Dünya Sağlık Örgütünün başlattığı aşı uygulamasıyla 1979 yılında yok olduğu ilan edilmiş ve 1980 yılında aşı uygulamasına resmi olarak son verilmiştir. Aşı bağışıklığının 20 yıl kadar sürmesi dolayısıyla son aşılananlar ve toplumun hiç aşılanmamış yeni nesilleri hastalığa tümüyle açık olduğundan çiçek hastalığına sebep olan Variola adlı virüs günümüzde biyolojik silah olarak kullanılma potansiyeline sahiptir.
Radyoaktif maddenin veya artığın insan ve çevresinden izole edilmesi için kullanılan birden fazla ve birbirinden bağımsız engeller dizisidir.
Bir maddenin başka bir madde içinde gözle görülemeyecek kadar küçük tanecikler halinde dağılarak oluşturduğu homojen karışımdır.
Tehlikeli maddenin cilde bulaşma olasılığının bulunmadığı durumlarda kullanılan, en az seviyede koruma sağlayan koruyucu kıyafettir.
Kişi, araç, malzeme ve binalar ile alanlar üzerinde etki gösteren kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin etki seviyesinin en aza indirilmesi için yapılan temizleme işlemleridir.
İyonlaştırıcı radyasyonlara karşı korunma bakımından giriş, çıkış ve çalışmanın denetim altında bulundurulduğu ve özel kuralların uygulandığı alanlardır.
Doz-sonuç ilişkisi içinde oluşan ve nedene bağlı açıklanabilen etkilerdir. Eşik doz değeri vardır. (Örn: Akut Radyasyon Sendromu, radyolojik yanıklar, vb.)
Nüfus dağılımı ve yoğunluğu, arazi ve suyun kullanımı konularında alınması gerekli tehlike durumu önlemlerinin uygulanmasına ilişkin göz önüne alınan alandır.
Bir kaza anında radyoaktif maddelerin çevreye yayılmasını önlemek amacıyla, nükleer reaktörü içine alan yapıdır.
Kozmik ışınlar ile yeryüzünde ve insan vücudunda bulunan doğal radyoaktif maddelerin yayınladıkları ışınlar nedeniyle maruz kalınan ışınlanmalardır.
Doğada normal olarak bulunduğu şekliyle içinde % 0.715 oranında U-235 izotopu, % 99.28 oranında U-238 izotopu ve % 0.0057 oranında U-234 izotopu bulunan elementtir.
İyonlayıcı radyasyonun bir maddesel ortamda aldığı birim yol başına kaybettiği ortalama enerji miktarıdır.
U-238 ve Th-232 gibi çekirdeklerinin bir nötron yakalaması sonucu bölünebilir hale dönüşebilen maddelerdir.
Kapalı radyoaktif kaynakların vücut boşlukları içerisine uygulanmasıyla yapılan bir kısa mesafe tedavi (brakiterapi) yöntemidir.
İğne veya tanecik şeklindeki radyoaktif kaynakların doku içine direkt olarak uygulanmasıyla yapılan bir kısa mesafe tedavi (brakiterapi) yöntemidir.
Birim zamanda alınan radyasyon dozu miktarıdır. (örn: rem/saat, mSv/saat, vb)
Radyasyon görevlilerinin, yakın çevrede yaşayanların ve halkın alabileceği, izin verilen maksimum eşdeğer dozlardır.
İyonize radyasyon sonucu meydana gelen toplam birikmiş ışınlanmayı ölçen ve kaydeden taşınabilir ölçüm aletidir.
% 20 den daha az oranda U-235 izotopu içeren uranyumdur.
Ebola virüsü adını Afrika?daki bir nehirden alan, insanlarda ve insan dışı primatlarda hastalık yapan çok tehlikeli, bulaşıcı bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir. Ateş, baş ağrsı, karın ağrısı, kusma ve ishal gibi semptomlarla seyreder.
Eller ve ayaklardaki radyoaktif kirlenmeyi algılayan ve ölçen aygıtlardır.
Elektriksel veya manyetik alanların değişmesi sonucu yayılan dalga hareketidir.
Nükleer fizikte kullanılan bir enerji birimi olup, bir elektronun 1 Voltluk potansiyel farkı altında hızlandırılmasıyla kazandığı enerjidir.
Aynı cins atomlardan oluşan ve kendinden daha farklı maddelere ayrışamayan saf maddelerdir.
Enzyme-Linked Immunosorbent Assay testinin İngilizce kısaltmasıdır. Bu test antikorlar kullanarak bir numunedeki antijenleri tespit etmeye yönelik uygulanan immünolojik bir yöntemdir. Viral ve bakteriyal enfeksiyonların tanısında kullanılır.
Radyasyon tehlikesi mevcut olan bir alana kontrolsuz girişlerde istenmeyen ışınlanmaları önlemek için, kişinin alana girmesi üzerine ışınlamayı otomatik olarak durduran bir devre kesicidir.
Belirli bir populasyonda, toplumda ya da coğrafik konumda sürekli varolan bir hastalığı tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
İyonize radyasyon kaynaklarını kullanarak radyografik görüntüler elde edilmesi yolu ile tahribatsız muayene teknikleri kullanılarak malzemelerin gözle görülebilir yapılarının incelenmesidir.
Dokuların yaralanmalara, patojenlere veya tahriş ediciler gibi zarar veren her tür uyarıcıya karşı geliştirdiği acı, şişlik, kızarıklık ve yüksek ateş ile seyreden tepkidir.
Canlılarda gerçekleşen biyokimyasal tepkimelerde katalizör (kimyasal reaksiyonların hızını artıran) görevi gören çoğunlukla protein yapısında olan biyolojik moleküllerdir.
Bir toplumda normalde o toplumda var olmayan bir hastalığın hızla yayılmasını tanımlayan bir terimdir.
Radyasyonun biyolojik etkileri gözönünde bulundurularak hesaplanan, vücutta birim kütlede soğurulan enerji miktarıyla orantılı bir değer olup birimi Sieverttir (Sv).
Dış ışınlanmalarda yüzey ve derin maksimum eşdeğer dozun hesaplanması için geliştirilmiş bir modeldir.
Birim zaman içinde maruz kalınan eşdeğer doz miktarıdır.
Vücudun bütün olarak ışınlanması durumunda çeşitli organ veya dokuların maruz kaldıkları eşdeğer dozların ağırlıklı toplamı olup birimi Sieverttir.
Zaman içersinde devam eden ışınlanmalar halinde, belli bir toplum için kişi başına verilen etkin eşdeğer doz hızının sonsuz zaman üzerinden integralidir.
Nükleer maddelerin güvenlik denetiminde kullanılan özel bir ağırlık birimi olup kg. cinsinden ifade edilir.
Vücut içine alınan bir radyoaktif madde miktarının radyoaktif bozunum ve biyolojik olaylar sonucu aktivitesinin yarıya inmesi için gereken süredir.
İnsanda hastalığa sebep olan mikroorganizmalar ya da onların toksinleridir.
Radyasyonla çalışan kişilerin maruz kaldıkları dış radyasyon dozlarının ölçülmesi için kullanılan, dozimetre filmi içeren bir düzenektir.
Radyasyon demeti içindeki düşük enerjili radyasyonları soğurmak için faydalı demet yolu üzerine yerleştirilmiş değişik kalınlıklarda, genellikle metalik levhalardır.
Bkz. Çekirdek Bölünmesi.
Tek bir olayın tüm sistemin arızalanmasına yol açmaması amacıyla, aynı veya benzer fonksiyonu yerine getiren sistem veya bileşenlerin, mesafe, engel gibi fiziksel yollarla ayrılmasıdır.
Ağır çekirdeklerin fisyonu sonucu oluşan yeni çekirdekler ve bu yeni çekirdeklerin radyoaktif bozunumu sonucu oluşan çekirdeklerdir.
Termal radyasyona aşırı maruz kalınması neticesinde deride yanıklar oluşmasıdır.
Kimyasal formülü COCl2 olan boğucu bir ajandır,
Elektromanyetik radyasyon formunda salınan enerji paketidir.
Çok hücreli ve tek hücreli olabilen, ortak bir atayı paylaşarak birbirleriyle sıkı bir evrimsel ilişki içinde olan (hücre duvarlarında selüloz bulunan bitkilerin aksine mantarların hücre duvarlarında kitin bulunmaktadır) şapkalı mantarları, küf mantarlarını ve mayaları içine alan grubu tanımlamak için kullanılan terimdir.
Bkz. Çekirdek Kaynaşması.
Nükleer reaksiyonlar veya radyoaktif bozunmalar sonucu atom çekirdeklerinden yayınlanan elektromanyetik ışınlardır.
Işınlanmanın üzerinden çok uzun zaman geçtikten sonra ortaya çıkan sonuçlardır. Etkinin büyüklüğü stokastiktir, sağlık üzerine etkinin ciddiyeti doz miktarından bağımsızdır. Ancak ortaya çıkma olasılığı bir eşik değeri olmaksızın doz miktarı ile orantılıdır.
Bir radyonüklitin, hareketsiz bir ortamda soğurulması ile çevreye yayılma hızının azalmasıdır.
Radyasyona maruz kalma durumu ortadan kalktıktan çok uzun süre sonra görülen biyolojik etkidir. (örn: kanser)
Radyoaktif artıkların kontrollü bir şekilde çevreden yalıtılarak, daha sonraki işlemler için geçici bir süre bekletilmesidir.
Özel gazla doldurulmuş kapalı bir ortamda, iyon deşarjı yoluyla, iyonlaştırıcı radyasyonun algılanmasında ve ölçülmesinde kullanılan bir cihazdır.
İnsanların ışınlanması sonucu soğurulan dozun deri ile sınırlı kalacağı ve daha derindeki organlara erişemeyeceği kadar düşük giriciliğe sahip harici radyasyondur.
İnsan dokularına ve diğer organlarına hasar verebilecek kadar deri altına nüfuz edebilen harici radyasyondur. (örn: gama radyasyonu, x-ışını radyasyonu, nötron radyasyonu)
Kadın veya erkek üreme organlarına verilen isimdir.
Göz merceğinin dışarıdan ışınlanma miktarını belirlemen için kullanılan doz değeridir. Bu doz hesaplanırken 0.3cm derinlikteki dokunun aldığı doza eşdeğer olarak kabul edilir.
Gözdeki korneal sinirleri uyararak gözyaşı, yanma ve körlüğe neden olan, ölümcül olmayan bir kargaşa kontrol ajanıdır.
Nükleer maddenin yetkisiz kişilerce yerinden alınmasının saptanması için insan veya cihazlar tarafından sürekli izlenmesidir.
Radyasyondan korunma amacı ile giriş ve çıkışların özel denetim altında tutulduğu ve içerisindeki çalışmaların özel kurallara bağlı olduğu alanlardır.
Soğurulan radyasyon doz birimi olup, 1 kilogram maddede 1 jouleluk enerji soğurulmasına karşılık olan radyasyon dozu 1 Graydir. 1 Gray = 1 J kg-1 = 100 rad dır.
Verilen bir zaman süresinde ve belirlenen işletme koşulları altında bir aletin, sistemin veya tesisin kendisinden beklenen işlevi yeterli bir düzeyde yerine getirebilme olasılığıdır.
İnsanların ve çevrenin radyasyonun zararlı etkilerinden korunmasıdır.
Bir nükleer tesis tasarım ve işletmesinin, kişi ve çevrenin radyolojik bir kazadan korunmasına ilişkin tüm özelliklerinin, yeterliliğinin ve güvenlik ilke ve kriterlerine uygunluğunun saptanması amacıyla yapılan analizlerdir.
Nükleer tesis ve tesis sahasına ait tüm özelliklerin ve güvenlik analizlerinin yer aldığı ve kurucu tarafından lisans almak üzere TAEK Başkanlığına sunulan rapordur.
Bir nükleer tesisin güvenli işletme koşullarını sağlayan işletme parametrelerinin sınır değerleridir.
Her türlü işletme koşulları altında bir reaktörün güvenilir şekilde durdurulmasını ve reaktör kalbinden ısının çekilmesini ve/veya olağanüstü işletme olayları ve kaza koşullarının sonuçlarını sınırlamayı sağlamak için konulan güvenlikle ilgili sistemlerdir.
Arızaları veya hatalı çalışmaları sonucunda bir olağanüstü radyolojik kazaya neden olabilecek; normal olmayan işletme olaylarının kaza koşullarına yönelmesini önleyecek; yapılar, sistemler veya bileşenlerin hatalı çalışmaları veya arızalanmaları sonucunda oluşabilecek olayların sonuçlarını hafifletecek özelliklere sahip olan güvenlikle ilgili yapılar, sistemler ve bileşenlerdir.
%20-30 safsızlık içerenyakıcı bir sülfür hardal ajandır.
Varsayılan ve tanımlanan hata olaylarının, ele alınan bir sistemi iş göremez duruma getirmesinin mantıksal yollarını inceleyen ve şekilsel gösterimini de içeren tümdengelim tekniğidir.
Verilen bir soğurucu ile aynı soğurma veya enerji kaybına neden olan belli bir sıcaklık ve basınçtaki hava tabakası kalınlığıdır.
Belirli bir süre boyunca ortalama hava koşullarından etkilenilmesi sonucu ortamda geriye kalan radyoaktivite oranıdır.
Nükleer silahın patladığı noktanın, patlama sonrası oluşacak alev topunun yeryüzüne değmeyeceği kadar yüksekte olmasıdır.
Radyoaktivite taşıyan toz, duman, buhar, sıvı zerreleri gibi maddelerin havada asılı kalmasıyla oluşan ve hava ile yayılabilen kirlenmedir.
Safsızlıklardan arındırılmış distile sülfür hardal ajanıdır. .
Kan hücrelerine karışan veya kan hücrelerinin yapısını etkileyen anlamına gelir.
Havada 0,3 mikron boyutuna kadar var olan partikülleri % 99,97 etkinlikle tutabilen bir hava filtresidir.
Bir radyoaktif gaz bulutunda, mikrometre büyüklüğündeki tanecikleri tutmak için kullanılan filtredir.
Enerjisinin büyük bölümünü füzyon ile üreten nükleer silahtır. Termo-nükleer bomba olarak da bilinir.
%60 HD ajanı ile %40 T ajanı (bis [2-(2-kloroetiltiyo)etil]eter ) ve bazı safsızlıkların karışımından oluşan yakıcı bir hardal ajanıdır. T bir sülfür, oksijen ve klor bileşimi olup yapısal olarak HD ajanına benzerlik gösterir.
Kimyasal maddelerin yaşam ve sağlık için ani tehlike meydana getiren konsantrasyon değerleridir.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği sıcak bölge sınırından itibaren rüzgârın tersi yönde kalan, arındırma faaliyetlerinin yürütüldüğü ve bu faaliyetler nedeniyle kirlenme riski bulunan çalışma alanıdır.
Bu terim, ?laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda? anlamına gelmektedir. In vitro çalışmalar, olağan yaşam alanından elde edilmiş canlı bir organizmanın bileşenlerini, parçalarını kullanarak bir organizmanın bütün olarak incelenmesinden daha detaylı bir inceleme olanağı elde etmek için yapılan çalışmalardır.
Bu terim , ?canlının içinde? anlamına gelmektedir. In vivo çalışmalar, bir organizmanın bütün olarak kullanıldığı çalışmalardır.
Genel olarak ışınlama, iyonlaştırıcı radyasyonun madde içinde iyon çiftleri meydana getirmesi olayıdır. X ve gama ışınlarının havada ışınlaması halinde, özel birim Röntgendir. 1 Coulomb/kg(hava) = 3876 Röntgen.
Birim zamanda meydana getirilen ışınlama olup Joule*kg/saat veya Röntgen/saat gibi birimlerle ölçülür.
Kişilerin iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmasıdır.
Düşman saldırısını önceden haber almak ve tehlikeye karşı halkı uyararak bir takım önlemlerin alınmasını sağlamak üzere oluşturulan sistemlerdir.
Birincil sınırların doğrudan uygulanamadığı durumlarda kullanılmak üzere birincil değerlerden türetilen doz sınırlarıdır.
Bir radyasyonun soğurucu malzeme içinde soğurulması ve meydana gelen etkileşim sonucu oluşan radyasyondur. İkincil radyasyon hem parçacık tipi hem dalga tipi radyasyonun etkileşimi neticesinde oluşabilir.
Olay bölgesinde tespit, bomba imha, kurtarma, arındırma, itfaiye, acil tıbbi müdahale, ilk yardım ve ambulans gibi acil müdahale hizmetlerini yürüten ekipler
Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla, ilaçsız olarak yapılan uygulamalardır.
Kollektif doz birimi olup, toplum içindeki kişi sayısı ile Sievert cinsinden ortalama kişisel eşdeğer dozun çarpımına eşittir.
Radyasyon ışınlanması hızının ve çevrede bulunan radyoaktif madde konsantrasyonunun kabul edilebilir seviyeye düşürülmesi işlemidir.
İyonlayıcı radyasyon etkisi ile oluşan pozitif ve negatif yüklü atomlardır.
Bir iyonun başka bir iyon ile bir sıvı ortam, bir katı yüzeyi veya kristal bir örgü içinde, genellikle tersinir olarak yer değiştirmesidir.
Artı veya eksi yüklü iyonları değiştirme kapasitesi yüksek olan, doğal veya sentetik olarak elde edilebilen inorganik veya organik maddelerdir.
Kişilerin maruz kaldıkları radyasyon dozlarını ölçmede kullanılan bir cep elektroskop cihazıdır.
Radyasyon etkisi ile atomun orbitlerindeki elektronların ayrışması olayıdır.
Atomun dış kabuklarından elektronları koparmaya yetecek enerjiye sahip olmayan elektromanyetik radyasyondur. (örn: ultraviyole, görülebilir ışık, kızılötesi ışınlar, mikrodalga, radyo ve televizyon dalgaları, vb)
Maddesel bir ortamdan geçerken onunla etkileşerek doğrudan veya dolaylı olarak iyon çiftleri oluşturabilen X veya gamma ışını gibi elektromanyetik ışınlarla, kinetik enerjileri olan yüklü parçacıklar, ağır iyonlar ve serbest nötronlar gibi tanecik karakterli parçacıklardır. Ses dalgalarıyla, elektromanyetik spekturumun mor ötesi ve daha büyük dalga boylu ışınlar bu tanımın kapsamı dışındadır.
Nükleer saldırı veya büyük nükleer santral kazası durumlarında, acil durum müdahalesinde görev alan personelin birim zamanda alabileceği biriken radyasyon dozunun yetkili otoritelerce karar verilecek olan değeridir.
Proton sayıları aynı nötron sayıları farklı olan iki veya daha fazla atomdur. İzotopların kimyasal özellikleri birbirine yakın olmakla birlikte fiziksel özellikleri farklılıklar gösterir. (örn: C-12 ve C-13 kararlı iken C-14 radyoaktiftir.)
Bir elementin izotoplarının, göreceli bolluklarının değiştirilmesi ve dolayısıyla elementin özellikle bir izotopu cinsinden zenginleştirilmiş diğerleri cinsinden fakirleştirilmiş yeni bir formunun oluşturulması işlemidir.
Etkisi birkaç hafta veya daha fazla süren kimyasal ajanlardır.
Etkisini saniyeler, dakikalar veya birkaç gün içinde kaybeden kimyasal ajanlardır.
Eşdeğer doz hesabında kullanılmak üzere, soğurulan doz ile çarpılan ve radyasyonun türüne göre belirlenmiş faktörlerdir.
Kan hücrelerinin işlevini yapma ve oksijen taşıma kabiliyetine zarar vererek kişinin nefes almasını engelleyreke ölüme sebep olan kimyasal maddelerdir.
Bulaşıcı hastalık taşıyan ya da taşıma şüphesi bulunan insanları ya da hayvanları hastalığı diğerlerine bulaştırabilecekleri süre boyunca yalıtmak ya da bu canlıların etkinliklerini kısıtlamak için uygulanan faaliyetler bütünüdür.
, Kullanıldığı andan itibaren hızlı bir şekilde duyuları olumsuz etkileyen ve hareket kabiliyetini engelleyen, kimyasal maddelerdir. En yaygın olarak kullanılanları biber gazı ve göz yaşartıcı spreylerdir.
İçerisinde istenmeyen kimyasal maddeleri de bulunduran radyoaktif artıklardır.
Bir nükleer tesiste meydana gelebilecek bir kaza sonunda, çevreye atılabilecek radyoaktif maddelerin karakteristiği, miktarı ve atılış zamanıdır.
İstenmeyen bir olay veya bir kaza sonucu, radyasyonla çalışan kişilerin yıllık doz sınırlarının üstünde radyasyon dozu almaları ve/veya toplum üyesi kişilerin yüksek dozda radyasyona maruz kalmalarıdır.
İlgili güvenlik sistemlerinin tasarlandığı şekilde çalışmaması durumunda veya insan hatası sonucunda kabul edilemeyecek miktarlardaki radyoaktif maddenin serbest kalabileceği ve oluşmaları nadir olarak beklenilen, normal işletme koşullarından önemli ölçülerdeki sapmalardır.
Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer kelime grubunun kısaltması olarak kullanılmaktadır. Genel olarak bu terim kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin kasten veya kazaen yayılmasıyla oluşan, insan ve çevre için zararlı ve tehlikeli durumları ifade etmektedir.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin belirli bir bölgeye, kişilere, yapılara, su kaynaklarına ve toprağa bulaşması durumudur.
KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevre ve insan sağlığına zarar verme olasılığının ve zararın ciddiyet derecesinin değerlendirilmesine ilişkin faaliyetler bütünüdür.
KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevre ve insan sağlığına zarar verme olasılığı ve zararın ciddiyet derecesidir.
KBRN maddelerinden elde edilmiş silahların terör ve sabotaj eylemleri ile kasten ya da endüstriyel üretimde, sağlık sektöründe, laboratuvarlarda ve bilimsel araştırmalarda ürün ya da ara ürün olarak kullanılan KBRN maddelerinin insan, doğa ya da teknoloji kaynaklı kontrolsüz olarak yayılmasıyla oluşan tehdit ve tehlikelerdir.
Yüksüz bir iyonlaştırıcı parçacık tarafından belli bir maddenin birim kütlesi başına serbest hale geçirilen, yüklü iyonlaştırıcı parçacıkların başlangıçtaki kinetik enerjilerinin toplamıdır. Kerma soğurulan doz ile aynı birimle ölçülür.
Bir veya bir grup kapalı kaynağın cilt, doku içi veya doku arasına uygulanması esasına dayanan bir tedavi yöntemidir.
Sodyum (Na), Kalsiyum (Ca), Potasyum (K) ve Magnezyum (Mg) elementlerini yapısında bulunduran alüminyum silikat mineralleridir. Geniş yüzey alanına sahip olmaları sebebiyle pek çoğu iyi bir soğurma malzemesi olarak kullanılırlar.
Temel birimin 1000 ile çarpıldığını ifade eden ön ektir.
Kimyasal savaş ajanlarının kimyasal özellikleri ve reaktivitelerine yakın özellikler gösteren, bilimsel araştırmalar ve ekipman testlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş kimyasal maddelerdir.
İnsan hayatı veya çevre için tehlikeli olankimyasal maddelerin çevreye kasıtsız olarak yayılımıyla sonuçlanan olaylardır.
Kimyasal ajanların insanlar, kıyafetler, araç-gereçler veya alanlar üzerinde meydana getirdiği kirliliktir.
Belirgin bir kimyasal bileşime sahip olan bütün katı, sıvı, gaz, , aerosol . haldeki maddeler kimyasal madde olarak adlandırılırlar.
insan hayatı ve/ veya çevre için tehlikeli olan kimyasal maddelerin yayılımı ile sonuçlanan olaylardır.
Kimyasal maddelerin toksik ve öldürücü özelliklerinin silah olarak kullanıldığı savaştır.
Kimyasal savaş ajanları; öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kirletmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedeflere karşı kullanılan, yüksek toksisite potansiyeline sahip çeşitli yapılardaki kimyasal maddelerdir.
Kimyasal ajanların hedef üzerine dağıtılması için kullanılan, bir veya daha fazla kimyasal ajan dağıtabilen ve bir taşıyıcı / dağıtıcı sistem içeren silahlardır.
Kimyasal silahların geliştirilmesi, üretilmesi, stoklanması ve kullanılmasını yasaklayan, 1997 yılında yürürlüğe girmiş ve uygulanması Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından denetlenen bir sözleşmedir.
Canlılar üzerinde tahriş edici, yakıcı, felç edici veya öldürücü etkileri olan, deri, solunum veya sindirim sistemi yoluyla bünyeye girebilen gaz, sıvı ya da katı şekildeki zararlı maddelerin oluşturduğu tehdidi ifade eder.
KBRN ekiplerinde görev alan personelin kullanacağı şahsi koruyucu kıyafet, maske, eldiven ve botlar ile kişisel arındırma kitleridir.
Maruz kalınan kişisel radyasyon dozlarını ölçmekte kullanılan iyon odaları, film, cep, termolüminesans dozimetreler ve tüm vücut sayıcıları gibi cihazlardır.
Biyosferi, doğal ve insan yapımı yapıları ve büyük insan topluluklarını yok etmeyi amaçlayan KBRN madde içerikli ve diğer konvansiyel silahlardır.
Biyosfere, doğal ve insan yapımı yapılara ve/veya çok sayıda insana büyük ölçüde zarar veren silahlar bu şekilde adlandırılırlar.
Kalıcı olmayan, gözleri ve boğazı tahriş eden ve ölüme yol açabilen boğucu bir ajandır. Klor elementi aynı zamanda endüstride ve evsel ürünlerde de kullanılmaktadır.
Vibrio cholera adlı bakterinin sebep olduğu akut ve şiddetli ishal ile seyreden bağırsak enfeksiyonuna bağlı bir hastalıktır. Hastalık insanlarda mikroorganizmayla kontamine olmuş suyun ya da besinin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar. Vücuda giren bakteri bağırsakta ürer ve ishale sebep olan bir toksin salgılar. Su kaynaklarını kontamine etmek suretiyle biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabilir.
Belirli bir kaynaktan radyasyona maruz kalan bir toplum grubunun aldığı toplam doz olup gruptaki insanların ortalama eşdeğer dozu ile gruptaki insan sayısının çarpımına eşittir. Birimi insan- sieverttir.
Bir kimyasal karışım içerisindeki belli bir madde miktarının toplam hacme bölünmesi sonucu elde edilen değerdir.
Nükleer tesisi dıştan gelecek tehlikelerden korumak amacıyla fiziksel engellerle çevrili, giriş ve çıkışı izne bağlı alanlardır.
Tehdidin türüne ve yoğunluğuna göre ekip personelinin kullanacağı koruyucu giysi ve donanımın seviyesidir.
Radyasyona maruz kalma tehlikesini azaltmak amacı ile genellikle kurşunlu malzemelerden yapılmış eldivendir.
Radyasyona maruz kalma tehlikesini azaltmak amacı ile radyasyon şiddetini soğurucu malzemelerden yapılmış engeldir.
İnsan vücudunu ve giysilerini radyoaktif maddeler ile kirlenmesini önlemek amacı ile kumaş, lastik veya çeşitli plastik maddelerden yapılmış, laboratuvar gömleği, tulum, eldiven, çizme vb. giysilerdir.
Radyoaktif maddelerin, sızmasını ve dağılmasını önleyecek normal şartlar altında şiddetli dış tesirlere dayanabilecek sağlamlıkta yapılmış koruyuculardır.
Radyasyona maruz kalma tehlikesini azaltmak için, genellikle kurşunlu malzemelerden yapılmış önlüktür.
Mevcut standartlara tam olarak uymayan radyoaktif maddenin, kurumun öngördüğü özel koşullar veya kurumun onayladığı koşullarla gönderilmesi demektir. Yurt dışına göndermelerde, ilgili diğer ülkelerin yetkili makamlarının onayını almak gerekmektedir.
Belirli bir radyasyon kaynağı veya kaynaklarından ışınlanan ve en yüksek dozu alması ihtimali olan toplum üyesi kişilerden oluşan bir gruptur.
Fisyon yapabilen malzemenin kendi kendine zincirleme reaksiyon yapabileceği en küçük kütle miktarıdır.
Radyonüklide veya radyasyona dozuna maruz kaldığında bütün vücutta ciddi hasarların oluşmasına sebep olan organdır.
Bir nükleer reaktörün, zincirleme çekirdek bölünme reaksiyonunu kararlı olarak devam ettirdiği durumdur.
Belirli bir radyasyon dozuna maruz kalındıktan sonra, bu radyasyondan dolayı bir etkinin meydana çıkması için geçen süredir.
Patojen ile ilk temastan hastalığın ilk belirtilerinin görünmeye başlamasına kadar geçen zamandır.
Aynı şartlar altında, radyasyon şiddetinde belirli bir malzeme kalınlığı ile aynı azalmayı sağlayan kurşun kalınlığıdır.
Üst solunum yollarında kuvvetli bir irritasyon ile birlikte kontrol edilemeyen öksürük, bulantı, kusma ve rahatsızlık hissi oluşturan kimyasal maddelerdir..
Bir atomun çekirdeğindeki proton ve nötronların toplam sayısıdır.
Kimyasal formülü C2H2AsCl3 olan, saf halde kokusuz ve renksiz olan yakıcı bir ajandır..
Bütün, şiddetli ve odaklanmış bir elektromanyetik radyasyonu, dalga boyunu çok kesin şekilde tayin ederek ve stimüle ışıma olarak bilinen bir fiziksel işlem yoluyla üreten alettir.
Sıvı V, G ve H ajanlarının tespiti için tasarlanmış, boya emdirilmiş bir kâğıttır. G ajanlarına sarı, V ajanlarına siyah veya kahverengi, yakıcı ajanlara ise kırmızı renk vererek söz konusu ajanları tespit eder.
Kendinden yapışkanlı olup vücuda, araçlara, yapılara veya diğer ekipman üzerine tutturulan, kimyasal ajanların kimliğini vermeyen, yalnızca ortamda G, V, H ve L ajanlarından biri varsa renk değişimi ile tepki veren bir kağıttır.
Temel birimin 1.000.000 ile çarpıldığını ifade eden ön ektir.
Görevi gereği radyasyonla çalışanların görevleri sırasında maruz kaldıkları ışınlanmalardır.
Temel birimi 1/1.000.000 ile çarpmayı ifade eden ön ektir.
Mikroskobik boyutlardaki herhangi bir organizmaya verilen isimdir.
Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük anlamındadır.
Temel birimin 1/1000 ile çarpıldığını ifade eden ön ektir.
Bir canlı organizmanın genetik materyalinde değişiklikler meydana getirerek organizmanın mutasyona uğrama sıklığını doğal seviyenin üzerine çıkaran fiziksel ya da kimyasal etmenlere denir. Ultraviyole ışınları, radyoaktif elementler mutajene birer örnektir.
Bir canlının genetik materyalinde meydana gelen değişimlerdir.
Donanım arızası, işletme hataları ve önceden tahmin edilebilecek diğer nedenlerin aynı anda oluşması varsayımına dayalı, mümkün görülen en önemli kazadır. Nükleer tesis bu tür kazaların sonuçlarını hafifletecek ve halk ve çevre sağlığı açısından risk yaratılmamasını garanti edecek önleyici tedbir ve sistemlere sahip olmalıdır.
Temel birimi 1/1.000.000.000 ile çarpmayı ifade eden ön ektir.
Polistiren, benzen ve benzinden üretilen ve kimyasal silah olarak kullanılan yakıcı bir kimyasal karışımdır.
Bir nükleer tesisin deneme, güç üreterek çalışma, durdurma, tekrar çalıştırma, bakım, yeniden yakıt yükleme ve kapatma gibi çeşitli işletme faaliyetlerinin belirlenen işletme sınırları ve şartları içerisinde yürütülmesidir.
Bir nükleer reaktörün çalışma durumunun, önceden belirlenen normal işletme sınırları dışına çıkmasıdır.
Sinir sisteminde nöronlar arasında veya bir nöron ile bir hücre arasında sinyal taşıyan kimyasal maddelerdir
Kimyasal ajanların yok edilmesinde kullanılan yöntemlerden biridir. Kimyasal ajanın kimyasal, fiziksel ve toksikolojik özelliklerini değiştirerek ajanı etkisiz hale getirme işlemidir.
Hidrojenden daha ağır olan tüm atomların çekirdeklerinde bulunan, kütlesi protondan çok az büyük olan yüksüz temel parçacıktır.
Nötron salımı yaparak bozunma yapan radyoaktif malzemelerdir.
Bir fisyon olayı sonucu oluşan yeni nötronların başka fisyon olaylarına sebep olması ile oluşan olaydır. 3 çeşidi vardır. Devamlılığı olmayan ? kritik altı durum; Devamlılığı olan ? kritik durum; Çoğalarak devam eden ? kritik üstü (süper kritik) durum
Güvenli olarak ısı veya elektrik enerjisi üretmek için yapı, sistem ve bileşenlerin bütününü içeren nükleer reaktör veya reaktörler grubudur.
Doğal uranyum; U-235 ce tüketilmiş uranyum; toryum; ve bunların metal, alaşım, kimyasal bileşik veya konsantre şekilleri; yukarıda adı geçen maddelerin bir veya daha fazlasını IAEA Yönetim Kurulu veya TAEKnun belirlediği oranlarda içeren diğer maddeler ve IAEA Yönetim Kurulu veya TAEKnun belirlediği maddelerdir.
Herhangi nükleer kaynak madde veya özel bölünebilir maddedir.
Bir tesisteki nükleer maddelerin tanımı, bileşimi, miktarı ve yeri hakkındaki toplanan bilgilerdir.
Nükleer patlayıcı yapılmasını mümkün kılan nükleer madde miktarlarıdır.
Zincirleme reaksiyonun kontrolsüz olarak meydana gelmesi ile oluşan patlamadır.
Zincirleme çekirdek bölünmesi (fisyon) reaksiyonunun oluşturulup devam ettirildiği ve kontrol edildiği bir sistemler bütünüdür.
Nükleer silah, nükleer reaksiyon ve nükleer fisyonun birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok etme gücüne sahip silahtır.
Nükleer patlama neticesinde geriye kalan fisyon ürünlerini de içeren yüksek seviyede radyoaktif maddelerdir.
Nükleer reaktör tesisleri ile nükleer yakıt çevrimi ve radyoaktif artık yönetimi tesisleridir.
Radyoizotopların teşhis ve tedavi amacı ile kullanıldığı tıp alanıdır.
Reaktörde enerji üretmek için kullanılan, bölünebilir çekirdekler içeren maddedir.
Nükleer bomba yapımında kullanılan uranyum ve plütonyum ile radyasyon yayarak ölüme ve yaralanmaya sebep olabilecek tüm radyoaktif kaynaklar nükleer/radyolojik ajan olarak adlandırılır.
Çekirdeğindeki proton ve nötron sayısı ile belirlenen atom türüdür.
Maddelerin oksijenle tepkimeye girmesi sonucu meydana gelen yanma reaksiyonudur. .
Meydana geldiği takdirde toplum için istenmeyen sonuçlara yol açabilecek olay kombinasyonlarını belirlemek, bunların yol açabileceği sonuçların büyüklüğünü ve olasılıklarını tahmin etmek için yapılan analizlerdir.
Belirli bir başlangıç olayını takip eden alternatif mantıksal yolları ve sonuçları inceleyen ve şekilsel gösterimini de içeren tümevarım tekniğidir.
Canlı bir varlığı oluşturan ve yaşamsal fonksiyonları birlikte çalışarak yürüten kompleks sistemler bütünüdür.
Bir toksik kimyasal maddenin, test edilen ortamda bulunan popülasyonun yarısının ölümüne yol açması için gerekli doz miktarıdır.
Bir toksik kimyasal maddenin, test edilen ortamda bulunan popülasyonun yarısının ölümüne yol açması için gerekli konsantrasyondur.
Bir radyonüklit için ortalama ömür bozunum sabitinin tersidir.
Enerjisi bilinen bir fotonun, malzeme içerisinde izlediği yol boyunca herhangi bir etkileşim yapmadan kat edebileceği ortalama mesafedir.
Bir yerde radyasyonun algılanması ve ölçülmesi için kullanılan cihazlardır.
60 gün içerisinde %50 olasılıkla ölüme neden olması beklenen radyasyon dozudur. Genellikle çok kısa süre içerisinde 500 rad ve üzeri doz alımı sınır kabul edilir.
Plutonyum-239; uranyum-233; uranyum- 233 veya uranyum-235 izotopları bakımından zenginleştirilmiş uranyum ve yukarıda belirtilenlerin bir veya daha fazlasını içeren maddeler ve IAEA Yönetim Kurulu veya TAEKnun belirlediği diğer bölünebilir maddeler olup özel bölünebilir madde tanımı kaynak maddeleri içermez.
Bir radyoaktif maddenin birim kütlesinin Becquerel cinsinden aktivite yoğunluğudur.
Belli bir aktiviteye sahip bir nokta kaynaktan gelen gamma ışınlarının hava içinde 1 metre uzaklıkta meydana getirdiği ışınlama doz şiddetidir.
Nükleer yakıtın birim kütlesinden fisyon reaksiyonu sonucunda açığa çıkan toplam enerji olup genellikle Megawatt-gün/ton cinsinden ifade edilir.
Bir bölge, ülke ya da kıta gibi çok geniş alandaki nüfusları etkileyecek şekilde yayılma gösteren salgın hastalıktır.
Başka bir canlının üzerinde yaşayarak ona zarar verme pahasına kendisine yarar sağlayan organizmalardır.
Parçacık şeklinde bulunan radyasyondur.
Bir canlı tarafından sentezlenmiş koruyucu antikorların başka bir canlının vücudunda oluşturduğu bağışıklıktır. Bu şekilde oluşturulan bağışıklık genelde 2-3 ay sürer.Anne tarafından oluşturulan antikorların doğum öncesi yavruya plasenta yoluyla, doğum sonrası da anne sütüyle geçerek bağışıklık oluşturması doğal pasif bağışıklıktır. Bu şekilde yavruya, doğum öncesi ve sonrası bir koruma sağlanır.Bir canlı tarafından oluşturulan antikorların başka bir canlıya enjekte edilmesiyle yapay yollardan oluşturulan bağışıklık ise yapay pasif bağışıklıktır.
Hastalık yapan her türlü organizmadır.
Şarbonun tedavisinde tercih edilen, Penicillium adlı funguslardan elde edilen antibiyotik grubudur.
Normal uygulamalar sırasında karşılaşılan özel durumlarda tesis yönetiminin izni ile bazı görevlilerin müsaade edilen doz sınırlarının üzerinde ışınlanmalarıdır.
U-238 in nötron ile ışınlanması sonucu yapay olarak oluşan, 94 atom no.lu normal şartlarda metalik özelliğe sahip bir elementtir.
Belirli bir DNA dizisinin laboratuvar koşullarında hızlı bir şekilde milyonlarca kopyasını oluşturmak üzere uygulanan, bir dizi tepkimenin gerçekleştiği biyokimyasal bir tekniktir. Bu yöntem bilinmeyen bir biyolojik savaş ajanını DNA?ya dayalı teşhis etmede kullanılmaktadır.
Hangi yöntemle olursa olsun, bir kimyasal maddenin üretimi sırasında herhangi bir aşamada rol oynayan başka bir kimyasal maddeyi ifade eder.
Bir hastalığın oluşumunun, hastalığa sebep olan süreçlerin ve hastalığın ilerlemesinin engellenmesi için uygulanan tıbbi girişimlerdir.
Canlı organizmaların genel bileşenlerinden biri olan, hücredeki her süreçte rol alan büyük biyolojik moleküllerdir. Enzim, hormon ya da antikor olarak organizmadaki biyokimyasal süreçlerde rol almanın yanı sıra yapısal ve mekanik işlevler de üstlenmektedirler.
Soğurulan dozun özel birimidir. Bir rad, 100 erg/g veya 0.01 J/kg (0.01 Gy) eşittir.
Alfa parçacıkları, beta parçacıkları, gama ışınları, x-ışınları, nötronlar, yüksek enerjili elektronlar, yüksek enerjili protonlar ve diğer iyonlaştırıcı etkisi olan parçacıklardır. Radyasyon terimi, KBRN olaylarına ilişkin dokümanlarda yalnızca iyonlaştırıcı radyasyonu kapsayan bir terim olarak kullanılmaktadır, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon bu terim içerisine dâhil edilmemiştir.
İnsan ve çevre sağlığı açısından iyonlayıcı radyasyonların etkili olduğu alanlardır.
Belirli bir ortam tarafından soğurulan radyasyon miktarı veya buna tekabül eden enerji eşdeğeridir.
Sürekli olarak denetimli alanlarda veya radyasyon kaynaklarıyla çalışan kişidir.
İyonlaştırıcı radyasyon yayınlayan radyoaktif maddelerle, radyasyon yayınlayıcı veya üretici aygıtlardır.
İstenmeyen bir olay sonucu, radyasyon korunması standartlarıyla belirlenen sınırların üzerinde radyasyon dozu alınması ve/veya radyoaktif bulaşma meydana gelmesidir.
Radyasyon güvenliği tüzük ve yönetmeliklerinde öngörülen görevleri yerine getirmek ve radyasyon korunmasına ilişkin yöntemleri uygulamak üzere bu konularda eğitilmiş kişilerdir.
Radyasyondan korunması konularında gerekli bilgi, eğitim ve deneyime sahip ve uzmanlığı yetkili makamca (TAEK) onaylanmış kişidir.
Bir alandaki radyasyon şiddetini ve radyoaktif bulaşmayı periyodik veya sürekli olarak belirlemek ve ölçmek için kullanılan cihazlardır.
Elektriksel, elektromanyetik veya elektromekanik yöntemlerden biriyle yüklü parçacık veya ağır iyonları hızlandırarak, belirli güvenlik önlemleri içerisinde ve denetim altında iyonlaştırıcı radyasyon üretmek üzere yapılmış röntgen makinaları, betatron, lineer hızlandırıcı, siklotron ve nötron jeneratörü gibi aygıtlardır.
Bir veya birkaç tür iyonlaştırıcı radyasyonu, belirli güvenlik önlemleri içinde ve denetim altında yaymak amacı ile yapılmış olan ve radyoaktif madde içeren aygıtlardır.
Radyasyon yayıcı aygıtlardan farklı, silah olarak kullanılabilen, yıkıma, korkuya ve/veya yaralanmalara sebep olmak amacıyla bir veya birkaç tür iyonlaştırıcı radyasyonun kontrolsüz olarak ortaya saçılmasını sağlamak için hazırlanmış düzeneklerdir.
Radyasyonun madde içinden geçerken ışınlama şiddetinde meydana gelen azalmadır.
Maruz kalınan radyasyonun belli bir eşik değerinden sonra radyasyonun beklenen etkisinin görüldüğü durumlardır.
Maruz kalınan bir radyasyonun etkisinin, küçük dozlardan başlayarak alınan doz ile doğrusal olarak artan bir ihtimalle ortaya çıktığı durumlardır.
Radyasyon seviyelerinin, konsantrasyonlarının, yüzey konsantrasyonlarının veya radyoaktif madde miktarlarının ölçülmesi ve ölçüm sonuçlarının potansiyel ışınlanma ve dozların hesaplanmasında kullanılmasıdır.
Çevreye salıverilen sıvı veya gaz formundaki radyoaktif maddelerdir.
Bir malzemenin ışınlanmasında ve/veya radyoaktif olarak kirlenmesinden sonra geçen süredir.
Sıvılar için aktivite seviyeleri 37 mBq/ml (10-6 uCi/ml), gazlar için aktivite seviyeleri 3,7 Bq/m3 (10-10 Ci/m3), katılar için ise yüzeylerindeki doz şiddeti 0,2 R/saat değerine, eşit veya daha yüksek olan, tekrar kullanılması düşünülmeyen ve özel tekniklerle işlenerek zararsız hale getirilmeleri gereken radyoaktif maddelerdir.
Kararsız radyonüklitlerin kararlı hale geçmek üzere fazla enerjilerini dışarıya atmak için radyasyon yaymalarıdır.
Radyoaktif bir kaynaktan atmosfere dağılan ve havada uçuşabilen parçacıklar, gazlar, buharlar ve aerosollerin bütünüdür.
Radyoaktif malzemenin, insanlara veya cihazlara zarar verebileceği herhangi bir yerde depolanmasıdır.
Bir yapı, alan, nesne veya kişiden radyoaktif madde kirlenmesinin azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması işlemidir.
Herhangi bir yer ve maddenin yüzeyinde veya içinde arzu edilmeyen veya zararlı olabilen radyoaktif madde birikimidir.
Çözelti veya bileşik olarak, alfa, beta parçacıkları veya gama ışınlarından bir veya birkaçını yayınlayarak kendiliğinden bozunuma uğrayan çekirdeklerden, meydana gelen maddelerdir.
Radyoaktif madde ve radyasyon bulunan her türlü alan ve taşıyıcı kapta bulunması gereken uyarıcı işaret, etiket ve levhalardır. Bu işaret sarı zemin üzerine morumsu kırmızı veya erguvan renkli ve üç kanatlı pervane şeklindedir. İşaretin bulunduğu etiket ve levhaların üzerinde mevcut radyasyon düzeyi ve radyoaktif madde miktarına ilişkin bilgiler bulunur.
3 dakika süreli kesik siren sesi ile duyurulan radyoaktif serpinti tehlikesini işaret eden siyah ikazdır. Saldırının kimyasal silahlarla yapılması halinde, alarm radyoaktif serpintide olduğu gibi 3 dakika süreli kesik siren sesi ile duyurulur. Tehlikenin cinsi radyo ve televizyondan verilir.
Nükleer patlamalar ve nükleer kazalar sonucu atmosfere salınan radyoaktif maddelerin çeşitli yollarla yeryüzüne inmesidir.
Herhangi bir soğurucu malzeme içerisinde yol alan radyasyon demetinin, başlangıçtaki şiddetinin yarıya düştüğü malzeme kalınlığıdır.
Bir radyoaktif maddenin başlangıçtaki aktivitesinin yarıya inmesi için geçen süredir.
Kararsız atom çekirdeklerinin parçacıklı ve/veya elektromanyetik radyasyonlar yayınlamak sureti ile başka atom çekirdeklerine dönüşmesi olup birimi Becquereldir.
Bitki ve hayvan hücrelerinde radyasyonun etkilerini inceleyen çalışma alanıdır.
Radyasyonun bir maddeden geçirilerek, bir fotografik film üzerinde meydana getirilen görüntü yardımıyla söz konusu maddenin içyapısının incelenmesidir.
Radyoaktif maddelerin üretiminde, kullanımında, taşınmasında, salımında, depolanmasında veya ortamda bulunması durumunda oluşan radyolojik koşulların ve potansiyel tehlikelerin değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme radyoaktif maddenin yerinin belirlenmesi, ölçümlerin yapılması, radyasyon seviyesinin, konsantrasyonunun veya miktarının ölçülmesi veya hesaplanmasını kapsar.
Çalışanlar, halk sağlığı, mallar veya çevre için tehlike arz eden radyasyonun veya radyolojik malzemenin kontrolünün kaybedilmesidir.
Radyoaktif artığın bekletildiği ya da depolandığı yerden, radyonüklitlerin yeraltı suları ile taşınarak nehir göl veya diğer yüzey sularına ulaşması veya radyoaktif bir atık gazın atmosfere sızması gibi herhangi bir taşınım yolu ile radyonüklitlerin çevreye yayılmasıdır.
Bir kimyasal reaksiyonun oluşumunda tepkimeye giren kimyasal maddedir.
Bir nükleer reaktörün yakıt elemanlarını içeren ve enerjinin üretildiği kısmıdır.
Reaktör kalbince bulunan malzemenin erimesi durumudur.
Belirli bir anda, reaktörün kalbinde bulunan fisyon ve aktivasyon ürünleri miktarıdır.
Reaktör işletme parametrelerinin belli güvenlik sınırlarını aşmasını önlemek üzere tasarımlanmış sistemlerdir.
Reaktör kalbinde zincirleme çekirdek bölünme reaksiyonunun başlatılmasıdır.
Radyasyon korunması programları doğrultusunda yapılan ölçümlerden ortaya çıkabilecek sonuçların değerlendirilmesi amacıyla önceden saptanmış doz düzeyleridir. Kayıt Düzeyi: Bir radyasyon taraması programı sonucunda kayda değer olan eşdeğer doz veya radyonüklit alınım miktarları için belirlenen bir değerdir; Araştırma Düzeyi: Bir radyasyon taraması programı sonucunda bir araştırma yapılmasını gerektirecek nitelikte eşdeğer doz veya radyoaktif madde alınım miktarı bulunması durumu için saptanan değerlerdir; Müdahale Düzeyi: Nükleer ve radyolojik kaza durumlarında koruyucu önlemlerin başlatılabilmesi için kabul edilmiş en küçük doz sınırlarıdır.
Belirli bir biyolojik etkiyi oluşturan 250 kVluk X-ışını dozunun, aynı etkiyi oluşturan herhangi bir radyasyon dozuna oranıdır.
Eş değer dozu ifade edilen özel ölçüm birimidir. Rem cinsinden eş değer doz, soğurulan dozun (rad) kalite faktörü ile çarpılması ile elde edilir. (1 rem= 0.01 Sv)
Bilimsel adı Rickettsia olan hareketsiz, spor oluşturmayan, çevresel koşullara göre şekil ve boyut değiştirebilme yeteneği oldukça yüksek olan ultra küçük bakterilerin oluşturduğu bir gruptur. Zorunlu hücre içi paraziti (sadece yaşayan hücreler içinde hayatta kalabilen) olan Riketsiyalar insanda lekeli humma, kayalık dağlar benekli humması, Marsilya humması gibi hastalıklara sebep olurlar. Riketsiyaların sebep olduğu bu hastalıklar insana bit, pire ve kenelerle bulaşır.
Türkçe?de keneotu olarak bilinen Ricinus communis adlı bitkinin tohumlarından elde edilen protein yapılı öldürücü bir toksindir. Risin insanları vücuda enjekte edilmesi, solunum ya da sindirim yoluyla zehirlemektedir. Saatler içinde etkisini göstermeye başlayan bu toksin yüksek ateş, solunum sıkıntısı, öksürük, bulantı gibi belirtilerle ortaya çıkarır. Akciğer ödeminin oluşmasıyla devam eden zehirlenme 36-72 saat içinde solunum yetmezliğinden ölüme sebep olur.Üretiminin kolaylığı ve ucuzluğu, dünyada yaygın olarak yetiştirilmesi, yüksek öldürücülüğü, aerosal olarak yayılabilmesi risini önemli biyolojik silah seçeneklerinden biri yapmaktadır. Yiyecek ve suya katılma ihtimali devletlerin en büyük kaygılarındandır.
Radyasyon ışınlanmalarının sonucunda kişilerde zararlı, eşiksiz etkilerin ortaya çıkma ihtimalidir.
Işınlamanın özel birimi olup, 1 kg . kuru havada 2.58E-4 Coulombluk pozitif veya negatif yük oluşturabilen X veya gama ışını miktarıdır.
Radyasyonun bir malzeme içerisinde ilerlerken (örn: hava, beton, su, vb.) yön değiştirmesidir.
Madde içerisinden geçerken doğrultusundan sapmış radyasyondur.
Fiziksel yollarla kendisinden başka maddelere ayrışamayan maddelerdir.
İyonize ve iyonize olmayan radyasyonun insan sağlığı üzerine etkilerinin tanımlanması, hesaplanması ve kontrolü ile ilgilenen bilim dalıdır.
GB Ajanı olarak da bilinen, 1938 yılında Almanya?da geliştirilmiş bir sinir ajanıdır. Renksiz, tatsız ve saf halde kokusuzdur. Kimyasal formülü C4H10FO2P?dir.
Hasar oluşturmak amacıyla nükleer/ termonükleer sistemler, yüksek miktarda patlayıcı içeren sistemler, kimyasal veya biyolojik ajanlar veya maddeler içeren füze, roket, torpido veya diğer savaş malzemeleridir.
Birim zamanda sayılan (tespit edilen) radyasyon veya parçacık sayısıdır.
Nükleer tesiste mevcut nükleer madde tiplerinin miktarı, tesisteki dağılımı ve bunlarla ilgili değişiklikleri gösteren kayıtlardır.
Çapraz kontaminasyon, tehlikeli madde ile doğrudan temas etmekten ziyade kirlenmiş bir kişi veya nesneyle temastan kaynaklanan kirlenmedir.
Nükleer patlama sonucu oluşan radyoaktif bulutta bulunan radyoaktif maddelerin yeryüzünün yüzeyine inmesi olayıdır.
Nükleer patlamanın ardından 24 saat içinde yeryüzüne dönen radyoaktif serpintidir.
Nükleer patlamanın ardından 24 saat geçtikten sonra yeryüzüne dönen radyoaktif serpintidir.
Yüksek seviyede radyoaktif
KBRN maddeleri ile kirlendiği tespit edilmiş çevreyi ve yaşamı tehdit eden bölgedir.
Yüksek seviyede radyoaktivitenin bulunduğu alanın içerisine girildiğini gösteren işaretlerin bulunduğu sınırdır.
Acil durum çalışanlarının izin verilen doz sınırlarına ulaşmadan önce sıcak bölgede geçirebileceği süredir.
Havada radyoaktif bulut içerisinde bulunan veya yeryüzünde depolanmış olan radyasyondan korunmak için kullanılan yapıdır.
Faydalı demet dışında tüpün madeni kılıfından geçen radyasyonlardır.
İnsan vücudu, organ ve dokuları için kullanılan bir biyolojik doz birimi olup, bir doku veya organın 1 kilogramında 1 joule lük enerji soğurulmasına tekabül eden radyasyon dozudur. 1 Sv = 100 remdir.
Vücutta asetilkolinesteraz enzimini bloke ederek sinirlerin organlara mesaj iletim mekanizmasını bozan organik kimyasal maddelerdir. Saf halde renksiz ve kokusuz olan bu maddeler genellikle deri veya solunum yolu ile vücuda alınır ve çok kısa sürede ölümcül etkiler gösterirler.
Belirli bir noktada bir depremin hissedilen veya gözlenen etkilerinin uluslararası ölçeklere göre ifadesidir.
Jeolojik yapısı ve deprem karakteristikleri benzerlik gösteren coğrafi bölgelerdir.
Düşman saldırılarına karsı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her turlu resmi ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her turlu silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetlerdir.
Bir nitrojen ve bir karbon atomunun özel bir şekilde bağlanması sonucu oluşan siyano grubunu içeren kimyasal bir bileşiktir. Oldukça zehirli olan bu madde vücuttaki dokuların oksijeni kullanma yeteneğini olumsuz etkileyerek nefes alma zorluğu, düzensiz kalp atışları, kontrolsüz hareketler, koma ve ölüme sebep olur.
Rüzgarın tersi yönünde kalması dolayısıyla tespit edilmiş KBRN madde ile kirlenmesi muhtemel olmayan, acil tıbbi müdahale ve ambulans hizmetlerinin yürütüldüğü temiz bölgedir.
Bir malzeme içerisine giren foton veya parçacıkların azalması veya bu malzemelerle etkileşim sonucu tamamen yok olması işlemidir.
İyonize radyasyonu soğuran veya şiddetini azaltan her türlü malzemedir. Nötron soğurucuları (örn: boron, hafniyum, kadmiyum) nükleer reaktörlerde kontrol çubuklarında kullanılır. Çimento beton ve çelik gama ışınlarını ve nötronları soğurmak üzere reaktör zırhlamasında kullanılır. İnce bir kâğıt veya metal, alfa parçacıklarının şiddetini azaltabilir veya onları durdurur.
İyonlayıcı bir radyasyon tarafından birim kütlede maddeye aktarılan enerji miktarı olup birimi Gray(Gy)dir. 1 Gy = 1 J/kg dir.
Birim zamanda soğurulan dozdur.
Fisyon sonucunda reaktörde açığa çıkan ısıyı almaya yarayan gaz veya sıvı ortamdır.
Kaza bölgesindeki veya rüzgar yönündeki kişilerin solunum sistemleri yoluyla radyoaktiviteyi vücutlarına almaları olayıdır.
GD Ajanı olarak da bilinen, 1944 yılında Alman bir araştırmacı tarafından bulunmuş bir sinir ajanıdır. Renksiz ve tatsız bir sıvı olan bu maddenin çürük meyveyi andıran bir kokusu vardır. Kimyasal formülü C7H16FO2P?dir.
Radyasyona maruz kalan bir kişide yaşam süresince görülebilecek bedensel etkilerdir.
Radyoaktif artıkların bir daha çıkarılmamak üzere inşa edilmiş bir depoya kalıcı olarak yerleştirilmesidir.
Olağan ve olağanüstü işletme olayları veya kaza koşullarında bir nükleer reaktör tesisinde bulunan ısının son olarak tamamının atıldığı atmosfer, nehir, göl, baraj veya denizdir.
Bir yakın mesafe tedavi yöntemi olup, hasta doku veya organ içine veya civarına önceden yerleştirilen aktif olmayan kılavuzlara, radyoaktif kaynakların sonradan elle veya uzaktan kontrollü bir sistemle yüklenmesi tekniğidir.
Diğer elementlerle yeni kimyasal kombinasyonlar yapma yeteneği olmayan gaz formdaki kimyasal elementlerdir. (örn: fisyon gazları )
Bakterilerin oluşturduğu zorlu şartlarda uzun süre hayatta kalabilen dirençli yapılardır.
70 kg ağırlığında, 1.70 m boyunda olduğu farz edilen bir insandır.
Mikroorganizmaların fiziksel ya da kimyasal yöntemlerle öldürülerek ortamın arındırılması işlemidir.
Rastgele ortaya çıkabilecek sağlık etkileridir. Etkinin görülmesi olasılığı (etkinin ciddiyeti dikkate alınmaksızın) bir eşik değeri gözetilmeksizin maruz kalınan dozun doğrusal bir fonksiyonudur.
Mikroskopla görülemeyecek kadar küçük anlamına gelmektedir.
HD ajanı olarak da bilinen, yakıcı bir kimyasal ajan olan sülfür hardal, renksiz veya sarı-kahverengi arası yağlı bir sıvıdır. . Kimyasal formülü C4H8Cl2S ?dir.Solunum ve deri yoluyla vücuda zarar verir.
GA Ajanı olarak da bilinen, Alman bir araştırmacı tarafından 1936 yılında bulunmuş, tarihte bilinen ilk sinir ajanıdır. Kimyasal formülü C5H11N2O2P?dir. Saflığına bağlı olarak renksiz veya kahverengi olabilen tabun, tatsız ve hafif meyve kokuludur.
Bir alandaki insanların yüksek düzeyli kirleticilere maruziyet sürelerini azaltmak ya da engellemek için acilen çıkarılması olayıdır.
Nükleer bir tesisin çevresinde kontrol altında tutulan, tarım ve yerleşme gibi başka amaçlarla kullanılmasına izin verilmeyen bölgedir.
Enfekte olmuş insanların ya da hayvanların, enfeksiyonu diğer canlılara bulaştırmasını engellemek amacıyla ayrı bir bölümde muhafaza altına alınmalarıdır.
Can ve mal kurtarılması amaçlarıyla normal olmayan koşullarda maruz kalınan ışınlanmalardır.
26/12/2008 tarihli ve 27092 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelikte belirtilen tehlikeli maddelerdir.
26/12/2008 tarihli ve 27092 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelikte belirtilen tehlikeli maddelerdir.
Başlangıçtaki radyoaktif kirlilik seviyesinin temizlenme işleminden sonra kalan kirlilik seviyesine oranıdır.
Nükleer patlama sonucu oluşan ateş topundaki yüksek sıcaklıklar sebebiyle salınan elektromanyetik radyasyondur.
Bir maddenin veya kirleticinin varlığının ortaya çıkarılması işlemidir.
Kişilerin tıbbi teşhis ve tedavi amaçları ile maruz kaldıkları ışınlanmalardır.
Zehirli anlamına gelmektedir.
Yaşam süreçleri üzerindeki kimyasal etkisi yoluyla, insanlarda veya hayvanlarda ölüme, geçici veya daimi sakatlığa neden olabilecek kimyasal maddelerdir.
Canlı bir organizmada fizyolojik ve biyokimyasal mekanizmaları bozarak hasar yaratan ya da ölüme sebep olan kimyasal maddelerdir.
Bakteri, bitki, mantar ya da hayvan gibi canlı varlıkların ürettiği zehirli maddelerdir.
Bir maddenin canlı bir organizmaya zarar verme kapasitesidir.
İçinde % 0.715 den daha az oranda U-235 izotopu içeren uranyumdur.
Solunum yolu ile alınan yıllık sınıra (ALI) uygun olacak şekilde türetilmiş solunan havadaki Bq/m3 cinsinden radyoizotop konsantrasyonudur.
Radyonüklitlerin günlük kullanımlarında uygulanmak üzere birincil doz limitlerinden türetilmiş limitlerdir.
Birincil ve ikincil doz sınırlarından türetilen sınırlar olup, genellikle bir radyonüklitin besin maddesi, hava, su, toprak, bitki gibi çevre ortamındaki konsantrasyonudur.
Radyasyon ışınlanmasını belirlenmiş doz limitlerinden olabildiğince az seviyede tutmak için alınabilecek tüm uygun önlemleri almaktır.
Gaz difüzyonu, gaz santrifüj, gaz püskürtme, kimyasal difüzyon gibi izotop ayırma işlemleri yoluyla doğal uranyum içindeki uranyum-235 oranının arttırıldığı tesistir.
Öngörülen yöntemler, yönergeler, şartler, yönetmelikler, standartlar, idari veya işletme programları ve diğer ilgili belgelere uygunluğun, yeterliliğin ve etkin uygulanabilirliğin sağlanıp sağlanmadığının inceleme, muayene ve yansız kanıtların değerlendirilmesi yoluyla belirlenmesi için yapılan belgelendirilmiş faaliyetlerdir.
Yersinia pestis adlı bakterinin sebep olduğu enfeksiyona bağlı bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır. Soğuğa karşı çok dirençli olan bu bakteri, karanlık ve nemli ortamlarda uzun süre hayatta kalabilir. Hastalık insanlara fareler üzerinde yaşayan pirelerden geçmektedir. Farelerle temas eden insanlar bu pirelerin ısırmasıyla hastalığa maruz kalmaktadırlar. Yüksek ateş, titreme, kusma, yorgunluk, dalgınlık, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreden hastalığın kuluçka süresi bakteriyi taşıyan pirenin ısırmasından sonra 2 ila 8 gün kadardır. Orta Çağ?da Avrupa?da nüfusunun çok büyük oranda düşmesine sebep olan bu hastalık günümüzde modern antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir.Normal şartlar altında pire taşıyan farelerle temas halinde insanlara geçen bu bakteri, enfekte edilmiş pirelerin kullanılmasıyla ya da mikroorganizmanın aerosal olarak yayılmasıyla biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabilir. Laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda üretiminin kolaylığı, hastalık yapma ve ölüm oranının yüksekliği vebanın biyolojik silah olarak kullanılabilecek olmasının sebepleridir.
Patojen taşıyan ve bu patojeni diğer canlılara bulaştıran organizmalardır.
Canlı hücreler dışında çoğalamayan, sadece protein ve genetik malzemeden oluşan submikroskobik parçacıklardır. Canlılığın bütün özelliklerini taşımadıkları için bazı bilim insanlarınca cansız sayılan bu varlıklar bitkileri, hayvanları, mantarları ya da bakterileri enfekte ederek çoğalırlar. Virüsler AIDS, grip, suçiçeği, kuduz gibi insanda birçok hastalığa sebep olurlar. Antibiyotiklerden etkilenmedikleri için virüslerin neden olduğu hastalıkların tedavisi zordur. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu, bağışıklık kazanmak için aşılanmadır.
Görevi gereği radyasyonlarla çalışanların vücutlarına alınmasına izin verilen yıllık maksimum radyonüklit miktarlarıdır.
Vücut içine alınan radyoaktif maddeden alınan eşdeğer dozdur.
Vücuda alınan radyoaktif maddelerin bütün vücut veya çeşitli organlarda tutulan miktarıdır.
Sinir ajanları sınıfına giren ve ilk olarak İngiltere?de üretilen VX, kokusuz, tatsız ve oldukça kalıcı bir kimyasal savaş ajanıdır.
Nükleer bulutun yağmur veya kar yağışı altında kalması sonucu radyoaktif parçacıkların buluttan ayrılmasıdır.
Vücuda ciddi hasar veren ve çoğu zaman hayatı tehdit eden yanıklar oluşturan, solunum yolu ile gözleri, soluk borusunu ve deriyi olumsuz etkileyen yağlı kimyasal maddelerdir.
Radyasyon demetinin önüne konulan herhangi bir malzemenin, demet şiddetinin başlangıçtaki değerini yarıya indiren kalınlığıdır.
Ulusal veya yerel gereksinimlere göre saptanan, yetkili makamlarca kabul edilen ve işletme tarafından uygulamaya konulan sınırlardır.
Nükleer tepkime sırasında açığa çıkan hızlı nötronların yavaşlatılması amacıyla, reaktörde kullanılan, grafit, su, ağır su gibi katı, sıvı veya gaz halindeki malzemedir.
Bir fonksiyonu yerine getirebilme kapasite ve yeterliliğine sahip birbirinden bağımsız birden fazla sistemin bulunması halidir.
Yerkürede bulunan radyoaktif maddelerden yayılan gama radyasyonudur.
Nükleer bombanın yeryüzünün altında patlamasıdır.
Bir nükleer tesisteki yapıların, sistemlerin ve bileşenlerin yerleşimlerini ayrıntılı olarak gösteren çizimlerdir.
Radyoaktif maddelerin vücuda alımında izlenen rotadır, ayrıca arındırma için de en kolay ulaşılabilir yoldur.
Bir radyonüklitin, insan vücuduna alınmasından itibaren belirli bir zaman süresi içinde vücutta biriken toplam eşdeğer doz olup, birikme süresi genellikle radyasyon işçileri için 50 yıl, toplum üyesi kişiler için ise 70 yıl olarak alınmaktadır.
negatif elektrik yük miktarının dengede olmadığı parçacıklara denir.
Bireylerin giriş çıkışına açık olan ancak içeri giren kişinin radyasyon kaynağından 30 cm uzaklıkta 1 saatte 0,1 rem (1 mSv) üzerinde eşdeğer doz alabileceği alandır.
% 20 den daha fazla oranda U-235 izotopu içeren uranyum.
Birim alan başına saniyedeki parçalanma sayısı olup birimi Bq/m²dir.
Kendisi radyoaktif olmayan, fakat yüzeyi radyoaktif madde ile kirlenmiş madde, cihaz veya malzemedir.
Doğal uranyuma kıyasla daha fazla oranda U-235 izotopu içeren uranyumdur.
Radyasyon kaynağı ile kişiler, çalışma alanı veya radyasyona hassas cihazlar arasına soğurucu malzemeden yapılmış bir kalkan konulmasıyla radyasyon şiddetinin azaltılmasıdır.
Fisyon sonucunda ortaya çıkan nötronların, ortamda bulunan diğer fisyon yapabilen atom çekirdekleri tarafından yutularak, onları da aynı reaksiyona sokması ve bunun ardışık olarak tekrarlanmasıdır. Kontrolsüz bir zincirleme reaksiyon, çok kısa bir süre içinde çok büyük bir enerjinin ortaya çıkmasına neden olur. Atom bombasının patlaması bu şekildedir.
Baş Harf ile Filtreleme
Tehlikeli maddeye maruz kalma olasılığının çok yüksek olduğu; derinin, solunum sisteminin ve gözlerin en yüksek düzeyde korunması gereken durumlarda kullanılan, giyildiğinde kişinin çevreyle temasını tamamen kesen (yüksek düzeyde deri, solunum sistemi ve gözün korunmasını sağlayan) ve içerisinde temiz hava tüplü solunum sistemi ile nefes alınıp verilen, kişiye tam koruma sağlayan koruyucu kıyafettir.
Bir gaz ortamı içersinde dağılmış çok küçük katı taneciklerden veya sıvı damlacıklardan oluşan çok fazlı sistemdir.
Atom numarası 90 ve üzeri olan, nükleer reaktörlerde yakıt malzemesi olarak ve nükleer silah yapımında kullanılan uranyum, plütonyum ve toryumu gibi malzemelerdir.
Bütün vücudun düzgün olarak ışınlanması halinde, bir dokuda veya bir organda meydana gelen eşiksiz etkilerin neden olduğu hasarın bütün vücutta meydana gelecek eşiksiz etkiler nedeni ile ortaya çıkan hasara oranıdır. Ağırlık faktörleri toplum üyesi kişiler ve radyasyon işçileri için aynı olup etkin eşdeğer doz hesabında kullanılır.
Antijenlere maruz kaldıktan sonra oluşturulan bağışıklıktır. Doğal aktif bağışıklık, hastalığın bizzat geçirilmesiyle oluşur. Yapay aktif bağışıklık ise antikor üretimini başlatacak nitelikte fakat zayıflatılmış ya da değiştirilmiş antijenlerin vücuda aşılanmasıyla oluşturulan bağışıklıktır. Her iki durumda da antijenler bağışıklık sistemini uyararak vücudun antijenleri tanımasını ve hafıza oluşturmasını sağlar. Sonrasında aynı antijen vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi antijeni hastalık yapmasına izin vermeden tanıyarak yok eder.
Bir radyonüklitin birim zaman içinde radyoaktif değişmeye uğrayan çekirdek sayısıdır.
Nükleer etkileşme yolu ile meydana getirilen radyoaktifliktir.
Radyoaktif maddenin bozunum hızıdır. Birimi Curie (Ci) veya Bequerel (Bq)?dir.
Kısa süre içerisinde yüksek miktarda radyasyon soğurulmasıdır.
Ciddiyeti doz miktarına göre değişen çok kısa süre içerisinde gözlemlenebilen ani radyasyon etkileridir.
Işınlanmadan saatler veya haftalar sonra görülen klinik sendromların kombinasyonudur.
İstenmeyen bir durum olduğunda görülebilir, işitilebilir ve algılanabilir sinyaller verilmesi ile yapılan uyarılardır.
Alfa ışıması yapan bir veya daha fazla radyonüklitleri içeren radyoaktif artıktır.
Bir radyoaktif çekirdeğin bozunumu sırasında yayınlanan pozitif 2 yüklü helyum atomu çekirdekleridir.
Radyasyon şiddetinde, aynı şartlar altında, belirli bir malzeme kalınlığı ile aynı azalmayı sağlayan alüminyum kalınlığıdır.
Radyoaktif bozunma sonucu özel bir çekirdek (kız çekirdek) oluşmasını sağlayan radyo-nüklitlerdir.
Bir mikroorganizma tarafından başka bir mikroorganizmayı öldürmek ya da çoğalmasını önlemek için üretilen ya da yapay koşullarda mikroorganizmadan türetilen maddelerdir.
Bir zehri etkisiz hale getiren ya da zehrin etkilerini yok eden maddelerdir.
Vücut için yabancı olan ve antikor yapımına sebep olan maddelerdir.
Vücuda giren bakteri ya da toksin gibi antijenlere karşı bağışıklık sistemi tarafından oluşturulan protein yapısındaki savunma maddeleridir. Antikorlar bakterileri yok ederek ya da zayıflatarak, organik zehirleri de etkisiz hale getirerek vücudu yabancı yapılardan korur.
Vücuda giren bakterilerin ya da başka organizmaların oluşturduğu zehir ya da toksinleri etkisiz hale getirmek için üretilen antikorlardır.
Bacillus anthracis adlı bakterinin sebep olduğu, sığır, koyun, keçi gibi ot yiyen hayvanlarda görülen ve insanlara da bulaşabilen ölümcül bir bakteriyel enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığa yol açan B. anthracis mikrobunun en önemli özelliği zorlu fiziksel ve kimyasal çevre koşullara son derece dayanıklı ?spor? denilen yapılar oluşturmasıdır. Bakterinin kendisi yüksek ısıda kolayca öldüğü halde, bu sporlar zorlu koşullarda on yıllarca hatta bir asır hayatta kalabilmektedir. Hayvanlarda sindirim, solunum ya da derideki çizik, sıyrık ve yaralar yoluyla mikrobun vücuda girmesi sonucu oluşan hastalık, hayvanlardan insanlara da enfekte olmuş hayvan etinin tüketilmesi ya da hastalıklı hayvanlarla direkt temas edilmesi halinde bulaşır. Vücuda girdikten sonra üremeye başlayan bakteri protein yapısında toksinler salgılar ve bu toksinler oldukça ölümcüldür. Hastalık antibiyotiklerle tedavi edilebilir fakat tedavinin etkili olması için tedaviye olabildiğince erken başlanmalıdır. Antraks sporları biyolojik silah olarak laboratuar ortamında ya da yapay koşullarda üretilebilmektedir. Üretiminin kolaylığı, zorlu koşullara dirençli oluşu ve solunum, deri teması gibi kolay yollarla enfekte etme özelliği antraksın biyolojik silah olarak kullanılmasının sebepleridir.
Temel amacı güç üretimi olmayan, eğitim, araştırma, malzeme testi, deneme veya benzeri amaçlar için kullanılan reaktördür.
Reaktörün durmasından sonra devam eden fisyon ürünlerinin radyoaktif bozunumuyla ortaya çıkan ısıya ek olarak reaktör ve ilgili bileşenlerde depolanmış olan ısının tümüdür.
Sinir sisteminde sinirsel sinyallerin taşınmasında rol alan asetilkolin nörotransmitterinin hidrolizini sağlayan enzimdir. Sinir ajanları bu enzimi bloke ederek sinir sistemini olumsuz etkilerler.
Su ile H+ iyonu açığa çıkaran ve bazlarla reaksiyona girerek tuzları oluşturan kimyasal maddelerdir.
Belli bir hastalığa karşı bağışıklık kazandırmak için antikor üretimini başlatacak nitelikte fakat zayıflatılmış ya da değiştirilmiş antijenlerin canlıya verilmesi işlemidir.
Nükleer patlamanın ardından sıcak gazların oluşturduğu parlak küre.
Radyonüklitlerin hava ile yayılarak insana ulaşma yoludur.
Bir elementin kimyasal özelliklerini taşıyan en küçük parçasıdır.
Nükleer reaksiyonlarda açığa çıkan enerjidir. (Diğer adı : ?nükleer enerji?)
Sinir ajanı zehirlenmelerinde antidot olarak kullanılan, Atropa belladonna bitkisinden elde edilen bir alkaloiddir.
Solunum sisteminin en yüksek, derinin ise daha az düzeyde korunmasını gerektiren durumlarda kullanılan; A Düzeyi Koruyucu Kıyafete göre daha az koruma fakat daha fazla rahatlık sağlayan koruyucu kıyafettir.
Radyasyona maruz kalan bir grup insanda gözlemlenen sağlık bakımından risk yaratan olaylar (kanser, genetik ve diğer etkiler) sayısının, radyasyona maruz kalmamış bir grup insanda gözlemlenen olay sayısına oranı olarak verilen risk değeridir.
Belirli bir hastalığa, enfeksiyona ya da herhangi bir biyolojik istilaya ( tümör vb.) karşı patojen, tümör hücresi gibi her türlü yabancı organik yapının çoğalmasını ve gelişmesini engelleyerek oluşturulan vücut direncidir.
Bir çekirdeği bileşenlerine (nötron ve proton) ayırmak için gereken en az enerji miktardır.
Tek hücreli mikroorganizma grubudur. Bakteriler yeryüzünde ortaya çıkmış ilk yaşam formları arasındadır ve günümüzde toprak, hava, deniz, okyanus, asitli sıcak su kaynakları, radyoaktif atıklar, yer kabuğunun derinlikleri gibi birçok farklı ortamda mevcuttur. Besin döngüsünde çok önemli rollere sahip olan bakteriler gibi bazı bakteriler yararlı; bazısı zararsız; bazıları da kolera, şarbon, veba gibi hastalıklara sebep olan hastalık yapıcı zararlı bakterilerdir. Bakterilerin oluşturduğu enfeksiyonların tedavisinde antibiyotikler kullanılmaktadır.
Su ile OH- iyonu açığa çıkaran, asitlerle reaksiyona girerek tuzları oluşturan kimyasal maddelerdir.
Aktivitenin özel birimi olup saniyedeki parçalanma sayısıdır. 1 Becquerel = 2.7E-11 Curie dir.
Alınmış bulunan projelendirme önlemleri sayesinde güvenlikle ilgili bileşenler, sistemler ve yapılara önemli ölçüde zarar vermeyecek veya kaza koşullarına dönüşmeyecek, normal işletmeden sapmalardır.
Bir radyoaktif atomun bozunumu sırasında atom çekirdeğinden yayınlanan pozitif veya negatif yüklü elektronlardır.
İki veya daha fazla cinste atomun bir araya gelerek oluşturduğu saf maddelerdir.
Radyasyon görevlileri ve toplumun, radyasyonun eşikli ve eşiksiz etkileri için ayrı ayrı önerilen ve eşiksiz etkiler için ışınlanan tüm doku ve organların toplam riskine dayanan eşdeğer doz sınırlarıdır.
İnsanda, bitkilerde ve hayvanlarda hastalık yapan ya da malzemeye zarar veren organizmalar ya da bunların oluşturduğu toksinlerdir.
İnsan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm, hastalık oluşturmak veya malzeme de dahil olmak üzere zarara sebep olmak amacıyla organizmaların veya bunların toksinlerinin kasten kullanılmasıdır.
İnsan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm, hastalık oluşturmak veya malzeme de dahil olmak üzere zarara sebep olmak amacıyla silah yapımında kullanılan organizmalar ve bunların toksinleridir.
Biyolojik ajan içeren ya da yayan silahlardır.
İnsan, çevre, hayvanlar ve bitkiler için tehlike oluşturan biyolojik ajan ya da biyolojik durumlardır.
Biyolojik bir sisteme giren bir maddenin yarı miktarının doğal süreçlerle yok edilmesi için gerekli olan zaman dilimidir.
Vücut içine alınan bir radyoaktif madde miktarının yarısının doku, organ veya bütün vücuttan fizyolojik olaylar sonucu atılması için geçen süredir.
Organik maddelerin mikroorganizmalarca diğer organizmaların kullanabileceği formlara ayrıştırılması/dönüştürülmesi işlemidir.
Genellikle soluk borusunda hasara neden olan, akciğerlerin sıvı ile dolmasından ötürü maruz kalan kişinin boğularak ölmesine yol açan kimyasal maddelerdir.
Clostridium botulinum adlı bakterinin oluşturduğu Botulinum toksininin sebep olduğu ölümcül olabilecek bir hastalıktır. Genelllikle bu toksinle kontamine olmuş besinlerin tüketilmesi sonucu meydana gelen ve ağız kuruluğu, kusma, ishal, kalp ritm bozuklukları, solunum felci gibi belirtilerle seyreden bir hastalıktır. Botulizm hastalığına sebep olan Botulinum toksini, teröristler tarafından keşfedilmiş biyolojik silahlar arasında ön sıralarda yer almaktadır.
Bir radyonüklitin birim zaman içinde bozunan çekirdek sayısının toplam çekirdek sayısına oranıdır.
Kendiliğinden veya nötronlarla reaksiyona girerek çekirdek bölünmesi oluşturan maddedir.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği durumlarda kullanılan, A ve B düzeyi koruyucu kıyafetlere göre daha az koruma fakat uzun süreli operasyonlarda kolay hareket etme olanağı sağlayan koruyucu kıyafettir.
Kimyasal maddelerin ayırt edilmesinde kullanılan, tanımlayıcı olan sayılardır.
Bir malzemenin radyoaktivitesinin şiddetini tanımlamakta kullanılan temel ölçüm birimidir. 1 Curie, saniyede 37 milyar radyoaktif bozunumu ifade eder. Bu da yaklaşık olarak 1 gram Radyumun bozunma hızına eşittir.
Radyasyon kaynakları ile çalışılan alanlarda, maruz kalınan dozların, yıllık eşdeğer doz sınırlarının onda üçünü aşma olasılığının bulunduğu durumlardır.
Radyasyon kaynakları ile çalışılan alanlarda, maruz kalınan dozların, yıllık eşdeğer doz sınırlarının onda üçünü aşma olasılığının bulunmadığı durumlardır.
Ağır atom çekirdeklerinin, kendiliğinden veya nötronlarla reaksiyona girerek, toplam kütleleri reaksiyondan önceki kütleden daha az olan atom ve parçacıklara bölünmesi ve kaybolan kütlenin enerjiye dönüşmesidir.
Bazı hafif çekirdeklerin uygun ortamlarda kaynaşarak daha ağır çekirdekler oluşturması ve enerjinin açığa çıkması olayıdır.
Variola adlı virüsün sebep olduğu bulaşılıcığı çok yüksek akut bir hastalıktır. Hastalığın bulaşması solunum yoluyla ya da hastanın yaralarıyla temas edilmesi halinde gerçekleşir. Kuluçka süresi 10-14 gün olan hastalık halsizlik, yüksek ateş, kusma, kas sertleşmesi, baş ve sırt ağrısı gibi belirtilerle başlayıp vücutta oluşan döküntülerle devam eder. Belirli bir tedavisi olmayan çiçek hastalığını önlemenin yolu aşılanmadır. Tarihte büyük salgınlar olarak ortaya çıkan ve birçok kişinin ölümüne sebep olan çiçek hastalığının, Dünya Sağlık Örgütünün başlattığı aşı uygulamasıyla 1979 yılında yok olduğu ilan edilmiş ve 1980 yılında aşı uygulamasına resmi olarak son verilmiştir. Aşı bağışıklığının 20 yıl kadar sürmesi dolayısıyla son aşılananlar ve toplumun hiç aşılanmamış yeni nesilleri hastalığa tümüyle açık olduğundan çiçek hastalığına sebep olan Variola adlı virüs günümüzde biyolojik silah olarak kullanılma potansiyeline sahiptir.
Radyoaktif maddenin veya artığın insan ve çevresinden izole edilmesi için kullanılan birden fazla ve birbirinden bağımsız engeller dizisidir.
Bir maddenin başka bir madde içinde gözle görülemeyecek kadar küçük tanecikler halinde dağılarak oluşturduğu homojen karışımdır.
Tehlikeli maddenin cilde bulaşma olasılığının bulunmadığı durumlarda kullanılan, en az seviyede koruma sağlayan koruyucu kıyafettir.
Kişi, araç, malzeme ve binalar ile alanlar üzerinde etki gösteren kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin etki seviyesinin en aza indirilmesi için yapılan temizleme işlemleridir.
İyonlaştırıcı radyasyonlara karşı korunma bakımından giriş, çıkış ve çalışmanın denetim altında bulundurulduğu ve özel kuralların uygulandığı alanlardır.
Doz-sonuç ilişkisi içinde oluşan ve nedene bağlı açıklanabilen etkilerdir. Eşik doz değeri vardır. (Örn: Akut Radyasyon Sendromu, radyolojik yanıklar, vb.)
Nüfus dağılımı ve yoğunluğu, arazi ve suyun kullanımı konularında alınması gerekli tehlike durumu önlemlerinin uygulanmasına ilişkin göz önüne alınan alandır.
Bir kaza anında radyoaktif maddelerin çevreye yayılmasını önlemek amacıyla, nükleer reaktörü içine alan yapıdır.
Kozmik ışınlar ile yeryüzünde ve insan vücudunda bulunan doğal radyoaktif maddelerin yayınladıkları ışınlar nedeniyle maruz kalınan ışınlanmalardır.
Doğada normal olarak bulunduğu şekliyle içinde % 0.715 oranında U-235 izotopu, % 99.28 oranında U-238 izotopu ve % 0.0057 oranında U-234 izotopu bulunan elementtir.
İyonlayıcı radyasyonun bir maddesel ortamda aldığı birim yol başına kaybettiği ortalama enerji miktarıdır.
U-238 ve Th-232 gibi çekirdeklerinin bir nötron yakalaması sonucu bölünebilir hale dönüşebilen maddelerdir.
Kapalı radyoaktif kaynakların vücut boşlukları içerisine uygulanmasıyla yapılan bir kısa mesafe tedavi (brakiterapi) yöntemidir.
İğne veya tanecik şeklindeki radyoaktif kaynakların doku içine direkt olarak uygulanmasıyla yapılan bir kısa mesafe tedavi (brakiterapi) yöntemidir.
Birim zamanda alınan radyasyon dozu miktarıdır. (örn: rem/saat, mSv/saat, vb)
Radyasyon görevlilerinin, yakın çevrede yaşayanların ve halkın alabileceği, izin verilen maksimum eşdeğer dozlardır.
İyonize radyasyon sonucu meydana gelen toplam birikmiş ışınlanmayı ölçen ve kaydeden taşınabilir ölçüm aletidir.
% 20 den daha az oranda U-235 izotopu içeren uranyumdur.
Ebola virüsü adını Afrika?daki bir nehirden alan, insanlarda ve insan dışı primatlarda hastalık yapan çok tehlikeli, bulaşıcı bir virüstür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir. Ateş, baş ağrsı, karın ağrısı, kusma ve ishal gibi semptomlarla seyreder.
Eller ve ayaklardaki radyoaktif kirlenmeyi algılayan ve ölçen aygıtlardır.
Elektriksel veya manyetik alanların değişmesi sonucu yayılan dalga hareketidir.
Nükleer fizikte kullanılan bir enerji birimi olup, bir elektronun 1 Voltluk potansiyel farkı altında hızlandırılmasıyla kazandığı enerjidir.
Aynı cins atomlardan oluşan ve kendinden daha farklı maddelere ayrışamayan saf maddelerdir.
Enzyme-Linked Immunosorbent Assay testinin İngilizce kısaltmasıdır. Bu test antikorlar kullanarak bir numunedeki antijenleri tespit etmeye yönelik uygulanan immünolojik bir yöntemdir. Viral ve bakteriyal enfeksiyonların tanısında kullanılır.
Radyasyon tehlikesi mevcut olan bir alana kontrolsuz girişlerde istenmeyen ışınlanmaları önlemek için, kişinin alana girmesi üzerine ışınlamayı otomatik olarak durduran bir devre kesicidir.
Belirli bir populasyonda, toplumda ya da coğrafik konumda sürekli varolan bir hastalığı tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
İyonize radyasyon kaynaklarını kullanarak radyografik görüntüler elde edilmesi yolu ile tahribatsız muayene teknikleri kullanılarak malzemelerin gözle görülebilir yapılarının incelenmesidir.
Dokuların yaralanmalara, patojenlere veya tahriş ediciler gibi zarar veren her tür uyarıcıya karşı geliştirdiği acı, şişlik, kızarıklık ve yüksek ateş ile seyreden tepkidir.
Canlılarda gerçekleşen biyokimyasal tepkimelerde katalizör (kimyasal reaksiyonların hızını artıran) görevi gören çoğunlukla protein yapısında olan biyolojik moleküllerdir.
Bir toplumda normalde o toplumda var olmayan bir hastalığın hızla yayılmasını tanımlayan bir terimdir.
Radyasyonun biyolojik etkileri gözönünde bulundurularak hesaplanan, vücutta birim kütlede soğurulan enerji miktarıyla orantılı bir değer olup birimi Sieverttir (Sv).
Dış ışınlanmalarda yüzey ve derin maksimum eşdeğer dozun hesaplanması için geliştirilmiş bir modeldir.
Birim zaman içinde maruz kalınan eşdeğer doz miktarıdır.
Vücudun bütün olarak ışınlanması durumunda çeşitli organ veya dokuların maruz kaldıkları eşdeğer dozların ağırlıklı toplamı olup birimi Sieverttir.
Zaman içersinde devam eden ışınlanmalar halinde, belli bir toplum için kişi başına verilen etkin eşdeğer doz hızının sonsuz zaman üzerinden integralidir.
Nükleer maddelerin güvenlik denetiminde kullanılan özel bir ağırlık birimi olup kg. cinsinden ifade edilir.
Vücut içine alınan bir radyoaktif madde miktarının radyoaktif bozunum ve biyolojik olaylar sonucu aktivitesinin yarıya inmesi için gereken süredir.
İnsanda hastalığa sebep olan mikroorganizmalar ya da onların toksinleridir.
Radyasyonla çalışan kişilerin maruz kaldıkları dış radyasyon dozlarının ölçülmesi için kullanılan, dozimetre filmi içeren bir düzenektir.
Radyasyon demeti içindeki düşük enerjili radyasyonları soğurmak için faydalı demet yolu üzerine yerleştirilmiş değişik kalınlıklarda, genellikle metalik levhalardır.
Bkz. Çekirdek Bölünmesi.
Tek bir olayın tüm sistemin arızalanmasına yol açmaması amacıyla, aynı veya benzer fonksiyonu yerine getiren sistem veya bileşenlerin, mesafe, engel gibi fiziksel yollarla ayrılmasıdır.
Ağır çekirdeklerin fisyonu sonucu oluşan yeni çekirdekler ve bu yeni çekirdeklerin radyoaktif bozunumu sonucu oluşan çekirdeklerdir.
Termal radyasyona aşırı maruz kalınması neticesinde deride yanıklar oluşmasıdır.
Kimyasal formülü COCl2 olan boğucu bir ajandır,
Elektromanyetik radyasyon formunda salınan enerji paketidir.
Çok hücreli ve tek hücreli olabilen, ortak bir atayı paylaşarak birbirleriyle sıkı bir evrimsel ilişki içinde olan (hücre duvarlarında selüloz bulunan bitkilerin aksine mantarların hücre duvarlarında kitin bulunmaktadır) şapkalı mantarları, küf mantarlarını ve mayaları içine alan grubu tanımlamak için kullanılan terimdir.
Bkz. Çekirdek Kaynaşması.
Nükleer reaksiyonlar veya radyoaktif bozunmalar sonucu atom çekirdeklerinden yayınlanan elektromanyetik ışınlardır.
Işınlanmanın üzerinden çok uzun zaman geçtikten sonra ortaya çıkan sonuçlardır. Etkinin büyüklüğü stokastiktir, sağlık üzerine etkinin ciddiyeti doz miktarından bağımsızdır. Ancak ortaya çıkma olasılığı bir eşik değeri olmaksızın doz miktarı ile orantılıdır.
Bir radyonüklitin, hareketsiz bir ortamda soğurulması ile çevreye yayılma hızının azalmasıdır.
Radyasyona maruz kalma durumu ortadan kalktıktan çok uzun süre sonra görülen biyolojik etkidir. (örn: kanser)
Radyoaktif artıkların kontrollü bir şekilde çevreden yalıtılarak, daha sonraki işlemler için geçici bir süre bekletilmesidir.
Özel gazla doldurulmuş kapalı bir ortamda, iyon deşarjı yoluyla, iyonlaştırıcı radyasyonun algılanmasında ve ölçülmesinde kullanılan bir cihazdır.
İnsanların ışınlanması sonucu soğurulan dozun deri ile sınırlı kalacağı ve daha derindeki organlara erişemeyeceği kadar düşük giriciliğe sahip harici radyasyondur.
İnsan dokularına ve diğer organlarına hasar verebilecek kadar deri altına nüfuz edebilen harici radyasyondur. (örn: gama radyasyonu, x-ışını radyasyonu, nötron radyasyonu)
Kadın veya erkek üreme organlarına verilen isimdir.
Göz merceğinin dışarıdan ışınlanma miktarını belirlemen için kullanılan doz değeridir. Bu doz hesaplanırken 0.3cm derinlikteki dokunun aldığı doza eşdeğer olarak kabul edilir.
Gözdeki korneal sinirleri uyararak gözyaşı, yanma ve körlüğe neden olan, ölümcül olmayan bir kargaşa kontrol ajanıdır.
Nükleer maddenin yetkisiz kişilerce yerinden alınmasının saptanması için insan veya cihazlar tarafından sürekli izlenmesidir.
Radyasyondan korunma amacı ile giriş ve çıkışların özel denetim altında tutulduğu ve içerisindeki çalışmaların özel kurallara bağlı olduğu alanlardır.
Soğurulan radyasyon doz birimi olup, 1 kilogram maddede 1 jouleluk enerji soğurulmasına karşılık olan radyasyon dozu 1 Graydir. 1 Gray = 1 J kg-1 = 100 rad dır.
Verilen bir zaman süresinde ve belirlenen işletme koşulları altında bir aletin, sistemin veya tesisin kendisinden beklenen işlevi yeterli bir düzeyde yerine getirebilme olasılığıdır.
İnsanların ve çevrenin radyasyonun zararlı etkilerinden korunmasıdır.
Bir nükleer tesis tasarım ve işletmesinin, kişi ve çevrenin radyolojik bir kazadan korunmasına ilişkin tüm özelliklerinin, yeterliliğinin ve güvenlik ilke ve kriterlerine uygunluğunun saptanması amacıyla yapılan analizlerdir.
Nükleer tesis ve tesis sahasına ait tüm özelliklerin ve güvenlik analizlerinin yer aldığı ve kurucu tarafından lisans almak üzere TAEK Başkanlığına sunulan rapordur.
Bir nükleer tesisin güvenli işletme koşullarını sağlayan işletme parametrelerinin sınır değerleridir.
Her türlü işletme koşulları altında bir reaktörün güvenilir şekilde durdurulmasını ve reaktör kalbinden ısının çekilmesini ve/veya olağanüstü işletme olayları ve kaza koşullarının sonuçlarını sınırlamayı sağlamak için konulan güvenlikle ilgili sistemlerdir.
Arızaları veya hatalı çalışmaları sonucunda bir olağanüstü radyolojik kazaya neden olabilecek; normal olmayan işletme olaylarının kaza koşullarına yönelmesini önleyecek; yapılar, sistemler veya bileşenlerin hatalı çalışmaları veya arızalanmaları sonucunda oluşabilecek olayların sonuçlarını hafifletecek özelliklere sahip olan güvenlikle ilgili yapılar, sistemler ve bileşenlerdir.
%20-30 safsızlık içerenyakıcı bir sülfür hardal ajandır.
Varsayılan ve tanımlanan hata olaylarının, ele alınan bir sistemi iş göremez duruma getirmesinin mantıksal yollarını inceleyen ve şekilsel gösterimini de içeren tümdengelim tekniğidir.
Verilen bir soğurucu ile aynı soğurma veya enerji kaybına neden olan belli bir sıcaklık ve basınçtaki hava tabakası kalınlığıdır.
Belirli bir süre boyunca ortalama hava koşullarından etkilenilmesi sonucu ortamda geriye kalan radyoaktivite oranıdır.
Nükleer silahın patladığı noktanın, patlama sonrası oluşacak alev topunun yeryüzüne değmeyeceği kadar yüksekte olmasıdır.
Radyoaktivite taşıyan toz, duman, buhar, sıvı zerreleri gibi maddelerin havada asılı kalmasıyla oluşan ve hava ile yayılabilen kirlenmedir.
Safsızlıklardan arındırılmış distile sülfür hardal ajanıdır. .
Kan hücrelerine karışan veya kan hücrelerinin yapısını etkileyen anlamına gelir.
Havada 0,3 mikron boyutuna kadar var olan partikülleri % 99,97 etkinlikle tutabilen bir hava filtresidir.
Bir radyoaktif gaz bulutunda, mikrometre büyüklüğündeki tanecikleri tutmak için kullanılan filtredir.
Enerjisinin büyük bölümünü füzyon ile üreten nükleer silahtır. Termo-nükleer bomba olarak da bilinir.
%60 HD ajanı ile %40 T ajanı (bis [2-(2-kloroetiltiyo)etil]eter ) ve bazı safsızlıkların karışımından oluşan yakıcı bir hardal ajanıdır. T bir sülfür, oksijen ve klor bileşimi olup yapısal olarak HD ajanına benzerlik gösterir.
Kimyasal maddelerin yaşam ve sağlık için ani tehlike meydana getiren konsantrasyon değerleridir.
Tehlikeli maddenin tespit edildiği sıcak bölge sınırından itibaren rüzgârın tersi yönde kalan, arındırma faaliyetlerinin yürütüldüğü ve bu faaliyetler nedeniyle kirlenme riski bulunan çalışma alanıdır.
Bu terim, ?laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda? anlamına gelmektedir. In vitro çalışmalar, olağan yaşam alanından elde edilmiş canlı bir organizmanın bileşenlerini, parçalarını kullanarak bir organizmanın bütün olarak incelenmesinden daha detaylı bir inceleme olanağı elde etmek için yapılan çalışmalardır.
Bu terim , ?canlının içinde? anlamına gelmektedir. In vivo çalışmalar, bir organizmanın bütün olarak kullanıldığı çalışmalardır.
Genel olarak ışınlama, iyonlaştırıcı radyasyonun madde içinde iyon çiftleri meydana getirmesi olayıdır. X ve gama ışınlarının havada ışınlaması halinde, özel birim Röntgendir. 1 Coulomb/kg(hava) = 3876 Röntgen.
Birim zamanda meydana getirilen ışınlama olup Joule*kg/saat veya Röntgen/saat gibi birimlerle ölçülür.
Kişilerin iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmasıdır.
Düşman saldırısını önceden haber almak ve tehlikeye karşı halkı uyararak bir takım önlemlerin alınmasını sağlamak üzere oluşturulan sistemlerdir.
Birincil sınırların doğrudan uygulanamadığı durumlarda kullanılmak üzere birincil değerlerden türetilen doz sınırlarıdır.
Bir radyasyonun soğurucu malzeme içinde soğurulması ve meydana gelen etkileşim sonucu oluşan radyasyondur. İkincil radyasyon hem parçacık tipi hem dalga tipi radyasyonun etkileşimi neticesinde oluşabilir.
Olay bölgesinde tespit, bomba imha, kurtarma, arındırma, itfaiye, acil tıbbi müdahale, ilk yardım ve ambulans gibi acil müdahale hizmetlerini yürüten ekipler
Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla, ilaçsız olarak yapılan uygulamalardır.
Kollektif doz birimi olup, toplum içindeki kişi sayısı ile Sievert cinsinden ortalama kişisel eşdeğer dozun çarpımına eşittir.
Radyasyon ışınlanması hızının ve çevrede bulunan radyoaktif madde konsantrasyonunun kabul edilebilir seviyeye düşürülmesi işlemidir.
İyonlayıcı radyasyon etkisi ile oluşan pozitif ve negatif yüklü atomlardır.
Bir iyonun başka bir iyon ile bir sıvı ortam, bir katı yüzeyi veya kristal bir örgü içinde, genellikle tersinir olarak yer değiştirmesidir.
Artı veya eksi yüklü iyonları değiştirme kapasitesi yüksek olan, doğal veya sentetik olarak elde edilebilen inorganik veya organik maddelerdir.
Kişilerin maruz kaldıkları radyasyon dozlarını ölçmede kullanılan bir cep elektroskop cihazıdır.
Radyasyon etkisi ile atomun orbitlerindeki elektronların ayrışması olayıdır.
Atomun dış kabuklarından elektronları koparmaya yetecek enerjiye sahip olmayan elektromanyetik radyasyondur. (örn: ultraviyole, görülebilir ışık, kızılötesi ışınlar, mikrodalga, radyo ve televizyon dalgaları, vb)
Maddesel bir ortamdan geçerken onunla etkileşerek doğrudan veya dolaylı olarak iyon çiftleri oluşturabilen X veya gamma ışını gibi elektromanyetik ışınlarla, kinetik enerjileri olan yüklü parçacıklar, ağır iyonlar ve serbest nötronlar gibi tanecik karakterli parçacıklardır. Ses dalgalarıyla, elektromanyetik spekturumun mor ötesi ve daha büyük dalga boylu ışınlar bu tanımın kapsamı dışındadır.
Nükleer saldırı veya büyük nükleer santral kazası durumlarında, acil durum müdahalesinde görev alan personelin birim zamanda alabileceği biriken radyasyon dozunun yetkili otoritelerce karar verilecek olan değeridir.
Proton sayıları aynı nötron sayıları farklı olan iki veya daha fazla atomdur. İzotopların kimyasal özellikleri birbirine yakın olmakla birlikte fiziksel özellikleri farklılıklar gösterir. (örn: C-12 ve C-13 kararlı iken C-14 radyoaktiftir.)
Bir elementin izotoplarının, göreceli bolluklarının değiştirilmesi ve dolayısıyla elementin özellikle bir izotopu cinsinden zenginleştirilmiş diğerleri cinsinden fakirleştirilmiş yeni bir formunun oluşturulması işlemidir.
Etkisi birkaç hafta veya daha fazla süren kimyasal ajanlardır.
Etkisini saniyeler, dakikalar veya birkaç gün içinde kaybeden kimyasal ajanlardır.
Eşdeğer doz hesabında kullanılmak üzere, soğurulan doz ile çarpılan ve radyasyonun türüne göre belirlenmiş faktörlerdir.
Kan hücrelerinin işlevini yapma ve oksijen taşıma kabiliyetine zarar vererek kişinin nefes almasını engelleyreke ölüme sebep olan kimyasal maddelerdir.
Bulaşıcı hastalık taşıyan ya da taşıma şüphesi bulunan insanları ya da hayvanları hastalığı diğerlerine bulaştırabilecekleri süre boyunca yalıtmak ya da bu canlıların etkinliklerini kısıtlamak için uygulanan faaliyetler bütünüdür.
, Kullanıldığı andan itibaren hızlı bir şekilde duyuları olumsuz etkileyen ve hareket kabiliyetini engelleyen, kimyasal maddelerdir. En yaygın olarak kullanılanları biber gazı ve göz yaşartıcı spreylerdir.
İçerisinde istenmeyen kimyasal maddeleri de bulunduran radyoaktif artıklardır.
Bir nükleer tesiste meydana gelebilecek bir kaza sonunda, çevreye atılabilecek radyoaktif maddelerin karakteristiği, miktarı ve atılış zamanıdır.
İstenmeyen bir olay veya bir kaza sonucu, radyasyonla çalışan kişilerin yıllık doz sınırlarının üstünde radyasyon dozu almaları ve/veya toplum üyesi kişilerin yüksek dozda radyasyona maruz kalmalarıdır.
İlgili güvenlik sistemlerinin tasarlandığı şekilde çalışmaması durumunda veya insan hatası sonucunda kabul edilemeyecek miktarlardaki radyoaktif maddenin serbest kalabileceği ve oluşmaları nadir olarak beklenilen, normal işletme koşullarından önemli ölçülerdeki sapmalardır.
Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer kelime grubunun kısaltması olarak kullanılmaktadır. Genel olarak bu terim kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin kasten veya kazaen yayılmasıyla oluşan, insan ve çevre için zararlı ve tehlikeli durumları ifade etmektedir.
Kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer maddelerin belirli bir bölgeye, kişilere, yapılara, su kaynaklarına ve toprağa bulaşması durumudur.
KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevre ve insan sağlığına zarar verme olasılığının ve zararın ciddiyet derecesinin değerlendirilmesine ilişkin faaliyetler bütünüdür.
KBRN maddelerinin kasten veya kazaen çevre ve insan sağlığına zarar verme olasılığı ve zararın ciddiyet derecesidir.
KBRN maddelerinden elde edilmiş silahların terör ve sabotaj eylemleri ile kasten ya da endüstriyel üretimde, sağlık sektöründe, laboratuvarlarda ve bilimsel araştırmalarda ürün ya da ara ürün olarak kullanılan KBRN maddelerinin insan, doğa ya da teknoloji kaynaklı kontrolsüz olarak yayılmasıyla oluşan tehdit ve tehlikelerdir.
Yüksüz bir iyonlaştırıcı parçacık tarafından belli bir maddenin birim kütlesi başına serbest hale geçirilen, yüklü iyonlaştırıcı parçacıkların başlangıçtaki kinetik enerjilerinin toplamıdır. Kerma soğurulan doz ile aynı birimle ölçülür.
Bir veya bir grup kapalı kaynağın cilt, doku içi veya doku arasına uygulanması esasına dayanan bir tedavi yöntemidir.
Sodyum (Na), Kalsiyum (Ca), Potasyum (K) ve Magnezyum (Mg) elementlerini yapısında bulunduran alüminyum silikat mineralleridir. Geniş yüzey alanına sahip olmaları sebebiyle pek çoğu iyi bir soğurma malzemesi olarak kullanılırlar.
Temel birimin 1000 ile çarpıldığını ifade eden ön ektir.
Kimyasal savaş ajanlarının kimyasal özellikleri ve reaktivitelerine yakın özellikler gösteren, bilimsel araştırmalar ve ekipman testlerinde kullanılmak üzere geliştirilmiş kimyasal maddelerdir.
İnsan hayatı veya çevre için tehlikeli olankimyasal maddelerin çevreye kasıtsız olarak yayılımıyla sonuçlanan olaylardır.
Kimyasal ajanların insanlar, kıyafetler, araç-gereçler veya alanlar üzerinde meydana getirdiği kirliliktir.
Belirgin bir kimyasal bileşime sahip olan bütün katı, sıvı, gaz, , aerosol . haldeki maddeler kimyasal madde olarak adlandırılırlar.
insan hayatı ve/ veya çevre için tehlikeli olan kimyasal maddelerin yayılımı ile sonuçlanan olaylardır.
Kimyasal maddelerin toksik ve öldürücü özelliklerinin silah olarak kullanıldığı savaştır.
Kimyasal savaş ajanları; öldürmek, yaralamak, insanları etkisiz hale getirmek, bitkisel ve hayvansal besin kaynaklarını, besin stoklarını kirletmek ve yok etmek, ekonomik önemi olan hedefleri işlemez hale getirmek, kaosa ve paniğe neden olmak amacıyla spesifik hedeflere karşı kullanılan, yüksek toksisite potansiyeline sahip çeşitli yapılardaki kimyasal maddelerdir.
Kimyasal ajanların hedef üzerine dağıtılması için kullanılan, bir veya daha fazla kimyasal ajan dağıtabilen ve bir taşıyıcı / dağıtıcı sistem içeren silahlardır.
Kimyasal silahların geliştirilmesi, üretilmesi, stoklanması ve kullanılmasını yasaklayan, 1997 yılında yürürlüğe girmiş ve uygulanması Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından denetlenen bir sözleşmedir.
Canlılar üzerinde tahriş edici, yakıcı, felç edici veya öldürücü etkileri olan, deri, solunum veya sindirim sistemi yoluyla bünyeye girebilen gaz, sıvı ya da katı şekildeki zararlı maddelerin oluşturduğu tehdidi ifade eder.
KBRN ekiplerinde görev alan personelin kullanacağı şahsi koruyucu kıyafet, maske, eldiven ve botlar ile kişisel arındırma kitleridir.
Maruz kalınan kişisel radyasyon dozlarını ölçmekte kullanılan iyon odaları, film, cep, termolüminesans dozimetreler ve tüm vücut sayıcıları gibi cihazlardır.
Biyosferi, doğal ve insan yapımı yapıları ve büyük insan topluluklarını yok etmeyi amaçlayan KBRN madde içerikli ve diğer konvansiyel silahlardır.
Biyosfere, doğal ve insan yapımı yapılara ve/veya çok sayıda insana büyük ölçüde zarar veren silahlar bu şekilde adlandırılırlar.
Kalıcı olmayan, gözleri ve boğazı tahriş eden ve ölüme yol açabilen boğucu bir ajandır. Klor elementi aynı zamanda endüstride ve evsel ürünlerde de kullanılmaktadır.
Vibrio cholera adlı bakterinin sebep olduğu akut ve şiddetli ishal ile seyreden bağırsak enfeksiyonuna bağlı bir hastalıktır. Hastalık insanlarda mikroorganizmayla kontamine olmuş suyun ya da besinin tüketilmesi sonucu ortaya çıkar. Vücuda giren bakteri bağırsakta ürer ve ishale sebep olan bir toksin salgılar. Su kaynaklarını kontamine etmek suretiyle biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabilir.
Belirli bir kaynaktan radyasyona maruz kalan bir toplum grubunun aldığı toplam doz olup gruptaki insanların ortalama eşdeğer dozu ile gruptaki insan sayısının çarpımına eşittir. Birimi insan- sieverttir.
Bir kimyasal karışım içerisindeki belli bir madde miktarının toplam hacme bölünmesi sonucu elde edilen değerdir.
Nükleer tesisi dıştan gelecek tehlikelerden korumak amacıyla fiziksel engellerle çevrili, giriş ve çıkışı izne bağlı alanlardır.
Tehdidin türüne ve yoğunluğuna göre ekip personelinin kullanacağı koruyucu giysi ve donanımın seviyesidir.
Radyasyona maruz kalma tehlikesini azaltmak amacı ile genellikle kurşunlu malzemelerden yapılmış eldivendir.
Radyasyona maruz kalma tehlikesini azaltmak amacı ile radyasyon şiddetini soğurucu malzemelerden yapılmış engeldir.
İnsan vücudunu ve giysilerini radyoaktif maddeler ile kirlenmesini önlemek amacı ile kumaş, lastik veya çeşitli plastik maddelerden yapılmış, laboratuvar gömleği, tulum, eldiven, çizme vb. giysilerdir.
Radyoaktif maddelerin, sızmasını ve dağılmasını önleyecek normal şartlar altında şiddetli dış tesirlere dayanabilecek sağlamlıkta yapılmış koruyuculardır.
Radyasyona maruz kalma tehlikesini azaltmak için, genellikle kurşunlu malzemelerden yapılmış önlüktür.
Mevcut standartlara tam olarak uymayan radyoaktif maddenin, kurumun öngördüğü özel koşullar veya kurumun onayladığı koşullarla gönderilmesi demektir. Yurt dışına göndermelerde, ilgili diğer ülkelerin yetkili makamlarının onayını almak gerekmektedir.
Belirli bir radyasyon kaynağı veya kaynaklarından ışınlanan ve en yüksek dozu alması ihtimali olan toplum üyesi kişilerden oluşan bir gruptur.
Fisyon yapabilen malzemenin kendi kendine zincirleme reaksiyon yapabileceği en küçük kütle miktarıdır.
Radyonüklide veya radyasyona dozuna maruz kaldığında bütün vücutta ciddi hasarların oluşmasına sebep olan organdır.
Bir nükleer reaktörün, zincirleme çekirdek bölünme reaksiyonunu kararlı olarak devam ettirdiği durumdur.
Belirli bir radyasyon dozuna maruz kalındıktan sonra, bu radyasyondan dolayı bir etkinin meydana çıkması için geçen süredir.
Patojen ile ilk temastan hastalığın ilk belirtilerinin görünmeye başlamasına kadar geçen zamandır.
Aynı şartlar altında, radyasyon şiddetinde belirli bir malzeme kalınlığı ile aynı azalmayı sağlayan kurşun kalınlığıdır.
Üst solunum yollarında kuvvetli bir irritasyon ile birlikte kontrol edilemeyen öksürük, bulantı, kusma ve rahatsızlık hissi oluşturan kimyasal maddelerdir..
Bir atomun çekirdeğindeki proton ve nötronların toplam sayısıdır.
Kimyasal formülü C2H2AsCl3 olan, saf halde kokusuz ve renksiz olan yakıcı bir ajandır..
Bütün, şiddetli ve odaklanmış bir elektromanyetik radyasyonu, dalga boyunu çok kesin şekilde tayin ederek ve stimüle ışıma olarak bilinen bir fiziksel işlem yoluyla üreten alettir.
Sıvı V, G ve H ajanlarının tespiti için tasarlanmış, boya emdirilmiş bir kâğıttır. G ajanlarına sarı, V ajanlarına siyah veya kahverengi, yakıcı ajanlara ise kırmızı renk vererek söz konusu ajanları tespit eder.
Kendinden yapışkanlı olup vücuda, araçlara, yapılara veya diğer ekipman üzerine tutturulan, kimyasal ajanların kimliğini vermeyen, yalnızca ortamda G, V, H ve L ajanlarından biri varsa renk değişimi ile tepki veren bir kağıttır.
Temel birimin 1.000.000 ile çarpıldığını ifade eden ön ektir.
Görevi gereği radyasyonla çalışanların görevleri sırasında maruz kaldıkları ışınlanmalardır.
Temel birimi 1/1.000.000 ile çarpmayı ifade eden ön ektir.
Mikroskobik boyutlardaki herhangi bir organizmaya verilen isimdir.
Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük anlamındadır.
Temel birimin 1/1000 ile çarpıldığını ifade eden ön ektir.
Bir canlı organizmanın genetik materyalinde değişiklikler meydana getirerek organizmanın mutasyona uğrama sıklığını doğal seviyenin üzerine çıkaran fiziksel ya da kimyasal etmenlere denir. Ultraviyole ışınları, radyoaktif elementler mutajene birer örnektir.
Bir canlının genetik materyalinde meydana gelen değişimlerdir.
Donanım arızası, işletme hataları ve önceden tahmin edilebilecek diğer nedenlerin aynı anda oluşması varsayımına dayalı, mümkün görülen en önemli kazadır. Nükleer tesis bu tür kazaların sonuçlarını hafifletecek ve halk ve çevre sağlığı açısından risk yaratılmamasını garanti edecek önleyici tedbir ve sistemlere sahip olmalıdır.
Temel birimi 1/1.000.000.000 ile çarpmayı ifade eden ön ektir.
Polistiren, benzen ve benzinden üretilen ve kimyasal silah olarak kullanılan yakıcı bir kimyasal karışımdır.
Bir nükleer tesisin deneme, güç üreterek çalışma, durdurma, tekrar çalıştırma, bakım, yeniden yakıt yükleme ve kapatma gibi çeşitli işletme faaliyetlerinin belirlenen işletme sınırları ve şartları içerisinde yürütülmesidir.
Bir nükleer reaktörün çalışma durumunun, önceden belirlenen normal işletme sınırları dışına çıkmasıdır.
Sinir sisteminde nöronlar arasında veya bir nöron ile bir hücre arasında sinyal taşıyan kimyasal maddelerdir
Kimyasal ajanların yok edilmesinde kullanılan yöntemlerden biridir. Kimyasal ajanın kimyasal, fiziksel ve toksikolojik özelliklerini değiştirerek ajanı etkisiz hale getirme işlemidir.
Hidrojenden daha ağır olan tüm atomların çekirdeklerinde bulunan, kütlesi protondan çok az büyük olan yüksüz temel parçacıktır.
Nötron salımı yaparak bozunma yapan radyoaktif malzemelerdir.
Bir fisyon olayı sonucu oluşan yeni nötronların başka fisyon olaylarına sebep olması ile oluşan olaydır. 3 çeşidi vardır. Devamlılığı olmayan ? kritik altı durum; Devamlılığı olan ? kritik durum; Çoğalarak devam eden ? kritik üstü (süper kritik) durum
Güvenli olarak ısı veya elektrik enerjisi üretmek için yapı, sistem ve bileşenlerin bütününü içeren nükleer reaktör veya reaktörler grubudur.
Doğal uranyum; U-235 ce tüketilmiş uranyum; toryum; ve bunların metal, alaşım, kimyasal bileşik veya konsantre şekilleri; yukarıda adı geçen maddelerin bir veya daha fazlasını IAEA Yönetim Kurulu veya TAEKnun belirlediği oranlarda içeren diğer maddeler ve IAEA Yönetim Kurulu veya TAEKnun belirlediği maddelerdir.
Herhangi nükleer kaynak madde veya özel bölünebilir maddedir.
Bir tesisteki nükleer maddelerin tanımı, bileşimi, miktarı ve yeri hakkındaki toplanan bilgilerdir.
Nükleer patlayıcı yapılmasını mümkün kılan nükleer madde miktarlarıdır.
Zincirleme reaksiyonun kontrolsüz olarak meydana gelmesi ile oluşan patlamadır.
Zincirleme çekirdek bölünmesi (fisyon) reaksiyonunun oluşturulup devam ettirildiği ve kontrol edildiği bir sistemler bütünüdür.
Nükleer silah, nükleer reaksiyon ve nükleer fisyonun birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok etme gücüne sahip silahtır.
Nükleer patlama neticesinde geriye kalan fisyon ürünlerini de içeren yüksek seviyede radyoaktif maddelerdir.
Nükleer reaktör tesisleri ile nükleer yakıt çevrimi ve radyoaktif artık yönetimi tesisleridir.
Radyoizotopların teşhis ve tedavi amacı ile kullanıldığı tıp alanıdır.
Reaktörde enerji üretmek için kullanılan, bölünebilir çekirdekler içeren maddedir.
Nükleer bomba yapımında kullanılan uranyum ve plütonyum ile radyasyon yayarak ölüme ve yaralanmaya sebep olabilecek tüm radyoaktif kaynaklar nükleer/radyolojik ajan olarak adlandırılır.
Çekirdeğindeki proton ve nötron sayısı ile belirlenen atom türüdür.
Maddelerin oksijenle tepkimeye girmesi sonucu meydana gelen yanma reaksiyonudur. .
Meydana geldiği takdirde toplum için istenmeyen sonuçlara yol açabilecek olay kombinasyonlarını belirlemek, bunların yol açabileceği sonuçların büyüklüğünü ve olasılıklarını tahmin etmek için yapılan analizlerdir.
Belirli bir başlangıç olayını takip eden alternatif mantıksal yolları ve sonuçları inceleyen ve şekilsel gösterimini de içeren tümevarım tekniğidir.
Canlı bir varlığı oluşturan ve yaşamsal fonksiyonları birlikte çalışarak yürüten kompleks sistemler bütünüdür.
Bir toksik kimyasal maddenin, test edilen ortamda bulunan popülasyonun yarısının ölümüne yol açması için gerekli doz miktarıdır.
Bir toksik kimyasal maddenin, test edilen ortamda bulunan popülasyonun yarısının ölümüne yol açması için gerekli konsantrasyondur.
Bir radyonüklit için ortalama ömür bozunum sabitinin tersidir.
Enerjisi bilinen bir fotonun, malzeme içerisinde izlediği yol boyunca herhangi bir etkileşim yapmadan kat edebileceği ortalama mesafedir.
Bir yerde radyasyonun algılanması ve ölçülmesi için kullanılan cihazlardır.
60 gün içerisinde %50 olasılıkla ölüme neden olması beklenen radyasyon dozudur. Genellikle çok kısa süre içerisinde 500 rad ve üzeri doz alımı sınır kabul edilir.
Plutonyum-239; uranyum-233; uranyum- 233 veya uranyum-235 izotopları bakımından zenginleştirilmiş uranyum ve yukarıda belirtilenlerin bir veya daha fazlasını içeren maddeler ve IAEA Yönetim Kurulu veya TAEKnun belirlediği diğer bölünebilir maddeler olup özel bölünebilir madde tanımı kaynak maddeleri içermez.
Bir radyoaktif maddenin birim kütlesinin Becquerel cinsinden aktivite yoğunluğudur.
Belli bir aktiviteye sahip bir nokta kaynaktan gelen gamma ışınlarının hava içinde 1 metre uzaklıkta meydana getirdiği ışınlama doz şiddetidir.
Nükleer yakıtın birim kütlesinden fisyon reaksiyonu sonucunda açığa çıkan toplam enerji olup genellikle Megawatt-gün/ton cinsinden ifade edilir.
Bir bölge, ülke ya da kıta gibi çok geniş alandaki nüfusları etkileyecek şekilde yayılma gösteren salgın hastalıktır.
Başka bir canlının üzerinde yaşayarak ona zarar verme pahasına kendisine yarar sağlayan organizmalardır.
Parçacık şeklinde bulunan radyasyondur.
Bir canlı tarafından sentezlenmiş koruyucu antikorların başka bir canlının vücudunda oluşturduğu bağışıklıktır. Bu şekilde oluşturulan bağışıklık genelde 2-3 ay sürer.Anne tarafından oluşturulan antikorların doğum öncesi yavruya plasenta yoluyla, doğum sonrası da anne sütüyle geçerek bağışıklık oluşturması doğal pasif bağışıklıktır. Bu şekilde yavruya, doğum öncesi ve sonrası bir koruma sağlanır.Bir canlı tarafından oluşturulan antikorların başka bir canlıya enjekte edilmesiyle yapay yollardan oluşturulan bağışıklık ise yapay pasif bağışıklıktır.
Hastalık yapan her türlü organizmadır.
Şarbonun tedavisinde tercih edilen, Penicillium adlı funguslardan elde edilen antibiyotik grubudur.
Normal uygulamalar sırasında karşılaşılan özel durumlarda tesis yönetiminin izni ile bazı görevlilerin müsaade edilen doz sınırlarının üzerinde ışınlanmalarıdır.
U-238 in nötron ile ışınlanması sonucu yapay olarak oluşan, 94 atom no.lu normal şartlarda metalik özelliğe sahip bir elementtir.
Belirli bir DNA dizisinin laboratuvar koşullarında hızlı bir şekilde milyonlarca kopyasını oluşturmak üzere uygulanan, bir dizi tepkimenin gerçekleştiği biyokimyasal bir tekniktir. Bu yöntem bilinmeyen bir biyolojik savaş ajanını DNA?ya dayalı teşhis etmede kullanılmaktadır.
Hangi yöntemle olursa olsun, bir kimyasal maddenin üretimi sırasında herhangi bir aşamada rol oynayan başka bir kimyasal maddeyi ifade eder.
Bir hastalığın oluşumunun, hastalığa sebep olan süreçlerin ve hastalığın ilerlemesinin engellenmesi için uygulanan tıbbi girişimlerdir.
Canlı organizmaların genel bileşenlerinden biri olan, hücredeki her süreçte rol alan büyük biyolojik moleküllerdir. Enzim, hormon ya da antikor olarak organizmadaki biyokimyasal süreçlerde rol almanın yanı sıra yapısal ve mekanik işlevler de üstlenmektedirler.
Soğurulan dozun özel birimidir. Bir rad, 100 erg/g veya 0.01 J/kg (0.01 Gy) eşittir.
Alfa parçacıkları, beta parçacıkları, gama ışınları, x-ışınları, nötronlar, yüksek enerjili elektronlar, yüksek enerjili protonlar ve diğer iyonlaştırıcı etkisi olan parçacıklardır. Radyasyon terimi, KBRN olaylarına ilişkin dokümanlarda yalnızca iyonlaştırıcı radyasyonu kapsayan bir terim olarak kullanılmaktadır, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon bu terim içerisine dâhil edilmemiştir.
İnsan ve çevre sağlığı açısından iyonlayıcı radyasyonların etkili olduğu alanlardır.
Belirli bir ortam tarafından soğurulan radyasyon miktarı veya buna tekabül eden enerji eşdeğeridir.
Sürekli olarak denetimli alanlarda veya radyasyon kaynaklarıyla çalışan kişidir.
İyonlaştırıcı radyasyon yayınlayan radyoaktif maddelerle, radyasyon yayınlayıcı veya üretici aygıtlardır.
İstenmeyen bir olay sonucu, radyasyon korunması standartlarıyla belirlenen sınırların üzerinde radyasyon dozu alınması ve/veya radyoaktif bulaşma meydana gelmesidir.
Radyasyon güvenliği tüzük ve yönetmeliklerinde öngörülen görevleri yerine getirmek ve radyasyon korunmasına ilişkin yöntemleri uygulamak üzere bu konularda eğitilmiş kişilerdir.
Radyasyondan korunması konularında gerekli bilgi, eğitim ve deneyime sahip ve uzmanlığı yetkili makamca (TAEK) onaylanmış kişidir.
Bir alandaki radyasyon şiddetini ve radyoaktif bulaşmayı periyodik veya sürekli olarak belirlemek ve ölçmek için kullanılan cihazlardır.
Elektriksel, elektromanyetik veya elektromekanik yöntemlerden biriyle yüklü parçacık veya ağır iyonları hızlandırarak, belirli güvenlik önlemleri içerisinde ve denetim altında iyonlaştırıcı radyasyon üretmek üzere yapılmış röntgen makinaları, betatron, lineer hızlandırıcı, siklotron ve nötron jeneratörü gibi aygıtlardır.
Bir veya birkaç tür iyonlaştırıcı radyasyonu, belirli güvenlik önlemleri içinde ve denetim altında yaymak amacı ile yapılmış olan ve radyoaktif madde içeren aygıtlardır.
Radyasyon yayıcı aygıtlardan farklı, silah olarak kullanılabilen, yıkıma, korkuya ve/veya yaralanmalara sebep olmak amacıyla bir veya birkaç tür iyonlaştırıcı radyasyonun kontrolsüz olarak ortaya saçılmasını sağlamak için hazırlanmış düzeneklerdir.
Radyasyonun madde içinden geçerken ışınlama şiddetinde meydana gelen azalmadır.
Maruz kalınan radyasyonun belli bir eşik değerinden sonra radyasyonun beklenen etkisinin görüldüğü durumlardır.
Maruz kalınan bir radyasyonun etkisinin, küçük dozlardan başlayarak alınan doz ile doğrusal olarak artan bir ihtimalle ortaya çıktığı durumlardır.
Radyasyon seviyelerinin, konsantrasyonlarının, yüzey konsantrasyonlarının veya radyoaktif madde miktarlarının ölçülmesi ve ölçüm sonuçlarının potansiyel ışınlanma ve dozların hesaplanmasında kullanılmasıdır.
Çevreye salıverilen sıvı veya gaz formundaki radyoaktif maddelerdir.
Bir malzemenin ışınlanmasında ve/veya radyoaktif olarak kirlenmesinden sonra geçen süredir.
Sıvılar için aktivite seviyeleri 37 mBq/ml (10-6 uCi/ml), gazlar için aktivite seviyeleri 3,7 Bq/m3 (10-10 Ci/m3), katılar için ise yüzeylerindeki doz şiddeti 0,2 R/saat değerine, eşit veya daha yüksek olan, tekrar kullanılması düşünülmeyen ve özel tekniklerle işlenerek zararsız hale getirilmeleri gereken radyoaktif maddelerdir.
Kararsız radyonüklitlerin kararlı hale geçmek üzere fazla enerjilerini dışarıya atmak için radyasyon yaymalarıdır.
Radyoaktif bir kaynaktan atmosfere dağılan ve havada uçuşabilen parçacıklar, gazlar, buharlar ve aerosollerin bütünüdür.
Radyoaktif malzemenin, insanlara veya cihazlara zarar verebileceği herhangi bir yerde depolanmasıdır.
Bir yapı, alan, nesne veya kişiden radyoaktif madde kirlenmesinin azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması işlemidir.
Herhangi bir yer ve maddenin yüzeyinde veya içinde arzu edilmeyen veya zararlı olabilen radyoaktif madde birikimidir.
Çözelti veya bileşik olarak, alfa, beta parçacıkları veya gama ışınlarından bir veya birkaçını yayınlayarak kendiliğinden bozunuma uğrayan çekirdeklerden, meydana gelen maddelerdir.
Radyoaktif madde ve radyasyon bulunan her türlü alan ve taşıyıcı kapta bulunması gereken uyarıcı işaret, etiket ve levhalardır. Bu işaret sarı zemin üzerine morumsu kırmızı veya erguvan renkli ve üç kanatlı pervane şeklindedir. İşaretin bulunduğu etiket ve levhaların üzerinde mevcut radyasyon düzeyi ve radyoaktif madde miktarına ilişkin bilgiler bulunur.
3 dakika süreli kesik siren sesi ile duyurulan radyoaktif serpinti tehlikesini işaret eden siyah ikazdır. Saldırının kimyasal silahlarla yapılması halinde, alarm radyoaktif serpintide olduğu gibi 3 dakika süreli kesik siren sesi ile duyurulur. Tehlikenin cinsi radyo ve televizyondan verilir.
Nükleer patlamalar ve nükleer kazalar sonucu atmosfere salınan radyoaktif maddelerin çeşitli yollarla yeryüzüne inmesidir.
Herhangi bir soğurucu malzeme içerisinde yol alan radyasyon demetinin, başlangıçtaki şiddetinin yarıya düştüğü malzeme kalınlığıdır.
Bir radyoaktif maddenin başlangıçtaki aktivitesinin yarıya inmesi için geçen süredir.
Kararsız atom çekirdeklerinin parçacıklı ve/veya elektromanyetik radyasyonlar yayınlamak sureti ile başka atom çekirdeklerine dönüşmesi olup birimi Becquereldir.
Bitki ve hayvan hücrelerinde radyasyonun etkilerini inceleyen çalışma alanıdır.
Radyasyonun bir maddeden geçirilerek, bir fotografik film üzerinde meydana getirilen görüntü yardımıyla söz konusu maddenin içyapısının incelenmesidir.
Radyoaktif maddelerin üretiminde, kullanımında, taşınmasında, salımında, depolanmasında veya ortamda bulunması durumunda oluşan radyolojik koşulların ve potansiyel tehlikelerin değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme radyoaktif maddenin yerinin belirlenmesi, ölçümlerin yapılması, radyasyon seviyesinin, konsantrasyonunun veya miktarının ölçülmesi veya hesaplanmasını kapsar.
Çalışanlar, halk sağlığı, mallar veya çevre için tehlike arz eden radyasyonun veya radyolojik malzemenin kontrolünün kaybedilmesidir.
Radyoaktif artığın bekletildiği ya da depolandığı yerden, radyonüklitlerin yeraltı suları ile taşınarak nehir göl veya diğer yüzey sularına ulaşması veya radyoaktif bir atık gazın atmosfere sızması gibi herhangi bir taşınım yolu ile radyonüklitlerin çevreye yayılmasıdır.
Bir kimyasal reaksiyonun oluşumunda tepkimeye giren kimyasal maddedir.
Bir nükleer reaktörün yakıt elemanlarını içeren ve enerjinin üretildiği kısmıdır.
Reaktör kalbince bulunan malzemenin erimesi durumudur.
Belirli bir anda, reaktörün kalbinde bulunan fisyon ve aktivasyon ürünleri miktarıdır.
Reaktör işletme parametrelerinin belli güvenlik sınırlarını aşmasını önlemek üzere tasarımlanmış sistemlerdir.
Reaktör kalbinde zincirleme çekirdek bölünme reaksiyonunun başlatılmasıdır.
Radyasyon korunması programları doğrultusunda yapılan ölçümlerden ortaya çıkabilecek sonuçların değerlendirilmesi amacıyla önceden saptanmış doz düzeyleridir. Kayıt Düzeyi: Bir radyasyon taraması programı sonucunda kayda değer olan eşdeğer doz veya radyonüklit alınım miktarları için belirlenen bir değerdir; Araştırma Düzeyi: Bir radyasyon taraması programı sonucunda bir araştırma yapılmasını gerektirecek nitelikte eşdeğer doz veya radyoaktif madde alınım miktarı bulunması durumu için saptanan değerlerdir; Müdahale Düzeyi: Nükleer ve radyolojik kaza durumlarında koruyucu önlemlerin başlatılabilmesi için kabul edilmiş en küçük doz sınırlarıdır.
Belirli bir biyolojik etkiyi oluşturan 250 kVluk X-ışını dozunun, aynı etkiyi oluşturan herhangi bir radyasyon dozuna oranıdır.
Eş değer dozu ifade edilen özel ölçüm birimidir. Rem cinsinden eş değer doz, soğurulan dozun (rad) kalite faktörü ile çarpılması ile elde edilir. (1 rem= 0.01 Sv)
Bilimsel adı Rickettsia olan hareketsiz, spor oluşturmayan, çevresel koşullara göre şekil ve boyut değiştirebilme yeteneği oldukça yüksek olan ultra küçük bakterilerin oluşturduğu bir gruptur. Zorunlu hücre içi paraziti (sadece yaşayan hücreler içinde hayatta kalabilen) olan Riketsiyalar insanda lekeli humma, kayalık dağlar benekli humması, Marsilya humması gibi hastalıklara sebep olurlar. Riketsiyaların sebep olduğu bu hastalıklar insana bit, pire ve kenelerle bulaşır.
Türkçe?de keneotu olarak bilinen Ricinus communis adlı bitkinin tohumlarından elde edilen protein yapılı öldürücü bir toksindir. Risin insanları vücuda enjekte edilmesi, solunum ya da sindirim yoluyla zehirlemektedir. Saatler içinde etkisini göstermeye başlayan bu toksin yüksek ateş, solunum sıkıntısı, öksürük, bulantı gibi belirtilerle ortaya çıkarır. Akciğer ödeminin oluşmasıyla devam eden zehirlenme 36-72 saat içinde solunum yetmezliğinden ölüme sebep olur.Üretiminin kolaylığı ve ucuzluğu, dünyada yaygın olarak yetiştirilmesi, yüksek öldürücülüğü, aerosal olarak yayılabilmesi risini önemli biyolojik silah seçeneklerinden biri yapmaktadır. Yiyecek ve suya katılma ihtimali devletlerin en büyük kaygılarındandır.
Radyasyon ışınlanmalarının sonucunda kişilerde zararlı, eşiksiz etkilerin ortaya çıkma ihtimalidir.
Işınlamanın özel birimi olup, 1 kg . kuru havada 2.58E-4 Coulombluk pozitif veya negatif yük oluşturabilen X veya gama ışını miktarıdır.
Radyasyonun bir malzeme içerisinde ilerlerken (örn: hava, beton, su, vb.) yön değiştirmesidir.
Madde içerisinden geçerken doğrultusundan sapmış radyasyondur.
Fiziksel yollarla kendisinden başka maddelere ayrışamayan maddelerdir.
İyonize ve iyonize olmayan radyasyonun insan sağlığı üzerine etkilerinin tanımlanması, hesaplanması ve kontrolü ile ilgilenen bilim dalıdır.
GB Ajanı olarak da bilinen, 1938 yılında Almanya?da geliştirilmiş bir sinir ajanıdır. Renksiz, tatsız ve saf halde kokusuzdur. Kimyasal formülü C4H10FO2P?dir.
Hasar oluşturmak amacıyla nükleer/ termonükleer sistemler, yüksek miktarda patlayıcı içeren sistemler, kimyasal veya biyolojik ajanlar veya maddeler içeren füze, roket, torpido veya diğer savaş malzemeleridir.
Birim zamanda sayılan (tespit edilen) radyasyon veya parçacık sayısıdır.
Nükleer tesiste mevcut nükleer madde tiplerinin miktarı, tesisteki dağılımı ve bunlarla ilgili değişiklikleri gösteren kayıtlardır.
Çapraz kontaminasyon, tehlikeli madde ile doğrudan temas etmekten ziyade kirlenmiş bir kişi veya nesneyle temastan kaynaklanan kirlenmedir.
Nükleer patlama sonucu oluşan radyoaktif bulutta bulunan radyoaktif maddelerin yeryüzünün yüzeyine inmesi olayıdır.
Nükleer patlamanın ardından 24 saat içinde yeryüzüne dönen radyoaktif serpintidir.
Nükleer patlamanın ardından 24 saat geçtikten sonra yeryüzüne dönen radyoaktif serpintidir.
Yüksek seviyede radyoaktif
KBRN maddeleri ile kirlendiği tespit edilmiş çevreyi ve yaşamı tehdit eden bölgedir.
Yüksek seviyede radyoaktivitenin bulunduğu alanın içerisine girildiğini gösteren işaretlerin bulunduğu sınırdır.
Acil durum çalışanlarının izin verilen doz sınırlarına ulaşmadan önce sıcak bölgede geçirebileceği süredir.
Havada radyoaktif bulut içerisinde bulunan veya yeryüzünde depolanmış olan radyasyondan korunmak için kullanılan yapıdır.
Faydalı demet dışında tüpün madeni kılıfından geçen radyasyonlardır.
İnsan vücudu, organ ve dokuları için kullanılan bir biyolojik doz birimi olup, bir doku veya organın 1 kilogramında 1 joule lük enerji soğurulmasına tekabül eden radyasyon dozudur. 1 Sv = 100 remdir.
Vücutta asetilkolinesteraz enzimini bloke ederek sinirlerin organlara mesaj iletim mekanizmasını bozan organik kimyasal maddelerdir. Saf halde renksiz ve kokusuz olan bu maddeler genellikle deri veya solunum yolu ile vücuda alınır ve çok kısa sürede ölümcül etkiler gösterirler.
Belirli bir noktada bir depremin hissedilen veya gözlenen etkilerinin uluslararası ölçeklere göre ifadesidir.
Jeolojik yapısı ve deprem karakteristikleri benzerlik gösteren coğrafi bölgelerdir.
Düşman saldırılarına karsı halkın can ve mal kaybının en az seviyeye indirilmesi, hayati önem taşıyan her turlu resmi ve özel tesis ve kuruluşların korunması ve faaliyetlerinin devamını sağlayacak iyileştirmenin yapılması, savunma gayretlerinin halk tarafından en yüksek seviyede desteklenmesi ve halkın moralini yüksek tutmak için alınacak her turlu silahsız koruyucu ve kurtarıcı tedbir ve faaliyetlerdir.
Bir nitrojen ve bir karbon atomunun özel bir şekilde bağlanması sonucu oluşan siyano grubunu içeren kimyasal bir bileşiktir. Oldukça zehirli olan bu madde vücuttaki dokuların oksijeni kullanma yeteneğini olumsuz etkileyerek nefes alma zorluğu, düzensiz kalp atışları, kontrolsüz hareketler, koma ve ölüme sebep olur.
Rüzgarın tersi yönünde kalması dolayısıyla tespit edilmiş KBRN madde ile kirlenmesi muhtemel olmayan, acil tıbbi müdahale ve ambulans hizmetlerinin yürütüldüğü temiz bölgedir.
Bir malzeme içerisine giren foton veya parçacıkların azalması veya bu malzemelerle etkileşim sonucu tamamen yok olması işlemidir.
İyonize radyasyonu soğuran veya şiddetini azaltan her türlü malzemedir. Nötron soğurucuları (örn: boron, hafniyum, kadmiyum) nükleer reaktörlerde kontrol çubuklarında kullanılır. Çimento beton ve çelik gama ışınlarını ve nötronları soğurmak üzere reaktör zırhlamasında kullanılır. İnce bir kâğıt veya metal, alfa parçacıklarının şiddetini azaltabilir veya onları durdurur.
İyonlayıcı bir radyasyon tarafından birim kütlede maddeye aktarılan enerji miktarı olup birimi Gray(Gy)dir. 1 Gy = 1 J/kg dir.
Birim zamanda soğurulan dozdur.
Fisyon sonucunda reaktörde açığa çıkan ısıyı almaya yarayan gaz veya sıvı ortamdır.
Kaza bölgesindeki veya rüzgar yönündeki kişilerin solunum sistemleri yoluyla radyoaktiviteyi vücutlarına almaları olayıdır.
GD Ajanı olarak da bilinen, 1944 yılında Alman bir araştırmacı tarafından bulunmuş bir sinir ajanıdır. Renksiz ve tatsız bir sıvı olan bu maddenin çürük meyveyi andıran bir kokusu vardır. Kimyasal formülü C7H16FO2P?dir.
Radyasyona maruz kalan bir kişide yaşam süresince görülebilecek bedensel etkilerdir.
Radyoaktif artıkların bir daha çıkarılmamak üzere inşa edilmiş bir depoya kalıcı olarak yerleştirilmesidir.
Olağan ve olağanüstü işletme olayları veya kaza koşullarında bir nükleer reaktör tesisinde bulunan ısının son olarak tamamının atıldığı atmosfer, nehir, göl, baraj veya denizdir.
Bir yakın mesafe tedavi yöntemi olup, hasta doku veya organ içine veya civarına önceden yerleştirilen aktif olmayan kılavuzlara, radyoaktif kaynakların sonradan elle veya uzaktan kontrollü bir sistemle yüklenmesi tekniğidir.
Diğer elementlerle yeni kimyasal kombinasyonlar yapma yeteneği olmayan gaz formdaki kimyasal elementlerdir. (örn: fisyon gazları )
Bakterilerin oluşturduğu zorlu şartlarda uzun süre hayatta kalabilen dirençli yapılardır.
70 kg ağırlığında, 1.70 m boyunda olduğu farz edilen bir insandır.
Mikroorganizmaların fiziksel ya da kimyasal yöntemlerle öldürülerek ortamın arındırılması işlemidir.
Rastgele ortaya çıkabilecek sağlık etkileridir. Etkinin görülmesi olasılığı (etkinin ciddiyeti dikkate alınmaksızın) bir eşik değeri gözetilmeksizin maruz kalınan dozun doğrusal bir fonksiyonudur.
Mikroskopla görülemeyecek kadar küçük anlamına gelmektedir.
HD ajanı olarak da bilinen, yakıcı bir kimyasal ajan olan sülfür hardal, renksiz veya sarı-kahverengi arası yağlı bir sıvıdır. . Kimyasal formülü C4H8Cl2S ?dir.Solunum ve deri yoluyla vücuda zarar verir.
GA Ajanı olarak da bilinen, Alman bir araştırmacı tarafından 1936 yılında bulunmuş, tarihte bilinen ilk sinir ajanıdır. Kimyasal formülü C5H11N2O2P?dir. Saflığına bağlı olarak renksiz veya kahverengi olabilen tabun, tatsız ve hafif meyve kokuludur.
Bir alandaki insanların yüksek düzeyli kirleticilere maruziyet sürelerini azaltmak ya da engellemek için acilen çıkarılması olayıdır.
Nükleer bir tesisin çevresinde kontrol altında tutulan, tarım ve yerleşme gibi başka amaçlarla kullanılmasına izin verilmeyen bölgedir.
Enfekte olmuş insanların ya da hayvanların, enfeksiyonu diğer canlılara bulaştırmasını engellemek amacıyla ayrı bir bölümde muhafaza altına alınmalarıdır.
Can ve mal kurtarılması amaçlarıyla normal olmayan koşullarda maruz kalınan ışınlanmalardır.
26/12/2008 tarihli ve 27092 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelikte belirtilen tehlikeli maddelerdir.
26/12/2008 tarihli ve 27092 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelikte belirtilen tehlikeli maddelerdir.
Başlangıçtaki radyoaktif kirlilik seviyesinin temizlenme işleminden sonra kalan kirlilik seviyesine oranıdır.
Nükleer patlama sonucu oluşan ateş topundaki yüksek sıcaklıklar sebebiyle salınan elektromanyetik radyasyondur.
Bir maddenin veya kirleticinin varlığının ortaya çıkarılması işlemidir.
Kişilerin tıbbi teşhis ve tedavi amaçları ile maruz kaldıkları ışınlanmalardır.
Zehirli anlamına gelmektedir.
Yaşam süreçleri üzerindeki kimyasal etkisi yoluyla, insanlarda veya hayvanlarda ölüme, geçici veya daimi sakatlığa neden olabilecek kimyasal maddelerdir.
Canlı bir organizmada fizyolojik ve biyokimyasal mekanizmaları bozarak hasar yaratan ya da ölüme sebep olan kimyasal maddelerdir.
Bakteri, bitki, mantar ya da hayvan gibi canlı varlıkların ürettiği zehirli maddelerdir.
Bir maddenin canlı bir organizmaya zarar verme kapasitesidir.
İçinde % 0.715 den daha az oranda U-235 izotopu içeren uranyumdur.
Solunum yolu ile alınan yıllık sınıra (ALI) uygun olacak şekilde türetilmiş solunan havadaki Bq/m3 cinsinden radyoizotop konsantrasyonudur.
Radyonüklitlerin günlük kullanımlarında uygulanmak üzere birincil doz limitlerinden türetilmiş limitlerdir.
Birincil ve ikincil doz sınırlarından türetilen sınırlar olup, genellikle bir radyonüklitin besin maddesi, hava, su, toprak, bitki gibi çevre ortamındaki konsantrasyonudur.
Radyasyon ışınlanmasını belirlenmiş doz limitlerinden olabildiğince az seviyede tutmak için alınabilecek tüm uygun önlemleri almaktır.
Gaz difüzyonu, gaz santrifüj, gaz püskürtme, kimyasal difüzyon gibi izotop ayırma işlemleri yoluyla doğal uranyum içindeki uranyum-235 oranının arttırıldığı tesistir.
Öngörülen yöntemler, yönergeler, şartler, yönetmelikler, standartlar, idari veya işletme programları ve diğer ilgili belgelere uygunluğun, yeterliliğin ve etkin uygulanabilirliğin sağlanıp sağlanmadığının inceleme, muayene ve yansız kanıtların değerlendirilmesi yoluyla belirlenmesi için yapılan belgelendirilmiş faaliyetlerdir.
Yersinia pestis adlı bakterinin sebep olduğu enfeksiyona bağlı bulaşıcı ve ölümcül bir hastalıktır. Soğuğa karşı çok dirençli olan bu bakteri, karanlık ve nemli ortamlarda uzun süre hayatta kalabilir. Hastalık insanlara fareler üzerinde yaşayan pirelerden geçmektedir. Farelerle temas eden insanlar bu pirelerin ısırmasıyla hastalığa maruz kalmaktadırlar. Yüksek ateş, titreme, kusma, yorgunluk, dalgınlık, nefes darlığı gibi belirtilerle seyreden hastalığın kuluçka süresi bakteriyi taşıyan pirenin ısırmasından sonra 2 ila 8 gün kadardır. Orta Çağ?da Avrupa?da nüfusunun çok büyük oranda düşmesine sebep olan bu hastalık günümüzde modern antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir.Normal şartlar altında pire taşıyan farelerle temas halinde insanlara geçen bu bakteri, enfekte edilmiş pirelerin kullanılmasıyla ya da mikroorganizmanın aerosal olarak yayılmasıyla biyolojik savaş ajanı olarak kullanılabilir. Laboratuvar ortamında ya da yapay koşullarda üretiminin kolaylığı, hastalık yapma ve ölüm oranının yüksekliği vebanın biyolojik silah olarak kullanılabilecek olmasının sebepleridir.
Patojen taşıyan ve bu patojeni diğer canlılara bulaştıran organizmalardır.
Canlı hücreler dışında çoğalamayan, sadece protein ve genetik malzemeden oluşan submikroskobik parçacıklardır. Canlılığın bütün özelliklerini taşımadıkları için bazı bilim insanlarınca cansız sayılan bu varlıklar bitkileri, hayvanları, mantarları ya da bakterileri enfekte ederek çoğalırlar. Virüsler AIDS, grip, suçiçeği, kuduz gibi insanda birçok hastalığa sebep olurlar. Antibiyotiklerden etkilenmedikleri için virüslerin neden olduğu hastalıkların tedavisi zordur. Bu hastalıklardan korunmanın en iyi yolu, bağışıklık kazanmak için aşılanmadır.
Görevi gereği radyasyonlarla çalışanların vücutlarına alınmasına izin verilen yıllık maksimum radyonüklit miktarlarıdır.
Vücut içine alınan radyoaktif maddeden alınan eşdeğer dozdur.
Vücuda alınan radyoaktif maddelerin bütün vücut veya çeşitli organlarda tutulan miktarıdır.
Sinir ajanları sınıfına giren ve ilk olarak İngiltere?de üretilen VX, kokusuz, tatsız ve oldukça kalıcı bir kimyasal savaş ajanıdır.
Nükleer bulutun yağmur veya kar yağışı altında kalması sonucu radyoaktif parçacıkların buluttan ayrılmasıdır.
Vücuda ciddi hasar veren ve çoğu zaman hayatı tehdit eden yanıklar oluşturan, solunum yolu ile gözleri, soluk borusunu ve deriyi olumsuz etkileyen yağlı kimyasal maddelerdir.
Radyasyon demetinin önüne konulan herhangi bir malzemenin, demet şiddetinin başlangıçtaki değerini yarıya indiren kalınlığıdır.
Ulusal veya yerel gereksinimlere göre saptanan, yetkili makamlarca kabul edilen ve işletme tarafından uygulamaya konulan sınırlardır.
Nükleer tepkime sırasında açığa çıkan hızlı nötronların yavaşlatılması amacıyla, reaktörde kullanılan, grafit, su, ağır su gibi katı, sıvı veya gaz halindeki malzemedir.
Bir fonksiyonu yerine getirebilme kapasite ve yeterliliğine sahip birbirinden bağımsız birden fazla sistemin bulunması halidir.
Yerkürede bulunan radyoaktif maddelerden yayılan gama radyasyonudur.
Nükleer bombanın yeryüzünün altında patlamasıdır.
Bir nükleer tesisteki yapıların, sistemlerin ve bileşenlerin yerleşimlerini ayrıntılı olarak gösteren çizimlerdir.
Radyoaktif maddelerin vücuda alımında izlenen rotadır, ayrıca arındırma için de en kolay ulaşılabilir yoldur.
Bir radyonüklitin, insan vücuduna alınmasından itibaren belirli bir zaman süresi içinde vücutta biriken toplam eşdeğer doz olup, birikme süresi genellikle radyasyon işçileri için 50 yıl, toplum üyesi kişiler için ise 70 yıl olarak alınmaktadır.
negatif elektrik yük miktarının dengede olmadığı parçacıklara denir.
Bireylerin giriş çıkışına açık olan ancak içeri giren kişinin radyasyon kaynağından 30 cm uzaklıkta 1 saatte 0,1 rem (1 mSv) üzerinde eşdeğer doz alabileceği alandır.
% 20 den daha fazla oranda U-235 izotopu içeren uranyum.
Birim alan başına saniyedeki parçalanma sayısı olup birimi Bq/m²dir.
Kendisi radyoaktif olmayan, fakat yüzeyi radyoaktif madde ile kirlenmiş madde, cihaz veya malzemedir.
Doğal uranyuma kıyasla daha fazla oranda U-235 izotopu içeren uranyumdur.
Radyasyon kaynağı ile kişiler, çalışma alanı veya radyasyona hassas cihazlar arasına soğurucu malzemeden yapılmış bir kalkan konulmasıyla radyasyon şiddetinin azaltılmasıdır.
Fisyon sonucunda ortaya çıkan nötronların, ortamda bulunan diğer fisyon yapabilen atom çekirdekleri tarafından yutularak, onları da aynı reaksiyona sokması ve bunun ardışık olarak tekrarlanmasıdır. Kontrolsüz bir zincirleme reaksiyon, çok kısa bir süre içinde çok büyük bir enerjinin ortaya çıkmasına neden olur. Atom bombasının patlaması bu şekildedir.